Köşe Yazıları Yorumsuz - 8 Mayıs 2021 Cumartesi

8 MAYIS 2021, CUMARTESİ

KÖŞE YAZILARI

 

 

1)   Hasan Basri Yalçın - Sabah

“Mısır’la müzakerelerin ucu açık”

Değişen iki şey var. Birincisi, Mısır Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de kazanacağını, şimdiye kadar kazanmadıysa bile kaybetmeyeceğini gördü. Bu nedenle Doğu Akdeniz'de kendi ekonomisini kurtaracak nitelik ve nicelikteki bir kaynak için Türkiye ile uzlaşmaktan başka çare olmadığını görüyor. İkincisi, Trump dönemindeki zırva küre siyasetinin de bittiği görülüyor. Kendisini ayakta tutan Suud ve BAE'nin para desteği ve siyasi ortaklığına artık güvenemiyor. Suud'un İran ile görüşmeye kalktığı, BAE'nin Türkiye'ye yönelik sıcak mesajlar yayınladığı bir dönemde Mısır da kendini beş yıl öncesine hapsetmek istemiyor.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/hasan-basri-yalcin/2021/05/08/misirla-muzakerelerin-ucu-acik

 

2)   İbrahim Kiras / Karar Gazetesi

“Bugünkü aklım olsaydı harcar mıydım rezervleri”

İktidarın aklımıza mantığımıza sığmayan birtakım işleri “yanlışlıkla veya bilmeden veya düşünmeden veya kazara” yaptığını varsayıyoruz. Çünkü kendi mantığımızla iktidarın mantığının aynı olduğunu düşünüyoruz. Galiba yanılıyoruz… “Zor zamanlarda” kullanmak üzere saklanan 46 milyar TL tutarındaki ihtiyat akçesi -elbette siyasi olarak zor bir zaman olan- yerel seçim sürecinde harcanmıştı hatırlarsanız… “İhtiyat akçesi harcanmasaydı şimdi esnafa verilecek para bulunurdu” diye bir düşünce var… Teorik olarak doğru bir düşünce bu. 128 milyar dolar rezerv de aynı dönemde eritilmemiş olsaydı bugün -Merkez Bankası’nın belirli seviyede karşılıksız para basması da dahil- birtakım ekonomik önlemlerin hayata geçirilmesi yolunda değerlendirilebilirdi. Ancak bu da ancak teorik olarak doğru bir akıl yürütme. Normal bir zihin, normal bir hükümet, normal bir siyasi zihniyet açısından geçerliği olan bir akıl yürütme.

https://www.karar.com/yazarlar/ibrahim-kiras/bugunku-aklim-olsaydi-harcar-miydim-rezervleri-1589378

 

3) Aytunç Erkin / Sözcü Gazetesi

“Yolsuzluk ve yoksulluk mafya düzeni yaratır”

Türkiye son bir haftadır Sedat Peker'in açıklamalarını konuşuyor… Organize suç örgütü kavramıyla çocukluk yıllarımda tanıştım… Çünkü babamın da önemli görevlerde bulunan bir polis olması, efsane polis şefi Sadettin Tantan'la olan yakınlığım, organize suç örgütü kavramının aklıma kazınmasına neden olmuştu! Bu bir sistem sorunu değil mi? Nasıl mı? “Neoliberalizmin Kısa Tarihi” kitabında İngiliz sosyal kuramcı David Harvey şu tespiti yaptı: “… Etkin demokratik kurumların koruyuculuğundan mahrum bırakılan ve her türden toplumsal yerinden etmeyle tehdit edilen bir kullan-at iş gücünün sosyal dayanışmalar inşa edebileceği ve kolektif bir irade gösterebileceği başka kurumsal biçimlere yönelmesi kaçınılmazdır. Çeteler, suç kartelleri, uyuşturucu ticaret ağları, mini mafyalar ve gecekondu mahallesi babalarından topluluk, taban ve sivil toplum örgütlerine, seküler kültlere ve dini tarikatlara kadar her şey çoğalır.”

https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/aytunc-erkin/yolsuzluk-ve-yoksulluk-mafya-duzeni-yaratir-6419536/

 

4)   Barış Doster / Cumhuriyet Gazetesi

“Aşı beklerken aşağılanmak”

Aşı diplomasisi, aşı emperyalizmi ve aşı turizmini biliyoruz. Literatüre, günlük kullanıma girdiler. Yurttaşların aşılanmasında yoğunluğu önlemek, öncelikleri saptamak için de yaş ve meslek grupları saptandı. Lakin Dışişleri Bakanı’nın, önceki gün Berlin’de, Alman mevkidaşıyla basın toplantısında söylediği şu sözler, hem aşılamada yeni ölçüt getirdi hem ulusal gururumuzu incitti: “Turistin görebileceği herkesi mayıs sonuna kadar aşılayacağız. Tüm dostlarımız güvenli bir şekilde tatil yapabilir.”

https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/baris-doster/asi-beklerken-asagilanmak-1834470

 

5)   Mehmet Ali Güller / Cumhuriyet Gazetesi

“Ortadoğu’da iki zıt normalleşme”

Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın başlattığı “normalleşme” özetle şöyleydi: - Körfez ülkeleri İsrail’le normalleşecek. - Bölgede İran’a karşı İsrail-Mısır-Suudi Arabistan ekseni oluşturulacak. - Bu siyasi ittifakın “Ortadoğu NATO’su” olacak. Bu konularda oldukça önemli ilerlemeler kat edildi. İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Sudan ve Fas’la normalleşti. Suudi Arabistan’la gayri resmi olarak zaten normalleşmişti, adım adım resmiyete taşımaya başladı. Oluşturulan yeni ekseni Doğu Akdeniz’e taşıdılar. Hatta Türkiye’nin müttefiki Katar’ı da Körfez-Katar barışıyla sürece dahil ettiler. Bir tek “Ortadoğu NATO’sunu” oluşturamadılar.

https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/mehmet-ali-guller/ortadoguda-iki-zit-normallesme-1834471

 

6)   Fuat Uğur / Türkiye Gazetesi

“Maval okumayın, Deniz Gezmiş Atatürkçü filan değildi”

Önceki gün Türkiye’deki meşru ve seçilmiş iktidarı “devrim” yoluyla yıkmak için terör eylemleri başlatan, banka soyan ve adam kaçırarak fidye isteyen Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) kurucuları Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idam edilişlerinin yıl dönümüydü.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başta, neredeyse önde gelen tüm yöneticiler, CHP yandaşı Sözcü gibi gazetelerle yazarları Deniz Gezmiş için ağıt yaktılar. Hepsi de Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının “Atatürkçü” olduğunu ve onların Atatürk’ün “yarım kalan” devrimlerini gerçekleştirmek için yola çıktıklarını söylüyorlardı. Böylece Atatürkçü tabanlarına ve okurlarına “Deniz Gezmiş gibi silahlı eylemler başlatılabilir, banka soyulabilir, adam kaçırıp fidye istenebilir, silahlanmak için askerî tesisler basılabilir, dağlara çıkılıp isyan edilebilir” mesajı verilmekteydi. Bunu yıllardır yapıyorlar.

https://m.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/fuat-ugur/618821.aspx

 

7)   Hakan Çelik / Posta Gazetesi

“Savaş çıkar mı?”

Birleşik Krallık, 2016’da yapılan referandumla Avrupa Birliği’nden çıkma kararı almıştı. “Brexit” adı verilen süreç hukuki ekonomik ve siyasi cephelerde sarsıntı yaratmaya devam ediyor. AB ile Londra arasında, boşanma sonrasında hak ve özgürlüklerin nasıl kullanılacağı, hassas konularda yetkilerin kimde bulunduğu gibi sert tartışmalar yaşanıyor. Ayrılma sırasında AB ile varılan uzlaşmayla belli meselelere çözüm üretilse de kırılgan başlıklar hâlâ sinir ucu gibi açıkta duruyor.

https://www.posta.com.tr/yazarlar/hakan-celik/savas-cikar-mi-2327722

 

8)  Ahmet Gürsoy / Yeni Çağ Gazetesi

“Kötülük tavsiye edilmez”

Herkes ekonominin ve Türkiye’nin önündeki engellerin kaldırılması için bir an evvel özgürlüklerin geri getirilmesini ve demokrasinin güçlendirmesini öneriyor, iktidar ise tam tersini yapıyor. Gel de şaşma. Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi getirecek ve Türkiye’yi uçuracaklardı. Yine tam tersi oldu. Çakıldık. Ve gittikçe de derinleşen bir krizden söz ediliyor. Özellikle ekonomi çevrelerinin yaptığı yorumlar hiç iç açıcı değil. Neden değil? Çünkü sorun yönetim sorunu. Anlayacağınız balık baştan kokuyor. Türkiye’deki her gün çürüyen bu yozlaşmayı önlemek yerine daha da derinleştiriyorlar. Hatırlayın, en son daraltma “polisin özel hayatı” gerekçe gösterilerek, polisin görev alanına yönelik vatandaşa konulan sınırlandırmalardı. Yasaklar ülkesine doğru yol alırken, yükselen anayasa çığlıklarının hiçbir önemi kalmıyor.

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/kotuluk-tavsiye-edilmez-450811h.htm

 

9)   Arslan Bulut / Yeni Çağ Gazetesi

“Türk Milleti’nin çıkış yollarından biri insanlığı korumak!”

Dünya, küresel düzeyde iş yapabilen şirketlerin çıkarlarına göre yönetiliyor. Hükûmetlerin birinci vazifesi, sanki kendi milletlerinin bağımsızlığını korumak değil küresel şirketleri daha da büyütmek. Küresel şirketler, ekonomide, kültürde, sağlıkta, hukukta ve bütün alanlarda kural koyucu haline geliyor. Durum böyle olunca, yerel düzeyde veya ülke çapında alınan kararlar akıl dışı olsa da uygulanıyor! Meselâ Türkiye’de çiftçiye buğday, pancar üretmediği için verilen doğrudan desteğin anlamı nedir? IMF, 57’nci Hükûmet döneminde kredi musluklarının açılması için Türkiye’ye “15 gün içinde 15 yasa çıkarın” diye baskı yaptı. Milletvekilleri göz yaşartacak derecede fedakârlık göstererek “geceli gündüzlü” çalıştı ve yasaları çıkardı; buğday ve pancar tarımı sınırlandırıldı. Ekim yapmayan çiftçiye AB fonlarından gönderilen para dağıtıldı.

https://www.yenicaggazetesi.com.tr/turk-milletinin-cikis-yollarindan-biri-insanligi-korumak-450814h.htm

 

10)  Orhan Uğuroğlu / Yeni Çağ Gazetesi

“Bahçeli anayasasında Erdoğan’a müjdeler var”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 100. Yılda 100 maddelik yeni anayasa teklifinin içeriği kulislerde konuşulmaya başlandı. Bu anayasa teklifini önce AKP tadil edecek. Yani beğenmediği yerleri düzeltecek.

Peki, MHP’nin anayasa teklifinde Bahçeli’nin basın toplantısında açıkladıklarının dışında hangi hükümler var? Belli değil… Bu anayasa teklifini kimler hazırladı? Belli değil… AKP istediği her değişikliği yapabilecek mi? Belli değil… Bahçeli neden AKP ile mutabakat sağlamadan açıkladı? Belli değil… MHP madem iddialı bir şekilde bu anayasa ile “Türkiye’nin daha doğru yönetileceğini” düşünüyor o halde neden AKP’ye tadilat için veriyor?
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/bahceli-anayasasinda-erdogana-mujdeler-var-450819h.htm