Köşe Yazıları Yorumsuz - 25 Mayıs 2021 Salı

25 MAYIS 2021, SALI
KÖŞE YAZILARI

 

 

1-Ahmet Taşgetiren / Karar
“Yürüyüş”
Gülen grubu ile öylesine bir kopuş oldu ki, sonu darbe girişimine kadar vardı. Cemaat FETÖ oldu. Mezardan kalkıp referandumda oy kullanmaya seferber olanlar, “inlerine kadar girilecek” kitlelere dönüştü. Bu defa, Ergenekoncu diye yargılananlardan FETÖ’nün tasfiyesi için yararlanıldı. Çözüm sürecinde MHP ve Perinçek grubu en çetin muhalefeti yapmıştı, onlarla yollar kesişti gelinen dönemde. “Yargı altın dönemini yaşıyor” diyecekti olan bitene bakıp, Doğu Perinçek. “İktidarın rotasını biz çiziyoruz” diyecekti.
https://www.karar.com/yazarlar/ahmet-tasgetiren/yuruyus-1589547

 

2-Aytunç Erkin / Sözcü

“İşte MİT’in 1996 tarihli SUSURLUK RAPORU”
Türkiye'yi sarsacak, devlet-mafya-siyaset-gladyo birlikteliğini ete kemiğe büründürecek kaza daha yaşanmamıştı! Bir siyasi partinin lideri elinde, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller ile İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'ın ‘özel örgüt' kurduğunu iddia eden dosyayla merdivenlerden çıkıyordu…Tarih 3 Ekim 1996… İşçi Partisi Genel Başkanı olan Doğu Perinçek, dönemin Meclis Başkanı Mustafa Kalemli'ye bir dosya sundu. Dosyanın adı: “Çiller Özel Örgütü”ydü…Tarih 18 Ekim 1996… Aynı dosya Perinçek tarafından Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e sunuldu.İlginç olan Meclis Başkanı Kalemli'nin dosyayı 14 Ekim 1996'da iade etmesiydi!
https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/aytunc-erkin/iste-mitin-1996-tarihli-susurluk-raporu-6448888/


3-Can Ataklı / Korkusuz
“Bu zorlama anketler sıktı artık”
4-5 ay öncesine kadar “Cumhur İttifakı yüzde 45’i geçiyor” türü anket sonuçları açıklayabiliyorlardı. Sonra baktılar o da olmuyor. Çünkü AKP ve MHP’nin toplamı yüzde 40’ı bile bulmamaya başladı. AKP, iktidara anketleri kullanarak gelmişti. Aylar öncesinden başlayan çalışmalar sonucu halkın beynine; “AKP tek başına iktidar olacak, AKP’nin oyları yüzde 48’in altına düşmüyor, Erdoğan tek başına yüzde 50’yi geçiyor” algısı sokmayı başarıyorlardı. Şimdi ise anketler tu kaka oldu. Dün yine bir saray gazetecisinin yazısında gördüm, “Cumhur İttifakı her ankette yüzde 50’nin üzerinde” diyordu.
https://www.korkusuz.com.tr/bu-zorlama-anketler-sikti-artik.html

 

4-Orhan Bursalı / Cumhuriyet

“Yazıişleriyle, habercileriyle, köşe yazarlarıyla bir bütün gazete’’
GAZETEYİ YAPANLARIN RUHU Demokrasi, laiklik, Atatürk devrimleri, insan hak ve özgürlükleri, kadın ve çocuk hakları, insanca çalışma ve yaşama hakları, ülkenin bütünlüğü.. Tüm bu ve benzer konular, gazeteyi yapanların ruhudur. Emekten, haktan, hukuktan, adaletten dayanışmadan yana.. Bu kadro hiçbir diktatörlükle uzlaşmaz, hiçbir yasa tanımazlığa göz yummaz, ister cumhurbaşkanı ister bakan olsun, hiçbirinin hukuk tanımaz yasadışı baskısına boyun eğmez. Haberde dürüsttür, olabildiğince tarafsız olmaya çalışır. Kaç yıldır yazıişleri, tüm çalışanları ve köşe yazarlarıyla Cumhuriyet bu anlayışıyla, okurunun, sizlerin karşısına çıkıyor. Gazeteye canını, ruhunu veren bu kadrodur.
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/orhan-bursali/yaziisleriyle-habercileriyle-kose-yazarlariyla-bir-butun-gazete-1838910

 

5-Selcan Taşçı Hamşioğlu / Yeniçağ

“Medyanın patatesli börekle imtihanı”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hedef kitle olarak seçtiği "Z kuşağı"na mesaj vermeye çalışıyormuş. Nasıl? Selvi Hanım'ın serip yağladığı yufkalara taze soğanlı patates serpiştirerek! Ciddi ciddi bu dahiyane çıkarımı yapan, siyasal iletişim allameleri var. 2023 seçimlerinde, "Z kuşağı" diye adlandırılan yaş aralığının sandıktaki karşılığının "6 milyona yakın oy" olması bekleniyor. Bu, 2018 seçimlerinde CHP'nin aldığı toplam oyun yarısı demek. İYİ Parti'nin, MHP'nin, HDP'nin oy sayısıyla kafa kafaya, hatta fazla."Yüzde 50+1"i alan kazanır düzeninde, ittifakların Saadet Partisi'ni kazanmak/kaybetmemek için sarf ettiği çabayı düşünün; seçimde oy kullanması beklenen "Z kuşağı" mensubu genç sayısı, bu partinin son seçimde ülke genelinde aldığı toplam oyun 5 katı! Haber değeri taşıyan, bir siyasi partinin Z kuşağını "hedef seçmesi" değil "hedef seçmemesi" olur bu şartlarda. Dolayısıyla, Kemal Bey'in de, onların dikkatini çekmeye, sempatisini kazanmaya çalışması son derece normal. Anormal olan, medyanın "Milenyum çocukları" da denilen bu kitleyi "patatesli börek"le tavlanabilir varsayıp da, "Kemal Bey'in evinden mütevazı mutfak manzaraları" serisini, "CHP'nin Z Kuşağı operasyonu"na yorması! Twitch yayını tamam öyle bir hedefe yöneliktir de, patatesli börek ne alaka? Sanırsın, oyun koluna yapışmış halde "gamer" adayı pozu verdi oğluyla birlikte; medyadan böyle bir muamele geldi anneanne/babaanne böreğine!
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/medyanin-patatesli-borekle-imtihani-453462h.htm


6-Fuat Uğur / Türkiye Gazetesi

“Kılıçdaroğlu kendini aday gibi göstererek Erdoğan’ı nasıl bir tuzağa çekmek istiyor?”

Önceki yazımda(*) belirtmiştim. Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili hazırlanmış son belgeseli izledikten sonra “Galiba artık aday olmaya hazırlanıyor” demiştim. Türkiye’nin, Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra geçen 80 yılına ve Atatürkçülüğe hayli eleştirel gözle bakan, Kılıçdaroğlu’nun sözleriyle, röportaj için seçilen Nagehan Alçı gibi konuşmacılarıyla CHP’yi “Liberal-Sosyaldemokrat” bir çizgiye oturtan belgeseldi.
Karşımızda nihayet saklamadan ve takiye yapmadan, her fikrini açık açık söyleyen, Atatürkçülükle ciddi bir hesaplaşmaya giren Dersimli Kemal vardı. Hepsinden öte artık Cumhurbaşkanlığı adaylığına hazırlanan bir Kemal Kılıçdaroğlu’nu gördük.
https://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/fuat-ugur/619067.aspx

 

7-Abdülkadir Selvi / Hürriyet
“Davutoğlu da Babacan’ı yalanlıyor’”
Her şey Ali Babacan’ın, Halk TV’de 24 Haziran 2018 seçimleri öncesinde, Abdullah Gül’ün muhalefetin ortak adayı olarak çıkarılması projesinin “tam göbeğinde” olduğunu açıklamasıyla başladı.Siyasi ikiyüzlülük tartışması ise o sırada Babacan’ın AK Parti milletvekili olması nedeniyle yaşandı. Bir yanda AK Parti’nin milletvekilisiniz, diğer yandan da AK Parti’nin cumhurbaşkanı adayı Erdoğan’ı tasfiye etmek için hazırlanan Gül’ü muhalefetin ortak adayı yapma projesinin tam göbeğinde yer alıyorsunuz.Bu nasıl tanımlanabilirdi ki? Siyasi tutarlılık mı denilecekti? Elbette ki “Bu yaptığın siyasi ikiyüzlülük” denildi.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/abdulkadir-selvi/davutoglu-da-babacani-yalanliyor-41817557

 

8-Hilal Kaplan / Sabah
“Temiz siyaset’ diyerek el yıkama çabanız sırıtıyor”
Misal, Peker'in bahsettiği Uğur Mumcu'nun katli dahil pek çok faili meçhul cinayet, Doğru Yol Partisi ve şimdiki muhaliflerin yere göğe sığdıramadığı Erdal İnönü'nün SHP'si (yani CHP) ile koalisyon döneminde yaşanmıştı. Ya da Mehmet Ağar, Susurluk sonrası istifa ettiğinde ondan boşalan İçişleri Bakanlığı koltuğuna Meral Akşener yerleşmişti.Hatta Akşener, "Ağabey görevi kardeşine devretti" diyerek bakanlığa adım atmıştı. Susurluk kazası sonrası yürütülen soruşturmalardan 29'unun 27'sinde Akşener'in imzası vardı. O soruşturmalardan hangi sonucu aldı Akşener? Bu yüzden bazılarınca hâlâ "Susurluk sayfasını kapatan" İçişleri Bakanı diye anılır.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/hilalkaplan/2021/05/25/temiz-siyaset-diyerek-el-yikama-cabaniz-siritiyor

 

9-Hasan Basri Yalçın / Sabah
“Kılıçdaroğlu aday olur mu?‘”
Kılıçdaroğlu'nun son dönem açıklamaları nedeniyle ilk defa gerçekten aday olabileceği konuşuluyor. Keşke olsa. Normal şartlarda olması gereken budur. Bir siyasetçinin, hele de büyük bir siyasi partinin başındaysa cumhurbaşkanlığına aday olması kadar doğal hiçbir şey yoktur.Siyaset özellikle de demokratik siyaset, yarışmacılık mantığı üzerine kuruludur. Siyasetçiler iktidar için yarışır. Kazanan yönetme sorumluluğunu üstlenir, kaybeden evine dönüp anılarını yazar. Ama tabii bunlar normal şartlarda olması gerekenler. CHP'de siyaset pek bu şekilde işlemiyor. Defalarca test edilmiş ve başarısız olmuş olanlar bile koltuğa yapışmanın bir yolunu buluyor. Kaset komplosu gibi durumlar olmadan kimse koltuğu bırakmıyor.Bu zamana kadar Kılıçdaroğlu aday olmadı; çünkü kazanamayacağını biliyordu. Ama son dönemde artan baskılar nedeniyle ve belki biraz da parti ve ittifak içi siyaseti yönetmek adına adaylık imaları yapıyor.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/hasan-basri-yalcin/2021/05/25/kilicdaroglu-aday-olur-mu

 

10-Mehmet Barlas / Sabah
“Türkiye 2023’e kadar önemli sorunlarını mutlaka çözüme kavuşturmalıdır..”
Türkiye'nin yakın geçmişte yaşadığı siyasal serüvenleri günü gününe izlemiş bir gazeteci olarak, önümüzdeki döneme ilişkin beklentilerimi ve endişelerimi seslendirmeliyim. Beklentimiz Önümüzdeki döneme ilişkin olarak en önemli beklentimiz, gerek FETÖ ile gerekse PKK/PYD ile Türkiye'nin kararlı mücadelesinin hiç aksamadan sürdürülmesidir. Bu iki istikrarsızlık kaynağının arkasında Amerikan derin devletinin desteği bulunduğu hatırlanırsa, söz konusu oluşumlarla mücadelenin bir "Var olmak ya da olmamak" anlamına geldiği.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2021/05/25/turkiye-2023e-kadar-onemli-sorunlarini-mutlaka-cozume-kavusturmalidir