Köşe Yazıları Yorumsuz - 5 Mart 2021 Cuma

5 MART 2021, CUMA

KÖŞE YAZILARI

 

 

1- Emin Çölaşan / Sözcü

"Örtülü ödenek açıklaması "

Sevgili okurlarım, bizim gazetede 3 Mart günü çıkan yazımın başlığı “Vatan Partisi Digitürk'te” idi. O yazımda iki konuya değinmiştim. Biri, söz konusu partinin Digitürk'e girmesi için gereken (ve yıllık aidat bedeli olan) 500 bin dolar konusu idi. Türk siyasetinde binde bir'lik oy oranına sahip olan bir partinin bu parayı bulması benim gibi çok sayıda insanı da düşündürmüş, kafalarda soru işaretleri bırakmıştı. Aynen şöyle demiştim: “Demek ki Vatan Partisi bu parayı bulmuş. Yardım kampanyasıyla bulduklarını söylüyorlar. Elin ağzı torba değil ki büzesin, öbür yanda ise ortaya bir sürü söylenti çıkıyor. O kadar ki, bazıları bu 500 bin doların Ulusal Kanal'a Vatan Partisi güçlensin diye örtülü ödenekten verildiğini ve Digitürk'e o yolla ödeme yapıldığını bile iddia ediyorlar…”
https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/emin-colasan/ortulu-odenek-aciklamasi-6295785/

 

2-Abdülkadir Selvi / Hürriyet

“Erdoğan ile Bahçeli’nin sürpriz görüşmesi”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Lideri Bahçeli’ye sürpriz bir ziyarette bulununca Ankara’da senaryolar havada uçuşmaya başladı. Nasıl olmasın ki? İki lider daha 2 gün önce İnsan Hakları Eylem Planı’nın sunumundan sonra Külliye’de bir araya geldiler. Zaten bugünkü görüşme de orada belirlenmiş. Erdoğan, Bahçeli’yi 5 Ocak’ta ziyaret etti. 59 gün sonra Erdoğan yine Bahçeli’nin “kale” diye isimlendirilen evindeydi. Peki iki lider ne konuştu? Sadece “İleriye dönük bir görüşme” yanıtını aldım. İleriye dönük ne olabilir?

https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/abdulkadir-selvi/erdogan-ile-bahcelinin-surpriz-gorusmesi-41755397

 

3-Hande Fırat / Hürriyet

“Kozmik küre 2”

Bu fotoğrafı hatırlayacaksınız... Özellikle sosyal medyada olay olmuştu. “Kozmik Küre” denilmiş, akıllara dünyaca ünlü çizgi roman dizilerinde imzası olan Marvel’ın “dünyayı ele geçirmeye çalışan örgütünü” akıllara getirmişti. Suudi Arabistan Kralı Selman, Riyad’da Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi ve dönemin ABD Başkanı Donald Trump’la Uluslararası Radikal Düşünceyle Mücadele Merkezi’ni açmış, üç ismin açılış töreninin yapıldığı alandaki dünya küresine dokunmalarının anı böyle fotoğraflanmıştı. Önce Suudi Arabistan ve ABD arası ilişkilere genel bir çerçeve ile bakalım.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/hande-firat/kozmik-kure-2-41755390

 

4-Mehmet Barlas / Sabah

“Trump’ın yerine Biden’ın gelmesi, Amerika’daki FETÖ’cüleri azdırdı...”

Trump'ın yerine Biden'ın gelmesiyle FETÖ'cülerin neler yapabileceklerini tahmin etmeye çalışırken, New York'tan haber geldi. FETÖ'cüler, New York meydanlarında ışıklı reklamlar yapan şirkete "Stop Erdoğan" diye reklam sipariş etmişler. Türk diplomatlarının uyarıları üzerine bu reklamlar kaldırıldı. Ama yine de FETÖ'cülerin, Biden'ın Başkan olmasıyla yaşadıkları iyimserliğin bir yansımasıydı bu ilanlar. Sanırım bu iyimserliğin başka şekildeki yansımalarına da tanık olacağız. Ama artık 15 Temmuz 2016 benzeri bir darbe girişimi pek mümkün değil bu ülkede…
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2021/03/05/trumpin-yerine-bidenin-gelmesi-amerikadaki-fetoculeri-azdirdi

 

5-Mahmut Övür / Sabah

“‘İYİ Parti’nin onurunu sattınız’”

Muhalefetteki çalkantı bitmek bilmiyor. Başta CHP ve İYİ Parti olmak üzere, bütün muhalefet partilerinde derin bir sancı yaşanıyor. Fikir ayrılıkları, istifalar, yolsuzluk ve taciz iddiaları birbirini izliyor. CHP'den iki hatta üç parti çıktı. İYİ Parti başından itibaren istifalarla sarsılıyor, HDP içinde sessiz ama derinden şiddet karşıtı sesler yükseliyor, "dostlar"ın en küçüğü Saadet Partisi'nde bile taban ile tavan arasında kopuşlar yaşanıyor. Anlaşılan muhalefet cephesinde yanlış giden bir şeyler var ve sular durulmuyor. İşin ilginç tarafı da muhalefet cephesi, "Neden böyle oluyor?" sorusuna cevap vermek yerine kolayına kaçıp "Saray'ın operasyonu" demekle yetiniyor. Oysa gerçek bunun tam tersi; sorun bizzat muhalefetin ayakları bu topraklara basan siyaset üretememesinde... Bu nedenle muhalefete, muhalefet eden partiler doğuyor.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/ovur/2021/03/05/iyi-partinin-onurunu-sattiniz

6-Muharrem Sarıkaya / Habertürk

“Siyasetin kapatamadığı…”

Cumhuriyetin kuruluşu sonrası siyasi hayata katılan partilerin ağırlıklı olarak kapanma ile karşılaştığı dönem 1945 sonrasına denk düşüyor. Kapanmanın gerisinde yatan da ağırlıklı olarak iki nedene bağlanmış, ya komünizm veya yobazlık derecesinde dindarlık… Sonraki yıllarda da bölücülük…Türkiye İslam Demokrat Partisi, Emekçi Sosyalist Köylü Partisi, Türkiye Sosyalist Partisi, Millet Partisi, Vatan Partisi bu dönem ardı sıra kapanan partiler olarak karşımıza çıktı.
https://www.haberturk.com/yazarlar/muharrem-sarikaya/2994406-siyasetin-kapatamadigi

 

7-Kurtuluş Tayiz / Akşam

“İstibdat istibdat diyordunuz, n'oldu?”

CHP'nin başını çektiği muhalefetin son dönemlerde kullandığı başlıca sloganlardan biri de "Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet" idi. Sosyal medyada "Kahrolsun istibdat" kampanyaları yaparak arkalarına "demokrasi" rüzgarını almaya çalışıyorlardı. 2023 seçimleri için ellerindeki en büyük kozlardan biri bu uydurma "istibdat" sloganıydı. Hep bir ağızdan "kahrolsun istibdat, yaşasın özgürlük" diyerek akıllarınca seçmeni manipüle edeceklerini sanıyorlardı.
https://www.aksam.com.tr/yazarlar/kurtulus-tayiz/istibdat-istibdat-diyordunuz-noldu/haber-1154351

 

8-Taceddin Kutay / Akşam

“Siyaset yeniden dizayn ediliyor”

Millet İttifakını, birkaç partinin oluşturduğu bir ittifak olarak kabul ederek analize başlayanlar, analize büyük bir yanılgıdan yola çıkarak başlıyor. Aslında Millet İttifakı, CHP, İyi Parti, HDP ve Saadet Partisi'nin, farklı toplumsal gruplara hitap eden farklı çıkışları temsil ettiği bir bina. Tabelalara bakmayınız. Evet, doğrudur, CHP Cumhuriyetle yaşıt bir partidir, İyi Parti kendisini kadim milliyetçi geleneğe nispet eden kimselerin oluşturduğu bir partidir, Saadet Partisi elli senelik Milli Görüş geleneğine atıfta bulunmaktadır. Gelgelelim mezkûr partilerin her biri, bir dönüşüm sonrası Millet İttifakına uygun yapılara dönüşmüş kurumlardır. Bu sebeple Millet İttifakı'nın kuruluşunu, Deniz Baykal'a kurulan kaset komplosu ile tarihlendirmek mümkün.
https://www.aksam.com.tr/yazarlar/taceddin-kutay/siyaset-yeniden-dizayn-ediliyor/haber-1154415

 

9-Taha Akyol / Karar

"Erdoğan nasıl bir anayasa istiyor"

Çağımızda ise demokrasinin olmazsa olmaz iki şartı “hukukun üstünlüğü” ve “kuvvetler ayrığı” ilkeleridir. İşte, çağımızda “Meclis”in çıkardığı kanunların anayasaya uygunluğunu denetleyen ve “siyasetin üstünde” yer alan bağımsız anayasa mahkemeleri vardır. Eğer milli irade sadece Meclis’te tecelli ediyorsa “milli iradenin üstünlüğü esasına göre hazırlanmış anayasa”da Anayasa Mahkemesi’nin ve Danıştay’ın yeri ne olacak?!
https://www.karar.com/yazarlar/taha-akyol/erdogan-nasil-bir-anayasa-istiyor-1588741

 

10-Akif Beki / Karar

"AK Parti ‘94 Ruhu’na dönebilir mi"

Artık öncülleri kapatılan, kapatılmak istenen, yasaklanma tehdidi altında siyaset yapan değil AK Parti. Bu güç ve ayrıcalığı rakiplerine karşı kullanan durumunda. Artık soldurulan, sudan mahrum bırakılan o değil. Hangi çiçeğe adalet suyu verilip hangisinin kurutulacağını seçen AK Parti'nin kendisi. Bununla gurur da duyuyor.

Artık milletvekilliği, belediye başkanlığı yargı eliyle düşürtülen AK Parti değil. Valiye hakaretten ceza alırsa Erdoğan  gibi İmamoğlu'nun da başkanlığının düşeceğini müjdeleyen, HDP'li belediyelere çatır çatır kayyum atayan o.

https://www.karar.com/yazarlar/akif-beki/ak-parti-94-ruhuna-donebilir-mi-1588732

 

11- Emre Kongar / Cumhuriyet

"Adalet devrimi yapan Türkiye’nin dünya ikinciliği ve Kılıçdaroğlu’nun ziyareti"

Kılıçdaroğlu her soruya verdiği yanıtta, bu iktidarın ne yaparsa yapsın gideceğine olan kanısını belirtti. Bu kanısının altında hem Millet İttifakı’na olan güveni hem de gayri resmi Demokrasi Cephesi’nin son tahlilde rejime sahip çıkacağına olan inancı yatıyordu. Fezlekeler konusunda ortaya çıkacak olan farklı tutum ve davranışların da muhalif partiler içinde oynanan oyunların ve yaratılan fırtınaların da dar bölge sistemi dahil, seçim sistemi ile oynamaların da “Demokratik Rejim”in korunması konusundaki geniş ittifakı bozamayacağı kanısındaydı.
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/emre-kongar/adalet-devrimi-yapan-turkiyenin-dunya-ikinciligi-ve-kilicdaroglunun-ziyareti-1818257

 

12-Arslan Tekin / Yeniçağ

"ETNİKÇİLERİN KASTI ÜLKE BÜTÜNLÜĞÜNEDİR!"

Anayasa'nın 68. maddesinin 4. fıkrasını aç oku bakalım ne yazıyor. Önce okuduğunu anla! Sonra git Diyarbakır'a HDP binası önünde çocuklarının yollarını gözleyen anaları dinle; dağa kimler götürmüş. Ve senin gibi soldan çarklı etnikçi HDP milletvekili Erol Katırcıoğlu bu mazlum analara niye zafer işareti yaptığını bir sor. "Oh olsun! Çocuklarınızı PKK'ya biz gönderdik!" demek istiyor mu istemiyor mu? Bir etnik grubu merkez alıyorlar, küstürmeyim, gibi laf ediyorlar. Etnik grup merkeze alındığı an, zaten Türkiye'nin bütünlüğü tartışmaya açılmış demektir. O etnik grup, bizim dışımızda mı! Biz iç içeyiz. Klasik laf etmiyorum; gerçeği söylüyorum. HDP/PKK, sırtını etnik gruba dayamak isteyen ideolojik bir yapıdır.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/mobi/etnikcilerin-kasti-ulke-butunlugunedir-58431yy.htm