Köşe Yazıları Yorumsuz - 30 Mart 2021 Salı

30 MART 2021, SALI

KÖŞE YAZILARI

 

 

1-Hilal Kaplan/ Sabah

“Orhan Pamuk ve Ayasofya”

Pamuk, Alman devletinin yayın organı DW'ye verdiği röportajda Atatürkçüleri şikâyet etmiş:
"Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu büyük Atatürk, Ayasofya'yı müzeye dönüştürmüştü(...) Bu, Kemal Atatürk'ün laiklik geleneğidir. 'Lütfen bunu değiştirmeyelim' demeye maalesef korkuyorlar."
Pamuk, İsviçre gazetesine "1 milyon Ermeni'yi, 30 bin Kürt'ü öldürdük"demeçleri verirken, Doğu Perinçek "1915 olayları soykırım değildir" tezini savunduğu için İsviçre mahkemeleri tarafından hapis ve para cezasına çarptırılmıştı.

https://www.sabah.com.tr/yazarlar/hilalkaplan/2021/03/30/orhan-pamuk-ve-ayasofya

 

2-Sedat Ergin / Hürriyet

“ABD ile AB arasındaki yeni diyalogda Türkiye’nin yeri”
ABD Başkanı, ardından dış politikada ortak çıkarların bulunduğu alanlarda AB ile yakın çalışma arzusunu ifade etti. Bu çerçevede en başa Çin Halk Cumhuriyeti ve Rusya’yı koydu. Biden, ardından Türkiye, Güney Kafkasya, Doğu Avrupa ve Batı Batı Balkanlar üzerinde ABD ile AB arasında süreklilik içinde yakın bir şekilde çalışmaya ihtiyaç olduğunu vurguladı. Biden’ın dış politika başlıkları sıralamasında Türkiye, Çin ve Rusya’dan sonra üçüncü geliyordu.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/sedat-ergin/abd-ile-ab-arasindaki-yeni-diyalogda-turkiyenin-yeri-41775044


3- Hande Fırat / Hürriyet

“Avrupa Birliği ile ilişkilerde son durum”

Nisan ayının sonunda ise AB’nin de olası sonuçlarını hassasiyetle takip edeceği Birleşmiş Milletler’in 5+1 formattaki gayri resmi Kıbrıs toplantısı var. Bu görüşmelerin neden önemli olduğunu, geçtiğimiz günlerde yapılan AB Liderler Zirvesi’nden çıkan mesajlar ve perde arkası bilgilerle sizlerle paylaşacağım.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/hande-firat/avrupa-birligi-ile-iliskilerde-son-durum-41775030

4-Hasan Basri yalçın / Sabah

“Gaz ve fren”

Türkiye'nin dış politikası, zamanın ruhuna göre çeşitli dönüşümler geçiriyor. Örneğin, 2000-2010 arası uluslararası işbirliğinin yoğun biçimde gündemde olduğu dönemlerdi. O tarihlerde Türkiye de diplomasiyi ve ortaklarıyla yakın ilişkiyi ön plana çıkarıyordu. Fakat 2012 yılından itibaren dünya siyasetinde yaşanan gelişmeler ve ülkemize yönelik sıkıştırma faaliyetleri çerçevesinde Türkiye de güvenliği önceleyen bir dış politikaya geçiş yaptı. O sayede maliyetli de olsa stratejik güvenlik krizlerini çözdü.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/hasan-basri-yalcin/2021/03/30/gaz-ve-fren

 

5- Emin Pazarcı / Akşam

“Kavga eden Türkiye!”
Olması gerekenler oluyor aslında! Mesela, AB ile ilişkilere bakarsak, ortada bir kavga-dövüş yok. Sadece, yıllardır sürdürülen illüzyonların seviyesi azalmış durumda. AB'nin Türkiye gibi bir ülkeyi bünyesine kabul etmesi, zaten kendi içinde tartışmalı. Başından beri buna istekli görünmüyor, ayak sürüyor. Türkiye ise artık eski Türkiye değil. AB üyeliği için "Ben kendimi dar bir ceketin içine hapsetmeli miyim, hapsetmemeli miyim?" diye düşünüyor! Bu yüzden uzun süredir top çevrilip duruyor...
https://www.aksam.com.tr/yazarlar/emin-pazarci/kavga-eden-turkiye/haber-1160957

 

6- İbrahim Kiras / Karar

“Doğu Türkistan için ‘empati’ vakti"

Hükümet belli ki Çin’i üzmek istemiyor… Çünkü olayın ekonomik ilişkiler boyutu var, çarpık bir anlayışla oluşturulan -daha doğrusu bozulan- dış politika mimarisinin zorunlukları var… Söylentilere göre Kanal İstanbul’un finansman ihtiyacı var… Hatta aşı siparişinin gereklilikleri var… Bunlar doğru ama bu sessizliğin bir sebebi daha var: Cumhur İttifakının kendi tabanında bu yönde ciddi bir talep veya baskı da yok.

https://www.karar.com/yazarlar/ibrahim-kiras/dogu-turkistan-icin-empati-vakti-1588979

 

7- Didem Özel Tümer / Milliyet

“AB liderlerinden ne duyabiliriz?"

Zirve sonucunu, Türkiye’nin AB yol haritasını ve yapılacak ziyaretlerden beklentileri konuştuğum yetkili, Von der Leyen ve Michel’in ziyaretinde, katılım müzakerelerinin canlandırılması, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, vize serbestisi, üst düzey diyalog toplantılarının başlaması, terörle mücadelede işbirliği ve göç mutabakatının güncellenmesinden oluşan 6 temel meselenin de konuşulacağını ancak kamuoyuna deklare edilebilecek bir şey çıkmazsa bunun kimseyi şaşırtmaması gerektiğini söyledi. Yetkili bunun nedenini ise nisan sonuna doğru 5+BM formatında Cenevre’de yapılacak gayriresmi Kıbrıs görüşmelerine bağladı. Yetkili, “AB bu aşamada ‘göçmenler için şu kadar kaynak’ ya da ‘Gümrük Birliği güncellemesi şu tarihte başlayacak’ diyebilir ancak nisan sonunu görmeden bunu söyleyebileceğini düşünmek zor” ifadesini kullandı. Zira, Kıbrıs sorunu ve onunla iç içe geçmiş haldeki Doğu Akdeniz meselesi aslında Türkiye-AB ilişkilerinde bir süredir hâkim olan gergin havanın önemli ve öne çıkan nedenlerinden biri.

https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/didem-ozel-tumer/ab-liderlerinden-ne-duyabiliriz-6468653

 

8- Fuat Uğur/ Türkiye

“Çin’in yeni hamleleri ve Türkiye’nin seçimi; İran mı İsrail mi?”

Malum, İran’ın İsrail ile bir düşmanlığı var. Çin, İran’la anlaştı diye İsrail ile ilişkilerini kesti mi? Tam tersine. Kesmediği gibi bu ülkeyle de bomba bir anlaşma imzaladı. Yazar Mustafa Güldağı’nın aktardığı bilgiye göre İsrail, Mısır’dan geçen Süveyş Kanalı’nı bypass etmek üzere Akdeniz kıyısındaki Ashdod limanından Kızıldeniz’deki Eliat limanı arasında 163 km’lik bir ‘ticaret koridoru’ açıyor. İsrail Akdeniz’de çıkarmaya başladığı doğalgazı bu koridoru kullanarak Hindistan ve Çin’e satacak. Maliyeti 20 milyar dolar olan bu ticaret yolunun finansmanını Çin Kalkınma Bankası sağlayacak. Yapımını da Çinli firmalar üstelenecek.

Ve İsrail bunun karşılığında Hayfa Limanı'nın işletmesini verdi.

 https://m.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/fuat-ugur/618241.aspx

 

9-Hasan Öztürk/ Yeni Şafak

“Bizimkisi, mefkuresi için çırpınan idealistlerle, pozisyonunu “mal”a çeviren züppelerin hikayesi”
Çakma çakarlı otomobillerle sade vatandaşı yolda rahatsız edenlerden tutun da kaldırıma araç bırakıp yayaların güvenliğini hiçe sayanlara kadar nice “yeni yetme”, “sonradan görme” tipleri konu edinip “edep yahu” dedik. Demeye de devam edeceğiz.

Kabahatler kanununa bile muhalefeti âdet haline getirenlerle, “Sen benim kim olduğumu biliyor musun” diyerek, devlet görevlilerine posta koyanlara…

https://www.yenisafak.com/yazarlar/hasan-ozturk/bizimkisi-mefkuresi-icin-cirpinan-idealistlerle-pozisyonunu-mala-ceviren-zuppelerin-hikayesi-2058051

 

 10-Murat Muratoğlu/ Sözcü

“Bu operasyonu kimin adına çektiniz”

Eski Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal kovulduğundan beri piyasalarda sular durulmadı. Nitekim sorun Naci Bey'in kovulması değil, zihniyet sakatlığı olarak algılandı.

Normal şartlarda bu tarz kurumlarda yapılan görev değişikliklerinde devir teslim töreni gerçekleştirilir. Konusu bile açılmadı. Biri kalktı, diğeri oturdu.

https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/murat-muratoglu/bu-operasyonu-kimin-adina-cektiniz-6342365/

 

11-Mahmut Övür/ Sabah

“FETÖ ve İrtica”

Birkaç gündür başını CHP'nin çektiği ve laik kesimin dört elle sarıldığı yeni bir tartışmamız var: "Harp okullarına girişte irtica şartı neden kaldırıldı?"
Gerekçe olarak da şu söyleniyor: "Harp okulları, tarikatlara teslim edilecek."
Örnek olarak da FETÖ gösteriliyor. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay şöyle diyor:
"Bu, irticai faaliyetlere yeniden yeşil ışık yakmaktır, FETÖ'nün devlette ve TSK'da boşalttığı alanı, yeni tarikat ve cemaatlere terktir."
Bu yaklaşımın şaşırtıcı bir yanı yok, son 60-70 yıldır bu bakış açısı hiç değişmedi.

https://www.sabah.com.tr/yazarlar/ovur/2021/03/30/feto-ve-irtica