30 KASIM 2020, PAZARTESİ
KÖŞE YAZILARI
1-Fatih Çekirge-Hürriyet
“S-400’ü biz alınca yaptırım tehditleri, Yunanistan alınca bakın ne yapıyorlar”
Türkiye, Rusya’dan S-400 füzesi alıyor diye yapmadıklarını bırakmadılar. F-35 projesini kilitlediler. Ambargo ve yaptırım sözleri havalarda uçuştu.Ama bakın, Yunanistan’da S-300 füzesini birlikte test ediyorlar .Cevabı önceki gün açıklama yapan Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias verdi. “Almanya’nın, Türkiye tarafından sipariş edilen 6 adet denizaltısını teslim etmemesini istiyoruz. Almanya’nın, Atina’nın Türkiye’ye karşı uygulanmasını istediği silah ambargosunu hayata geçirmek için devasa ekonomik gücünü kullanmaya yanaşmamasını anlayamıyorum. Bunu Berlin’e neden söylememiz gerektiğini bile anlamıyorum, kendi başına anlaması lazım. Almanya, AB’deki liderlik rolünü yerine getirmiyor.”
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/fatih-cekirge/s-400u-biz-alinca-yaptirim-tehditleri-yunanistan-alinca-bakin-ne-yapiyorlar-41675373
2-Ahmet Hakan- Hürriyet
“CHP Milletvekili Ali Mahir Başarır’a söyleyeceklerim var”
Ali Mahir Başarır, “satılmış ordu” manasına gelecek bir laf ediyor programda. Uyarılınca da “Ben ‘Ordu satılmıştır’ demedim, Tank Palet Fabrikası’nın satılmasını kastettim” Tank Palet Fabrikası olayına en şiddetli itirazı yapmak, tabii ki hakkınızdır. Ama bunu yaparken “satılmış ordu” derseniz, Tank Palet Fabrikası’yla ilgili haklı itirazlarınızı da gömmüş olursunuz.diyor.https://www.star.com.tr/yazar/anayasa-calismasina-gerek-yok-sisliye-bakmak-yeterli-yazi-1590800/
3-Abdulkadir Selvi-Hürriyet
“Reform sürecinde eksik halka”
-Toplantıda Lütfi Elvan, yatırımlarda izin süreleri kısaltıp işlemlerde sadeleştirilmeye gidileceğini anlatmış. “Girişimcilerimizin, müteşebbislerimizin önünü açacağız. Bundan emin olun” demiş. Abdulhamit Gül ise reformların bir süreklilik içinde devam edeceği sözünü vermiş.
-Kılıçdaroğlu önceden erken seçime karşıydı. CHP’li belediyelerin biraz hizmet üretmesini, ondan sonra seçimlere gidilmesini tercih ediyordu. Ama CHP kurultayından sonra partide aykırı sesler yükselmeye, Muharrem İnce ve Mustafa Sarıgül parti kurmaya kalkışınca Kılıçdaroğlu, erken seçim silahını çekti. Etkili de oldu. CHP’deki muhalif sesler sustu. Benzer süreç İYİ Parti’de de yaşanıyor. Kılıçdaroğlu, erken seçim kartını masaya sürerek, aynı formülü İYİ Parti’de devreye sokmuş oldu. CHP’de etkili olan erken seçim silahının liste tartışması ve Ümit Özdağ’ın iddiaları nedeniyle sıkıntılı bir süreçten geçen İYİ Parti’deki etkisini önümüzdeki günlerde göreceğiz.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/abdulkadir-selvi/reform-surecinde-eksik-halka-41675406
4-Fuat Bol- Hürriyet
“Seçim Dışı Yöntem”
İşaret fişeğini, İran’ın nükleer programının beyni olan, fizikçi Muhsin Fahrizade’yi öldürmekle verdiler. Bu suikast, İran’la münasebetleri geliştirmek isteyen Biden’a da bir ders niteliğinde.Koltuğa oturmadan ayağını denk al demeye getiriyorlar!Malum bizim ülkemizde de iktidarı düşürmek için ‘seçim dışı yöntemlerden’ söz edenler vardı. Üstelik bunlar, aynı hedef için (Erdoğan’ı indirmek) Biden’ın yardım vaat ettiği kurumlar.Daha açık ifadesiyle, Biden’dan ‘demokrasi’ ve ‘hukuk’ dilenen malum muhalefet partileri. https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/fuat-bol/secim-disi-yontem-41675366
5-Nedim Şener-Hürriyet
“282 davada 4 bin 555 darbeci cezalandırıldı”
Bunun anlamı şudur: TSK’daki FETÖ’cülerin sayısı darbeye katılanların dört katı. Halen devam eden ankesörlü hat operasyonları, ByLock içerikleri ve itirafçıların ifadeleriyle, ihraç edilenler, incelemesi devam edenler, soruşturması süren dosyalar eklendiğinde bu sayısının 30 bini aşması kimseyi şaşırtmasın. Dolayısıyla, darbenin üzerinden dört yıl geçmesine rağmen TSK’daki FETÖ temizliği aralıksız devam edecektir. Çünkü bu Türkiye’nin beka sorunudur.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/nedim-sener/282-davada-4-bin-555-darbeci-cezalandirildi-41675391
6-Fuat Bol- Hürriyet
“Seçim Dışı Yöntem”
İşaret fişeğini, İran’ın nükleer programının beyni olan, fizikçi Muhsin Fahrizade’yi öldürmekle verdiler. Bu suikast, İran’la münasebetleri geliştirmek isteyen Biden’a da bir ders niteliğinde.Koltuğa oturmadan ayağını denk al demeye getiriyorlar!Malum bizim ülkemizde de iktidarı düşürmek için ‘seçim dışı yöntemlerden’ söz edenler vardı. Üstelik bunlar, aynı hedef için (Erdoğan’ı indirmek) Biden’ın yardım vaat ettiği kurumlar.Daha açık ifadesiyle, Biden’dan ‘demokrasi’ ve ‘hukuk’ dilenen malum muhalefet partileri. https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/fuat-bol/secim-disi-yontem-41675366
7-Ufuk Sandık- Sabah
“Türkiye, dünya için parça üretecek”
Pandemi sürecinde dünya otomotiv endüstrisinde taşlar yerinden oynadı. Çin'de ortaya çıkan Covid-19 nedeniyle tedarik sanayisinde üretimin uzun süre durması ve dünyadaki birçok otomotiv fabrikasında üretimin aksaması, küreselleşmeyi masaya yatırdı. Firmalar daha sonra yaşanabilecek benzer durumlarda üretimin aksamaması için fabrikalara yakın bölgelerdeki yeni tedarikçilerle iş birliğini konuşmaya başladı. Çin bir süredir, Avrupa'ya uzaklık, lojistik sorunlar, yükselen maliyetler gibi nedenlerle eski cazibesini kaybetmeye başlamıştı. Pandemi ile birlikte yaşananlarla Çin daha fazla sorgulanmaya başladı. İşte bu tablo Türkiye için fırsat yarattı
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/sandik/2020/11/30/turkiye-dunya-icin-parca-uretecek
8-Hasan Basri Yalçın-Sabah
”CHP’nin nefret dili”
CHP Genel Başkanı tuttu öğretmenleri AK Parti'nin peşinden gidenler ve gitmeyenler olarak ikiye böldü. Ardından da AK Partili öğretmenleri öğretmen olarak görmediğini ilan etti. Öğretmenlerden sonra orduya da dil uzattı CHP. Bir CHP milletvekili tüm Türkiye'nin gözleri önünde Türk ordusuna "satılmış" deyiverdi Artık Türk ordusu iç siyasete vesayet eden bir kurum değil kahramanlık hikayeleriyle anılan bir kurum haline geldi. Önemsedikleri tek şey yalan üzerine kurguladıkları tank-palet fabrikası hikayesiyse zaten o konuda endişeye hiç mahal yok. Fabrika iddia ettikleri gibi satılmadı ama buna kafayı takacaklarına savunma sanayiindeki başarı hikayelerine bakmalarını öneririm.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/hasan-basri-yalcin/2020/11/30/chpnin-nefret-dili
9-Kübra Par-HaberTürk
“Babacan, Davutoğlu,İnce,Sarıgül..Hepsi aynı yanlışta birleşiyor”
kamplaşmanın zirve yaptığı, milliyetçiliğin katbekat yükseldiği, siyasi safların keskinleştiği bir atmosferde yeni kurulan partilerin bu orta yolcu tavrı onları sadece ve sadece kimliksizleştiriyor. Partisinden memnun olmayan birkaç mutsuz, kararsız seçmen size yönelir belki diye beklemek yerine kitle partisi olmaya yakışır, kırmızı çizgileri belli net bir duruş ve güçlü karizmatik liderlik sergileyin… https://www.haberturk.com/yazarlar/kubra-par-2561/2886372-babacan-davutoglu-ince-sarigul-hepsi-ayni-yanlista-birlesiyor
10-İbrahim Karagül-YeniŞafak
” Türk ordusu satıldı” diyen; Karabağ’da Ermeni, Libya’da Hafter, Ege’de Yunan, Suriye’de PKK’dır.”
“Türk ordusu satıldı” diyen adam, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin karşısında. Suriye’nin kuzeyinde, Afrin’de, El Bab’da verilen mücadelede, Irak’taki güvenlik operasyonlarında, güney sınırlarımızı güvenli hale getirmek için verilen mücadelede Türkiye’nin karşısında.
https://www.yenisafak.com/yazarlar/ibrahimkaragul/turk-ordusu-satildi-diyen-karabagda-ermeni-libyada-hafter-egede-yunan-suriyede-pkkdir-2056933
11-Enver Aysever- Cumhuriyet
”Katar’a devredilen ülke!”
ABD patentli dinciler, milliyetçiler sürüldü sahaya sonra, onlara “muhafazakâr” dediler. Yanına liberaller de eklenince, tadından yenmez oldu. Bu koalisyonla birlikte ülkenin çivisi çıktı. Komünizm korkusuyla elde avuçta ne varsa satıldı, anahtar ABD’ye, NATO’ya, diyeceğim küresel piyasa ekonomisi ne gerektiriyorsa onlara teslim edildi. Şimdi sıklet sorunu var, artık alıcı, muhatap Katar!
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/enver-aysever/katara-devredilen-ulke-1794885
12-Mehmet Ali Güller-Cumhuriyet
”Yerli, milli, Katarcı”
Erdoğan kendinden önceki tüm özelleştirmelerin toplamının on katı özelleştirme ve yabancılaştırma yaptı. 1986 yılında başlayan özelleştirmede, Erdoğan iktidarına kadar yaklaşık 8 milyar dolar tutarında özelleştirme yapıldı. Erdoğan döneminde yapılan özelleştirme tutarı ise yaklaşık 80 milyar dolardır!Ve kamu kurumlarımızın çoğunun da bırakın ederini, birkaç yıllık kârı büyüklüğünde paralara satıldığını içimiz acıyarak anımsatalım!Daha acısı da Türkiye’ye özelleştirme baskısı uygulayan ülkelerde “kamu payının ağırlığının” gerçekte yüksek olduğunun “yerli ve millilerce” halktan hep gizlenmiş olmasıydı!
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/mehmet-ali-guller/yerli-milli-katarci-1794907
13-Kurtuluş Tayiz-Akşam
”Kandil’in son umudu Biden ve Kılıçdaroğlu”
ABD’nin buradaki paralel devleti PKK’yı doğurdu, büyüttü, palazlandırdı; o yapı tasfiye edilince devlet de kendine geldi. Terör örgütünün devlete karşı ayakta kalma şansı hiç yok. İşte bu yüzden Biden ve CHP’ye umut bağlamaları anlaşılmaz değil. Son umutları onlar çünkü.
https://www.aksam.com.tr/yazarlar/kurtulus-tayiz/kandilin-son-umudu-biden-vekilicdaroglu/haber-1129567
14-Murat Sabuncu-T24
”Mevzubahis Katar ise soru sormak teferruattır”
Kısa bir Katar özeti yapalım. İstanbul Borsası'nın yüzde 10'u satış şartları ve fiyatı belli olmadan, kamuoyuna açıklanmadan Katar'a satılıyorsa… Digitürk ihalesiz ve uzun süre satış fiyatı açıklanmadan Katarlı Bein Group'a satılıyorsa… Kazancının büyük kısmı Türkiye liglerini seyretmek için abone olanlardan gelen Katarlı Bein parayı ödeyemediği zaman para Devlet'ten ödeniyorsa… BMC'yi almaya-işletmeye parası yetmeyen işadamı için Cumhurbaşkanı Katar Emir'ini arıyorsa… Tank Palet Fabrikası 50 milyon dolar için 25 yıllığına BMC'ye yani Türk-Katar ortaklığına kiralanıyorsa… Katar Emiri'nin annesi Şeyha Moza'nın, önce Kanal İstanbul güzergahında 44 dönüm tarla aldığı, ardından bu tarlanın imar planındaki değişiklikle turizm ve ticaret alanına dönüştüğü ortaya çıkıyorsa… Haliç'te yapılması planlanan Altın boynuz projesi için Katar ortaklardan biri oluyorsa… Kamuoyunun bu tercihleri-yaşananları sorgulaması doğaldır.
https://t24.com.tr/yazarlar/murat-sabuncu/mevzubahis-katar-ise-soru-sormak-teferruattir,28879
15-Akdoğan Özkan-T24
”Fransa Türkiye’nin neyi oluyor?”
ABD'nin Doğu Akdeniz'deki askeri hegemonyası (gerek insan gerek finansal maliyetinin de ağırlığı altında) çözülmekte, bir zamanlar bölgenin tartışmasız hâkimi konumunda görülen Washington, bu maliyetleri üslenmekten imtina ettikçe mevzi yitirmektedir. Onun yokluğuyla -ya da yarım varlığıyla, diyelim- oluşan vakumda da bazı aktörler bu boşluğu doldurarak özellikle Rusya'ya karşı dengeleyici bir rol oynamaya çalışmaktadır. Bu da kendi egemenlerine yeni dünyada alan açma çabası içindeki Fransa ile Türkiye'yi hırçın bir rekabetin içine sokmaktadır. Bu durum, Fransa ile Türkiye arasındaki ilişkilerin tek boyutu değilse bile, aralarında son yıllarda tırmanan gerginliği bu perspektiften okumak da olanaklıdır. Şimdi bu gerginliğin son 10 yılda nasıl bir seyirle ve olaylar arasında nasıl bir bağlantıyla taşındığına dair gözlemlerimize geçelim:
https://t24.com.tr/yazarlar/akdogan-ozkan/fransa-turkiye-nin-neyi-oluyor,28883
16-Hüseyin Vodinalı-Veryansın
”Galata Bankerlerinden Katar bankerlerine; doğu cephesinde değişen bir şey yok”
https://www.veryansintv.com/galata-bankerlerinden-katar-bankerlerine-dogu-cephesinde-degisen-bir-sey-yok
17-Nihat Genç-Veryansın
”Ne derdimize yanacak ne çare arayacak açık bir bilinç kalmadı”
Ancak sıkı bir gazeteci olsam bu yüz milyar'ı kimler yutmuş tek tek araştırıp mesela bakan bürokrat yakını kimi isimler bulup yayınlayabilsem işte o zaman kur politikaları mı kötü yönetildi yoksa eşe dosta yakına çarçur mu edildi, belki bir parça anlayabiliriz.
https://www.veryansintv.com/ne-derdimize-yanacak-ne-care-arayacak-acik-bir-bilinc-kalmadi
18-Yavuz Alogan-Veryansın
”Türkiye Cumhuriyeti Anonim şirketi”
(Vatan Partisi’ni kastediyor) Aşırı derecede vatansever bir unsur, bir keresinde, açık bir toplantıda konuştu. Almanya’da sömürülürken Türk işçisinin ne kadar fedakâr, disiplinli ve çalışkan olduğunu bütün dünyaya kanıtladığını, Çin sermayesinin hizmetinde, Çin’in satın alacağı ya da sıfırdan kuracağı fabrikalarda da aynı şekilde kendini feda ederek, büyük bir disiplinle çalışacağını söyledi. Bu sözleri işittiğim anda sırtımda soğuk bir ürperti hissettiğimi, içimin sızladığını itiraf etmeliyim. Yani diyor ki Çin çok başarılı oldu, muazzam bir sermaye biriktirdi. Bunu kırsal komünleri dağıtıp geniş bir ucuz işgücü piyasası yaratarak, kendi işçi sınıfının “demir pirinç kâsesi”ni kırarak, yani her türlü sosyal hak ve güvencesini ortadan kaldırıp akla ve hayale gelebilecek bütün yabancı şirketlerin taşeron firmalarında aşırı derecede çalıştırarak yaptı. Çinliler buna “Dört modernleşme” dediler. “Çin’e özgü sosyalizm” o kadar başarılı oldu ki Çinli dolar milyarderlerinin sayısı ABD’dekileri bile üçe katladı (2019’da Çin’de 182, ABD’de sadece 59 yeni milyarder). Çin elbette artık kendi işçi sınıfının hayat standardını yükseltecek, aşırı sömürü ilişkilerini de bizim gibi ülkelere aktaracak, biz de böylece kıyıdan köşeden biraz kalkınacağız, bizim de bir iki tane dolar milyarderimiz olacak, böylece Yeni Dünya’daki şerefli yerimizi alacağız. Öyle mi?
https://www.veryansintv.com/turkiye-cumhuriyeti-anonim-sirketi