Köşe Yazıları Yorumsuz - 26 Temmuz 2020 Pazar

25 TEMMUZ 2020, CUMARTESİ
KÖŞE YAZILARI

 


1-Mustafa Öztürk – Karar
“İstanbul sözleşmesi bütün kötülüklerin anasıdır”

 

Bu bağlamda, her melanetin kökenini Batı’da arama ve Batı dünyasına ait her şeyi şeytanlaştırma yönündeki paranoyaklığın artık kabak tadı verdiğini belirttikten sonra ailenin parçalanması ve boşanmaların artması gibi multifaktöriyel sorunları bir sözleşme metnine bağlayarak izaha kalkışmanın ciddiye alınacak bir tarafının bulunmadığını özellikle vurgulamak gerekir. Bununla birlikte kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin yine bir sözleşme metniyle ortadan kalkacağını düşünmek de ahmaklık olsa gerektir. Haddi zatında aileyi parçalayan da, kadını şiddete maruz kalmaktan koruyan da sözleşme metni veya kanun maddesi değil, sevgi, şefkat, merhamet, insaf ve iz’andan yeterince nasiplenmiş/ nasiplenmemiş vicdanlardır. 
https://www.karar.com/istanbul-sozlesmesi-butun-kotuluklerin-anasidir--1576703

 


2- Emin Çölaşan-Sözcü
“Kurultay”

 

Bugün yapılacak genel başkanlık seçimini Kılıçdaroğlu'nun kazanacağı kesin.
Eğer CHP üyesi ve delegesi olsaydım ben de oyumu ona ve ayrıca (kimlerden oluştuğunu bilmediğim) listesine verirdim.Unutmayalım..O kadar çok ve bazen de insafsızca eleştirilen Kılıçdaroğlu, geçen yıl yapılan yerel seçimlerde muhteşem bir başarı elde etti. CHP'nin kazandığı ve çoğunu AKP'den ele geçirdiği belediyeler unutulacak gibi değildir:
https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/emin-colasan/kurultay-5951145/

 


3-Yılmaz Özdil-Sözcü
“İstikamet”

 

Başbakan Tayyip Erdoğan “Lozan Antlaşması devletimizin tapusudur, inanç, cesaret ve fedakarlık zaferidir, diplomasi ve uluslararası hukuk alanında tescilidir” dedi.Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan “birileri bize Lozan'ı zafer diye yutturmaya çalıştılar, zafer mi bu” dedi.Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, geçen yıl izah etti, “Ayasofya'yı camiye çevirmenin faturası çok ağırdır, Ayasofya ibadete açılsın diyenler dünyayı tanımıyor, ben bir siyasi lider olarak, bu oyuna gelecek kadar istikametimi kaybetmedim” dedi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün izah etti, “gayretlerimiz neticesinde hamdolsun Ayasofya cami oldu” dedi.İyi ki Tayyip Erdoğan var da, Tayyip Erdoğan'ın istikametini düzeltiyor, yoksa Tayyip Erdoğan'ın istikametine kalsa yandık yani.
https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/yilmaz-ozdil/istikamet-5951151/


 
4-Aytunç Erkin-Sözcü
“Doğu Akdeniz ve mavi vatan türk milletinin geleceğidir”


27 Kasım 2019'da, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Libya Devleti Hükümeti Arasında Akdeniz'de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası” İstanbul'da imzalandı. Yaycı bu anlaşmayı şöyle değerlendirdi: “Türkiye bu süreci gayet iyi yönetmiştir, bunda Sayın Cumhurbaşkanı'nın iradesi hakikaten esas unsurdur. Evet… Fikir benimdir, benden önce Libya konusunda yapılmış hiçbir çalışma da yoktur. Ama hayata geçiren ve anlaşmayı imzalattıran Erdoğan. Hakkı hak sahibine teslim etmek gerekir.”
https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/aytunc-erkin/dogu-akdeniz-ve-mavi-vatan-turk-milletinin-gelecegidir-5951261/
 
 
5-Barış Doster-Cumhuriyet
“Ayasofya, Lozan ve Serv”

 

Atatürk olmasa, Kurtuluş Savaşı kazanılmasa, Lozan imzalanmasa, Cumhuriyet kurulmasaydı, yurdumuzda Ayasofya dahil 90 bine yakın cami olur muydu? İşgal edilmiş, orduları dağıtılmış, siyasi, mali, idari, hukuki bağımsızlığı elinden alınmış, güdüm altında küçük bir toprak parçasında yaşamaya mahkûm edilmiş Osmanlı Devleti’nde özgürce ibadet edilir miydi? Anadolu, Türklere kalır mıydı?Yazıyı bitirirken önemle vurgulayalım: Atatürk’le arasına mesafe koymak, Cumhuriyeti yok saymak; kimseyi daha milliyetçi, daha Müslüman, daha devrimci yapmaz. Emperyalizmin uzantısı, uydusu, işbirlikçisi yapar.
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/baris-doster/ayasofya-lozan-ve-sevr-1753889
 
 
6-Mehmet Ali Güller-Cumhuriyet
“AKP’nin hedefi ikili hukuk düzeni”

 

Sonuç olarak tablo şudur:Çoklu baro, Cumhuriyetin “hukukun birliği” ilkesini hedef almaktadır.Ayasofya kararı, Cumhuriyet hukukun yerine Osmanlı hukukunukoyabilme hamlesidir.İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme girişimi, Medeni Hukuk’ta gedik açma operasyonudur.Toplamda AKP iktidarının hedefi, “ikili hukuk düzeni” oluşturmaktadır! Yani son tahlilde “ulemaya sormak” istemektedirler!Süreci görmeyen ve aymazlığı sürdürenler için açık açık belirtelim: Cumhuriyet adım adım yıkılmaktadır!
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/mehmet-ali-guller/akpnin-hedefi-ikili-hukuk-duzeni-1753890


 

7-Melik Aşık-Milliyet
“Lozandan bugüne”

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bugünkü kurultaya alınmayacak olan onur üyelerine birer mektup göndermiş. Mektupta diyor ki:“Kurultay alanımıza pandemi dolayısıyla sadece delegeler alınacaktır. Onur üyeleri için de salonun dışına dev ekranlar yerleştirilmiş, pandemi kurallarına göre oturacak yerler ayrılmıştır.”Ankara’da sıcaklık 40 derece. Onur üyeleri, neden kurultayı evlerinde izlemek varken Bilkent’e gitsin de sıcak altında dev ekrandan izlemeye çalışsınlar?Bunun mantığı var mı? Bir dostumuz: Evet var, dedi.“Çünkü onur üyeleri kurultaya alınmadıklarını belirterek dava açmaya hazırlanıyor. Kemal Bey bu mektubuyla mahkemede:- Biz onları davet ettik, yer hazırladık ama gelmediler, demeye hazırlanıyor.”Zekice bir mektup yani!
https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/melih-asik/lozandan-bugune-6267918


 

8-Mehmet Metiner-Star
“Ayasofyadaki namaz lozanın ve laikliğin cenaze namazı mıdır”


Bugüne kadar Cumhura tepeden bakan ve Cumhurun değerlerini düşman gibi gören Cumhurbaşkanlarının ancak Cumhuriyetçi ve laik olabileceklerine inanan o güruh bugün milletiyle beraber diz çöken ve aynı kıbleye büyük bir alçak gönüllülükle yönelen Cumhurun Başkanını “laiklik karşıtı” ilan edebiliyor.Sahi laiklik ne zaman kabul edildi? Ayasofya camiden müzeye çevrildiğinde Türkiye resmen laik değildi. 1934’e kadar Ayasofya cami idi. O dönemlerde Atatürk yok muydu? Müze meselesi tarihsel koşullarla ilgilidir. Dış siyaset manevralarıyla alakalı bir konunun Atatürk, Lozan ve laiklik meselesine indirgenmesi Atatürk’e de laikliğe de büyük bir saygısızlıktır. En önemlisi bu millete düşmanlıktır.Ayasofya’daki namaz, Lozan’ın ve laikliğin cenaze namazı değildir ama Cumhura rağmen kendi ideolojilerini dayatan o azınlıkçı-seçkinci-vesayetçi güruhun cenaze namazıdır.
https://www.star.com.tr/yazar/ayasofyadaki-namaz-lozanin-ve-laikligin-cenaze-namazi-midir-yazi-1560562/

 

 
9-Oral Çalışlar-Posta
“CHP kurultayın neden önemli”

 

CHP içindeki kutuplaştırıcı, ötekileştirici eğilimin gücünü de küçümsememek gerekir. Kılıçdaroğlu, parti içi dengeleri gözetmekte başarılı. En önemli özelliği ise muhalefetten iktidara yürüyebilmenin karşılıklı ödünlerle kurulacak ittfaklardan geçtiğini görebilmesi. CHP lideri Kurultay’ın desteğini almış görünüyor.
https://www.posta.com.tr/yazarlar/oral-calislar/chp-kurultayi-neden-onemli-2268435