Köşe Yazıları Yorumsuz - 23 Temmuz 2020 Perşembe

23 Temmuz 2020, PERŞEMBE
KÖŞE YAZILARI



1-Abdülkadir Selvi-Hürriyet
“İsyanım katilden kahraman yaratanlara”

 

CHP Lideri, Abdullah Gül’ü ortak cumhurbaşkanı adayı yapma teklifini PM’den geçirmekte zorlanmıştı. Belediye başkan adaylarının görüşüldüğü PM’de ise 18 saat süren direnişle karşılaşmıştı. Kılıçdaroğlu, direnen değil uyumlu bir liste çıkarıp PM’yi ‘millet ittifakı’na göre şekillendirecek.
Kurultayda Kılıçdaroğlu’nun “iktidara yürüyüş manifestosu” açıklayacağı söyleniyor
Kılıçdaroğlu’nun ülke sorunlarına çözüm için sosyal devleti önereceği ifade ediliyor.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/abdulkadir-selvi/isyanim-katilden-kahraman-yaratanlara-41570646


2-Hasan Basri Yalçın-Sabah
“Libya hava sahası”

 

Teknik çözüm tartışmaya açık. Ama mesele sadece teknik boyuttan ibaret değil. Türk jetlerinin konuşlanması tekniğin de ötesi siyasi bir anlam ve güçlü bir iradeyi temsil eder. Bunun da önemli bir caydırıcı unsur olduğu ortada. Eğer Mısır jetleri bizi caydırabilecekse Türk jetleri de Mısır'ı caydırabilir.
Suriye'de canımızı çok yakan hava üstünlüğü senaryosunun kendisini tekrar etmesini istemiyorsak bir an önce teknik risklere bir çözüm bulup siyasi iradeyi ortaya koymak zorundayız. Risk zaten her yerde. Teknik risk var diye göz göre göre tüm kazanımları kaybedemeyiz. Madem başladık. Devam edelim. Biraz da çabuk olalım. Zira karşı taraf zaman kazanmaya çalışıyor.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/hasan-basri-yalcin/2020/07/23/libya-hava-sahasi


3-Abdurrahman Yıldırım-Habertürk
“Para seli altını altın yaptı”

 

Konjonktürün Türkiye’ye yansımasını pozitif görüyoruz. Çünkü halkın elinde önemli miktarda bir altın stoku var. Emeklilik fonlarında, yatırım fonlarında, altın mevduatında da artışlar söz konusu. İşte bu stok değerleniyor.-Türkiye’deki fiyatının üzerine bir de kur artışı binince gram altın 2020’de yüzde 40 yükseldi. Gram altın dün 410 lirayla rekor düzeyini gördü.-Halkımız altının ticaretini de iyi biliyor. Düşük fiyattan almasını, yükseldiğinde satmasını beceriyor. Son olarak bunu küresel kriz sonrasında ispatladı. Bu yılın ilk
https://www.haberturk.com/yazarlar/abdurrahman-yildirim-1018/2752430-para-seli-altini-altin-yapti

 


4-Akif Beki-Karar
“Ayasofya’ya çağrılmayanlar”

 

Bahçeli’yle Akşener’in, katılımlarını teyit ettikleri de duyurulmuştu.Davette parti ayrımı gözetilmemesi sevindirici. Peki ya HDP’liler? Ayasofya’nın müzeden camiye çevrilmesine usulen itiraz etmişlerdi. “Ortak mabet ve miras, siyasete alet edilmemeli” gibi bir gerekçeyle. Ama gür bir karşı çıkış değildi. Yani aslına bakarsanız, Cumhurbaşkanı’nın anlamlı bulduğu “Meclis’teki ortak duruş”un çok da dışına ve uzağına düşmemişlerdi. Fakat HDP’li milletvekilleri cemaatten dışlanmış, davetiye gönderilen olmamış. Eş Genel Başkan Mithat Sancar’ı Diyanet’ten arayan soran olmadığı gibi...Saadet lideri Karamollaoğlu da davet almayanlardan. Milli Görüş hareketi, ilk gününden beri hiç zikzak çizmeden Ayasofya’yı camiye geri döndürme fikrinin yılmaz takipçisiydi. AK Parti’yi de her fetih yildönümünde “Ayasofya’sız kutlanmaz” diye sıkıştırırlardı.Karamollaoğlu, icabet etme isteğini açıkça dile getirdiği halde çağrılmadı.
https://www.karar.com/ayasofyaya-cagrilanlar-cagrilmayanlar-1576275


5-Yılmaz Özdil- Sözcü
“Pınar”

 

Ama… Bunca kadının böylesine vahşi yöntemlerle katledilmesine seyirci kalan sayın hükümetimiz, adliyeye götürürken, mazallah koronavirüs bulaşmasın diye Pınar'ın katiline maske taktı iyi mi!Utanmasalar, koluna giren jandarmalarla arasında sosyal mesafe bırakacaklardı.Pınarların katillerine gösterilen insani hassasiyet, Pınarlara ne zaman gösterilecek bu ülkede?
https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/yilmaz-ozdil/pinar-5947016/

 


6-Soner Yalçın-Sözcü
“İktidarın kadın düşmanlığı”

 

Türkiye'de kadınlarda en düşük istihdam oranı yüzde 11,9 ile Mardin, Batman, Şırnak, Siirt, Muş illerinde! Yani… Şiddete dayalı boşanmanın en az olduğu bölgede çalışan kadın sayısı az…Maalesef siyasal iktidar bu acı gerçekle yüzleşmek istemiyor. Bu sebeple, kadınlara yönelik şiddeti önlemeyi
amaçlayan “İstanbul Sözleşmesi”ni tartışmaya açtı. Sanırım iktidar, başta başörtülüler olmak üzere kadınları üniversitelere, işhayatına sokmaktan pişmanlık duyuyor!Her şeye rağmen… Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre; 2019 yılında mutluluk oranı kadınlarda yüzde 57,0 iken erkeklerde yüzde 47,6.Kadınlar mutlu… Kadınlar mutluluğu aramayı bırakmayacak…
amaçlayan “İstanbul Sözleşmesi”ni tartışmaya açtı. Sanırım iktidar, başta başörtülüler olmak üzere kadınları üniversitelere, işhayatına sokmaktan pişmanlık duyuyor!Her şeye rağmen… Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre; 2019 yılında mutluluk oranı kadınlarda yüzde 57,0 iken erkeklerde yüzde 47,6.Kadınlar mutlu… Kadınlar mutluluğu aramayı bırakmayacak…
https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/soner-yalcin/iktidarin-kadin-pismanligi-5946958/

 

 

7-Mehmet Ali Güller-Cumhuriyet
“Alt kimlik üst kimlik”

 

Ancak önce söylemediğiyle başlamalıyım: Bir söyleşide bu kadar solculuk, sosyalizm kelimeleri kullanan birinin bir kere bile ABD emperyalizmini ağzına almaması nasıl mümkün olabiliyor; hem solculuk deyip hem de ABD’yle işbirliği nasıl yürütülebiliyor, keşke anlatsaydı...Fakat üzerinde durmak istediğim asıl konu başka. Demirtaş’ın söyledikleri içinde esas sorunlu olanı “Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkese Türk” denmesine karşı çıkıyor olmasıdır. Gerçi yeni değil, hep karşıydılar, hatta eskiden ortaklık yaptıkları AKP hükümetine de “Türk yerine Türkiyeli” denmesini önerdiler! Karşı çıkışları eski de olsa, Cumhuriyet’in sayfalarına taşındığı için üzerinde durmalıyız.
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/mehmet-ali-guller/alt-kimlik-ust-kimlik-1753376

 

 

8-Vedat Bilgin-Akşam
“Emperyalizm kapıyı çalmadan girer”

 

Kim herhangi bir tv programındaki konuşmasında, herhangi bir gazete köşesinde yazısında veya başka bir yerde ‘Batıyla aramızı neden bozduk, ne güzel geçinip gidiyorduk, üstelik bizi AB’ye tam üye yapacaklardı; S 400’leri neden aldık, neden ABD’yi küstürdük bize Patriotleri vereceklerdi’ diyorsa; hızını alamayıp ‘Suriye’de Libya’da, Irak’ta ya da Akdeniz’de ne işimiz var’ diyorsa, bunu söyleyenin yüzüne dikkatle bakın. Karşınızdaki ya gerçekten ‘saftır’, ya da bu ülkeyle, bu milletle bir bağı kalmamış, ruhunu kaybetmiş, başka başkentlerle sıkı bağları olan birsidir. Bugün, insanlık yeni bir durum karşısındadır: Emperyalistler ‘yollarına’ devam etmek istemektedirler fakat küresel çağ bu eski siyasetin Batı tahakkümünün sonunu hazırlamaktadır; yeni bir dünya kurulmaktadır. Türkiye, zamanın bu ruhunun farkındadır.
https://www.aksam.com.tr/yazarlar/vedat-bilgin/emperyalizm-kapiyi-calmadan-girer/haber-1095318

 


9-Ardan Zentürk-Star
“Bölünmül devletlerı toparlama görevimiz mi”

 

Irak ve Suriye’de ne yaptılarsa, Libya’da da er-geç onu yapacaklar, bölecekler.Trablus-Sirte hattında Amerikan, Sirte-Bingazi hattında Rus askeriyle Suriye’de olduğu gibi devriyeye çıkacaksak ve bu durum bizi tatmin edecekse, sorun yok, devam edebiliriz. Ama, şimdilik bir soru: Acaba Türkiye’nin eski Osmanlı coğrafyasında sömürgeciler tarafından çizilmiş sınırları yerli yerinde tutma gayreti, küresel güçlerin yıpratma/zayıflatma/yüksek maliyet yükleme hedeflerine zemin mi oluşturuyor… ULUSAL GÜVENLİK STRATEJİMİZİN TARTIŞILMAZ SINIRLARINI BELİRLEYİP, TANIDIK COĞRAFYADA KALICI OLMAK…
https://www.star.com.tr/yazar/bolunmus-devletleri-toparlama-gorevimiz-mi-yazi-1560058/


10-Arslan Bulut-Yeniçağ
“Bu yapılanlar büyük darbe hazırlığı”

 

Türkiye'nin hangi sıcak iklime doğru gittiği konusunda yabancıların da bir tespiti var. Würzburg Üniversitesi'nin yaptığı, 175'i aşkın ülkedeki yönetim şekilleri ve demokrasi kalitesindeki değişimleri mercek altına alan araştırmada Türkiye "ılımlı otokrasiler" arasında yer aldı! Ucu açık! Bu projeler, "Türk devletini sona erdirmek" demektir ve mevcut Anayasa'yı ortadan kaldırmayı gerektirir. Bu yapılanlar, mevcut hukuk sistemine göre adım adım darbe demektir!
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/bu-yapilanlar-buyuk-darbe-hazirligidir-56346yy.htm


11-Selcan Taşçı Hamşioğlu- Yeniçağ
“Meral Akşenerle kadın kadına”

 

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, gazete ve televizyonların kadın temsilcileri, yöneticileriyle "zoom" üzerinden "kadın kadına" bir dertleşme organize etti dün. Bizim gazeteyi temsilen ben iştirak ettim. Yorumu önümüzdeki yazılara bırakmak kaydıyla, şimdilik konuşlanları yorumsuz özetlemeye çalışayım. İstanbul Sözleşmesi tartışması: "Uygulansaydı, kadınlara her alanda eşit imkan sağlayacaktı. Sayın Cumhurbaşkanı'nın kendi kızı da, İstanbul Sözleşmesi'nin en büyük destekçilerinden biri olan KADEM'in Başkan Yardımcısı. Ne değişti? Erdoğan'ın kutuplaşma üzerinden oy alma stratejisinin parçası görüyorum. Çelik çekirdek tabir edilen seçmen kitlesi eskisi gibi çalışmıyor; onları konsolide etmek üzere … "Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin" diyen hakimlerin bulunduğu, trollerin "muhalif" kadınları hedef alan hakaret ve tacizlerinin hiç ceza görmediği bir ülkede bu bir zihniyet meselesi."
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/meral-aksenerle-kadin-kadina-56351yy.htm