Köşe Yazıları Yorumsuz - 23 Ekim 2020 Cuma

23 EKİM 2020, CUMA
KÖŞE YAZILARI

 

 

1-Yalçın BAYER-Hürriyet
“Tatar Rum liderin tebrik mesajını derhal iade etmeli” 

KKTC’nin yeni seçilen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a, Rum lider Nikos Anastasiadis’in gönderdiği kutlama mesajı kabul edilebilir bir üslupla yazılmamıştır ve politik teamüller içerisinde derhal kendisine iade edilmelidir. Tatar, KKTC vatandaşları tarafından KKTC Cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir. Anastasiadis’in kutlama mesajında bahsettiği şekli ile Türk cemaatinin lideri sıfatının da üzerinde, KKTC Cumhurbaşkanı sıfatını taşımaktadır.

https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/yalcin-bayer/tatar-rum-liderinin-tebrik-mesajini-derhal-iade-etmeli-41643535


2-Nedim Şener-Hürriyet
“Tüm sırlar bu fotoğrafta”

Meral Akşener, Osmaniye’de kürsüye kimi çağırıp teşekkür etmişti? Orhan Kavuncu’yu değil mi...

Yanında kim vardı? Oğlu Buğra Kavuncu değil mi...

Buğra Kavuncu’yu sadece onun internette yayınlanan özgeçmişine bakıp konuyu tartışmak mümkün değil, diğer fotoğraflara da bakmak gerekiyor.

Enver Altaylı-Orhan Kavuncu ilişkisini anlamadan hatta bütün ailesinin ilişkilerini çözmeden, onların da FETÖ, ABD, Alman istihbaratı ilişkilerini bilmeden Buğra Kavuncu olayını anlamak mümkün değil. Elimizdeki fotoğraflar bazı sırları anlatıyor ama büyük senaryoyu anlamak için fotoğrafın büyüğüne bakmak lazım.

İşe, 2014’te Alma Ata’da FETÖ’cülerle çekilen o fotoğraftan başlayabiliriz.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/nedim-sener/tum-sirlar-bu-fotografta-41643578

 

3-Mahmut Övür-Sabah
“Altaylı ile başka hangi siyasiler görüştü”

Bu sorular aklıma Altaylı'nın iddianamesini getirdi. Biliyorsunuz o iddianamede Altaylı'nın tutuklanmadan önce görüştüğü çok sayıda isim vardı ve onlardan biri de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun siyasi danışmanı ve "kontrollü darbe" sözünün mucidi Rasim Bölücek'ti.
Bölücek'le Altaylı yüzlerce kez telefonla görüşmüştü. Acaba Özdağ'a "sokağa dökülün" diyen Altaylı, CHP'li Bölücek'e neler söylemişti? Peki aynı Altaylı, CHP'den Bülent Kuşoğlu ile de görüştü mü?
Baksanıza Özdağ görüştüğünü yıllar sonra ancak açıklayabildi. Kim bilir partilerin dehlizlerinde ne sırlar saklanıyor. Artık küresel güçler ve onların aparatı FETÖ ve PKK ile boğuşan Türkiye için konuşma zamanı geldi. Kripto FETÖ'cüler başka türlü deşifre olmayacak.

https://www.sabah.com.tr/yazarlar/ovur/2020/10/23/altayli-ile-baska-hangi-siyasiler-gorustu

 

4-Muharrem Sarıkaya-Habertürk
“Hedefteki Koray Aydın konuştu: Gücümün sahibi Akşener”

Ümit Özdağ’ın ileri sürdüğü iddialar ve bu kapsamda yaşanan gelişmeler üzerine dün kendisini aradım ve ne düşündüğünü sordum. “Sen yılların siyaseti takip eden gazetecisin, Koray Aydın liste çıkarsa böyle bir liste mi çıkarırdı? Liste çıkarmadım…” diye soruyla başladı. Devamını da aynı samimiyet içinde getirdi:“Şunu açık söylüyorum, önceki kongrede liste çıkardım, Aytun Çıray da o dönem listemdeydi. Bizim listemizde olanların hepsi kazandı. O zaman 50 kişiydi GİK, biz 10 kişi de dışarıdan gelsin istedik, bilinçli ve şuurlu bir işlem yaptık. O gün 40 kişilik listenin hepsi de seçildi. Ama bu kongrede ben liste çıkarmadım.”
https://www.haberturk.com/yazarlar/muharrem-sarikaya/2845044-hedefteki-koray-aydin-konustu-gucumun-sahibi-aksenerdir

 

5-Abdurrahman Yıldırım-Habertürk
“Bütçeyi bozan üçlü”

Üç büyük kalemin toplamı 10 yıl önce bütçe giderlerinin yüzde 53.4 iken, şimdi yüzde 59.8’ine çıktı. Geriye kalan yüzde 40’lık kısmın içine savunma, sağlık, eğitim, tarımı destekleme, yerel yönetimler, iç güvenlik, yatırımlar gibi pek çok harcama sığacak.
-Büyük kalemlerin payının daha da büyümesi bütçede esnekliği iyice azalttı ve diğer kalemleri sıkıştırdı.
-Yüzde 40’lık kesimde tasarrufa gidilse bile, bunun tutarı düşük kalacak. Tasarruf yapılacaksa ana kalemlerde ve daha çok yüzde 60’lık büyük tarafta olmalı.
https://www.haberturk.com/yazarlar/abdurrahman-yildirim-1018/2845091-butceyi-bozan-uclu

 

6-Kemal Öztürk-Habertürk
“Fikri iktidar neden olunamadı”

Sorular sormaya başlamalılar mesela:AK Parti’nin, Erdoğan’ın deyimi ile “Tek tek bireylerden başlayarak toplumun tamamına ve oradan da insanlığa uzanan şuandaki fikri” nedir? Güzel okul binası, muhteşem köprüler, otobanlar ve inşaatlar yapıldı ama neden kültürde, sanatta, ilimde aynı derecede başarılar gösterilemedi?“Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmek için çıkılan yolun en sığından, en bayağısından, en çarpığından bir Batı taklitçiliğine dönüşmüş olması Cumhuriyetimizin en büyük kaybıdır” diyor Erdoğan. Şunu da sormak gerekiyor, Türkiye’den yola çıkıp, İslam dünyasının içine düştüğü kaotik ortama çıkış yolu bulma hayali taşıyan AK Parti neden içe kapandı ve gelecek için ütopyası belirsiz şimdi?Büyük bir hayalden üretilmiş fikirlerden ve oradan çıkmış politikalardan ilk yıllarda kimse şikayet etmiyorken, bugün ülkede (bir kısmı yanlış olsa da) yoğun olarak AK Parti’nin eleştirilmesinin sebebi nedir?Bu soruları cesurca tartışmak gerekiyor.
https://www.haberturk.com/yazarlar/kemal-ozturk/2845057-fikri-iktidar-neden-olunamadi

 

7-Hasan Öztürk-YeniŞafak
“Kozinoğlu’nu FETÖ’ye gammazlayan Enver Altaylı acaba yeğeni Kavuncu’ya ne dedi”

Ocak 2018’de CHP’nin İstanbul İl Kongresi yapılıyor. Kongre’de Kemal Kılıçdaroğlu “Bana TOMA’nın üzerine çıkacak il başkanı lazım” diyerek Canan Kaftancıoğlu’nu işaret ediyor. Ve Gezi provokasyonunda aktif rol alan, 10 Aralık Hareketi’nin sekreteryasında bulunan Kaftancıoğlu kongreyi kazanıyor..!2018’de bir isim daha il başkanı oluyor. O da Buğra Kavuncu. İyi Parti’nin önce Genel İdare Kurulu’na seçiliyor ardından İstanbul il başkanı yapılıyor. Türkiye’nin en önemli şehri İstanbul il başkanlığı için tercih edilen isimlerin ideolojik olarak asla yan yana gelmemeleri beklenir. Ancak “ortak hedef” için iki isim zaman zaman çok ilginç görüntüler veriyor. Kavuncu ile Kaftancıoğlu’nun il başkanı yapılmasının ipuçları Altaylı’nın iddianamesinde var mı acaba?Kör şeytan daha birçok soruyu aklıma getiriyor. En iyisi şimdilik burada bitirelim.
https://www.yenisafak.com/yazarlar/hasanozturk/kozinoglunu-fetoye-gammazlayan-enver-altayli-acaba-yegeni-kavuncuya-ne-dedi-2056588

 

8-Taha Akyol-Karar
“İyi Parti ve Cumhur İttifakı”

İktidarın muazzam propaganda makinasının bu yıpratma kampanyalarına rağmen İYİ Parti’nin yüzde 15’e yaklaşması… Devlet imkanlarına ve muazzam propaganda gücüne rağmen Cumhur İttifakının da yüzde 50’nin altına inmesi sebepsiz değildir. Sosyolojinin ibresi böyle. Baş sebep ekonomide kişi başına 12 bin dolardan 8-9 bin dolara düşmenin getirdiği yoksullaşmadır. Ülkenin iyi yönetilmediği, CB sisteminin iyi sonuç vermediği, bu anlayışlarla düzlüğe çıkmanın zor olacağı yolundaki kanaatler yaygınlaşıyor. Sosyolojik değişimin ibresini büyük şehirler gösteriyor.İktidarın reformist olmaktan çıkıp devletçi reflekslere sarılmasıyla büyük şehirlerde gerilemesi aynı sosyolojinin ürünüdür. İyi Parti aynı şehir sosyolojisine dayandığı gibi yeni partiler de zeminlerini öncelikle şehirlerde bulacaktır.
https://www.karar.com/yazarlar/taha-akyol/iyi-parti-ve-cumhur-ittifaki-1587487

 

9-Akif Beki-Karar
“İşsizliği düşürmeye bir formül daha”

Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, Meclis’e getirilen torba yasa teklifine şöyle isyan ediyor:

“Meclis’te yoksan, orada senin derdini anlatacak kişi de yok. Orası işveren ve sermaye ağırlıklı bir Meclis. Baktığımız zaman pakette 25 yaş altına esnek çalışma var. Bu, kıdem tazminatı hakkının tırpanlanması demek. Bunun dışında ne var, emeklilik hakkının sınırlandırılması var. Başka ne var, kayıt dışı istihdama göz yumulması var...”Türk-İş Başkanı da bunu söylüyorsa gerisini siz düşünün!

Sanki fazlası yok mu ayrıca? Çıkarsamalarına şunu da ekleyebilirdi: 

“Düzenlemede, işçilere karşı patronları kollamak kadar, ekonomi kötüleşirken işverene maliyetini hafifleterek toplam çalışan sayısının eksilmesini önleme amacı da var.”

Atalay, bunu göremeyecek biri değil. Fakat sendikacılık gereği, haklı olarak işveren-işçi karşıtlığı üzerinden ele alıyor.Şu tepkisi de aynı bakış açısının ürünü: 

“Türkiye’de kayıt dışı istihdam oranı yüzde 34 düzeyinde. Yani her üç kişiden biri sigortasız ve güvencesiz çalıştırılıyor. Paketle kayıt dışı işçi çalıştıran işverene adeta af var.”
https://www.karar.com/yazarlar/akif-beki/issizligi-dusurmeye-bir-formul-daha-1587489

 

10-Uğur Dündar-Sözcü
“Başbuğ: En büyük hayalim Türkiye ile Azerbaycan’ı tek devlet olarak görmek”

Rusya, Azerbaycan-Ermenistan çatışmasında sonucu etkileyecek en güçlü devlettir. Reel politik/gerçekçilik bunu bize göstermektedir. Dolayısıyla, Türkiye Rusya'nın bu sorundaki durumunu ve etkisini de dikkate almak zorundadır. Kişisel olarak, dış politikada reel politik/gerçekçiliğin esas alınmasını düşünenlerden birisiyim. Bu düşüncenin dışına çıktığım tek bir durum oldu. 14 Nisan 2016 günü Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde verdiğim konferansta, bir hayalim olduğunu söyledim. “En büyük hayalim, Türkiye ile Azerbaycan'ın tek devlet olmasıdır” dedim. Evet bunu hâlâ hayal ederim. Ama reel politik/gerçekçilik buna olanak tanır mı? Pek sanmam. Yine de her şeye rağmen büyük hayallere sahip olmak güzel bir şeydir.
https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/ugur-dundar/tsknin-26-genelkurmay-baskani-emekli-orgeneral-ilker-basbug-acikladi-benim-en-buyuk-hayalim-turkiye-ile-azerbaycani-tek-devlet-olarak-gormek-6093860/

 

11-Fikret Bila-T24
“Merkez sağ sorunu”

Bu durum iktidar değişikliği için İyi Parti ile HDP’nin anahtar partiler konumunda olduklarını gösteriyor. Millet İttifakı’nın HDP’siz cumhurbaşkanlığı seçimini kazanması mümkün görünmüyor. CHP’nin oyu düşerken İyi Parti’nin oyunun artıyor olması, AK Parti’den ve CHP’den memnun olmayanların İyi Parti’ye yöneldiklerini gösteriyor. Bu nedenle de Akşener ve İyi Parti’nin önemi artıyor. İyi Parti’nin oy desteğinin artması, 2002'den bu yana AK Parti’ye oy veren merkez sağ seçmenin desteğini alabilmesine bağlı.İyi Parti’nin sadece MHP tabanından değil, AK Parti ve CHP tabanından da oy alabilmesi, demokratik, laik sistemle sorunu olmayan merkez sağın toparlanacağı bir adres olabileceğini gösteriyor. Bu gerçek İyi Parti’nin merkez sağa açılması gerektiğine işaret ediyor. Partilerin siyasi yelpazede tuttukları yere bakıldığında, iktidar değişikliğinde sorunun merkez solda değil merkez sağda olduğu görülüyor. Demirel ve Özal’ın oyları büyük ölçüde AK Parti’de kaldığı sürece Millet İttifakı’nın çok rahat şekilde iktidar olması zor.
https://t24.com.tr/yazarlar/fikret-bila/merkez-sag-sorunu,28440