Köşe Yazıları Yorumsuz - 23 Aralık 2020 Çarşamba

23 ARALIK 2020, ÇARŞAMBA
KÖŞE YAZILARI

 

 

1) Emin Pazarcı / Akşam
“Son Numaraları”
“Biri daha 22 yıl 3 ay ceza aldı. Yakalanıp cezaevine konuldu. Sayısını unuttum, bu kaçıncı hatırlamıyorum! HDP eski milletvekili Leyla Güven’den bahsediyorum. Önce milletvekilliği düşürüldü. Ardından da saklandığı bir başka HDP’li milletvekilinin evinde gözaltına alındı. Şu ana kadar çarptırıldığı birkaç cezası var. Başka devam eden var mı, onlarda durum ne? Bilmiyorum!.. Ama bildiğim bir şey var: Leyla Güven’in de bugüne kadar ceza alan diğer bütün HDP’lilerin de PKK ile iç içe oldukları ve terör suçundan ceza aldıkları. Terör örgütü ile yan yana, kol kolalar ve onların sözcülüğünü yapıyorlar.” https://www.aksam.com.tr/yazarlar/emin-pazarci/son-numaralari/haber-1135607

 

2) Meryem Aybike Sinan
“Kırım bizim unutulmaz şarkımızdır!”
Kırım’ın ilhakı sorunu gündemdeki yerini ve önemini koruyor. Rusya ne kadar Kırım’ın ilhakını unutturmaya ve bu işgal girişimini sözde “demokrasi” kılıfı ile izah etmeye çalışsa da bütün dünya biliyor ki bu bir işgaldir, Rusya’nın zorbalıkla, güç kullanarak haksız bir şekilde el koymuş olduğu kadim bir Türk coğrafyasıdır.
https://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/meryem-aybike-sinan/616787.aspx

3) Evren Devrim Zelyut /Yeniçağ Gazetesi
“Siyasal İslamcılar Z Kuşağı’na neden düşman?”
Hep düşünmüşümdür, neden Türk işçisi Almanya'da verimli çalışır, iş süreçlerini geliştirir, ürünlerin gelişmesinde rol oynar ama Türkiye'de bunların hiçbirini yapamaz? Neden Prof. Dr. Uğur Şahin ve Özlem Türeci günümüzün vebası olan Covid'e karşı aşıyı Almanya'da bulmuştur? Neden gençler yurtdışına göçüyor? Türkiye'de tutunmalarına izin verilmeyen, yurtdışına giden ve başarılı olan binlerce insan neyin göstergesi? Cevap çok basit, Türk insanının bağımsız, eğitimli, çalışkan ve zengin olmasını istemeyen 'Bigot İdiot' virüslerden dolayı.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/siyasal-islamcilar-z-kusagina-neden-dusman-57780yy.htm

 

4) Fikret Bila / T24
“CHP’nin alternatif modeli hazır”
Erkek, çalışmanın tamamlanmasından sonra, Ocak 2021 içinde Millet İttifakı'nın bileşeni olarak İyi Parti başta olmak üzere, diğer muhalefet partileriyle bir araya gelineceğini ve ortak bir metin oluşturulacağını ifade etti. İktidar sözcüleri, "güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçeceğiz" diyen muhalefete sık sık, "söylüyorlar ama modelin ne olduğu belli değil" eleştirisini yöneltiyor. Ancak CHP, "güçlendirilmiş parlamenter sistem" derken öngördüğü modelin çerçevesini birkaç kez kamuoyuyla paylaşmıştı. https://t24.com.tr/yazarlar/fikret-bila/chpnin-alternatif-modeli-hazir,29162

 

5) Nedim Şener / Hürriyet
“FETÖ’cü istihbaratçılar ölümünden önce Yazıcıoğlu’nu neden takip etti?”
Ayrıca, okyanusun iki karşı yakasındaki ABD ile AB arasında “ortak çıkarlar ve paylaşılan değerler” üzerine kurulu “güçlü stratejik transatlantik ortaklık” vurgusu, bu zirvenin en dikkat çekici sonuçlarından biridir. Trump yönetimi döneminde ciddi bir şekilde gerileyen transatlantik ilişkiler Demokrat Joe Biden’ın başkanlık seçimini kazanmasıyla birlikte yeniden rayına oturma sürecine girecektir. Önümüzdeki ay işbaşı yapacak olan Biden ve ekibi, dış politikadaki ana önceliklerinden birini Avrupa ile ilişkiler ve NATO’yu güçlendirme hedefine vereceklerini belirtiyor.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/nedim-sener/fetocu-istihbaratcilar-olumunden-once-yazicioglunu-neden-takip-etti-41695887

 

6) Sedat Ergin / Hürriyet
“TSK İdlib’de yeni bir konseptle mevzileniyor”
Rusya 70 yıl önce yaptığı hatayı tekrar etmedi. Putin'in realist yaklaşımı Türkiye'yi pazarlık yapılabilir bir aktör olarak görmesini sağladı. Kendi kafasında bambaşka planlar olabilir. NATO'yu yıpratmak da bunlardan biridir. Ama adım adım başlayan bir pazarlık süreci iki ülkenin de çok işine geldi. Türkiye güvenliğini sağladı. Rusya kendi konumunu sağlamlaştırdı. Dahası her seferinde iki ülke arasında çekişmeli de olsa iş yapabiliyor olmanın verdiği bir alışkanlık meydana geldi.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/sedat-ergin/tsk-idlibde-yeni-bir-konseptle-mevzileniyor-41695919

7) Mehmet Barlas / Sabah
“Dünya sahnesinin en komik oyunu galiba Türk – Amerikan ittifakıdır”
Sonunda savaşlar çıkıp insanlar öldürülmese, dünyanın büyük bir tiyatro sahnesine benzemesi eğlenceli de olabilir. Ama bu sahneye oyunları koyanlar, oyunların sonunu belirlemekten acizler. Bu oyunlar prodüktörlerin, insanlarının hayatlarını da karartıyor. Yakın geçmişte yaşanan dünya savaşları, vekâlet savaşları ve terör saldırıları kimseye ders olmuyor.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2020/12/23/dunya-sahnesinin-en-komik-oyunu-galiba-turk-amerikan-ittifakidir

8) Kerem Alkin / Sabah
“Türkiyenin Barış Kuşağı İnsiyatifi”
Türkiye'yi, Çin'le birlikte, 2010 ile 2020 arası dönemde, küresel ekonomi-politikte ne yaşanırsa yaşansın, dünya ölçeğinde mega projelere imza atan iki ülkeden biri konumuna getirdi. Türkiye'nin yükselişini durdurmak, Avrasya'da artan 'bölgesel güç ekseni' rolünü kırmak için Gezi, 17-25, Kobani, Hendek, 15 Temmuz FETÖ hain darbe girişimi; sayısız hainlik, sayısız tuzak, sayısız saldırı denendi. Bu tuzak ve saldırıların tümü, Türkiye'yi daha da bileylenerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vizyoner liderliğinde, milli strateji ve politika üretme kabiliyetini daha da perçinlemiş, bölgesel ve küresel inisiyatif kullanan bir 'öncü güç'e dönüştürdü.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/kerem-alkin/2020/12/23/turkiyenin-baris-kusagi-inisiyatifi

9) Barış Doster / Cumhuriyet Gazetesi
“Joe Biden Türkiye’ye nasıl bakıyor?”
Türkiye, ABD’nin yeni başkanıyla iletişim kurmak için kanalları yokluyor. Joe Biden hakkındaki olumlu sözler son günlerde Ankara’da daha çok öne çıkıyor. Avrupa Birliği de (AB) önemli konularda adım atmadan önce, 20 Ocak 2021’i bekliyor. Çünkü Biden o gün görevi devralacak. Dünyada da Biden hakkında olumlu beklentiye sahip büyük bir kitle var. Acaba bu beklenti ne kadar haklı? Ne ölçüde sağlıklı? Tartışalım...
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/baris-doster/joe-biden-turkiyeye-nasil-bakiyor-1800706

10) Yasin Aktay / Yenişafak
“Arap Baharı’nda on yılın bilançosu: Demokrasinin dostları ve düşmanları”
Bu değişim sürecinin her ülkede birkaç gün içinde gerçekleşmiş bir devrimle tamamlanması mümkün olmadığı gibi, bir karşı darbeyle onu arka planda sevk eden bütün sosyolojik zeminiyle birlikte yok edilebilecek bir şey değil. Aslında bu süreç üzerinden bütün Arap-İslam dünyasındaki sosyolojik ve siyasi durumlar ve değişimler izlenebileceği gibi, bu sürece karşı aldıkları tutumlar ve konumlar dolayısıyla bütün uluslararası güçlerin ve aktörlerin durumları hakkında da çarpıcı tespitler yapılabilir. https://www.yenisafak.com/yazarlar/yasinaktay/arap-baharinda-on-yilin-bilancosu-demokrasinin-dostlari-ve-dusmanlari-2057145

11) Yaşar Süngü / Yenişafak
“Hiçbir ülke toparlanma ve ekonomik dönüşüme hazır değil”
COVID-19 krizinin başlamasından neredeyse bir yıl sonra, tetiklediği derin ekonomik durgunluğun ekonomik ve sosyal sonuçları devam ediyor. Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayınlanan Küresel Rekabetçilik Raporu’nda hangi ülkelerin toparlanma ve gelecekteki ekonomik dönüşüm için en iyi şekilde hazırlandığı ölçülmüş. Geçen hafta yayınlanan “Ülkeler İyileşme Yolunda Nasıl Performans Gösteriyor?” başlıklı raporda neler olduğuna bakalım: Salgın sırasında ülke ekonomilerini rekabet gücünün hangi yönleri nispeten dirençli kıldı?
https://www.yenisafak.com/yazarlar/yasarsungu/hicbir-ulke-toparlanma-ve-ekonomik-donusume-hazir-degil-2057142

 

12) Mensur Akgün /Karar
“Nato’nun Asıl sorunu”
NATO, yani Kuzey Atlantik İttifakı Örgütü bildiğiniz gibi 1949 yılında kuruldu. Amacı ilk Genel Sekreteri Lord Ismay’ın biraz alegori biraz da kibirle söylediği gibi Sovyet yayılmasını önlemek, Almanya’yı kontrol altında tutmak, Amerika’nın da Avrupa’da kalmasını sağlamaktı. NATO günümüze değin bu görevlerini başarıyla yerine getirdi. Soğuk Savaş bitince NATO biter diyenleri de şaşırttı.
https://www.karar.com/yazarlar/mensur-akgun/natonun-asil-sorunu-1588052

13) Uğur Dündar / Sözcü
“Çin Sendromu’’
Covid-19'un bazı ülkelerde mutasyona uğrayıp bulaşma hızının artması nedeniyle gözler yeniden tek kurtarıcı olarak görülen aşı çalışmalarına çevrildi. Şu ana kadar yetkili kurumlardan onay almış dört aşı var: Pfizer-BioNTech, Moderna, Astra-Zeneca ve Rusya'daki Gameleya Enstitüsü'nün üretimi olan Sputnik V aşısı… Bize gelince…
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bu ayın başında Çin şirketi Sinovac'ın geliştirdiği aşının ilk partisinin 11 Aralık tarihinde geleceğini ve ruhsat için gereken incelemelerin yapılacağını belirtmişti. Ancak aradan 12 gün geçmesine rağmen SinoVac’ın ürettiği aşının ilk partisi gelmedi.
https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/ugur-dundar/cin-sendromu-6178816/