Köşe Yazıları Yorumsuz - 2 Mart 2021 Salı

2 MART 2021,SALI

KÖŞE YAZILARI

 

 

1-Akif Beki / Karar Gazetesi

“HDP’nin suçu Apo’yu dinlememek”
Herkes biliyor meselenin Kobani olayları olmadığını, hadi açık konuşalım.  23 Haziran'daki İstanbul seçiminden önce Apo'dan mektup getirtilmişti, siyasete iktidar lehine müdahale ettiriliyordu. Öcalan, HDP'den tarafsız kalmasını istiyordu. İttifaklara taraf ve angaje olmamaya çağırıyordu. Cumhur İttifakı adayı da HDP seçmeninin oylarına talipti ama ikna edememişti.  İmralı'nın mesajı belliydi. HDP'ye "Madem Binali Yıldırım sizden alamıyor, bari oylarınız Ekrem İmamoğlu'na da gitmesin" dedirtiliyordu.  Formül çalışsa, muhatapları o talimata uysa, "Önder Apo'nun emri başımız üstüne" deyip Millet İttifakı adayına desteğini çekse yine HDP'ye bu yapılır mıydı?                                                                                                                   
https://www.karar.com/yazarlar/akif-beki/hdpnin-sucu-apoyu-dinlememek-1588702

 

2-Ahmet Taşgetiren / Karar Gazetesi

‘’ Perinçek vak’ası”
Sanırım kimse Türkiye’nin bir “Perinçek vak’ası” yaşadığından şüphe duyacak değildir. Tabii ki Doğu Perinçek’ten bahsediyorum. Hemen her gün bir televizyon kanalında, tartışma programlarının temel elemanı durumunda o. Hoş, haber kanallarının şirazesinin dağıldığı bir dönem yaşanıyor, tartışma programlarına davet edilen simalar neyi temsil ediyorlar, hangi birikimleri sebebiyle oraya çağrılmışlar onu anlamak da kolay değil ama Doğu Perinçek’in bu programlarda ayrı bir koruma – kollamaya mazhar olduğu çok açık. https://www.karar.com/yazarlar/ahmet-tasgetiren/perincek-vakasi-1588706  

 

3-Arslan Tekin / Yeniçağ Gazetesi

“HDP’yi temize çıkarma temrinleri!”

HDP kapatılırsa yenisi kurulur. Parti kapatmak çözüm değil. Kaç defa kapattılar, yine kuruldu. 6 milyon oy alıyor, diyorlar başka bir şey demiyorlar. Her şey bir tarafa nasıl oy aldıklarına dair sosyolojik tahlile hiç girildi mi? Eski Marksistler, bunlara yaranmak isteyen kendilerini pek "kültürlü" pek "saygın" gören bildik isimler HDP'yi cansiperane savunuyorlar. İnanın bunlar da HDP eşittir PKK olduğunu çok iyi biliyorlar. PKK Marxist orijinli olmasaydı bu kadar dış itibar görür müydü? Önümüzde Hizbullah var. Bir zamanlar fırtına estiriyordu. Siyasî partisi faaliyette. Ne kadar oy alabildi? Çünkü onların fikrî kaynakları başka; Batı'yla uyuşmaz. Kendilerini ihanetçilere bile bile kiralayanlar, HDP'yi kurtarmak için bin dereden su getiriyorlar. Böylesine alçaklardır, böylesine aşağılıklardır, böylesine ruhlarını satmışlardır!
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/hdpyi-temize-cikarma-temrinleri-58402yy.htm

 

4-Arslan Bulut / Yeniçağ Gazetesi

“ABD şantajı, milli güvenlik sorunudur!”

Hani, ABD'nin "Rusya'dan aldığınız S-400'leri kullanmayın" baskısına karşı, Türkiye, "Yunanistan, Rusya'dan S-300 alınca neden aynı tepkiyi göstermediniz?" tarzında itiraz edince bu defa Amerikalılar, "S-400 Sistemi, S-300'den daha büyük tehdit" demeye başladı! Üstelik bunu, Amerika'nın Sesi'ne konuşturdukları askerlere söylettiler... Pentagon sözcülerinden Yarbay Thomas Campbell, ABD'nin Patriot satışı için sunduğu tekliflerin her birinin Türkiye tarafından reddedildiğini de iddia etti.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/abd-santaji-milli-guvenlik-sorunudur-58401yy.htm 

 

5-Hasan Cemal / T24 Gazetesi

"PKK tek başına silah bıraksa, Kürt halkının mücadelesine hizmet eder; çünkü karşı tarafın elindeki silahı düşürür"

Günlüğümün sayfaları arasında dolaşıyorum, 29 yıl öncesi... Diyarbakır, 11 Ağustos 1992. İki ateş arasında Kürt aydınları... Bir yanda devlet, bir yanda PKK... Demir Otel'deki odamda gece vakti not düşüyorum günlüğüme...  Türkiye'de PKK'ye, onun şiddet politikasına karşı olan Kürtler de, Kürt aydınları da var. Kürt sorununun teröre başvurmakla değil, ancak demokrasi ve insan hakları çerçevesinde çözülebileceğini savunuyorlar. Bu Kürt aydınlarından oluşan bir grup İstanbul'da bir araya geldi. Kendilerini, Demokratikleşme İçin Kürt Aydın İnisiyatifi diye niteleyen bu grup adına Tarık Ziya Ekinci bir açıklama yaptı.
https://t24.com.tr/yazarlar/hasan-cemal/pkk-tek-basina-silah-biraksa-kurt-halkinin-mucadelesine-hizmet-eder-cunku-karsi-tarafin-elindeki-silahi-dusurur,30075

 

6-Emin Çölaşan / Sözcü

“Tansu hanım yine huzurlarınızda”

Sevgili okurlarım, uzun süredir istirahatli olan hanımefendi iki gün önce yine karşımıza çıktı. Vallahi özlemiştik yani! Bir süre ortalıktan kayboluyor, sonra özellikle 28 Şubat'ın yıl dönümlerinde devreye girip konuşmaya başlıyor.

https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/emin-colasan/tansu-hanim-yine-huzurlarinizda-6289281/

 

7-Soner Yalçın / Sözcü

“CHP’ye okuma kodları”

Sağda… Daha düne kadar Erdoğan'a ağır eleştiriler yönelten Devlet Bahçeli/ MHP bugün niçin Cumhur İttifakı içinde? Solda… Daha düne kadar Erdoğan'a ağır eleştiriler yönelten Doğu Perinçek/ VP bugün niçin Cumhur İttifakı destekçisi? Aslında… Bu iki sorunun cevabı Oğuzhan Asiltürk'ün Erdoğan ile yakınlaşmasının da yanıtı olduğunu düşünüyorum… https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/soner-yalcin/chpyeokuma-kodlari-6289336/

 

8-Oral Çalışlar / Posta

‘’Meral Akşener’in sınavı’’

Meral Akşener, tecrübesiyle, etkisini giderek artıran çıkışlarıyla, seçmen kitlesini genişletiyor. Önümüzdeki seçimlerin kaderini belirleyebilecek bir lider özelliği kazanıyor. İYİ Partiʼye ilgi arttıkça, iktidarın bu partiye yönelik ‘Cumhur İttifakı saflarına kazanma, olmazsa parçalamaʼ stratejisi dikkat çekiyor. Seçimlerin kaderini belirleyecek diğer bir parti ise HDP. İktidar seçim hesaplarını büyük ölçüde bu iki parti üzerinden yapıyor.
https://www.posta.com.tr/yazarlar/oral-calislar/meralaksenerin-sinavi-2306753

 

9-Ahmet Hakan / Hürriyet

“Kılıçdaroğlu’nun kardeşi ve sulandırma girişimi”

Uzun zamandan beri Kılıçdaroğlu’nun aleyhinde çeşitli çıkışlar yapmasıyla tanınan Kemal Kılıçdaroğlu’nun kardeşi Celal Kılıçdaroğlu... “Ben de kardeşimi HDP’den istiyorum” diyerek… Diyarbakır Anneleri... Böyle ciddiyetsiz şovlara, böyle sulu yaklaşımlara, böyle politik sulandırmalara alet edilemez Hiç kimse Diyarbakır Anneleri’nin şerefli duruşlarını, bu tür sululuklara meze yapamaz.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ahmet-hakan/kilicdaroglunun-kardesi-ve-sulandirma-girisimi-41752632

 

10-Mahmut Övür/  Sabah

“Kılıçdaroğlu hangi partiye para desteği sözü verdi?”

CHP, AK Parti karşısında İP ile HDP'yi yan yana, SP ile DP gibi küçük partileri de kapsama alanında tutmaya çalışırken, kendi içindeki ayrılıkları durduramıyor. Mustafa Sarıgül ve Muharrem İnce yeni partilerle CHP'den ayrılıp giderken istifalar da devam ediyor. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ise bu gidişi durdurmak için aylardır her yolu "mübah" gören bir çaba içinde. Önce İnce'nin gidişini itibarsızlaştırmak için "Saraya giden CHP'li" yalanıyla siyaseti dalgalandırdı. Sonra, "Yeni kurulacak partiler Saray'dan para alıyor" gibi kanıtlanmayan bir iddiayı ortaya attı.
https://m.sabah.com.tr/yazarlar/ovur/2021/03/02/kilicdaroglu-hangi-partiye-para-destegi-sozu-verdi 

 

11-Mehmet Barlas / Sabah 

“Sanki bazılarımız için 28 Şubat postmodern darbesi hiç olmamıştı...”

Aynı durumu 15 Temmuz 2016 darbe girişiminde de yaşamadık mı? Ya da bazıları için Gezi Olayları, beklenen güzel gelişmeler değil miydi? Veya FETÖ'nün Amerika'da beslenip desteklenmesi de mutlulukla karşılanmıyor muydu? Bu durumları düşündüğümde hep merak ederim. Acaba 1'inci Dünya Savaşı sonrasında İstanbul ve Anadolu kentleri işgal edildiğinde bazıları bunu doğal mı karşılamışlardı?

Bir çözüm bulmamız gerekiyor bu aksaklığı gidermek için. Tasada ve kıvançta bir olmayı becermeliyiz. Mesela askeri darbeleri artık hepimiz "darbe" olarak görebilmeliyiz. https://m.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2021/03/02/sanki-bazilarimiz-icin-28-subat-postmodern-darbesi-hic-olmamisti

 

12-Yaşar Hacısalihoğlu / Akşam

“Küresel planda 28 Şubat darbesinin içeriği”

Bu süreç; Soğuk Savaş döneminde bazı NATO üyesi ülkelerin içinde konumlandırılan, derin devlet niteliğinde gladyo yapılandırılmasının, Sovyet bloğunun dağılmasından sonra bazı ülkelerde tasfiye edilmesine karar verilirken, Türkiye'de el değiştirmesinin benimsenmesiyle yaşanıyordu.

Bu el değiştirme de FETÖ'nün 40 öncesine uzanan CIA bağına dayanılarak, pozisyon alması, emaneti devralması isteniyordu. Öyle de oldu. Böylece özellikle TSK içinde yeni NATO konsepti kapsamında, FETÖ mensuplarına alan açılmaya başlamıştı.
https://m.aksam.com.tr/yazarlar/prof-dr-yasar-hacisalihoglu/kuresel-planda-28-subat-darbesinin-icerigi/haber-1153