Köşe Yazıları Yorumsuz - 19 Temmuz 2020 Pazar

19 TEMMUZ 2020, PAZAR
KÖŞE YAZILARI

 

 

1-Ergün Yıldırım – Yeni Şafak
“Cemaatlerin ve tarikatların inkarı toplumun inkarıdır”

 

Devlet ve cemaat-tarikat ilişkileri iki taraflı. Hem devlete hem de cemaatlere sorumluluk düşüyor. Devlet onların varlığını anayasal güvence altına alacak, onları tanıdığını resmileştirecek. Cemaat-tarikatlar da devlet içinde paralel bir biçimde örgütlenmekten vazgeçecek. Aslında sorunun başka bir veçhesi de var. Devlet ve toplum ilişkileri vatandaşlık üzerinden yürümüyor. Kadrolaşmalar, lobiler, Masonlar, menfaat çevreleri gibi kolektif gruplaşmalarla sürüyor. Bu devam ettikçe cemaatler de toplumun dinsel kolektif temsil alanları olarak bu rekabet içinde yer alır. Ancak dini saygınlıklarını korumak için eleştiriye ve ıslaha açık olmalılar. Dünyevileşme, holdingleşme, cemaat asabiyeti ve popüler kültür karşısında esaslarını korumalılar. Kendilerini inkâr edecek davranışlardan, virüsten kaçar gibi kaçmalılar.
https://www.yenisafak.com/yazarlar/ergunyildirim/cemaatlerin-ve-tarikatlarin-inkri-toplumun-inkridir-2055708

 

 

2-Ahmet Taşgetiren-Karar
“FETÖ-METÖ denklemşnde bedeller”

 

Dinin devletleştirilmesi ilkesel olarak kabul edilebilir mi? “Dinin devletleşmesi”, “dine ve dindarlara alan açılıyor” algısıyla birlikte içe nüfuz ediyor. Ama sonunda devletin dini tanzim süreci devreye giriyor. Cemaatlerin, dini zeminde oluşmuş sivil toplum kuruluşlarının siyasileşmesi ve toplumun ayrışmasına paralel biçimde dinin marjinalleşmesi olgusu ortaya çıkıyor. METÖ potansiyel FETÖ’müdür bilmem, ama devletle FETÖ gibi içli – dışlı olmanın getirdiği sonuç ve ödettiği bedel ortada. Her dini yapı “Devletleşirken - Siyasileşirken” on kere düşünmeli derim ben.
https://www.karar.com/feto--meto-denkleminde-bedeller-1575521

 

 

3-Yılmaz Özdil-Sözcü
“Akdeniz’de yine böyle bir sıcak yaz günüydü”

 

Rusya, Fransa, Mısır ve Çin, Hafter'i destekliyor.Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, hem Mısır'ı hem Hafter'i destekliyor.Yunanistan, İsrail, Suriye bizden nefret ediyor.S400 yüzünden ABD'yle askeri ipleri kopardık.Türkiye'nin tutmaya çalıştığı Vatiyye üssü, Hafter'in sahip olmadığı ileri teknoloji uçaklarla vuruldu, Fransa vurdu diyen var, Birleşik Arap Emirlikleri vurdu diyen var, Rusya vurdu diyen var.Kimvurduya gittik yani.Ermenistan'ın tam bu atmosferde zart diye Azerbaycan'a saldırması, Türkiye'ye meşguliyet cephesi açması da, elbette tesadüf değil.E, hal böyleyken…Bir tane sevenimiz bile yokken…Bir tane müttefikimiz bile yokken…Türk donanması, Libya kıyılarında, Doğu Akdeniz'de dolaşıyor.Sayın büyüklerimiz elbette attıkları adımları ölçüp biçmiştir, endişe etmemize gerek yoktur ama, ben gene de Akdeniz'e dair yaşanmış iki öyküyü hatırlatayım istedim.Maazallah, Ayasofya'yı cenaze namazıyla açmayalım.
https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/yilmaz-ozdil/akdenizde-yine-boyle-sicak-bir-yaz-gunuydu-5939320/

 

 

4-Orhan Bursalı-Cumhuriyet
“Canan Hanıma ceza ve siyasetin doğrudan parmağı”

 

2013’te paylaşılan ve o zaman suç oluşturduğu düşünülmeyen görüşlerin, 5 yıl sonra Kaftancıoğlu il başkanı ve seçildikten sonra, genel ve yerel seçimlere de denk getirilerek yargılama konusu yapılması, siyaset ile yargı arasındaki ilişkiyi ve verilen cezaların anlamsızlığını, hukuksuzluğunu gösteriyor.
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/orhan-bursali/canan-hanima-ceza-ve-siyasetin-dogrudan-parmagi-1752440

 


5-Ersoy Dede- Star
“FETÖcüleri affetmeyi teklif etmek FETÖ projesidir”

 

Barış olmaz mı?.. Elbette olur.. O terörist ele başı döner gelir.. Türk mahkemelerinde hakkında açılmış davalardan yargılanır.. Sağda solda beslediği teröristleri nedamet getirir, pişmanlık duyar, af diler, döner gelir bizim mahkemelerimizde yargılanır.. Sonra oturur konuşuruz.. Bu yüzleşme yapıldığına göre, artık şartlar olgunlaşmış mıdır, bakılır.. Fakat daha bu teröristler; ‘elbet döneceğiz ve yarım bıraktığımız işi gün gelip tamamlayacağız’ derken, kimi affediyorsun arkadaş!.. Son not.. Bu şartlarda kim Fetöcüleri affetmekten söz ediyorsa, apaçık Fetö’ye hizmet ediyor demektir.. Açık ve net...
https://www.star.com.tr/yazar/fetoculeri-affetmeyi-teklif-etmek-feto-projesidir-yazi-1559065/

 

 

6-Yücel Koç-Türkiye
“FETÖ gitti METÖ geldi”

 

Ehl-i sünnet düşmanı ilahiyatçıların kafasıyla gidersek, bir gün “İslam’a da gerek yok. Dinî inançlar başımıza bela oluyor” demeye başlayacaklar.
Dinden uzaklaştırılan evlatlarımızdan DHKP-C’yi, PKK’yı ürettiler ama işin bu tarafını da hiç dillendirmezler.
FETÖ’yü ehl-i sünnet cemaatler mi üretti, yoksa Türk milletinin ehl-i sünnetle bağlarını koparmak isteyen laik sistem mi, bunu da sorgulamazlar.
28 Şubat’ta Genelkurmay Karargâhında ağırlanan FETÖ’nün yolu nasıl ve neden açıldı, bunu hiç konuşmazlar.
Varsa yoksa ehl-i sünnet düşmanlığı yaparlar.
Bunu da din adamı görünümünde yaparlar ki, toplum ehl-i sünnetten uzaklaşsın, tam da İngiliz’in, masonun istediği ‘sapkın İslam’ anlayışına yahut ateizme, deizme yönelsin.
28 Şubat’ta arzu edilen de bu değil miydi zaten?
Yaşar Nuri Öztürk’ün istediği Müslüman çerçevesi ile bunların yapmaya çalıştıkları arasında ne fark var?
https://m.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/yucel-koc/614497.aspx



7-Mehmet Kara-YeniAsya
“4 yıl sonra adalet ve demokrasi talebi”

 

Son yıllarda AKP’ye ve Erdoğan’a destek açıklamalarıyla dikkati çeken Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in bu kez hükümeti eleştirmesi yandaşları kızdırdı.
“Hayatımın en mutlu dönemindeyim” diyerek adeta cumhur ittifakının bir ortağı gibi hareket eden ve iktidarı destekleyen, televizyonlarda her gün boy gösteren Perinçek’in bir takım eleştirileri ve suçlamalarına sessiz kalınıyordu. Sesini çıkartanlar ise görevlerinden istifa etmek durumunda kalıyorlardı.
“Türkiye iflâs noktasına geldi” demesine içerleyenler “AKP’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a destek veriyormuş gibi gözüken Rus yanlısı Maocu Perinçek, gerçek yüzünü gösterdi” demeye başladılar.
https://www.yeniasya.com.tr/mehmet-kara/dort-yil-sonra-adalet-ve-demokrasi-talebi_524416