Köşe Yazıları Yorumsuz - 17 Temmuz 2020 Cuma

17 TEMMUZ 2020, CUMA
KÖŞE YAZILARI

 


1- Abdulkadir Selvi-Hürriyet
“Darbeden dirilişe”

 

Dikkat ettiniz mi, YAŞ toplantısı yapılacak ama ülkede olağanüstü bir durum yok. Hatta biz haber yapmasak kimsenin YAŞ toplantısı yapılacağından haberi yok. Oysa geçmişte YAŞ ve MGK toplantıları siyasi kriz nedeni olurdu. Askerlerin sivillere had bildirme mekânları gibi görülürdü.
Abdullah Gül’ün Başbakan olarak katıldığı toplantıda MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç, “Karının başını aç” demişti. Gül daha sonra bu hadisenin hatırlatılması üzerine, “Gereken cevap verildi” demişti.
MGK toplantısında Hava Kuvvetleri Komutanı Cumhur Asparuk, irtica konulu uzun konuşmasında hükümeti hedef alınca Başbakan Erdoğan önce “Doğru konuşmuyorsun” diyor. Konuşmasını bitirmesi için uyarıyor. Ama Asparuk konuşmaya devam edince masaya sert bir şekilde vurup “Kes ulan” diye bağırıyor.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/abdulkadir-selvi/darbeden-dirilise-41566406


2-Hande Fırat-Hürriyet
“İki kara propaganda”

 

Peki İstanbul Sözleşmesi ne olacak? Çekince sadece sözleşme imzalanırken konulabiliyor. Bu nedenle AK Parti içinde Türkiye’nin sözleşmeden çıkması tartışıldı. MYK toplantısından sızan bilgilere göre Türkiye sözleşmeden çıkmak için Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ya da niyet beyanı yöntemini kullanabilecek. Ancak Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonları Başkanı Canan Güllü’nün bu yönteme itirazı var: “Bu sözleşme Anayasa gereği iç hukuktan üstündür. Meclis’te onandı, TBMM tarafından oylanarak kaldırılabilir. Sayın Cumhurbaşkanı’nın kararnamesi ile olmaz.” Güllü’nün bir de çağrısı var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kadın dernekleri temsilcilerini dinlemesi çağrısı.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/hande-firat/iki-kara-propaganda-41566397


3-Kerem Alkin- Sabah
“Üzüm yemek veya bağcıyı dövmek”

 

Buna göre, İngiliz telekom şirketleri yıl sonundan itibaren bu firmadan artık ürün alamayacak ve 2027 yılına kadar da tüm ürünleri sistemden sökecekler. Çin yönetimi ise İngiltere'nin bu kararına hayli kızmış durumda. Görünen o ki, 5G ve sonrasındaki 6G teknolojisine yönelik yarışta, ABD Çin'in öne çıkmasını engellemeye kararlı.ABD'nin baskısına boyun eğmeyen Almanya'nın tutumu burada belirleyici olacak. Başkan Trump ise Almanya'daki Amerikan üslerinde yer alan 34 bin 500 askerden 9 bin 500'ünü çekme kararı ile bir sinyal vermiş durumda.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/kerem-alkin/2020/07/17/uzum-yemek-veya-bagciyi-dovmek


4-Abdurrahman Yıldırım-Habertürk
“100. Yıla hikaye yazma fırsatı”

 

Ekonomide planlı programlı gidiş, daha geniş katılımı mümkün kılar, hareketi güçlendirir. Ekonominin nereden nereye götürülmek istendiğine açıklık getirir. Daha kurallı gidişi beraberinde getirir. Gereksiz yatırımlardan ve harcamalardan korur. Yerli ve yabancılara yeni bir hikaye anlatma fırsatını verir.
-Plansız ve programsız gidiş ise vasatlığa yol açar. Seçiciliği yok eder. Kaynak israfına yol açar. Dışlayıcı olur.
-Sadece program yapmakla da bitmez. Programı yapanlar da programa inanmalı ve dört elle sarılmalı.
-Zaman kaybetmezsek bir ekonomik programı, pandemi sonrası ekonominin yol haritasını hazırlar ve 100. Yıla daha güçlü pekala girebiliriz.
-Aksi ise en zor koşullarda bir programa karar vermek olacak. Birinde anlatacağımız hikayeyi biz yazarken, diğerinde koşullar dikte ettiği hikaye olacak.
https://www.haberturk.com/yazarlar/abdurrahman-yildirim-1018/2746783-100-yila-hikaye-yazma-firsati


5-Çetiner Çetin-Habertürk
“Azerbaycan-Ermenistan hattında savaş çanları çalıyor”

 

Şurası açık ki Rusya ve Fransa, Dağlık Karabağ yerine Ermenistan’ı Tovuz bölgesinde saldırıya zorlamışsa daha derin düşünmek gerekir. Zira Tovuz tren hatları geçiş merkezi ve Türkiye’ye uzanan enerji hatlarının da ana geçiş güzergahına çok yakın….
Yani Rusya arabuluculuk bahanesi ile bölgeye askeri yığınak yapmanın derdinde olabilir. Ve bu bölgeye girdiği takdirde ABD’nin Azerbaycan ve Gürcistan üzerinden harekete geçirmeyi planladığı çevreleme politikaları bertaraf edilmiş olacaktır. Diğer taraftan maddi olarak en büyük külfeti ise biz sırtlamak durumunda kalabiliriz.Tüm bunlar olurken İran’ın sessizliği de boş değil. İran hali hazırda Ermenistan’a en büyük desteği veren ülke. Ülkede yaşayan 22 milyon Azeri Türkü’nün Azerbaycan ile sınır komşusu olmasını asla istemiyor.
https://www.haberturk.com/yazarlar/cetiner-cetin/2746707-azerbaycan-ermenistan-hattinda-savas-canlari-caliyor

 

 

6-İbrahim Karagül-YeniŞafak
“O saldırı Türkiye’ye de yapıldı. Bugün güç ve imkanımızla Azerbaycan’ın yanındayız”

 

Şunu biliyoruz: “Türkiye’yi durdurma” projesi bir Batı projesidir. Onlar tarafından geliştirilip pişirilmiştir. Bütün terör örgütleri bu yönde seferber edilmiştir.Bu amaçla Türkiye’ye karşı bir Arap cephesi kurulmuştur. Projenin Arap dünyasında başını BAE çekmektedir. Suudi Arabistan’ın bölgesel gücü de bu amaçla harekete geçirilmiştir.Aynı proje şimdi Rusya’ya ve İran’a da ihale ediliyor. Rusya bu tuzağa düşer mi? Batı ve bağlı kuruluşların bugüne kadar en büyük mücadelesi Türk-Rus çatışması çıkarmaktı. Bunu Suriye’de denediler. Şimdi Kafkaslar’da mı deneyecekler?İran’ın “Türkiye’yi durdurma” tuzağına kolayca düşebileceğini düşünüyorum. Azerbaycan’a karşı Ermenistan’la ortaklığı bunun en önemli harcı olabilir.
https://www.yenisafak.com/yazarlar/ibrahimkaragul/o-saldiri-turkiyeye-de-yapildi-butun-guc-ve-imkanimizla-azerbaycanin-yanindayiz-2055689


7-Mehmet Ocaktan-Karar
“Teneke dikatörlük biterse dünya nefes alır”

 

şte tam da bu yüzden Kasım’daki Amerikan seçimleri hepimiz açısından çok önemli bir dönüm noktasına işaret etmektedir. Dolayısıyla Amerikan seçimleriyle ya demokrasinin nefes alacağı yeni bir dönem başlayacak ve otoriterlerin gidişi hızlanacak, ya da teneke diktatörlüğün yeniden kazanmasıyla hepimizin oksijeni biraz daha azalacak.
https://www.karar.com/teneke-diktatorluk-biterse-dunya-nefes-alir-1575144


8-Akif Beki-Karar
“Perinçek eş başkanlık ister”

 

Niye istemesin? İki kere TV'ye çıkanın başı dönüyor, şöhret budalası kesiliyor. Yok mu öyle, hızını alamayıp cumhurbaşkanlığına adaylığını koyan ne oldum delisi!
Yine insaflı konuşmuş Perinçek. 'İktidara koltuk değneği olmayız, biz ancak ortak oluruz, o da anlaşırsak' kabilinden söylenmiş. Dokuz körün bir değneği derler. Dokuz ekranın bir vazgeçilmezi o da. Yeri doldurulamazmış gibi paylaşamıyorlar.
https://www.karar.com/perincek-esbaskanlik-da-ister-1575148

 


9-Soner Yalçın-Sözcü
“Kripto”
“Kripto

 

Benden bir kuşak sonra ‘Aydınlık Okulu'ndan mezun oldu. Ki bu gazetecilik mektebinde yetişenleri ikiye ayırıyorum:
-Gazetecilikte inat edenler…
-Siyasette kalmayı tercih edenler…
Aytunç Erkin de benim gibi hiçbir zaman partili olmadı; habercilik yolundan ayrılmadı; hakikat kıblesinden şaşmadı; zamana yenik düşmedi; ve hep olgu temelli gazetecilik yaptı.O zalim boğucu günlerde halkı uyarmak için “Fethullah Hoca'nın Şifreleri” adlı kitabı yazdı.
Sabah gazetesinde çalışırken “Ergenekon bir kumpastır” deyince 3 yıl işsiz kaldı. Üzerine “Ergenekoncu yaftası” vurulduğu için merkez medya yüzüne kapatıldı. Bu operasyonu yapan kuşkusuz tek adres vardı; FETÖ.
https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/soner-yalcin/kripto-5935759/


10-Saadettin Karaduman-Milli Gazete
“Ayasofya Camii özgürlüğüne”

 

Ve şöyle dedi Sayın Perinçek: “Türk hukuku burada geçerli ve Ayasofya ile ilgili statüyü yabancı ülkeler düzenleyemez veya bize dayatamaz. Danıştay’ın kararına herkesin saygı duyması gerekir. Bu kararı savunacağız ve önümüze bakacağız.”
Doğu Perinçek’le Devlet Bahçeli’nin Ayasofya konusunda Hükümet’e destek açıklamalarını da bir kenara not etmek gerekir.
https://www.milligazete.com.tr/makale/5012123/sadrettin-karaduman/ayasofya-camii-ozgurlugune

 


11- Oral Çalıştar- Posta
“Neden ilerleyemiyoruz. Neden patinaj yapıyoruz”

 

2010 referandumunda kabul edilen HSYK yapısı tamamen değişti. “Sorunları uzlaşı ve demokrasi temelinde çözme” arayışının yerine, “güvenlikçi kültür” öne çıktı. Güvenlikçi kültür, özellikle medyaya damga vurdu. Yani bir anlamda başladığımız yere geri döndük: Devletçi, milliyetçi, hatta militarist denilebilecek fabrika ayarlarına…
https://www.posta.com.tr/yazarlar/oral-calislar/neden-ilerleyemiyoruz-neden-patinaj-yapiyoruz-2267159

 

 

12-Kenan Alpay-YeniAkit
“Ayasofya’nın arkasını doldurma sorumluluğu”

 

Ayasofya’nın temsil ettiği eğerler ister istemez birkaç cephede birden verilecek mücadelede adalet duygusu sağlam, siyasal açıdan kuşasembolik dtıcı ve söylemleri tutarlı bir mücadelenin verilmesini gerekli kılmaktadır. Evvela Ayasofya’yı açalım ama “Atatürk’ü tartışmayalım, Kemalizm’e dokunmayalım yoksa çarpılırız” türü kendi kendini hadım eden vehim ve tabuların üzerine cesaretle yürümekten başka seçenek yoktur.
https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/kenan-alpay/ayasofyanin-arkasini-doldurma-sorumlulugu-32904.html