16 ARALIK 2020, ÇARŞAMBA
KÖŞE YAZILARI
1) Ertuğrul Özkök / Hürriyet
“Oktay Ekşi ile Aydınlık arasındaki görüş ayrılığında kimden yanayım”
Yani siz kendi adınıza “evrensel değerler” adına başka ülkelere görüş bildirme hakkını görüyorsanız, başka ülkelerin de yine aynı değerler uğruna sizden dilekte bulunmasını zımnen kabul ediyorsunuz demektir...
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ertugrul-ozkok/oktay-eksi-ile-aydinlik-arasindaki-gorus-ayriliginda-kimden-yanayim-41689673
2) Sedat Ergin / Hürriyet
“ABD yaptırımlarında mükemmel fırtına erken geldi”
Bu noktada şu önemli olgunun da altını çizmemiz gerekiyor. Özellikle geçen ekim ayında Sinop’ta S-400’lerin ilk denemesinin yapılmasından sonra Washington’da bu sistemlerin depoda duracağı yolundaki beklentiler tümüyle ortadan kalkmış, Türkiye’nin yaptığı tercihten dönüşünün söz konusu olmadığı kanaati yerleşmiştir.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/sedat-ergin/abd-yaptirimlarinda-mukemmel-firtina-erken-geldi-41689704
3) Nedim Şener / Hürriyet
“Türkiye düşmanı Amerika”
Amerika, Türkiye’ye düşmanlığını yalnız bu kararlarla değil, terör örgütü PKK’ya verdiği silah, mühimmat, para ve siyasi destekle de göstermeye devam ediyor. Aynı zamanda 15 Temmuz darbe girişiminde bulunan Fetullahçı Terör Örgütü elebaşı Gülen dahil örgütün üst düzey yöneticilerini topraklarında barındırıp koruyor. İki ülke arasındaki anlaşmalara rağmen tam 7 kez ABD’den iadesi istenen FETÖ elebaşı ile ilgili tek bir adım atmayı reddediyor. Yalnız o değil, Türkiye ABD’de yaşayan 80 dolayındaki FETÖ’cüyü iade etmeye yanaşmıyor.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/nedim-sener/turkiye-dusmani-amerika-41689686
4) Kerem Alkin / Sabah
“ABD’nin ufuk kırılması ve stratejik perspektif”
21. Yüzyıl hüküm sürmeye başladığından bu yana, ABD'nin en fazla odaklandığı konu, ne pahasına olursa olsun, 2. Dünya Savaşı sonrasında kurduğu uluslararası ekonomi-politik düzenin ve bu düzenin ana kaidelerini oluşturan ekonomik, finansal, ticari, politik ve askeri rejimin devamlılığını sağlamak. Liberalizme, piyasa ekonomisi odaklı bir kalkınma anlayışına ve refah ekonomisine dayalı olduğunu düşündüğü bu küresel sistemi yaşatmak, üstlendiği Atlantik İttifakı'nın ve Kapitalist Sistem'in liderlik görevini sürdürülebilir kılmak adına vazgeçilmez bir mücadele. Bu nedenle, küresel sistemdeki rolünü sorgulattırdığını düşündüğü, küresel ekonomi-politik rejimin kurallarının sorgulanmasına sebep olduğunu düşündüğü her gelişme ve meseleye karşı, her geçen giderek daha fazla tahammülsüzlük gösteriyor.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/kerem-alkin/2020/12/16/abdnin-ufuk-kirilmasi-ve-stratejik-perspektif
5) Melih Altınok / Sabah
“ABD eskiden füze rampası yerleştirirdi şimdi...”
İkinci Dünya Savaşı sonrası Orta Doğu'da ileri bir karakol olarak tasarladıkları, eğittikleri, donattıkları Türkiye'nin savunmasının Pentagon'a olan mecburiyetinin azalmasından kaygılanıyorlar.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/melihaltinok/2020/12/16/abd-eskiden-fuze-rampasi-yerlestirirdi-simdi
6) Dilek Güngör / Sabah
“CAATSA katsa teknoloji katar”
1974 Kıbrıs savaşından sonra 60 dolarlık uçak parçasını karaborsadan 600 dolara aldığımız günler oldu. ABD, Türkiye'ye silah ambargosu uyguladı. Türkiye, 1975'te Aselsan, 1982'de Havelsan, 1984'te TUSAŞ/TAİ, 1988'de Roketsan'ı kurarak milli savunma sanayinin temellerini attı. Güneydoğu'da PKK'nın kökünü kazıdığımız Hendek Operasyonları, Suriye'de PYD/ YPG ve DAEŞ'le mücadele ederken, Batılılar silah ambargosuna girişti. ABD, silahlı İHA'lar, genel maksat helikopterler ve akıllı mühimmatların izinlerini tıkayıp, HIMARS'lara direnince, Türkiye kendi Kasırga'sını üretti. Tomahawk füzesi vermeyince Roketsan SOM, Cirit, lazer güdümlü füzeleri geliştirdi. İsrail'den Heron'lar mı gelmedi, Bayraktar ve Anka İHA'ları sahnede yerini aldı. Almanya, G-3, MP-5, MG-3 mü vermediTürk komandoları MPT-76'yla sınıra yollandı.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/dilek-gungor/2020/12/16/caatsa-katsa-teknoloji-katar
7) Mehmet Barlas / Sabah
“Dünya mahallesinin kabadayısı ABD ölçüyü kaçırmaya başladı”
Amerika'nın yaptırımları hem uzadı hem de artık bunların tadı kaçmaya başlamadı mı? Halkbank'a yaptıkları yetmez mi sanki? Veya F-35'lerin parasını alıp da bunları vermemek akıl işi mi? Son olarak da ABD yönetimi, S-400 alımından dolayı CAATSA yasası uyarınca Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve Başkan İsmail Demir dahil dört yetkilisine yaptırım uygulama kararı aldı. Bu arada SSB'ye her türlü ihracat lisansının yasaklanması, SSB'ye ABD finans kurumları tarafından 10 milyon dolar üstü kredilerin 12 ay süreyle yasaklanması, SSB'ye ABD Export-Import Bank desteklerinin yasaklanması karara bağlandı.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2020/12/16/dunya-mahallesinin-kabadayisi-amerika-olcuyu-kacirmaya-basladi
8) Serdar Turgut / Habertürk
“Bölgemizde bir şeyler oluyor ama ne?”
Dört ülkenin Katar ile bazı adımlar atmakta oldukları haberinin bu ziyaretten sonra ortaya çıkmış olmasının bir tesadüf olamayacağına işaret eden diplomatik kaynaklar şimdi Katar ile atılmakta olan bu adımların Türkiye açısından bölgede ve Doğu Akdeniz'de ne ifade edeceğine bakmak gerekeceğini söylüyorlar.
https://www.haberturk.com/yazarlar/serdar-turgut-2025/2904813-bolgemizde-bir-seyler-oluyor-ama-ne-katar-ile-atilan-bu-adimin-anlami-nedi
9) Güntay Şimşek / Habertürk
“ABD yaptırımı farklı bir rahatsızlık göstergesi”
Görünen o ki, Rus S-400 hava savunma sistemini tedarik eden Türkiye de bu kararından geri adım atmayacak. ABD’nin yaptırım kararı Türkiye’yi S-400’lerden vazgeçirmeye yetmezse ne olacak? Asıl mesele bu.
https://www.haberturk.com/yazarlar/guntay-simsek-1019/2903697-savas-tazminatindan-ulasim-ticaret-ve-enerji-koridoruna
10) Yasin Aktay / Yeni Şafak
“ABD’nin yaptırımları kendine”
Aslında Türkiye ABD’nin başka türlü sopa gösterilerine de, girişimlerine de tarih boyunca sıklıkla maruz kalmış bir ülke. Türkiye’yi yönetme konusunda ABD’nin çok sayıda enstrümanı ve oldukça geniş bir manevra alanı vardı eskiden. Öyle görünüyor ki, bugünlerde bu enstrümanları eski etkisinde değil, alanları da epeyce daralmış durumda. Türkiye içinde STK’lar, basın ve medya içindeki etki ajanları eliyle çok şey kotarabiliyordu ABD. En olmadı darbe yaptırıyor, en kaba yöntemlerle istediğini yaptırmış oluyordu. En son 15 Temmuz’da son derece kullanışlı maşası FETÖ eliyle denediği darbeden sonra Türkiye’de artık eski gücünde olmadığını ve bundan sonra olamayacağını görmüştü.
https://www.yenisafak.com/yazarlar/yasinaktay/abdnin-yaptirimlari-kendine-2057082
11) Mehmet Acet / Yeni Şafak
“ABD yaptırımları kritik projeleri etkileyecek mi? Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir’e sordum”
Cevap: Tekrar tekrar şunu söyleyeceğiz: Bu kararlardan etkilenmeyeceğiz. Bu konuda gerçekten kararlıyız. Bu kararla beraber etkilenen bazı alanlar, gözümüzden kaçmış bazı bileşenler varsa, bu da o anlamda hayırlı oluyor. Çünkü onları da bizim dikkatimize getiriyor. Hani belki bizim gözümüzden kaçmıştır, belki bir alt veya onun altındakinin bir bağımlılığı vardır. Biz farkında değilizdir. Bu da bir işaret fişeği olup, bunu da yerleştiririz hiç problem değil.
https://www.yenisafak.com/yazarlar/mehmetacet/abd-yaptirimlari-kritik-projeleri-etkileyecek-mi-savunma-sanayii-baskani-ismail-demire-sordum-2057080
12) Barış Doster / Cumhuriyet
“ABD’nin yaptırım kararı neyi gösterdi?”
Birincisi, Türkiye’de ABD üzerine yorum yapanların çoğu, ABD’yi yeterince tanımıyor, emperyalist bir devlet aygıtının nasıl işlediğini bilmiyorlar. ABD’yi başkandan ibaret sanıyorlar. Oysa Beyaz Saray’dan başka, Dışişleri Bakanlığı, Savunma Bakanlığı, Kongre, CIA gibi kurumlar, güçlü bir bürokrasi, müesses nizam, özel sektör, iş dünyası, etkili lobiler, medya ve akademi var ABD’de.
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/baris-doster/abdnin-yaptirim-karari-neyi-gosterdi-1798971
13) Turgay Güler / Akşam
“Biden’a bel bağlayanlar”
Aslında mesele S-400 değil. Mesele Türkiye. Doğu Akdeniz’den çekilelim, Suriye’nin kuzeyinde arzu ettikleri terör devletinin kurulmasına müsaade edelim, Libya’da Hafter’in safında yer alalım, PKK’ya ilişmeyelim hiçbir sorun kalmaz. Tabii Türkiye diye bir ülke de kalmaz.
https://www.aksam.com.tr/yazarlar/turgay-guler/bidena-bel-baglayanlar/haber-1133770
14) Mustafa Kartoğlu / Akşam
“Pompeo ve adamları açıkça yalan söyledi”
2014’ten itibaren Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nda yapılan değişim ve hızlandırılan projelerle, Türkiye İHA, SİHA, yerli ve milli jet motoru, helikopter, tank, savaş gemisi, çeşitli gelişmiş füzeler ile yazılım ve donanım üretmeye başladı.
https://www.aksam.com.tr/yazarlar/mustafa-kartoglu/pompeo-ve-adamlari-acikca-yalan-soyledi/haber-1133766
15) Selahaddin E. Çakırgil / Star
“İran’da akl-ı selim ile düşünenler de var”
Bu konuda, C. Başkanı Hasan Rûhanî ise, 14 Aralık günü Tahran'da yerli ve yabancı gazetecilerle yaptığı ve televizyondan da yayınlanan toplantıda tamamen başka türlü konuşuyor ve bir gazetecinin Erdoğan'ın okuduğu şiire ilişkin sorusu üzerine, ‘Erdoğan'ın İran'ın toprak bütünlüğüne, ya da halkına hakaret kasdı taşıdığını uzak bir ihtimal olarak görüyorum’ diyordu.
https://www.star.com.tr/yazar/iranda-akl-i-selim-ile-dusunenler-de-var-yazi-1594867/
16) Cem Küçük/ Türkiye
“Yaptırımlar, dış politikadaki başarılar ve AK Parti’nin büyük yatırımları”
Dış politikada kendi çıkarlarımıza uygun olarak S-400 aldık. Onun neticesinde Amerika’dan yaptırım geldi. Bu yaptırımlar bizi yıldırmaz. Üstelik pandemi sürecindeyiz ve her ülke gibi etkileniyoruz. Ona rağmen yatırımlar durmadı ve dış politikada faaliyetlerimiz asla askıya alınmadı...
https://www.star.com.tr/yazar/iranda-akl-i-selim-ile-dusunenler-de-var-yazi-1594867/
17) Arslan Tekin/ Yeniçağ
“HDP legal görünen illegal bir partidir”
Kemal Pir adı bu bu köşede birkaç defa geçti. Aynı dönemde aynı fakültedeydik. Marxist grup içinde faaldi. Sonra PKK'nın kurucuları arasında yer aldı. Cemil Bayık da aynı dönemde bizim fakültedeydi. İkisi yakın arkadaştı. Cemil Bayık'ı A. Öcalan'la tanıştıran Kemal Pir'dir. Cemil'in anlattığına göre aynı evde de kaldılar. Kemal Pir Gümüşhaneliydi. O dönem çok sayıda Marxist, etnik bağa bakmaksızın PKK'nın saflarında yer aldı.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/hdp-legal-gorunen-illegal-partidir-57721yy.htm