Köşe Yazıları Yorumsuz - 15 Ekim 2020 Perşembe

15 EKİM 2020, PERŞEMBE

KÖŞE YAZILARI


 
1-Salih Tuna-Sabah
“Utanç verici”

"Işıklar yanıyor" ifadesi her şeyden evvel Gladyo'nun katlettiği mazlumların aziz hatırasına hakarettir.Bazı lakırdıların özrü ve tevili olmaz.Tıpkı Hitler'in yaptığı soykırımı yinelemeyi ima eden hiçbir lakırdının tevili ve özrü olamayacağı gibi.AYM üyesi malum zat bin kez özür dilese de anlamı yoktur.
Derhal istifa etmelidir...Hedefi aynı adları farklı iki zıpçıktı partinin yayın organının dediği gibi ortada "Işık polemiği" falan yoktur.O polemik bisiklet konusunda saygısızca yaşandı ve bitti.
Algı oyunlarıyla "Işıklar yanıyor" paylaşımının maksadını karartmak mümkün değildir.Maksat gayet açık ve nettir.Anayasa Mahkemesi bu zihniyetin ışığını söndürmezse, "27 Mayıs artığı" olarak konuşulmaya mahkûm olacaktır.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/salih-tuna/2020/10/15/utanc-verici

 

2-Kürşat Zorlu-Habertürk
“Kırgızistan’da her şey asıl şimdi başlıyor”

Çünkü yeni cumhurbaşkanının kim olacağı tartışmaları ülkenin stratejik konumunu önemseyen güçler arasındaki bir mücadeleyi de beraberinde getiriyor. Üstelik bu kez seçime hile karıştırmakla itham edilen öncü partiler ve parçalı bir muhalefet yapısıyla seçilmiş bir hükümet fotoğrafı var ortada…Diğer bir önemli husus da giderek kötüleşen ekonomik koşulların sivil itaatsizlik eğilimlerini meşrulaştıracak bir boyuta evrilmesi ihtimali…Özellikle küresel salgının etkisiyle GSYİH’nın %6’sını oluşturan turizm gelirleri dibe vurdu. Hizmet işletmeleri can çekişiyor. Asya Kalkınma Bankası’nın Ağustos ayı raporuna göre Kırgızistan ekonomisinin bu yıl %10 küçüldüğü kaydedildi. Ülkenin temel girdilerinden birisi olan ve Rusya'da yaşayan göçmen işçi gelirleri yaklaşık dörtte bir azaldı. Temel gelir kaynaklarından birisi olan altın madenlerinin yağmalanma tehlikesi yaşadığı biliniyor. En büyük altın madeni olan Kumtor, coğrafi konumu sebebiyle ulaşılması zor bir noktada duruyor. Ancak 7 Ekim’de Bişkek’teki ofislerine bir grup saldırdı.Türkiye Türk Konseyi’nin kurucu üyesi Kırgızistan’daki tüm bu dengeleri iyi anlamak ve pozisyonunu almak zorundadır.
https://www.haberturk.com/yazarlar/prof-dr-kursad-zorlu/2835761-kirgizistanda-her-sey-asil-simdi-basliyo


3-Hasan Kösebalaban-Karar
“Rusya Stratejik ortak mı”
Türk-Rus ilişkilerindeki yakınlaşmaya rağmen, tüm alanlarda, perspektif uyumsuzluğunun devam ettiği anlaşılıyor. Türkiye’nin etrafındaki coğrafya, Rusya ile olan kadim tarihi rekabetin fay hatları durumunda. Nitekim Rus Dışişleri Bakanı Lavrov da açık bir şekilde ifade etti: “Rusya hiçbir zaman, ‘Türkiye Moskova’nın stratejik ortağıdır’ demedi; Türkiye bizim partnerimizdir.”
https://www.karar.com/yazarlar/hasan-kosebalaban/rusya-stratejik-ortak-mi-1587410
 
4-Ahmet Taşgetiren-Karar
“AYM üyesinin gafı ikidarın hukuk sınavı”

Gidişin iyi olmadığı açıktı. “Yargı sancısı” deyip durmaktaydık. Toplumdaki karşılığıyla ters orantılı olarak ekranlarda boy boy fotoğraf veren ve iktidarın üçüncü ortağı muamelesi gören Doğu Perinçek’in “Türkiye’de yargı altın devrini yaşıyor” dediği bir dönemdeydik. Sayın ki Bekri Mustafa Ayasofya’ya imam olmuştu.
https://www.karar.com/yazarlar/ahmet-tasgetiren/aym-uyesinin-gafi-iktidarin-hukuk-sinavi-1587412
 
5-Mehmet Ali Güller-Cumhuriyet
“Salgın zengini zenginleştirdi”

Ya sosyalizm ya barbarlıkEn gelişmiş kapitalist ülkede durum özetle bu. En zengin ile zenginin, zengin ile yoksulun, yoksul ile en yoksulun arasındaki makas gittikçe açılıyor. Elbette sistemin çarklarını bilenler için bu öngörülen bir son. Zira kâra dayalı bir ekonomi sistemi, zengin ile fakir arasındaki makası hep açar. Sistem, iç tepkiyi frenlemek amacıyla bu makası biraz daraltabilmek için başta “savaş” olmak üzere kimi çözüm olmayan “çözümlere” başvurdu geçen yüzyılda... Yani “ya sosyalizm ya barbarlık” sıradan bir propaganda sloganı değil, en güçlü ekonomi politik gerçekliktir!
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/mehmet-ali-guller/salgin-zengini-zenginlestirdi-1773569


6-Mehmet Metiner-Star
“Işıklar yanıyor öyle mi”
Aynı gün İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Enis Berberoğlu davasına dikkat.Bu AYM üyesi zat eş zamanlı olarak işte bu tweeti atıyor.Buna tesadüf diyenlerin aklına şaşarım.Bu sözün siyasi mesaj içermediğini iddia edenler bilesiniz ki aynı zihniyetin mensuplarıdırlar.Bu söz üzerinden hem yargıya tehdit savruluyor hem siyasi iradeye meydan okunuyor.İşin gerçeği bu.Şimdi içerde olan AYM üyesi FETÖ’cülerin kim tarafından atandıkları yeniden gözden geçirilmelidir ki kimlerin siyaseten ne yapmak istedikleri anlaşılsın.FETÖ’nün siyasi emelleri doğrultusunda hâlâ devlet içinde görev ifa edenlerin geçmişlerine tekrar bir bakılsın.Yedi düvele karşı devletimizin ve milletimizin istiklal mücadelesi verdiği bu günlerde içimizden vurulmak artık çok ağrımıza gidiyor.O görevlere atananlara da dokunabilecek yasal mekanizmalar acilen oluşturulmalıdır.
https://www.star.com.tr/yazar/isiklar-yaniyor-oyle-mi-yazi-1580127/

 

7-Arslan Bulut-Yeniçağ
“Bir iktidar kendi bindiği dalı nasıl keser”

Emekli tümgeneral Ahmet Yavuz, "Işıklar kimin işine yaradı?" diye sordu ve takipçileri, genellikle "Anayasa Mahkemesi'ni kapatmak isteyenlerin işine yaradı" diye cevap verdi. Genel kanaat o yönde… Danışıklı bir dövüş söz konusu!Anayasa Mahkemesi'nin bütün üyelerini kendileri atadığı halde kararlarını tanımıyorlar! Devletin bu önemli kurumuna algı operasyonu ile kumpas kuruyorlar! İktidarlarını sürdürebilmek için her yolu mübah görüyorlar. Yalnız, devlet erklerinden birinin yani yargının en üst organına kumpas kurmakla iktidar sürdürülemez ki! Veya devletin bütün kurumlarını kullanarak diğer siyasi partilere operasyon yapmakla iktidar sürdürülemez ki? 
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/bir-iktidar-kendi-bindigi-dali-nasil-keser-57124yy.htm

 

8-Arslan Tekin-Yeniçağ
“HDP neyin partisi”

Ayhan Bilgen, bir tarihte Kandil'e kadar gidip icazet almış ve HDP'den milletvekili seçilmişti. Şimdi ise HDP'nin "Türkiye" partisi olamamasından şikâyetçi. Kendisi de biliyor ki, HDP, kanunî zeminde PKK'nın fikrini işlemek için faaliyet gösterir ve aynı zamanda bir "askerlik şubesi"dir.Ayhan Bilgen neden daha önce bu çıkışı yapmadı? Hapishaneye düşünce mi aklına geldi? HDP'yi kastederek"Siyaset boşluk affetmez. Sorunlarıyla yüzleşip çözecek kapasiteyi sergileyemeyen organizmalara müdahale kaçınılmaz hale gelir. Hem müdahaleden şikayet edip hem Kandil ve İmralı için pozisyon belirlemeye kalkmak, kendi pozisyonunun gereğini yapamamakla ilgili bir handikaptır." diyor.Ayhan Bilgen, hapiste HDP'ye tavır aldığına göre, "Yukarı"ya selâm gönderiyor, "Beni onlarla karıştırmayın. Ben ayrıyım ve hatta size daha yakınım. İnşallah geçmişteki İslâmcılığımı dikkate alırsınız." demeye getiriyor.  
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/hdp-neyin-partisi-57125yy.htm