Köşe Yazıları Yorumsuz - 14 Kasım 2020 Cumartesi

14 KASIM 2020,CUMARTESİ

KÖŞE YAZILARI

 

 

1-Okan Müderrisoğlu-Sabah
“Yeni dönemin kodları okunurken” 

Türk-Amerikan ilişkilerinin Ocak 2021'den sonraki seyri belirginleşene kadar piyasaların kur üzerindeki stres marjını hemen kaldırmayacakları da hesaba katılmak durumundadır. İyi niyetli ve samimi siyasi hamlelere rağmen, ertelenmiş dosyaların alacağı şekle göre tavır belirlemeye meyilli sermaye gruplarının olduğu akılda tutulmalıdır.

 Osman Kavala, Selahattin Demirtaş, Enis Berberoğlu isimlerinde simgeleşen hassas yargılamaların, ekonomide ve hukuk güvenliği sahasında yeni dönemin başladığının kabulü için birer kritere dönüştürülmekte olduğu görülmeli, bu beklentiler doğru yönetilebilmelidir.

Ve nihayet...Yerli ve milli ekonomi mücadelesinden rahatsız olan çevrelerin, an itibariyle yarattığı piyasa coşkusundaki suni dalga boyu da gözden uzak tutulmamalıdır.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/muderrisoglu/2020/11/14/yeni-donemin-kodlarini-okurken


2-Mahmut Övür-Sabah
“Kaboğlu etki ajanı mı”

İşin bundan sonrası çok daha tuhaf... Ümit Özdağ, Akşener'in Kaboğlu ile ilgili vahim bir iddiasını da dile getiriyor:"Kaboğlu'nun televizyondaki bu açıklamasından sonra Akşener İYİ Parti divan ve milletvekillerine verdiği bir yemekte 'Kaboğlu'nun etki ajanı olduğunu ve kendisini Kemal Kılıçdaroğlu'na şikâyet ettiğini' söyledi."Millet İttifakı içinde çok enteresan şeyler oluyor. Dışarıdan birilerinin bir operasyon çekmesine gerek var mı? Bakın, CHP'nin güvendiği, anayasa hazırlattığı bir milletvekiline İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, "etki ajanı" yani nüfuz casusu diyor. Nüfuz casusluğu ağır bir suçlama. Yabancı gizli servislerin, algı operasyonu için işadamı, gazeteci, siyasetçi, bürokrat ve akademisyenleri kullanması anlamına geliyor.Özdağ'ın bu iddiası da HDP ile gizli saklı anayasa çalışması yapmak kadar vahim ve önemli. Bakalım Kılıçdaroğlu ve Kaboğlu buna cevap verecek mi?
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/ovur/2020/11/14/kaboglu-etki-ajani-mi

 

3-Cüneyt Başaran-Habertürk
“Piyasa yeni dönem vurgusunu sevdi”

ABD'de 4 yıllık Biden dönemi, 2021 itibariyle Covid aşısın devreye girecek olması, ABD-Çin ticaret ve teknoloji savaşının artarak devam edeceği beklentisi, NATO’nun yeniden artacak önemi ve Atlantik eksenli Batı Paktı’nın güçlendirilmesi…Bular küresel ölçekte yaşayacağımız “Yeni Dünya Düzeni”nin anahtar kelimeleri.Türkiye’de bu yeni dünya düzenine uygun dil ve içerikte kendi Yeni Dönemin ayrıntılarını paylaşıyor.Vurgular kuvvetli olunca da ister istemez dikkat çekiyor.
https://www.haberturk.com/yazarlar/cuneyt-basaran/2869625-piyasa-yeni-donem-vurgusunu-sevdi

 

4-İbrahim Kiras-Karar
“Rasyonel yönetime dönüşün tek şartı”

Gelinen noktada milletin devleti yönetenlere sorusu şudur: “Rasyonaliteye dönüş” madem bu kadar kolaydı ne diye ülkenin o kadar zamanını, enerjisini, maddi ve manevi birikimini harcayıp tükettik? Neyin inadıydı bu? Ekonomi kurumlarında ehliyete ve liyakate uygun atamalar madem mümkündü, niçin eş-dost-akrabanın, milli güreşçilerin bu makamlara getirilmesini eleştirenler vatan haini ilan edildiler? Son birkaç gündür “yeni dönem” adı altında atılan adımların “Biden dönemine hazırlık” diye yorumlanması, içeriye-dışarıya bu yolda bir izlenim verilmesi, ülkeyi yönetenlerin “milletin şeref ve haysiyetinin, dünya üzerindeki itibarının gözetilmesi” göreviyle nasıl bağdaşacak? 
https://www.karar.com/yazarlar/ibrahim-kiras/rasyonel-yonetime-donusun-tek-sarti-1587687

 

5-Yıldıray Oğur-Karar
“Yabancı sermaye için pişen hukuktan vatandaş ismail beye de düşer”

Erdoğan’a en çok vatan haini deme ve Yüce Divan’la tehdit etme listesinin ikinci sırasında ittifakın gizli ve küçük ortağı olarak neredeyse her akşam bir televizyon kanalına çıkan Doğu Perinçek var. Sadece söylemekle de kalmamış, Yüce Divan dosyasını ve dilekçelerini bile hazırlamış: "Bugünkü AKP yöneticileri, 152 adacığımızı yabancı ülkelere teslim ettikleri için, Türkiye'nin Güneydoğusunda Kürdistan adı altında ikinci bir İsrail kurmaya çalıştıkları için, Atatürk devrimlerini yıktıkları için, TCK'nın 302 maddesine göre sanık sandalyesine çıkarılacaklardır. Bu suçları işleyenlerin başında bulunan Tayyip Erdoğan'ı vatana ihanetten Yüce Divan'a sevk edeceğiz. Dosyamız ve dilekçelerimiz de hazır.” (2015)
https://www.karar.com/yazarlar/yildiray-ogur/yabanci-sermaye-icin-pisen-hukuktan-vatandas-ismail-beye-de-duser-1587694

 

6-Mehmet Ali Güller-Cumhuriyet
“Damadın tek adama isyanı”

Yani serbest piyasaya eklemlenmiş, özelleştirilmiş, yabancılaştırılmış ekonomiye devletçilik aşısı gerekiyor. Köylünün yeniden tarlada üretebildiği, fabrika bacalarının yeniden tüttüğü bir “üretim devrimi” kısaca... Bunun için elbette emperyalist büyük tekellerle/şirketlerle yapılan anlaşmaların iptal edilmesi ve tarıma kotaların kalkması, üreticiye, sanayiciye tam destek verilmesi gerekiyor. Bunun için elbette son sözün Erdoğan tarafından söylendiği şeffaflığı ortadan kalkmış ihale anlayışına son verilmesinden kamu kaynaklarının hükümete yakın vakıflara kaydırılmasına kadar uzanan “sermaye transferi” uygulamalarına son verilmesi gerekiyor. Bunların yapılabilmesi için de Türkiye’nin “Tek Adam” rejiminden kurtulması gerekiyor! Yani “üretim devrimi” için önce “siyasi devrim” gerekiyor!
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/mehmet-ali-guller/damadin-tek-adama-isyani-1790882

 

7-Barış Doster-Cumhuriyet
“Dağlık Karabağ kime hangi dersi verdi”

Rusya Ermenistan’a, Erivan’daki ABD ve Batı destekli iktidara, “Sizi Azerbaycan’ın elinden ben kurtardım. Devreye girmesem çok daha kötü duruma düşerdiniz. Arkanızdaki Batılı güçlere fazla güvenmeyin. Bana rağmen bu coğrafyada ayakta kalamazsınız” dedi.  Rusya’nın Azerbaycan’a verdiği mesaj şu oldu: “Türkiye’ye haklı olarak çok güveniyorsun. Ama bu meseleyi ben çözerim. Senin kendi toprağın olan Dağlık Karabağ’ın büyük bölümünü geri almana itirazım yok. Ama eğer tamamını alırsan bu, Rusya açısından Ermenistan üzerindeki nüfuzunun ortadan kalkması, Ermenistan’ın tamamen Batı’ya kaptırılması anlamına gelir. Buna izin vermem”.  Moskova’nın Ankara’ya verdiği mesaj ise şöyle: “Türkiye, Kafkasya’da etkili olmak istiyor. Bunu da öncelikle Azerbaycan’la güçlü bağları üzerinden yapmaya çalışıyor. Ama bu bölge, benim denetimimde. Sorunlar Rusya’yı dışlayarak değil, Rusya’yla işbirliği yaparak çözülebilir”.   
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/baris-doster/daglik-karabag-kime-hangi-dersi-verdi-1790883