12 OCAK 2021, SALI
KÖŞE YAZILARI
1) Abdulkadir Selvi / Hürriyet
“Erdoğan’ın sosyal medya talimatı”
WhatsApp’ın dayattığı sözleşme beni iki açıdan rahatsız etti. Biri, özel hayata ilişkin bilgilerimizin Facebook’la paylaşılacak olması, ikincisi ise AB üyesi ülkeler bu sözleşmeden muaf tutulurken Türkiye’ye ikinci sınıf ülke muamelesi yapılmak istenmesi.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/abdulkadir-selvi/erdoganin-sosyal-medya-talimati-41712182
2) Haşmet Babaoğlu / Sabah
“Bu pirincin taşı ayıklanır mı?”
Çin Komünist Partisi organı Global Times kalktı, "Batı, buna alışsa, iyi olur" dedi; "Vuhan'da daha çok kalabalık eğlence partileri, sosyal ve sportif etkinlikler göreceksiniz!"
Dördüncü kuşak sıkı tedbirlere hazırlanan Avrupalılar salgının başladığı Vuhan'dan gelen maskesiz, mesafesiz görüntülere gıcık oluyorlardı.
Cevap böyle geldi.
Üstelik Global Times yazarları şu tavsiyeyi de eklediler: "Salgından geçen nisanda kurtulan bizlere saldırgan bir tavırla yaklaşmak yerine tecrübemizden faydalanın."
Buyurun bakalım, yakabilirseniz, bir de burdan yakın!
Dördüncü kuşak sıkı tedbirlere hazırlanan Avrupalılar salgının başladığı Vuhan'dan gelen maskesiz, mesafesiz görüntülere gıcık oluyorlardı.
Cevap böyle geldi.
Üstelik Global Times yazarları şu tavsiyeyi de eklediler: "Salgından geçen nisanda kurtulan bizlere saldırgan bir tavırla yaklaşmak yerine tecrübemizden faydalanın."
Buyurun bakalım, yakabilirseniz, bir de burdan yakın!
Bilen biliyor...
Ama şu gerçeği yazmak, belki bilmeyenlerin moralini bozacak.
Yaklaşık bir buçuk milyar nüfusa sahip Çin'de şu ana kadar aşı olanların sayısı sadece bir buçuk milyon...
Çin, milyarlarca dolar gelir elde edeceği aşılarının faz çalışmalarını ülke dışında yaptırıyor.
"Çözüm aşıysa, Çin'de çoktan bu aşılar nüfusun üçte birine uygulanmış olmalıydı" diyen uzmanlar var. Nerede? Tabii ki, Çin'de değil, Çin dışındaki ülkelerde.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/babaoglu/2021/01/12/bu-pirincin-tasi-ayiklanir-mi
3) Hasan Basri Yalçın / Sabah
“Sözde değil özde”
Bu zamana kadar devlete ve hükümete karşı her türlü hakareti kullanan Kılıçdaroğlu uzun süredir bir meşruiyet sorunu çıkarmaya çalışıyor. Ülkenin seçimle defalarca iktidara gelmiş Cumhurbaşkanı'na diktatör, otoriter, tiran gibi yakıştırmaları kullanıyor. Şimdi de "sözde Cumhurbaşkanı" ifadesini kullanmış. Yani yüzde 52 oy alarak seçilmiş bir Cumhurbaşkanı meşru değilmiş. Sözde Cumhurbaşkanı'ymış.
Size bu yetkiyi kim veriyor? Bu milletin iradesiyle seçilmiş birini ve ülkenin en yüksek makamını gayri meşru ilan etme hakkını nereden buluyorsunuz? Bunu yaparken neden hiç kendinize bakmazsınız? "Beni bu koltuğa kim getirdi" diye düşünmez misiniz? Kar maskeli adamlardan yetki ve güç alanlar mı meşrudur? Özde Genel Başkan olmak için seçim mi kaybetmek gerekir?
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/hasan-basri-yalcin/2021/01/12/sozde-degil-ozde
4) Burhanettin Duran / Sabah
“Trump ile birlikte yıkılan masallar
ABD ve Avrupa'nın pazarladığı liberal değerler evrensel değildir ve küreselleşme sadece onların lehine çalıştığı sürece olumlu görülmekte. Trump'a yapılan "sansür," dijital platformların ve sosyal mecraların Amerikan şirketleri tarafından ABD ulusal çıkarları için kontrol edildiğini kör göze ayan etti. Hatta tekelleşen bu dev şirketlerin "belirli bir grubun tanımladığı Amerikan çıkarına" hizmet ettiği netleşti. Dünya başkentlerinde "ulusal güvenlik" alarm zillerini yeniden çaldırdı. Trump tecrübesi "Batı sonrası dünya" olgusunun ideolojik/siyasi alt yapısını güçlendirdi.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/duran/2021/01/12/trump-ile-birlikte-yikilan-masallar
4) Tamer Korkmaz / Yeni Şafak
“Amanın Nancy, şu protestocular ne aksi!”
Başkanlık seçiminden kısa bir süre önce, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi denilen Kaşarlanmış Kahpe, Trump’a şöyle seslenmişti:
“Sayın Başkan, demokrasiyle yönetilen ABD’desiniz. Rusya, Kuzey Kore veyahut Türkiye’de olmadığınızı hatırlatırım…”
Kongre binasını basan protestoculardan Richard Barnett’i; Nancy Pelosi’nin ofisinde sere serpe oturmuş, onun maillerini okurken “dalgasını geçerken” gösteren fotoğrafı; tam da buraya yerleştirelim!
Hani, Kenya’daki Daily Nation’ın “Şimdi kim Muz Cumhuriyeti” başlığıyla yayınlayıp, ABD ile kafa yaptığı o ibretlik fotoğraf…
https://www.yenisafak.com/yazarlar/tamerkorkmaz/amanin-nancy-su-protestocular-ne-aksi-2057333
5) Akif Beki / Karar
“Kayıp aşıların peşinde”
Berat Albayrak’ın giderken söylediklerine katılmamak elde değil. “At izi it izine karıştı, Hak ile batılı ayırmak zorlaştı” demişti.
Daha mı iyi bileceğiz! O karıştı diyorsa karışmıştır, zorlaştı diyorsa zorlaşmıştır.
Fakat iktidar sözcüleri hala at izini it izinden, Hakkı batıldan ayırmaya yardımcı olmuyor. Kolaylaştırmıyor, daha da zorlaştırıyorlar.
İktidar propagandistlerine bakarsanız, Türkiye’nin gerçek gündemi CHP’deki taciz ve tecavüzlerle muhalefetin olmayan darbe çığırtkanlıkları ve teröristlikleri.
Koronaya karşı yaygın aşılama, dünyada başlayalı bir ay oldu. Bizde henüz denek dışında ilk doz vurulmadı, tedarik ve aşılama takvimi de sır.
https://www.karar.com/yazarlar/akif-beki/kayip-asilarin-pesinde-1588232
6) Sami Kohen / Milliyet
“Sabah akşam Amerika”
Örneğin, 6 Ocak olayıyla demokrasi yok olmuyor, her şeye rağmen demokratik kurumlar, hukukun üstünlüğü, ifade özgürlüğü, gibi değerlere olan inanç ve bağlılık sürüyor ve canlılığını gösteriyor.
Siyasi kutuplaşmanın, sosyoekonomik meselenin daha bir süre sıkıntılar yaratacağı açık: Ancak, ABD tarihinde benzer ciddi krizlerden sonra hep bir toparlanmanın gerçekleştiği dikkate alınırsa, önümüzdeki dönemde de böyle bir şansın bulunduğu da öngörülebilir.
https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/sami-kohen/sabah-aksam-amerika-6403667
7) Nuh Albayrak / Star Gazetesi
“Erdemli siyasetin beka sorunu”
Kılıçdaroğlu’nun 22 Mayıs 2010’a gelişi çok iyi araştırılmalıdır.
Savaş Ay’ın programındaki, mahcup olma erdemini kaybetmemiş SSK Genel Müdürü Kılıçdaroğlu’nu; “gerçek” gibi yalan söyleyebilen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile karşılaştırın. Bu “değişim”i Darwin bile açıklayamaz.
Kılıçdaroğlu, 11 yıllık “muhalefette iktidar” başarısını, FETÖ’nün “algı operasyonu” ve “takıyye” taktiklerine borçludur.
CHP’de ayyuka çıkan taciz ve tecavüzleri inkar edemeyen ama tek kelime de söylemeyen Kılıçdaroğlu, CHP kürsüsünden yine kadınlara; “Haklarınızı savunun” diyebiliyorsa bu “yüz”ün; adli tıpta incelenmesi gerekir. CHP’li tecavüzcülerin oluşturduğu gündemi, “Gündemi değiştirmek istiyorlar” diyerek değiştirmeyi; ancak FETÖ şeytanları düşünebilir.
https://www.star.com.tr/yazar/erdemli-siyasetin-beka-sorunu-kilicdaroglu-yazi-1601094/
8) Sevil NURİYEVA İSMAYILOV / Star Gazetesi
“Moskova-Bakü-Erivan Yeni Raunt”
Paşinyan ülkesi için ekonomik kalkınma yolunu tercih ediyor, lakin Paşinyan Batı'nın baskısından kurtulmuş değil. Bir taraftan Moskova, diğer taraftan Batı baskısı ile karşı karşıya kalmış bir siyasetçi! Sesinin tonu, kullandığı cümleler, kapalı kapılar arkasında sert konuşmalara tabi tutulduğunun işareti olabilir. Tedirgin ve çekingen Paşinyan modu, siyaseten eminliğinin yokluğu ile yorumlanabilir.
https://www.star.com.tr/yazar/moskova-baku-erivan-ve-yeni-raunt-yazi-1601110/
9) Aydın Engin / T24
“Yumurtasız omlet, HDP’siz siyaset”
Madem MHP Başbuğu için HDP'nin kapatılması savsaklanmayacak, tavı kaçmayacak kadar acil, ne diye MHP, Yargıtay Başsavcılığına hemen kendi başvurmuyor? Ne demeye "zamanı geldiğinde" diye topu bilinmez bir zamana atıyor? Çünkü MHP topu Yargıtay’a değil AKP'ye, onun Reisi'ne atıyor
MHP'nin şimdiki başbuğu, AKP iktidarının kararlı koltuk değneği, kendini son Türk devletinin sahibi sayan Devlet Bahçeli nam siyaset erbabı yine yağdı gürledi. Mermi gibi sözcüklerle temel siyasi hedefine, yani Kürt siyasal hareketinin partisi HDP'ye yüklendi.Kestirmeden gitti. Lafı dolandırmadı. HDP hakkında kapatma davası açılması için Yargıtay'a görev verdi.Yargıtay bu görevi üstlenecek mi?Bilemem.Ama üstlenmezse Başbuğ gereğini yerine getirecek(miş).
https://t24.com.tr/yazarlar/aydin-engin/yumurtasiz-omlet-hdp-siz-siyaset,29425