Köşe Yazıları Yorumsuz - 12 Ekim 2020 Pazartesi

12 EKiM 2020, PAZARTESİ
KÖŞE YAZILARI


 
1-Ahmet Hakan-Hürriyet
“Hiç utanmadan üstleniyorlar”

“Savaşa, nefrete, düşmanlığa hayır. Barışa evet” başlıklı bildiriyi açtım okudum.Bildiride şu iki noktanın altı çiziliyor:
- BİR: Savaş iyi bir şey değil.
- İKİ: Karabağ’daki çatışmalar durmalı.
Başka?Pek bir şey demiyorlar.Çok şey diyorlar demesine ama...Barışın nasıl sağlanacağına dair bir şey demiyorlar.Bunun üzerine...Ben de bir “Savaşa hayır, barışa evet” bildirisi hazırlamaya karar verdim.Çok kısa, çok basit, lafı hiç uzatmayan bir bildiri benimki.Şöyle bir bildiri:“Savaş kötüdür. Barış iyidir. Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki savaş hemen bitmelidir. Barış hemen gelmelidir. Bunun için atılması gereken minnacık bir adım vardır: Ermenistan, işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çekilmelidir.”
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ahmet-hakan/hic-utanmadan-ustleniyorlar-41633504


2-Kerem Alkin-Sabah
“AB kendini yeniden keşfetmeli”

Birliğin hala en aklı başında ve bu nedenle 'ağbi' konumundaki ülkesi olarak Almanya'ya ve 2005'den beri Almanya'nın Şansölyesi olan Merkel'e çok iş düştüğü bir gerçek. Çünkü, Mitterand'an bu yana Fransa uluslararası siyasette dinginlik, saygınlık, ağırbaşlılık kazandıracak bir lider bulamadı kendine. Bu nedenle, Almanya ve bilhassa Merkel, Sarkozy ve Macron gibi 'heyezan' içinde olan siyasetçilerin 'saçmalıkları'nı da dengelemek, zapt etmek zorunda. ABD, Rusya ve Çin gibi küresel güç merkezleriyle yeni bir ilişki seti oluşturulması gerektiğini düşünün Merkel, küresel sistemdeki 'ağırlık merkezi' değişiminin de, 'Yeni Normal' olarak adlandırılan dönemin de fazlasıyla farkında olması nedeniyle 'Türkiye ile güçlü ilişkiler' adına da önemli bir çaba ortaya koyuyor.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/kerem-alkin/2020/10/12/ab-kendini-yeniden-kesfetmeli

 

3-Orhan Bursalı-Cumhuriyet
“Millet ittifakı iyi de daha önemlisi var önce chp nin gücü”

Kılıçdaroğlu’nun Millet İttifakı’na verdiği önemi biliyoruz. Aslında buna hiç itiraz yok. Doğru bir stratejidir ve yerel seçim sonuçları bu strateji sayesinde CHP’ye belediye seçimlerinde kazandırdı. HDP’lilerin gönüllü desteği olmasaydı, başarıya ulaşması zordu CHP’nin. 2023 Haziran seçimleri bu bakımdan ittifak açısından tayin edici. Çünkü şimdiki haliyle CHP’nin tek başına bir başarı kazanması, ufukta gözükmüyor. Şüphesiz diğer “ittifak partileri”nin de... İttifak hepsi için bir var oluş şemsiyesi. Bu nedenle iktidar bu şemsiyeyi kırmaya çalışıyor.Buraya kadar tamam. Kılıçdaroğlu Babacan ile de Davutoğluile de görüşebilir yakın gelecek için. Bu iki parti liderinin geçmişte AKP’nin temel politikalarında önemli görevler almış olması, şimdiki politikalar açısından önemini yitirir. Burada önemli olan geleceğe bakarak siyaset oluşturmaktır.
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/orhan-bursali/millet-ittifaki-iyi-de-daha-onemlisi-var-once-chpnin-gucu-1772842
 
4-Yıldıray Oğur-Karar
“Ulusalcılık nasıl resmi ideoloji oldu”
Bugün bir televizyon tartışmasında yakın zamanlara kadar AK Parti iktidarının resmi söylemi olan Annan Planı’nı, Kıbrıs’ta çözümü savunan, Kürt Sorunu diyerek çözüm sürecini isteyen, bizzat Erdoğan’ın özür dilediği Dersim Katliamı’ndan, Türkiye’nin taziye yayınladığı 1915’den resmi söylem sınırları dışında bahseden biri muhtemelen diğer bütün katılımcılar tarafından linç edilir. 
Daha önceki akşam muhalefet kontejanından televizyona çıkarılan bir anket şirketi sahibi, CHP il başkanına 1915 ile ilgili anma tweeti, Atatürk değil de Gazi Mustafa Kemal dediği için avazı çıktığı kadar bağırıyordu. Aynı programda AK Partiyi temsil eden isimler de onun bu milli duruşunu takdir ediyordu.Başka bir ekranda ise Cübbeli Ahmet Hoca, tarikatları konuşan hazirunun takdirini Atatürk’ü eleştirmenin caiz olmadığı fetvasıyla kazanmaya çalışıyordu. Bugün artık Türkiye’de kamusal alanda özgürlükçü, liberal değerleri savunmak, bazı dış politika konularında Türkiye’nin haksız olduğunu söyleyebilmek, tarihimizde Atalarımızın günahlarından, yanlışlarından bahsedilmek cesaret istiyor.Dış politikada tek makbul analiz ülkelerin dostları yoktur çıkarları vardır demek. NATO ittifakı ve AB adaylığından yana konuşmak şüphe çekmek için yeterli.  Rusya ve Çin’le dostluğu savunmak ise vatanseverliğin nişanesi. 
https://www.karar.com/yazarlar/yildiray-ogur/ulusalcilik-nasil-resmi-ideoloji-oldu-1587384

 

5-Mustafa Karaailoğlu-Karar
“Çin soruları”

Uygur meselesi o kadar acı ki bu insanlar sadece giderek artan ölümcül baskı altında yaşamanın ötesinde, İslam ülkelerinin göstermelik tepkilerinden bile mahrumdur. Bu konuda Birleşmiş Milletler’de Avrupa ülkeleri öncülüğünde hazırlanan Çin’i kınama tasarılarına İslam ülkelerinden bir tanesi bile bazen imza atmıyor, atamıyor. Bazen de ancak sadece bir ya da iki imza… Türkiye de bu imzayı atmayan, atamayan ülkelerden birisidir. İmzayı geçelim, Türkiye baskılar ne kadar artsa da Çin’e açıktan veya dolaylı veyahut da diplomatik dille bir eleştiri yapamıyor. Her konuda açıklama yapılırken bu bir türlü olmuyor. Hatta, seslerini duyurmak isteyen bir avuç Uygur Türkü’nün gösteri yapmasına da izin verilmiyor.
https://www.karar.com/yazarlar/mustafa-karaalioglu/cin-sorulari-1587381

 

6-Servet Avcı-YeniÇağ
“Stratejik suskunluk”
Şu kahredici suskunluğa bakın… Ama PKK yakarsa iyi yakar, güzel yakar, ideolojik yakar değil mi? Gaffar Yakınca 'PKK Karşısında Solun Stratejik Suskunluğu' yazısında çok güzel özetlemişti: "Vicdan solculuğu yapmayın, vicdanlı olun ama önce solcu olun" dediğimiz için bize vicdansız diyenler iş PKK'nın cinayetlerine gelince o muhteşem vicdanlarını rafa kaldırıp bir anda siyaset stratejisti, ittifak uzmanı, taktik duayeni falan oluyor…İrili ufaklı tüm sol örgütlerin cebinde kerameti kendinden menkul bir devrim stratejisi, bu strateji için her türlü değer, kollektif hafızaya dair her gerçek feda edilebiliyor. Neden? Çünkü yüce amaçlarımız var, Onat Kutlar'ın anısı da, öldürülen siviller de, kendi yoldaşlarımızın hatırası da bir süreliğine rafa kaldırılabilir…Sol, büyük ortağına ya da muhtemel müttefikine zeval gelmesin diye hâlâ susuyor, sadece susmuyor, olayı sinsice karartıyor, kenarından dolaşıyor, üstünden atlıyor… Solun yapması gereken bu 'stratejik suskunluk' saçmalığının önüne geçmek, kendisiyle ve sözde müttefikleriyle yüzleşmektir.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/stratejik-suskunluk-57104yy.htm