Köşe Yazıları Yorumsuz - 12 Ağustos 2020 Çarşamba

12 Ağustos 2020, ÇARŞAMBA
KÖŞE YAZILARI YORUMSUZ

 

 

1-Sedat Ergin-Hürriyet
“ABD-YPG Petrol anlaşması Suriye’de Türkiye-İran-Rusya hattını güçlendiriyor”

 

PKK’nın Suriye’deki uzantısı YPG’nin başını çektiği oluşumun bir ABD şirketiyle Trump yönetiminin resmen himaye ettiği bir petrol anlaşması yapmış olması, bu hareketin yeni bir eşiğe atladığına işaret ediyor.
YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG), 2015 sonrasında Suriye’deki IŞİD tehdidine karşı mücadelede ABD ile askeri ittifaka girerek, kendisini Amerikan yönetimi nezdinde etkili bir muhatap olarak tescil ettirmişti. ABD ile YPG arasında askeri düzlemde kurulan işbirliği bu kez petrol alanına doğru bir sıçrama yapmıştır.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/sedat-ergin/abd-ypg-petrol-anlasmasi-suriyede-turkiye-rusya-iran-hattini-guclendiriyor-41584954



2-Hilal Kaplan-Sabah
“Muhalefetin sağır eden Akdeniz sessizliği”

 

Türkçü olmakla övünenler, Ermenistan'ın bile yıldönümünü es geçmediği Sevr Anlaşması'na yönelik ne Akdeniz'de ne de Azerbaycan'da verdiğimiz cevapları görüyor.
İstanbul'un yarı nüfusuna sahip Yunanistan bile iktidarıyla muhalefetiyle bir olmuş; Türkiye'ye saldırırken, muhalefet bizi haklı Mavi Vatan mücadelemizde yalnızlığa terk ediyor. İktidara karşı olmak hakkınızdır ama devletinize sahip çıkmanızı istesek, çok şey mi istemiş oluruz?
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/hilalkaplan/2020/08/12/muhalefetin-sagir-eden-akdeniz-sessizligi



3-Kerem Alkin- Sabah
“Ekonomi yönetiminde güçlü koordinasyon”

 

Burada en üzücü olan nokta, TCMB, BDDK, Hazine ve Maliye Bakanlığı, SPK, Borsa İstanbul ve kamu bankaları nezdinde, Bakan Berat Albayrak'ın liderliğinde yürütülen 'güçlü koordinasyon'a kimi özel sektör bankaların 'olması gereken' desteği vermemiş olmamaları; hatta, yurtdışı kimi aktörlerle başka 'koordinasyon'ların içerisine girmiş olmaları. Bu 'farklı koordinasyon' çalışmaları da, geçtiğimiz hafta döviz kurlarına 'aşırı oynaklık' getirdi. Bununla birlikte, Ekonomi Yönetimi'nde öyle 'etkili' bir 'koordinasyon' becerisi oluşmuş durumda ki, TCMB ve BDDK'nın seri karar ve tedbirleriyle döviz kurları sakinleşmiş durumda. Önümüzdeki günlerde bu 'güçlü' koordinasyonun olumlu etkilerini görmeyi sürdüreceğiz.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/kerem-alkin/2020/08/12/ekonomi-yonetiminde-guclu-koordinasyon



4-Taha Akyol-Karar
“Kılıç Hutbe Güncelleme”

 

Davutoğlu Batı kalkınmasında “skolastik düşünceden… aydınlanmaya” uzanan çizgiye dikkat çekiyor. Bu aynı zamanda “feodal düzenden dinamik merkantilizme, oradan da sanayi devrimi üzerinden yeni bir üretim teknolojisine geçiş” demekti… Meseleyi zamanında bu derinlikte kavrayamadık. Sonra ulus-devlet sistemleri çağı geldi. Ardından Soğuk Savaş… Soğuk Savaş sonrası… Amerika’nın küresel düzen kurucu olmaktan çıkması… Bundan sonra bizi nasıl bir dünya bekliyor? Davutoğlu “yeni küresel dünya pradigması”nı tahlil ediyor. “Dışlayıcı popülizme karşı kapsayıcı demokrasi” tezini işliyor.
https://www.karar.com/kilic-hutbe-guncellenme--1579534

 


5-Yıldıray Oğur-Karar
“Türkiye’nin tekinsizlik sorunu”

 

Aslında Cumhuriyet Mitingleri’nde Atatürkçü Düşünce Derneği adına ateşli konuşmalar yapan birini, televizyonlarda en ateşli iktidar destekçisi olarak görmek, yıllarca “cemaat”in sözcülüğünü yapan birini şimdi en önde gelen FETÖ avcısı olarak izlemek, bir zamanların katı laikçi CHP’lilerine hükümet kanallarında Davutoğlu’nu, Babacan’ı yerli ve milli olmamakla suçlarken rastlamak, “AK Parti kapatılsın, devrim kanunları uygulansın” diyen Perinçek’in İstanbul Sözleşmesi karşıtı kampanya yaparken, başörtüsü yasağı savunucusu Feyzioğlu’nun Ayasofya’da saf tutarken karşınıza çıkması da artık hiç şaşırtıcı değil ama tekinsiz, tedirgin edici ve korkutucu.
https://www.karar.com/-turkiyenin-tekinsizlik-sorunu-1579543

 


6-Mehmet Acet-YeniŞafak
“İyi Parti ne yapmaya çalışıyor”

 

En son İstanbul seçimlerinde oluşturulan kurgu, bundan sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde tekrarlanırsa İyi Parti nerede duracak? Aynı yerde mi?Başka bir yerde mi?Ağıralioğlu bu soruyla ilgili olarak “evet” ya da “hayır” netliğinde bir cevap vermedi.Ama ben bu konularda sorular yöneltirken kendisi lafı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teklifimizdir dediği bir yere getirdi.“Teklifimizdir” dediği şeyi şöyle anlattı:“Yüzde 50 artı 1 değişsin. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi değişsin, Bundan doğacak değişikliklerden ilk istifade edecek olan Sayın Cumhurbaşkanı olacaktır. Yani, yüzde 40’a mı düşer, kaça düşerse düşsün. Bu sistem değiştiği andan itibaren yine en avantajlı olan Tayyip Bey olacaktır. Olsun. Yeter ki bu sistemin memleketin yükünü çekemez hale geldiği görülsün ve bundan vazgeçilsin. Bu teklif Tayyip Bey için bir tekliftir.”
https://www.yenisafak.com/yazarlar/mehmetacet/iyi-parti-ne-yapmaya-calisiyor-2055924

 

 

7-Soner Yalçın-Sözcü
“İnsanı dönüştürmek”

 

Gerek eski Çin Cumhurbaşkanı Deng ve gerekse mevcut Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, bir gün olsun Mao hakkında kötü söz etmedi. Çin Devrimi'ne ve onun liderine hep saygı duydular. Ve, “Dörtlü Modernizasyona” sarılarak birlik-beraberlik içinde süper güç Çin'i inşa ettiler.Bize dönersem:Erdoğan, gerçekle yüzleşmiyor; “tencere- tava hep bir hava…”Erdoğan ve kadrosu, Atatürk gibi “kurucu babaları” dillerine dolamayı siyaset yapma sanıyor.Erdoğan, Batı ile rekabet edecek “yeni insanı” İmam Hatip'te yetiştireceğini sanıyor.Oysa. Çin ve Sovyetler Birliği tarihinden çıkaracakları çok ders var.
https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/soner-yalcin/insani-donusturmek-5982466/

 

 

8-Emin Çölaşan-Sözcü
“Yüce divanlık iki olay”

 

Bazı milletvekilleri espri yaptı…“Eğer çalışmayacaksa bunları kesip biçelim, yontalım ve soba borusu olarak kullanalım!”İktidar kesimi ise bu konuda gelen eleştirilerin hiçbirine tutarlı bir yanıt veremedi.S-400 olayı şu anda bile karşımızda büyük bir “Meçhul” olarak duruyor.Bilinen tek şey, Rusya'ya ödenen 2.5 milyar dolar.Dua edelim de buharlaşıp uçmasın!
https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/emin-colasan/yuce-divanlik-iki-olay-5982386/

 


9-Barış Doster-Cumhuriyet
“Libnan’ın geleceği Akdeniz ve Ortadoğu”

 

emperyalistlerin ve ülkemizdeki Batıcı liberallerin, ikinci cumhuriyetçilerin çok sevdiği kimlik siyaseti Lübnan’a demokrasi getirmiyor. İstikrarsızlığı körüklüyor, kurumsallaştırıyor.
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/baris-doster/lubnanin-gelecegi-akdeniz-ve-ortadogu-1757745



10-Kurtuluş Tayiz-Akşam
“Yeni Sevr dışarıdan değil içeriden dayatılıyor”

 

Mevcut muhalefet bileşeninin ne kara ne deniz sınırlarını koruma iradesi, bilinci, kararlılığı var. Bu kadarıyla sınırlı kalsa elbette sorun olmazdı. Ama sorun bundan daha karmaşık ve fazla. Bir asır evvel dayatılan Sevr’i bu millet işlevsiz bırakmasını bildi. Mavi vatanı hedef alan yeni Sevr planını da Erdoğan, Libya anlaşması ve Doğu Akdeniz’de sergilediği kararlılıkla etkisiz kıldı. Bundan sonra da dışarıdan dayatılan Sevr’lerin başarı şansı yoktur; ancak, bundan böyle Sevr, dışarıdan değil içeriden dayatılacaktır. Ki zaten, bu süreç çoktan başlamış durumda.Ve Erdoğan’ın karşısına çıkarılan muhalefet işte bu işlevi görmek için bir araya getirildi. Muhalefet cephesinde kimi bilinçli, kimi küçük çıkarlarının peşinde kör olmuş biçimde bu değirmene su taşıyor. Yeni Sevr tehdidi dışarıdan değil artık içeride taraftar bulmuştur.
https://www.aksam.com.tr/yazarlar/kurtulus-tayiz/yeni-sevr-disaridan-degil-iceriden-dayatiliyor/haber-1100591

 


11-Turgay Güler-Star
“Muharrem İnce’yi bırak bize bak”

 

CHP’li bir yurtsever dostum aradı dün, ‘Muharrem’i bırak bize bak’ dedi.
“Nasıl yani?” dedim.
“Parti kuruyoruz” dedi.
“Kiminle?” dedim.
Tek tek isim verdi ama ‘yazma’ dedi, söz aldı.
“Genel Başkan kim olacak?” dedim.
‘Yazma ama’ dedi söz aldı.
Ellili yaşlarda boylu poslu bir adam. Deve dişi gibi birçok CHP’li de bu yeni partide yerini alacakmış. Dahası var birkaç da belediye başkanı varmış. Sordum, aklınızdaki o soruyu ben de sordum; ‘niçin Muharrem İnce’yle hareket etmiyorsunuz’ dedim. ‘İdeolojik’ dedi geçti.
https://www.aksam.com.tr/yazarlar/turgay-guler/muharrem-inceyi-birak-bize-bak/haber-1100592

 


12-Oral Çalışlar
“Kimlik siyaseti gücünü kaybediyor”

 

Davutoğlu ve Babacan, kimlik siyaseti yapan geleneğin içinden çıkıp, “demokrasi”, “özgürlükler” vurgusuyla yeni bir dil oluşturuyorlar. Babacan “iktidar olsam ilk iş olarak hapisteki düşünceleri nedeniyle tutuklananları serbest bırakırım” diyor. Davutoğlu, Kürt meselesini bir demokrasi meselesi olarak gördüğünü ifade ediyor. Devlet kurucusu parti CHP, en üst düzeyde “Kürt sorunu” ifadesini kullanıyor.
Meseleyi hak hukuk düzleminde çözeceğini dile getiriyor. Demokrasi ve laiklik, kimlik siyaseti sürecinin içinde giderek öne çıkan ve kimliklerin ötesinde anlam ifade edebilen kavramlara dönüşüyor. Yeni tanıma; demokrasi ve laiklik temelinde çok kimliklilik de diyebiliriz. Siyasete de bu eğilim yön verecek gibi görünüyor.
https://www.posta.com.tr/yazarlar/oral-calislar/kimlik-siyaseti-gucunu-kaybediyor-2271468

 


13-Abdurrahman Dilipak
“Savaş naraları yükselirken”

 

Süreci izliyorum. Gündemdeki tartışma konusu ile ilgili yeni birtakım adımlar bekliyorum... AK Parti’nin bu durumu teşkilat, grub olarak tartıştıktan sonra, yeni bir karar verilmesinin ardından, henüz muhtevasını bilmediğim suç duyurusunun geri çekileceğini düşünüyorum.. Bu konuyu bu süreçte STK ve basın da tartışacak. AK Parti tarafından, kuruluş yıldönümü töreni ve MKYK toplantısı sonrası yapılacak açıklamadan sonra, tekrar kapsamlı bir açıklama ile yol haritamı okurlarımla paylaşacağım. Duam aklı selimin geri dönüşü yönündedir. Bu vesile ile okurlarıma destekleri için teşekkür ediyorum.
https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/abdurrahman-dilipak/savas-naralari-yukselirken-33178.html

 


14-Hasan Cemal-T24
“Ampul çoktan patladı”


Gökova Körfezi'nde sabah vakti erken seyrediyoruz.
Deniz içimi huzurla dolduruyor.
Yaşamak ne güzel şey!
Ama bir yandan da o vicdan azabı beni yalnız bırakmıyor.
Hapisteki dostlar aklımda.
Ahmet Altan 1400 gündür Silivri'de hukuksuzluğun esiri...
Osman Kavala 1000 gündür Silivri'de bir hücrede tek başına...
Denize doğru sesleniyorum:
Ahmet Altan'a,
Osman Kavala'ya,
Selahattin Demirtaş'a
özgürlük!
Deniz içimi huzurla dolduruyor ama...
Acılar da peşimi bırakmıyor.
https://t24.com.tr/yazarlar/hasan-cemal/ampul-coktan-patladi,27659