Köşe Yazıları Yorumsuz - 1 Nisan 2021 Perşembe

1 NİSAN 2021, PERŞEMBE

KÖŞE YAZILARI

 

 

1-Kâzım Güleçyüz / Yeni Asya

“MGK takviyeli tek adam rejimi”
Diyanet’e atfedilen ve Perinçek’in yayınlarında sahip çıkılan “o rapor”un gerekleri MGK üzerinden bu şekilde mi hayata geçiriliyor? Daha ötesinde şunu da soralım: Türkiye’yi MGK mı yönetiyor ki, 15-20 Temmuz sürecinde yapılan herşey MGK kararları ve gizli MGSB maddelerine göre yürüyor. Öyle ki, AYM bile aldığı kararlarda MGK’yı referans gösteriyor. Asıl görevi MGK kararlarının da hukuka uygunluğunu denetlemek olması gereken yüksek yargı organı olarak! Bir diğer ilginç nokta: Erdoğan’ın 2014 ve sonrasında, yapılanları hep MGK kararlarına ve MGSB’ye atıf yaparak “temellendirme”si. Perinçek “2014’ten beri ülkeyi, vatansever güçlerin ele geçirdiği Erdoğan yönetmiyor” derken herhalde bunları kastediyor olmalı…
https://www.yeniasya.com.tr/kazim-gulecyuz/mgk-takviyeli-tek-adam-rejimi_539854 

 

2- Salih Tuna/ Sabah

“O mantıksız, sen de ahlaksızsın”

Bir kısım muhterem de İstanbul Sözleşmesi üzerinden kıyametleri kopartmış, "muhafazakâr mahalle" ile Başkan Erdoğan arasındaki gönül köprülerini berhava etmek için sağda solda "Erdoğan aile yapımızı yıkıyor!" diyecek kadar tozutmuşlardı.

Sayın Erdoğan, İstanbul Sözleşmesi'ni iptal ettiği günden beri malum çevreler demediğini bırakmıyor, bu muhteremler Aydınlık gazetesinden Utku Reyhan kadar bile tepki göstermiyorlar.

Şu hale bakın: Muhteremlerin "muhafazakâr mahalledeki" ifsat görevleri bitmiş de sıra malum çevrelerin "seküler mahalledeki" çalışmasına gelmiş gibi.

Erdoğan düşmanlığında sanki dersin malum çevreyle vardiyalı çalışıyorlar.

https://www.sabah.com.tr/yazarlar/salih-tuna/2021/04/01/o-mantiksiz-sen-de-ahlaksizsin

 

3-Arslan Tekin / Yeniçağ

“Tarikat, cemaat... Nasıl anlamalı?”
Ülke şu anda büyük bir çelişkidedir. Bir tarafta tekkeler ve zaviyeler kanunu var, diğer tarafta zıddı. Ne yasaksa hepsi açık faaliyet göstermektedir. Öyle olunca ya kanunu sonuna kadar uygulayacaksın ya da yeniden düzenleyeceksin.HDP'nin Diyarbakır Milletvekili Altan Tan Aralık 2015'te "30/11/1925 tarih ve 677 Sayılı Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar İle Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanunun yürürlükten kaldırılması" teklifi vermişti. Ama bu teklifle, illegaliteye karşı bir düzenleme getirilmiyor. M. Kemal'e bir tavır güdüldüğü intibaı ediniyorsunuz.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/payitaht-il-baskani-ama-hangi-partinin-58682yy.htm

 

4-Arslan Bulut / Yeniçağ

“Karadeniz, Rus gölü mü NATO gölü mü yoksa..."

Daha önceleri de belirttiğim gibi aslında ABD, Karadeniz operasyonunu, 1 Mart tezkeresiyle açık etmişti! Bu tezkere ABD tezkeresiydi ve Samsun ve Trabzon limanlarının ABD'ye verilmesini öngörüyordu. ABD, Trabzon'da büyük bir üs kurmak talebinde de bulunmuştu.İşte tam o sırada kuvvet komutanlarıyla birlikte Trabzon'a sürpriz bir ziyaret gerçekleştiren dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, "Çok kısa bir dönem evvel, Trabzon'da Deniz Kuvvetleri'ne ait bir komutanlık kurduk" demişti.Yine Türk Deniz Kuvvetleri'nin de çalışması sonucunda, Karadeniz'de kıyısı bulunan ülkelerin katılımıyla "Blackseafor-Karadeniz Ortak Deniz Kuvveti" kurulmuştu. Buna karşılık Ergenekon operasyonlarında, İlker Başbuğ ve Karadeniz'e ABD'yi çıkarmayan çalışmalara katılan bütün denizciler tutuklandı ve yargılandı. https://www.yenicaggazetesi.com.tr/karadeniz-rus-golu-mu-nato-golu-mu-yoksa-58677yy.htm

 

5-Orhan Uğuroğlu / Yeniçağ

“Türkiye İttifakı ve demokrasi”
Bugüne kadar "Millet İttifakı" olarak yürütülen siyasi partiler arasındaki iş birliğinin de "Türkiye İttifakı" olarak revize edilmesinde büyük yarar vardır.Türkiye'de "güçlü parlamenter demokrasiden" yana olan tüm muhalefet partilerinin birleşeceği geniş bir ittifak, ülke sorunlarının yegâne çözüm yolu şudur;"Türkiye İttifakı"...Siyasi alanda, hukukun üstünlüğü ve özgürlükler adına geniş ve güçlü bir yer açmak üzere Türkiye'nin tüm demokrasi güçleri ortak prensiplerde stratejik iş birliği yapmak zorundadır. Ülkede barışın ve istikrarın yeniden sağlanması için başkaca bir yol kalmamıştır.Cumhur İttifakı dışında kalan herkesin en geniş birliğini gerektiren "Türkiye İttifakı", içindeki tüm bileşenlerce cesaretle savunulması gereken bir ittifaktır.Türkiye'nin makûs talihini yenmenin ve birlikte kazanmanın yolu bu çoğulcu ittifaktan geçecektir. Bu nedenle "Türkiye İttifakı" taktik bir tercih değil, stratejik bir zorunluluktur.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/turkiye-ittifaki-ve-demokrasi-58681yy.htm
 

6-Yılmaz Özdil / Sözcü

“İrtica”

Kimse kusura bakmasın, bu millet, takkeli Amerikan casuslarının, kravatlı talibanların kumpaslarıyla, mermi bile sıkmadan, kendi ordusunun kendi vatanında esir alınmasına gözyumdu. E, Türk silahlı kuvvetlerine bunu reva gören millete, tarikat silahlı kuvvetleri yakışır diye düşünüyorum
https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/yilmaz-ozdil/irtica-6346240/

 

7-Soner Yalçın / Sözcü

“Milli Gazete”

Doğu Türkistan'da soykırım varsa hep birlikte mücadele edelim. Ama, öncelikle haber kaynaklarınızı gözden geçirmeniz gerekmiyor mu? Sorgulamak şart: Doğu Türkistan/Uygur meselesi neden son beş on yılda dünya gündemine geldi? Oysa. Mesela… Sosyalistler bu konuyla hep ilgiliydi: Bilirsiniz sol dünyada “Çinci”-“Sovyetçi” kanatlar vardı. Her iki ülke birbirine düşmandı. Sovyetler, bölgedeki Uygurları (ve Kazakları) Çin'e karşı kışkırttı. Örneğin… Taşkent'ten Doğu Türkistan'a radyo yayınları yaptı, Uygurları bağımsız bir devlet için teşvik etti. 1962'de olaylar çıktı “Kurtuluş Ordusu” mensubu 60 bin Uygur (ve Kazak) Sovyetler Birliği'ne kaçtı…
https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/soner-yalcin/milli-gazete-6346190/

 

8-İsmail Saymaz / Sözcü

“Bir ayrıcalık hikayesi”

Bakan bey “virüsün kapalı ortamlarda bulaştığını” bildiği halde…Baroların genel kurulları yasaklanmışken; polis peşine taktığı kameralarla mahalle aralarındaki kahvehaneleri basıp ‘okey'cileri ıstakalarla suçüstü yakalarken AK Parti, kurallara neden uymuyor?Bu görüntülerin ayrıcalık hikayesinin kanıtı olduğunu Bakan Koca da pekala biliyor.

https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/ismail-saymaz/bir-ayricalik-hikayesi-6346118/

 

9-Orhan Bursalı / Cumhuriyet

“Doğu tarafımızda ABD’ye duvar: İran-Çin ve Rusya”
Doğu tarafımızdaki en büyük engel, Suriye/Şam düşmanlığı. Saray, Batı’yı da Suriye’deki çıkarları için kullanmak istemek gibi miyop politika izliyor. Mısır politikasının açmazlarında boğulan ve şimdi çark etmek için manevra yapan Saray, bakalım Suriye konusunda bunu nasıl becerecek..Bu arada: Türkiye’nin büyük çıkarının Ortadoğu’yu büyük bir barış, ekonomik, bilimsel ve teknolojik işbirliği havzasına dönüştürmek olduğunu kaç kez yazdım burada.Ama Osmanlıcılık anlayışı ve düşmanlıklarla bezeli bir dış politika bunu beceremiyor ne yazık ki.
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/orhan-bursali/dogu-tarafimizda-abdye-duvar-iran-cin-ve-rusya-1824736

 

10-Mehmet Ali Güller / Cumhuriyet

“Türkiye neden F-35 almamalı?”
Bu durumda ulusal çıkarları gözeten silahlanma yaklaşımı şu şekilde olmalıdır: 1) Tek adrese bağımlılığı azaltmak için silah envanteri çeşitlendirilmelidir; başka ülkelerden de alım yapılmalıdır. 2) Uzun vadede yerli üretime geçebilmek için, bu alternatif alımlar, teknoloji transferi ve ortak üretim şartlarına zorlanmalıdır.Bu stratejik yaklaşım hem savunmanın ulusal olmasını hem daha ekonomik olmasını hem de yetkin insan kaynağı oluşturulmasını sağlayacaktır.
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/mehmet-ali-guller/turkiye-neden-f-35-almamali-1824752

 

11- Abdülkadir Selvi / Hürriyet

“Anayasa Mahkemesi’nin HDP kararı ne anlama geliyor”
Anayasa Mahkemesi HDP’nin bazı yöneticileri ile suç olan eylemler arasındaki irtibatı gösteren kanıtların iddianamede yer almasını kapatma nedeni olarak gösteren suçlar ile şahıslar arasındaki illiyet bağının gösterilmesini, ölmüş ya da HDP’den istifa etmiş olan kişilerin de siyasi yasak kapsamına alınmasını talep etmişti. Onların çıkarılmasını istiyor.

https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/abdulkadir-selvi/anayasa-mahkemesinin-hdp-karari-ne-anlama-geliyor-41777039

 

12- Bercan Tutar / Sabah

“Gözler Asya’daki ‘otokrasi’lerde”

Çin ve Rusya'nın insan hakları ve demokrasi gibi konuların ABD tarafından bir askeri müdahale veya kültürel politizasyon aracı olarak kullanılmasına izin vermeyeceklerini açıkça ifade etmesi, önümüzdeki dönemde Batı ile Asya arasındaki Soğuk Savaş'ın hayli sert geçeceğine işaret ediyor.

Hâsılı kelam yeniden demokrasi havariliğine soyunan ABD Başkanı Biden ile Avrupalı dostlarını zor günler bekliyor. Zira emperyal amaçları için demokrasiyi bahane olarak kullanan Batı'nın işgalci foyası artık tamamen ortaya çıkmış durumda. Bu nedenle dünya yüzünü istikrar, güven ve ekonomik refah üreten Asya'daki otokrasilere çeviriyor.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/bercan-tutar/2021/04/01/gozler-asyadaki-otokrasilerde  

 

13- Mehmet Barlas / Sabah

“ABD’nin bağışladığı gemileri eski bulan Yunanistan’a “Dilenciler seçme hakkına sahip değildir” denildi"

Şimdi Türkiye ile kapışan Yunanistan, bizim o dönemlerde yaşadıklarımızı yaşıyor. ABD ile yapılan anlaşmalar kapsamında Yunanistan, Washington'dan fırkateyn alınması noktasında mutabakata varmış. Ancak Atina'nın Washington'dan alacağı savaş fırkateyninin eski oluşu eleştirilere yol açınca ABD'nin eski Atina askeri ataşesi Robert Palm, Yunanistan'daki bu eleştirilere çok sert cevap vermiş. Palm "Dilenciler seçme hakkına sahip değil. Yunanistan'a ne verirsek onu kullanacak" demiş... Palm'ın Twitter hesabından yazdığı mesaj, Yunan kullanıcıların büyük tepkisine neden olmuş.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2021/04/01/abdnin-bagisladigi-gemileri-eski-bulan-yunanistana-dilenciler-secme-hakkina-sahip-degil-denildi

14- Mahmut Övür / Sabah

“HDP Nasıl bir yol izleyecek?"

Parti tamamen kapatılır ve geniş bir siyasi yasak gelirse ne yapacaklar? Ya da parti kapatılmadan hazine yardımının kesilmesi ve bir kısım yöneticilere siyasi yasak gelirse nasıl bir yol haritası izlenecek? Bütün bunlar parti içinde enine boyuna tartışılıyor. Ancak ortada henüz netleşmiş bir yol haritası yok. Birkaç olasılık birlikte değerlendiriliyor. İlk seçenek, yedekte tutulan Demokratik Bölgeler Partisi'ne (DBP) geçmek. Ancak HDP yönetimi, "O da kapatılabilir" diyerek bu olasılığa sıcak bakmıyor. Diğer bir olasılık yine HDP'yle birlikte seçimlere girip ayrılan Türkiye İşçi Partisi (TİP) veya EMEP gibi partilerle yola devam etmek. Bu da bir olasılık ama HDP geleneğini bilenler, sıfır altı oylarla esamisi bile okunmayan o partilerin ismi altında seçime girilmesini "siyasi intihar" olarak niteliyor. HDP, CHP ile birleşir mi?
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/ovur/2021/04/01/hdp-nasil-bir-yol-izleyecek

 

15-Hasan Basri Yalçın / Sabah

“Ordunun eğitim sistemine sistematik saldırı” 

Bir anda irtica tartışması ortaya atıldı. Neymiş? Harp okullarına giriş yönetmeliğinde yapılan bir değişiklikte "irtica" kavramı çıkarılmış, onun yerine "terörle iltisaklı" ibaresi gelmiş. Bunu alıp orduya irticacılar girecek şeklinde sunmak tam anlamıyla 28 Şubatçıların dilini kullanmaktır.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/hasan-basri-yalcin/2021/04/01/ordunun-egitim-sistemine-sistematik-saldiri

 

16- İbrahim Karagül / Yeni Şafak

“Yeni bir seferberlik, Yeni kitlesel coşku, Yeni bir medya dili, Yeni bir toplumsal ağ.. Herkes Türkiye öncelikli dayanışmaya çağrılmalı..”
3. Türkiye eksenine karşı oluşturulan iç cephe, “içeriden müdahale” görüntüsü veren yapılanma, dışarıdan bu çevrelere verilen yoğun destek sorgulanmalı, izlenmeli, bağlantıları deşifre edilmeli ve kamuoyunun önüne serilmeli.
4. Bu cephenin içinde bulunan, kasıtlı olmayan kişi ve çevreler Türkiye ölçekli dayanışmaya çağrılmalı. Daha önce yaşanmışlıkların zihnimizi köreltmesine, gözlerimizi karartmasına izin verilmemeli. Hangi siyasi çevrede olursa olsun, dindar, vatansever, milliyetçi, Türkiye’nin iyiliğini önceleyen herkes bu seferberliğe davet edilmeli.
https://www.yenisafak.com/yazarlar/ibrahim-karagul/yeni-bir-seferberlik-yeni-kitlesel-cosku-yeni-bir-medya-dili-yeni-bir-toplumsal-ag-herkes-turkiye-oncelikli-dayanismaya-cagrilmali-2058074