Köşe Yazıları Yorumsuz - 1 Ekim 2020 Perşembe

1 EKİM 2020, PERŞEMBE
KÖŞE YAZILARI


 
1-Ahmet Hakan-Hürriyet
“İslam Cumhuriyeti değil kolpacılık cumhuriyeti”

İran İslam Cumhuriyeti...
Haklı Azerbaycan’a değil, haksız Ermenistan’a koltuk çıkıyor.Haklı Müslüman kardeşi dururken haksız Ermenistan’a koltuk çıkan bir cumhuriyetin kendisine İslam cumhuriyeti demesi...Kolpacılıktan başka bir şey değildir.Ben artık İran İslam Cumhuriyeti demeyeceğim.Ben artık ‘İran Kolpa Cumhuriyeti’ diyeceğim.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ahmet-hakan/islam-cumhuriyeti-degil-kolpacilik-cumhuriyeti-41624862


2-Sedat Ergin-Hürriyet
“ABD’li Dışişleri Bakanının Yunan fırkateynine ayak basması ne anlama gelir”

Böyle de olsa gezisinin zamanlaması, Pompeo’nun bu ziyaret sırasında Türkiye’ye uğramaması, verdiği bütün dolaylı mesajlar, ayrıca enerji alanında Türkiye’yi dışlayan işbirliği yapılarına kuvvetle arka çıkması, ABD’nin bölge politikasında Yunanistan’a doğru bariz bir kaymanın olduğuna işaret ediyor.
Tabii bu gezi sırasında Pompeo’nun ABD’de yaşayan Rum kökenli Amerikalıların değerini vurgulayan sıcak açıklamaları da kasım ayındaki başkanlık seçimi öncesinde bu kesimdeki seçmenlere ‘çiçek atması’ şeklinde değerlendirilebilir.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/sedat-ergin/abdli-disisleri-bakaninin-yunan-firkateynine-ayak-basmasi-ne-anlama-gelir-41624873
 
3-Salih Tuna-Sabah
“Açmaz” 
ABD bölgede her istediğini elde etmek için de öncelikle Rusya - Türkiye ilişkisini bozmak zorunda olduğunu iyi biliyor.Rus uçağının düşürülmesi, Karlov cinayeti, Suriye ve Libya'da yaşanan ihtilaflar buna yetmedi. Üstelik, Türkiye Rusya'dan S - 400'leri satın aldı.Ne ki bu defa masada "açmaz" mesabesinde bir sınav var.
Zira, Rusya Ermenistan'a, Türkiye Azerbaycan'a duyarsız kalamaz.Şayet her iki ülke bu zorlu sınavı da geçerse...ABD Dışişleri Bakanı Pompeo Yunanistan ile Kıbrıs Rum Yönetimi arasında daha çok mekik dokur...
Türkiye'ye karşı tüm seçeneklerin masada olduğunu söyleyen Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel daha çok boş konuşur!
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/salih-tuna/2020/10/01/acmaz
 
4-İbrahim Kiras-Karar
“Rusya neden hep karşımızda”

Ankara’yı -yalnızca Batı dünyasında değil- dünya kamuoyunda yalnızlaştıran iç politika odaklı eylemler ve söylemler yüzünden hiçbir bölgesel meselede yanımızda işbirliği yapabileceğimiz tek bir ülke bile bulamadığımız bir konjonktürde Rusya ile karşı karşıya geldik yeniden.
https://www.karar.com/yazarlar/ibrahim-kiras/rusya-neden-hep-karsimizda-1587280
 
5-Mehmet Ali Güller-Cumhuriyet
“Bakü’nn avantajı Ankara Moskova işbirliği”
Türkiye’nin zayıf karnı, AKP hükümeti içindeki işte bu dördüncü hedefe uygun yapıların varlığıdır. Her sorunda Rusya ve İran’ı hedef alan bu yapılar, elbette merkeze rağmen konumlanmış değildir! SETA koordinatörünün yazısı, bu bakışı özetlemektedir: 
1. Sorunu Rusya’nın Ermenistan’ı cesaretlendirmesi ve Türkiye ile Azerbaycan’a karşı kışkırtması olarak sunmaktadır. 
2. Ankara ile Moskova arasında yeni bir rekabet alanının açıldığını savunmaktadır. 
3. Ankara-Moskova yakınlaşmasını eleştiren Batı başkentlerinin, Türkiye’nin Batı adına Rusya’yı dengelediğini görmesi gerektiğini savunmaktadır. 
Sabah’ta SETA koordinatörü ile dile getirilen Rusya karşıtı bu tutum, hızını alamayıp Hürriyet’te antikomünist bakışla Sovyetler Birliği düşmanlığına kadar götürülmektedir. Hürriyet’in “Stalin’in Kanlı Mirası” manşeti şöyle demektedir:
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/mehmet-ali-guller/bakunun-avantaji-ankara-moskova-isbirligi-1770155

 

6-Selcan Taşçı Yeniçağ
“Fincancıyı kim başkanlaştırdı”
"TTB kapatılsın" tartışması başladığı günden bu yana "bir ihtimal daha var" demeye çalışıyordum.Tam da kongre tarihinin ilan ediliği günlerde "kapatma"yı gündeme getirip -tabiri caizse- fincancı katırları ürkütmek, gardlarını almaya sevk etmek, bir cenahı birbirine sıkı sıkıya kenetlemek, tepkisel bir sözde birlik oluşturmak (oluşturabildikleri de sayısal olarak ancak bu kadar işte) yerine, güçlü bir liste çıkarılamaz mıydı? Delegenin tamamının katılımı sağlanamaz mıydı? Üst üste onca kötü tecrübe yaşamış, ayrışmadan bitap bir ülkede en kolayı; "makul"de uzlaşıya açık olanların iknasına çalışılamaz mıydı?Hadi liste yarışı olmadı; listeye dahil olsalar bile aslen kurullara aday olan her hekimin ayrı ayrı yarıştığı kongrede, "tıp camiası"nın "saygın"lığında buluştuğu isimlerle listeyi delme imkanı da mı yoktu?Bir ihtimal daha vardı; cömertçe harcandı.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/fincanciyi-kim-baskanlastirdi-56988yy.htm

 

7-Naci Beştepe-Veryansın
“Hız şaşkın garanti”

Perinçek, kurultayda Vatan Partisi’nin altın çağında olduğunu söyledi.Vatan Partisi oluşumundan geriye birkaç kişi kaldı?Partinin emektarları Hikmet Çiçek ve Bedri Gültekin hakaretlerle kapı dışarı atıldı,İl başkanı dava arkadaşını tacizden görevden alındı,Ulusal Kanal’ı izleyen parmakla sayılı,Aydınlık’ın tirajı iki binin altı,Geriye AKP’ye yamanmış yönetim ve inancını yitirmeden direnen bir avuç devrimci kaldı.Altın piyasada değer kandığı için mi partinin altın çağı?Altın çağını yaşayan yargı Vatan Partisi’ne dokunmadığı için mi partinin altın çağı?..
https://www.veryansintv.com/hiz-saskin-garanti