Köşe Yazıları Yorumsuz - 3 Temmuz 2020 Cuma

3 TEMMUZ 2020, CUMA
KÖŞE YAZILARI

 


1-Ertuğrul Özkök-Hürriyet
“Yılın en eğlenceli koğuş muhabbeti”

Putin, oyların yüzde 75’ini alarak, kendisini 2036’ya kadar iktidarda tutacak bir formülü gerçekleştirmiş.
Ve Kremlin’de bir alkış, koridorunun ortasında muzaffer bir çar gibi yürüyor.Hadi gelin o alkışları anlamaya, yüzlerdeki ifadeleri okumaya çalışalım...Nedir bu...Hayranlık mı... Korku mu...Zoraki biat mı, gönüllü sadakat mi...Ben göremiyorum...Gördüğüm tek şey “emperyal bir tablo”...
Ve Kremlin’de bir alkış, koridorunun ortasında muzaffer bir çar gibi yürüyor.Hadi gelin o alkışları anlamaya, yüzlerdeki ifadeleri okumaya çalışalım...Nedir bu...Hayranlık mı... Korku mu...Zoraki biat mı, gönüllü sadakat mi...Ben göremiyorum...Gördüğüm tek şey “emperyal bir tablo”...
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ertugrul-ozkok/yilin-en-eglenceli-kogus-muhabbeti-41556008

2-Sedat Ergin- Hürriyet
“Türkiye’nin Ayasofya karşısında dünya mirası yükümlülüğü”

Bir varlığın hangi durumlarda ‘Tehlike Altındaki
Dünya Mirası Listesi’ne alınacağı konusunda da bir dizi kriter tarif ediliyor bu rehberde. Örneğin 179’uncu maddede, bu kriterler arasında “varlığın yasal durumunda korunma derecesini azaltan bir değişikliğin” ortaya çıkması sıralanıyor.
Son tahlilde Ayasofya ile ilgili herhangi bir adım atılırken, UNESCO’nun listesine 1985 yılında müze kimliğiyle tescil edilen bu tarihsel varlığın ‘Dünya Mirası’ statüsünün dikkate alınması, bu statünün herhangi bir şekilde etkilenmemesi büyük önem taşıyor.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/sedat-ergin/turkiyenin-ayasofya-karsisindaki-dunya-mirasi-yukumlulugu-41556030

3-Ahmet Hakan-Hürriyet
“Ozan Güven’i koruma ve kollama kanunu mu var”

Cihangir odaklı bir aşiret var.
Bunlar o derece ilkel bir aşiretçilik duygusu içinde hareket ederler ki...
- İşine geldiğinde ya da şartlar öyle gerektirdiğinde fena halde uysal olabilen bir adamı, “huysuz” diye yuttururlar.
- Düzenin gazetelerinde yıllarca köşe başını tutarak gemisini yürüten aynı adamı, “iflah olmaz bir aykırı” diye yuttururlar.
- Sistemden yıllarca ama yıllarca nemalanmış aynı adamı, “ödün vermez Marksist” diye yuttururlar.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ahmet-hakan/ozan-guveni-koruma-ve-kollama-kanunu-mu-var-41556023

4-Nedim Şener- Hürriyet
“Troller patlasın”

Sosyal medyayı; yalan, iftira, hakaret, algı operasyonu mecrası haline getiren bu yapılar için artık yolun sonu görünüyor. Sosyal medya konusunda yasaklayıcı değil ama düzenleyici bir hukuki altyapının oluşturulması her kesimin beklentisi. Buradaki endişe, yasaklama konusunda.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/nedim-sener/troller-patlasin-41556015

5-Kerem Alkin- Sabah
“İhracatın sürdürülebilirliği ve ekoteks”

TİM Başkanı Gülle ve ekibinin, ihracatçı birliklerimizin olağanüstü gayretleriyle, hızla hayata geçirilen 'elektronik ticaret heyetleri', 'elektronik fuarlar', 'TİM Export Talks' buluşmalarıyla önemli ihracat pazarlarımızdaki büyükelçilerimiz ile ticaret müşavirleri ve ataşeleri ile ihracatçılarımıza aktarılan fırsatlar, Bakanlığımızın '360 Derece' dijitalleşme çalışmalarıyla, ihracatın sürdürülebilirliği noktasında önemli fırsatları ve hamleleri de beraberinde getiriyor. İhracatımızın sürdürülebilirliği adına 'gizli kahramanlar'ı da unutmamak lazım; 'Ekoteks' gibi. İHKİB iştiraki ile 1998'de kurulmuş olan Ekoteks Laboratuvar ve Gözetim Hizmetleri A.Ş., özellikle küresel virüs salgını döneminde sağladığı uluslararası akreditasyon ve sertifikasyonla, Türk ihracatçısının rekorlar kırmasını sağladı.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/kerem-alkin/2020/07/03/ihracatin-surdurulebilirligi-ve-ekoteks

6-Hilal Kaplan-Sabah
“Eski Anayasa Mahkemesini unutmayın”

Bugün, Türkiye'de elli milyon kullanıcısı olan sosyal medya platformlarınınhiçbiri sizin üzerinizden para kazanıp vergi ödemiyorsa,Hiçbiri sizin verilerinizi toplayıp, onları şirketlere satıp ayrıca para kazanıp vergi ödemiyorsa,Hiçbiri mahremiyetinize ve şerefinize saldırılara olanak sağlayıp tek satırhesap dahi vermiyorsa,
Bundaki birincil sorumluyu hatırlatmak gerekir.O da eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün atadığı iki üyesinin ByLock'çu olduğu anlaşılan eski Anayasa Mahkemesi'dir.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/hilalkaplan/2020/07/03/eski-anayasa-mahkemesini-unutmayin

7-Kübra Par-Habertürk
“İstanbul Sözleşmesi’nden geri adım büyük ayıp olur”

İstanbul Sözleşmesi AK Parti’nin bugüne kadar attığı en doğru adımlardan biri.Şimdi içeriden mahalle baskısıyla geri çekilirlerse büyük bir kayıp olur.O yüzden Numan Kurtulmuş’un açıklaması beni büyük bir hayal kırıklığına uğrattı.Sözleşmeye karşı çıkan bir avuç grubun iki temel argümanı var; “Eşcinsellik meşrulaştırılıyor ve aile dağılıyor” diyorlar. İkisi de birbirinden yersiz iddialar.
https://www.haberturk.com/htyazarlar

 

8-Muharrem Sarıkaya-Habertürk
“Papirusten internete kadar hiç değilmedi”

Gelelim Türkiye’deki duruma…Platformları %36,5 ile birinci sırada AK Parti, %28,3 ile ikinci sırada MHP kullanıyor; CHP %21,1 ile üçüncü.Onu, 9,3 ile HDP, 4,8 ile de İYİ Parti takip ediyor…En çok kullanan olarak Cumhur İttifakı'nın hedefine gelince…Öncelikle, AK Parti iktidarından başkasını görmemiş, “2000 yılı sonrası doğan ve Z kuşağı denilen nesilden 7 milyona yakın seçmen, 2023’te ilk kez oy verecek…” tespitini yapıyor.Türkiye’de veya dışında kurulu olan ve bir milyondan fazla takipçisi bulunan platformların temsilci atamaları ve kazançlarının vergilendirmesini istiyor…
https://www.haberturk.com/yazarlar/muharrem-sarikaya/2732175-papirusten-internete-kadar-hic-degismedi


9-Abdurrahman Yıldırım-Habertürk
“Dış borçta bir taraf frende bir taraf niye gazda”

Ancak kamu kesiminin de kaynak ihtiyacı yüksek. Çünkü bütçe açıkları koronavirüs nedeniyle büyüyor. Bunun için hem içeriden borçlanmanın gazına basıldı hem de kamu kesimi dışarıdan borçlanma yapmayı planlıyor. Bunun için uygun koşulların ortaya çıkmasını bekliyor.-Kısaca diyebiliriz ki, işler iyileşirse dışarıdan borçlanma başlayacak. Kötüleşirse de başlamayacak. Ya da işlerin iyiye gittiğini, yatırımların başladığını en iyi şekilde dış borç artışından anlayacağız.
https://www.haberturk.com/yazarlar/abdurrahman-yildirim-1018/2731835-dis-borcta-bir-taraf-frende-bir-taraf-niye-gazda

 

10-Yusuf Kaplan-Yenişafak
“İstanbul sözleşmesi ile İstanbul’un fethinin intikamını almak istiyorlar”

Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıyor...
Nihayet!Açıklama, Numan Kurtulmuş Hoca’dan geldi. Tayyip Bey, Sözleşme’den çıkış süreci üzerinde çalışılmasına dâir talimat vermişti.
https://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/istanbul-sozlesmesiyle-istanbulun-fethinin-intikamini-almak-istiyorlar-2055562

 

11-Taha Akyol-Karar
“Tvitter mivitter”

Cumhurbaşkanı Erdoğan “tamamen kaldırılması, kontrol edilmesi” diyor. Kapatma olmayacak ama nasıl bir “kontrol” olacak?Medyada nasıl bir düzen kurulduğuna bakınca kaygı verici bir soru. Ama Türkiye Kuzey Kore olmadıkça sosyal medyayı yasaklamak mümkün değil. Türkiye totaliter bir rejim olamayacağına göre Komünist Çin rejimi gibi sosyal medyayı “tamamen kontrol” altına alması da söz konusu olamaz.
https://www.karar.com/-tvitter-mivitter-1572543


12-Aytunç Erkin- Sözcü
“Ahmet Zeki Üçok ile Çoklu Baro üzerine”

Çoklu baro sisteminin sakıncası ne?Üçok şu tespitleri yaptı: “Bence en önemli sakıncası
alt kimlikler, mezhepler üzerinden barolar oluşabilir. Demokrasi, hukuk paydası ortadan kalkar, mezhepler, kimlik temelli hak talepleri ortaya çıkar, demokrasi mücadelesi verilemez, parçalanma olur. Örneğin altmış bine yakın üyesi olan İstanbul Barosu'nda, PKK sempatizanı, FETÖ yanlısı veya belirli bir tarikat üyesi 2000 avukat bir araya gelerek ayrı ayrı yeni barolar kurabilirler. ‘Yasalar ile kontrol edebiliriz' demenin de karşılığı yok. En somut örneği HDP'dir. Kapatsanız yenisi açılıyor. Yöneticilerini hapse atsanız yenileri geliyor.Bu durumu göz ardı ederek çoklu baro sistemini savunmak doğru değil.”
https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/aytunc-erkin/iktidar-yoneticileri-adalet-ve-kalkinma-partisi-programini-okuyun-ozgur-bagimsiz-cok-sesli-basin-demokratik-rejimin-onemli-guvencelerinden-biridir-5908197/

 

13-Oral Çalışlar- Posta
“Aleviler”

Bu çalıştaylar bazı Alevi örgütleri tarafından çok ilgi görmese de Alevi kimliğinin ve taleplerinin meşruiyetini gündeme getirdi. Alevi talepleri, “Cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi” noktasında çıkmaza girdi. Hükümet, Alevilerin en temel haklarını yasalaştırmadı. Alevilerin “Cemevlerinin ibadet yeri olarak kabul edilmesi” talebi hâlâ boşlukta. Bu meseleye eğer dini referanslarla değil de temel haklar açısından bakılırsa, çözümü zor olmayacaktır.
https://www.posta.com.tr/yazarlar/oral-calislar/aleviler-2264872

14-Kenan Alpay- YeniAkit
“Şehir kapatıldı, barolar çoğalacak, Ayasofya açılacak”

Kemalizm’e yanaşarak Kemalist oligarşiyle mücadele edilemeyeceğini, en hassas bir biçimde haram-helal ve adalet-zulüm ayrımını yapmadan Baro’ya hâkim olmanın, Danıştay ve Yargıtay’da egemen olmanın statükoya eklemlenmek olduğunu kimse aklından çıkarmasın.
İhtilalle tahkim edilen yasaları, Kemalist teamül ve menfaat ilişkilerine göre işleyen yargılama süreçlerini, siyaset ve sermaye ilişkilerinin tasallutundaki mahkeme kararlarını esaslı bir sorgulama ve değiştirme süreci başlatacak hukukçular nerede?
Tekrar vurgulamakta fayda olur: Ayasofya’yı cami olarak ibadete açınca kimse Şehir Üniversitesinin kapatıldığını hatırlamaz sanılmasın. Çoklu Baro kanununun yürürlüğe girmesiyle artık bütün mahkemelerde kılı kırk yaran adalet tecelli edecek diye kimse de kendini avutmasın.

https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/kenan-alpay/sehir-kapatildi-barolar-cogaltilacak-ayasofya-acilacak-32757.html