Köşe Yazıları Yorumsuz - 23 Haziran 2020 Salı

23 HAZİRAN 2020, SALI
KÖŞE YAZILARI


1-Ahmet Hakan- Hürriyet
“Türkan Saylan’a laf eden Celal Şengör nasıl biri”

BARO başkanları, Ankara’ya girmiş olabilselerdi...
Şu iki şey olacaktı:

- BİR: Demokratik bir eyleme mьdahale edilmemiş olacaktı. Demokratik bir eylemin yapılması mьmkьn olacaktı. Demokrasi kazanacaktı.
- İKİ: Hьkьmet aзısından olumsuz bir gцrьntь ortaya зıkmamış olacaktı. Hatta ve hatta baro başkanlarının eylemi, bu denli ses getirmemiş olacaktı.

Yani hem demokrasi aзısından, hem de hьkьmetin зıkarları aзısından...
Baro başkanlarını Ankara’ya polis mьdahalesiyle sokmamak...
Yanlış olmuştur.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ahmet-hakan/turkan-saylana-laf-eden-celal-sengor-nasil-biri-41548012

2-Abdülkadir Selvi-Hürriyet
“Kabine değişikliğine iki yıl engeli”

Ancak genel eğilimler oluşmaya başladığı için paylaşmak istedim.
1- Milletvekili transferine çözüm getiriliyor. Milletvekilinin partisinden istifa ettikten sonra 6 ay ya da 1 yıl bağımsız kalıp sonra başka bir partiye geçebilmesi düşünülüyor.
2- Seçimlere girmek için siyasi partinin Meclis’te grubu bulunması konusu ise tartışılıyor. Milletvekili transferine ihtiyaç duyulmaması için Meclis’te grup bulundurmayla ilgili düzenlemenin kaldırılma ihtimali değerlendiriliyor. Ama henüz verilmiş bir karar yok.
3- Seçimlere ittifak halinde girme düzenlemesi kaldırılmıyor. İttifak korunurken, seçimlere ittifakla giren parti ile kendi başına giren parti arasında seçim barajının farklı olması üzerinde duruluyor. Buna kademeli seçim barajı deniliyor.
Seçimlere ittifak halinde giren partiler için seçim barajının yüzde 10 ya da 12 olması, kendi başına giren partiler için yüzde 7 ve 5 seçeneklerinin getirilmesi düşünülüyor. Sıfır baraj ve yüzde 3 oranı da yine değerlendirmeler arasında yer alıyor.
4- Seçim sistemi konusundaki tartışmalarda ise görüş farklılıkları sürüyor. Etnik ya da bölgesel partilere imkân sağlayacağı gerekçesiyle dar bölge seçim sistemi düşünülmüyor. Ancak daraltılmış bölge seçim sistemi üzerindeki çalışmalar sürüyor. Daraltılmış bölge seçim sistemine karar verildiği takdirde, seçim bölgelerinin 5 milletvekiline bölünmesinin üzerinde duruluyor. Ancak dar bölge ve daraltılmış bölgenin sakıncalarının ortaya çıkması üzerine ibre yeniden nispi temsil sistemine dönmeye başladı. Nispi temsil sisteminin devam ettirilmesi eğilimi ağır basıyor.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/abdulkadir-selvi/kabine-degisikligine-2-yil-engeli-41548036


3-Mahmut Övür- Sabah
“Yeni seçim barajı yüzde 5”

Barajın yüzde 5'e düşürülmesi tesadüf değil, yeni sistemin içinde bu sayısal ölçü var. Bu çalışmalar içinde yer alan bir uzman şöyle diyor:
"Dünyada sadece yürütme için değil, güçlü bir meclis için temsilde adalet ve istikrar dengesine dikkate alınmalı. Bizim sistemde cumhurbaşkanı adaylığı için ya Meclis'te grubu olacak, ya 100 bin imza toplanacak ya da yüzde 5 oy almış bir parti olacak. Yani yüzde 5 oy alan bir parti cumhurbaşkanı adayı gösterebiliyor. Bu küçük partilerin bir araya gelmelerinin de önünü açıyor."
İşte yeni sistemin içinde var olan bu yüzde 5, yeni barajın da ölçüsü olacak...
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/ovur/2020/06/23/yeni-secim-baraji-yuzde-5


4-Nagehan Alçı-Habertürk
“Tunç soyer olayı ve müesses nizam”

Ben liberal-demokrat bir insanım ve Soyer’in radikal sol çizgisini yanlış buluyorum ama müesses nizam tarafından ikide bir hedefe konmasına da asla destek veremem. Bu durumu demokrasiye uygun bulmam.
Mevcut müesses düzen Canan Kaftancıoğlu gibi, Özgür Özel gibi Tunç Soyer gibi Marksist ve hatta bölücü olarak yaftaladığı isimleri CHP’den tasfiye etmek istiyor. Bence bu çok açık bir plan.
Ben bu değirmene su taşımak istemem ama bu tabloyu da analiz etmek gerekir.
https://www.haberturk.com/yazarlar/nagehan-alci/2721574-tunc-soyer-olayi-ve-muesses-nizam

5-Abdurrahman Yıldırım- Habertürk
“Dünyayı bilmem ama varlık piyasası yerinden oynadı”

Mobilya yenileme ve ev içi onarım da yaygın. Ev içinde beyaz, kahverengi ve elektronik eşya yenilemeleri canlı. İhtiyaçların karşılanması bir anlamda öne çekiliyor.
-Paranın faizde erimesi yerine enflasyonla fiyatı artacak mallara yatırım, ihtiyaçların temini ve harcamaya yönelme tercih ediliyor.
-Koronavirüsle birlikte denizde ve karada yolculuk ve tatil imkanı sağlayan karavan, tekne alımları da çok yaygın. Tekne ve karavan ile tatil hem koronavirüs riskini azaltıyor, hem de salgın dönemi geçtiğinde yine ikinci elde satılıp nakde çevrilebilir diye bakılıyor.
-Hatta ikinci el tekne piyasası aynen otomobil piyasasına benzemiş. Birinci el tekne yok, ikinci el tekneler yüksek fiyatlarla el değiştiriyor.
https://www.haberturk.com/yazarlar/abdurrahman-yildirim-1018/2721368-dunyayi-bilmem-ama-varlik-piyasasi-yerinden-oynadi

6-İbrahim Kiras- Karar
“Yerli milli ve islami”

Ekonomide “milli” olmak konusuna gelince… Millilik demek ülkenizin ve milletinizin refahını sağlamak, her alanda başka ülkelerle rekabet edebilir yapmak, her alanda bağımsızlığını korumak demektir. Bunun için de ülkenizin kendi özgül şartları bakımından ne zaman hangi model daha elverişliyse o tercih edilir. Nitekim dünyadaki bütün ülkeler zaman zaman daha kontrollü, zaman zaman da daha serbest ekonomi politikalarına yönelebiliyorlar.
Türkiye’de dönem dönem yaşanan değişimlerde bizim yaptığımız da bu oldu hep.
Ama zaten iktidar sözcüleri de millilik derken bir ekonomi modelinden bahsediyor değiller. Yani 1960’lı 70’li yıllarda ülkemizdeki bazı grupların savundukları devletçi -yani korumacı/müdahaleci- ekonomi politikasını adlandırmak için kullanılan milli ekonomi teriminin ifade ettiği anlamda bir yönelim önermiyorlar.
Yerli ve milli kavramlarını çok daha basit bir amaçla kullanıyorlar. Bu kavramların ifade ettiği olumlu çağrışımlardan yararlanmak dışında bir niyetleri yok.
https://www.karar.com/yerli-milli-ve-islami-1570687

7-Akif Beki-Karar
“Mültecileri SALMANIN CEZASI TURİZME”

İdlib şehitleriyle sarsıldığımız gece, bir hışımla sınır kapılarını açmıştı iktidar.
Rusya’ya kızıp AB’yi cezalandırıyoruz gibi bir durumdu.
AB’yi, Suriye’de yanımızda harekete geçmeye zorlamak için epeydir kullandığımız bir karttı. Düzensiz göçmen akını sonunda serbest bırakılmıştı.
O zaman AB’ye mülteci tehdidinin hata olduğunu yazmıştım.
AB üzerinde baskı kuralım, askerlerimizi vuranlardan alamadığımız hıncı Merkel’den, Macron’dan alalım, nasılsa onlar efendiliklerini bozmuyor denmemeliydi. Ters tepebilirdi.
Doğrulttuğumuz o silah aylar sonra bize döndü, turizmimizi vuruyor şimdi.
https://www.karar.com/multecileri-salmanin-cezasi-turizme-1570692

 

8-Ahmet Taşgetiren-Karar
“Ayasofya için bir kere daha”

Bir de bu işi Mustafa Kemal’siz görme eğilimi var. “O yapmadı da, imza onun değil de vs…” Niye öyle yapıyoruz, çünkü o yapmışsa dokunulmaz olur, diye. Halbuki evet o yaptı, Batı dünyasına şirinlik olsun diye yaptı, İstanbul’un fethinin Batı dünyasının yüreğindeki kadim sancıyı hafifletir, bize düşmanlığı azaltır, diye yaptı, en azından ben böyle okuyorum, bana göre yanlış yaptı, savaşta komutanlık ayrı, ülkeyi yönetirken içine girilen “Denge arayışı” ayrı, Mustafa Kemal bu işi yaptıktan sonra Ayasofya’yı yeniden asli hüviyetine çevirmek, hem Mustafa Kemal’in iradesinde değişiklik yapmanın güçlüğü, hem de tabii uluslararası tepkilerden çekinilmesi sebebiyle, “Fetih kadar zor iş” haline geldiği için sonra gelenler içlerinde ne yaşarlarsa yaşasınlar dokunmaktan kaçınmışlar.
https://www.karar.com/ayasofya-icin-bir-kere-daha-1570688


9-Rahmi Turan- Sözcü
“Küfürbaz siyasetçilere”

Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek bir televizyon programında konuşurken, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye seslenerek: "Uyarıyorum... Ayasofya'nın ibadete açılması uluslararası sorunlar yaratabilir" demişti. Bu sözlerde kızacak ne var? Hiçbir şey yok! Fakat... MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın buna fena halde öfkelendi ve Perinçek'e küfürlü tepki gösterdi. Neden? Çünkü MHP lideri Devlet Bahçeli "Ayasofya Camii açılsın" demişti... Ee, Semih Bey'in görevi de liderini savunmak ve onun gözüne girmek...
(…) Osman Erbil'in sözleri, tüm siyaset adamlarına "örnek olmalı" diye düşünüyorum. Ülkenin başına ne geldiyse, küfürden, hakaretten, tahrik edici ve karıştırıcı sözlerden geldi. Türk ulusu küfürbaz siyasetçilere lâyık değil!
https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/rahmi-turan/kufurbaz-siyasetciler-5889434/


10-Can Ataklı-Korkusuz
“Bir bakmışız savaşın içindeyiz”

Zamanında “Libya’da ne işimiz var?” diye soranlara öfke saçan ve “Türkiye’nin güvenliği Libya’dan başlar” cevabını verenler; konu caydırıcı olmaktan çıkıp da savaşın tarafı olmaya varınca aynı kararlılığı sürdüremez.
Açıkçası son durumla birlikte, iktidarın Libya’da da maceracı bir politikayakendini kaptırdığı gerçeği hepimize çok ağır bedeller ödetebilir.
https://www.korkusuz.com.tr/bir-bakmisiz-savasin-icindeyiz.html


11-Yaşar Hacısalikoğlu- Akşam
“HDP’nin ve bazı baroların yürüyüşü”

Türkiye çok zorlu süreçleri direne direne, çarpışa çarpışa aşarak, yol alıyor. Başta PKK ve FETÖ terör örgütleri olmak üzere Türkiye’yi hedefe koyanların arkasında kümelendiği tüm maşa terör örgütlerine karşı mücadelesi küresel terör ve sömürü baronlarına karşı verilen mücadeledir. Bu mücadele istiklal mücadelesidir. Toplumun her kesiminin başta baroların, meslek örgütlerinin,sendikaların bu mücadelede teröre karşı dimdik, sarsılmaz dirençle ve mücadele ruhuyla yer alması gerekir.
https://www.aksam.com.tr/yazarlar/prof-dr-yasar-hacisalihoglu/hdpnin-ve-bazi-barolarin-yuruyusu/haber-1086808


12-Oral Çalışlar- Posta
“Baroların meselesi bir savunma meselesidir”

Eğer böyle bir değişim gerçekleşirse, “kamplaştırılmış, siyasileşmiş kamu görevlileri, kamu kurumları” tablosu ile hukuk yok olma tehlikesiyle yüz yüze gelebilir. Tepkiler üzerine Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, bir açıklama yapma gereğini duydu. Bakan, “Savunma mesleğini geriye götürecek bir çalışmaya asla destek vermeyiz. Şu anda AK Parti’nin kamuoyuna açıkladığı bir taslağı yoktur. Tüm görüşleri dinliyoruz. Tüm bu önerilere bakarak bir taslak ortaya çıkaracağız. Diyalog kapıları açık” diye konuştu. Umarız, avukatları siyasetlere göre bölen bir değişiklik, Meclis’in gündemine gelmez.
https://www.posta.com.tr/yazarlar/oral-calislar/barolarin-meselesi-bir-savunma-meselesidir-2262940