Köşe Yazıları Yorumsuz - 22 Ağustos 2020 Cumartesi

22 AĞUSTOS 2020, CUMARTESİ
KÖŞE YAZILARI

 

 

1-Ahmet Hakan-Hürriyet
“Yapman gereken üç şey, sevinmek, sevinmek, sevinmek”

 

NETFLIX konusunda...
“Zorla mı izlettiriyorlar kardeşim” diyenlerdenim.Fakat artık işin içine reşit olmayan çocuklar girmiş durumda. Bu durum da tavrım tabii ki değişir.11-12 yaşındaki çocukların başrolde olduğu bir dizi çekmişler. Diziyi de “Çocuklar cinselliklerini keşfediyor” falan diye pazarlıyorlar. Dünya ayağa kalkmış durumda.Her taraftan büyük tepki var.“Bu resmen çocuk istismarı” deniyor. İşin içine “çocuk istismarı” girdiği andan itibaren...“Zorla mı izlettiriyorlar kardeşim” argümanının yeri olmaz.Çünkü...
Çocuğun istismarı, zorla izlettirseler de izlettirmeseler de seyirci kalınacak bir olay değildir.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ahmet-hakan/yapman-gereken-uc-sey-sevinmek-sevinmek-sevinmek-41593019



2-Sedat Ergin-Hürriyet
“AB içindeki Türkiye çatlağı derinleşiyor”

 

Değindiğimiz ikilik önceki akşam Almanya Şansölyesi Angela Merkel ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron arasında bütün dünya basının önünde patlak veren tartışmayla zirveye çıkmıştır. İki lider Türkiye karşısında izlenecek politika konusunda ters düştüklerini gizleme ihtiyacı duymadan birbirleriyle açık bir polemiğe girmiştir.Merkel’in “Sayın Macron ile doğamız ve karakterlerimiz farklı. Bu nedenle farklı tepkiler vermemiz de doğal. Doğu Akdeniz’de partnerlerimizle ortak hareket edebiliriz ya da bölgeye savaş gemilerimizi gönderebiliriz. Almanya olarak biz Türkiye ile Yunanistan’ın yeniden diyaloğa girmesi yolunu seçtik” şeklindeki sözleri iki tarafın pozisyonları arasındaki farklılığın son derece çarpıcı bir anlatımıdır.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/sedat-ergin/ab-icindeki-turkiye-catlagi-derinlesiyor-41593025



3-Kürşat Zorlu-Habertürk
“En az yapılan keşif kadar önemlisi”

 

Tehlikeye gelince hiç uzağa gitmeden vereceğim örnek, “Reuters’e açıklama yapan Türk yetkili” hadisesidir. Cuma günü açıklama yapılacağının duyurulmasının ardından bir Türk yetkili eliyle (gerçekten varsa!) bu beklentiler yükseltilmiş, özelikle ekonomisi zor günlerden geçen vatandaşların kısa vadeli beklentisi, açıklamanın da önüne geçer hale gelmiştir. Ve nihai açıklama yapıldığında özü itibariyle bu önemli gelişme, siyasal kutuplaşmanın daha fazla odağı haline gelmiştir. Bu eğer bizzat bir iletişim/propaganda yöntemi olarak düşünülmemiş, tercih edilmemişse en basit ifadeyle ciddi bir iletişim kazası olmuştur. Sonuç olarak partiler üstü bir konumda durması gereken böyle meseleler milli duyarlılığın bir parçasıdır.
https://www.haberturk.com/yazarlar/prof-dr-kursad-zorlu/2780162-en-az-yapilan-kesif-kadar-onemlisi

 

 

4-İbrahim Kiras-Karar
“Sevinirken temkinli kaygılanırken ümidi kaybetmeyelim”

 

Ne var ki sevinirken temkini, kaygılanırken de ümidi kaybetmemek lazım. Açıklanan rezervin ülkemizin yedi yıllık ihtiyacını karşılayabilecek miktarda olduğu söyleniyor. Demek ki ilk yedi yıl için sevinip sonraki yedi yıl için ise hesap ve hazırlık yapmak durumundayız. Tıpkı Hz. Yusuf’un “Önce yedi bolluk yılı olacak, sonra bunu yedi kıtlık yılı izleyecek… Bolluk yıllarında kenara koyup biriktirdikleriniz kıtlık yıllarında tükenecek” diye uyardığı Mısırlıların yaptığı gibi… Tıpkı bizim dünya piyasalarındaki “likidite bolluğu” yıllarında biriktirdiklerimizi şimdiki kıtlık yıllarında tüketmemiz gibi…
https://www.karar.com/sevinirken-temkini-kaygilanirken-umidi-kaybetmeyelim-1581361

 

 

5-Deniz Zeyrek- Sözcü
“İnsan bir hoş oluyor değil mi”

 

Öncelikle bu hissi, hem de üç gün boyunca bu millete yoğun bir şekilde yeniden yaşatan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a teşekkür ediyorum.Biz, millet olarak büyük müjdeler duymayı o kadar seviyoruz ki önüne arkasına bakmadan, olup olmayacağını düşünmeden hemen dört elle sarılıyoruz.İçimiz bir hoş oluyor, büyük hayallere dalıyoruz.
https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/deniz-zeyrek/insan-bir-hos-oluyor-degil-mi-6000491/

 

 

6-Barış Doster-Cumhuriyet
“Türkiye’nin milli bir enerji politikası var”


Sorun şu: Enerji güvenliği ile ulusal güvenlik arasında yakın ilişki var. Enerjinin etkin, verimli kullanımı, enerji tasarrufu, yenilenebilir enerji kaynakları, enerji kaynağının çeşitlendirilmesi, ülke kaynaklarının değerlendirilmesi, dışa bağımlılığın azaltılması, enerji üretiminde maliyetlerin düşürülmesi gibi konular, sadece bu işin uzmanlarını ilgilendirmiyor. Ekonomi, güvenlik ve dış politikadaki karar alıcılar başta olmak üzere, herkesi ilgilendiriyor. İktisat, tarih ve coğrafya, bize bu konuda büyük dersler veriyor.Diplomasi, strateji ve jeopolitik ise bunun için öğreniliyor ve öğretiliyor.
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/baris-doster/turkiyenin-milli-bir-enerji-politikasi-var-mi-1760174

 

 

7-Mehmet Ali Güller-Cumhuriyet
“AKP Doğu Akdeniz’deki hatalarına kılıf arıyor”


Bugünkü Türkiye’nin iki katı, yani 1.5 milyon kilometrekare toprak kaybeden Abdülhamit’i yere göğe sığdıramayanların, savaşarak bu toprakları kurtaran Mustafa Kemal liderliğindeki kurucu kadroya karşıtlığı, kuşkusuz ideolojik: Türk devrimine, saltanatın ve hilafetin kaldırılmasına, aydınlanmaya, laikliğe, ümmetin bir devrimle millet olmasına, Cumhuriyetin hedeflediği yurttaş kimliğine karşılar...Sıkıntıya düşerlerse genel merkezlerine Atatürk posteri asarak ona sığınırlar ama normal zamanda da Atatürk’e temelden karşı çıkarlar, onun yaptıklarını yıkarlar, ismini her köşeden silmeye çalışırlar.Sonuç olarak tarihimizi silip yeni bir tarih yazmaya çalışmaktadırlar. Tarihe sarılmaya ve tarihimizdeki devrimci köklerle birleşmeye dünden çok daha fazla ihtiyacımız var.
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/mehmet-ali-guller/akp-dogu-akdenizdeki-hatalarina-kilif-ariyor-1760175

 

 

8-Yaşar Hacısalihoğlu- Akşam
“Mavi Vatan Bu Daha Başlangıç”

 

İşte gerçek oldu. Türkiye’nin ekseni de, güçler dizilişindeki yeri de, geleceği de belli oldu. Sıralayalım;Türkiye, Türkiye’den kararlılıkla yönetilmeye devam edecek. Küresel şer odaklarının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı darbeyle olmazsa seçimle devirme planları suya düşecek.İstiklal mücadelesinde zerre taviz verilmeyecek, verene de imkan verilmeyecek. Doğu-Batı arasında üzerinden gelinip geçilen edilgen köprü konumuna rıza olunmasını isteyenlere inat Türkiye, aktif, sağlam iradeli, güçlü bir merkez ülke olacak. Küresel güç dizilişinin yükselen gücü olarak, eninde sonunda küresel güç konumuna ulaşacak. Bu tarihi gelişmeyi bize yaşatan başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere, Enerji’nin halef-selef Bakanları Berat Albayrak ve Fatih Dönmez’ e, TPAO Genel Müdürü Melih Han Bilgin’e ve emeği geçen tüm çalışanlarına sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz. Türkiye’nin Türkiye sevdalılarıyla İstiklal yürüyüşü kararlılıkla sürüyor. Sömürgeci güçlere karşı direnç olmaya ve tüm mazlumlara nefes olmaya, umut olmaya devam ediyor… Bu kutlu yürüyüşte, bu haysiyetli davada Allah yar ve yardımcımız olsun…
https://www.aksam.com.tr/yazarlar/prof-dr-yasar-hacisalihoglu/mavi-vatanda-bu-daha-baslangic/haber-1103362