Türkiye’nin Milli Kuvvetlerinin ve Irak Türkmen Örgütleri’nin Ortak Beyannamesi

İşçi Partisi’nin 17-18 Nisan 2010 günleri Ankara’da toplanan 8. Genel Kurultayı’nda kabul edilen “Türkiye’nin Milli Kuvvetlerinin ve Irak Türkmen Örgütleri’nin Ortak Beyannamesi"

Türkiye’nin Milli Kuvvetlerinin ve
Irak Türkmen Örgütleri’nin Ortak Beyannamesi

Türkiye İçin Irak Politikası

Biz, Türkiye’nin milli güçleri ve Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelen tehditlerin ön cephesinde bulunan Irak Türkmenlerinin temsilcileri, Ankara hükümetinin millî bir Irak politikasının bulunmadığı konusundaki görüşlerin resmî çevrelerde dile getirildiği koşullarda, Türkiye’nin Millî Devletini savunmak ve Atatürk Devrimi’ni hedeflerine ulaştırmak kararıyla, aşağıdaki beyannameyi Türkiye, Irak, Ortadoğu ve dünya kamuoyuna açıklıyoruz.

1. Milli Strateji: Türkiye’nin Irak politikasını belirleyecek olan Milli Stratejimiz, Büyük Önder Atatürk’ ün yönetimi altında Kurtuluş Savaşı’yla ve Cumhuriyet Devrimi’yle belirlenmiştir. Bu stratejinin hedefi, 21. yüzyıl koşullarında Atatürk Devrimi’ni tamamlayarak, Millî Devletimizi yeniden yapılandırmak ve milletimizi çağdaş uygarlığın öncüleri arasındaki seçkin konumuna ulaştırmaktır.

2. Irak’ın toprak bütünlüğü ve doğal kaynakları: Irak’ın toprak bütünlüğü, Türkiye’nin toprak bütünlüğüdür. Irak’ın doğal kaynakları, bütün Irak halkına aittir. Irak, Irak halkınındır.

3. Irak’ın geleceğini ve anayasasını Irak halkı belirler: Irak’ın anayasasını ve nasıl yönetileceğini belirlemek, yalnız ve yalnız Irak halkının bütününe aittir. Irak halkının iradesi ve yönetimi, etnik ve mezhepsel gerekçelerle bölünemez. 

4. İşgalden arınmış Irak: Irak’ ta ABD işgaline ve İsrail müdahalesine son verilmelidir. Irak halkının bağımsız ve özgür yaşama hakkı, en başta gelen insan hakkıdır.

5. Son seçim yasadışı: Irak’ta ABD işgali altında yapılan Ocak 2005 genel seçimi, Irak halkının değil, işgal güçlerinin iradesini ortaya çıkarmıştır; bu nedenle demokrasi dışıdır; hukuk dışıdır; dolayısıyla meşru değildir. Ocak 2005 seçimi tanınamaz.
6. Kukla Devlet kabul edilemez: Irak’ın kuzeyinde 1990 sonrası süreçte işgal güçleri tarafından kurulan Kukla Devlet, Irak halkını veya onun ayrılmaz parçası olan herhangi bir kesimini temsil etmez. Kardeş Kürt halkı, işgal ordularının kurduğu bir devleti kendi devleti olarak kabul etmeyecek ve Haçlı’nın aleti olmayacaktır. Bu zoraki devlet, Irak hukuku açısından da, uluslararası hukuk açısından da meşru değildir. Bu Kukla Devlet, ABD ve İsrail tarafından, Büyük Ortadoğu Projesi gereği, İkinci bir İsrail rolü yüklenerek Irak topraklarına dışarıdan kondurulmaktadır. Amaçları, yalnız Kürt yöneticilerini kuklalaştırmak değil, Türkiye dâhil diğer bölge ülkelerini de, bu Devlet üzerinden bölme tehdidiyle kuklalaştırmak, gereğinde parçalamak ve Irak’ın kuzeyini bütün Asya ve dünya ülkelerine karşı bir ABD ve İsrail üssü haline getirmektir. Kukla Devleti kabul etmek, fiilen veya hukuken tanımak veya ona bekçilik görevini üstlenmek; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na, vatanımızın birlik ve bütünlüğüne, Cumhuriyet’e, Atatürk’ ün Yurtta Sulh Cihanda sulh ilkesine, komşularımıza bağlılık ve vefa geleneğimize ve insanlık davasına ihanet anlamını taşır. Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünü savunan Kırmızı Çizgiler yerinde durmaktadır. O Kırmızı Hat bütün vatan sathını savunmak anlamını taşımaktadır. 

7. Kerkük ve Musul kilit bölge: Türkiye, İngiltere Irak arasında, 5 Haziran 1926 günü imzalanan Türkiye-Irak Sınırı ve İyi Komşuluk İlişkileri Antlaşması’yla, Türkiye, o güne kadar Misakı Millî sınırları içinde gördüğü Musul ve yöresinin Irak’ın toprak bütünlüğü içinde olduğunu kabul etmiştir. Bugün Kerkük, Musul ve yöresinin işgal güçleri tarafından kurulan herhangi bir devlete, federasyona, konfederasyona veya özerk bölgeye vb dâhil edilmesi; 1926 Antlaşması’na, uluslararası hukuka ve Türkiye’nin hayatî çıkarlarına aykırıdır. Kerkük ve Musul, tarihten beri büyük çoğunluğu oluşturan Türkmen ve Arap nüfusuyla ve zengin petrol kaynaklarıyla Irak’ın bütünlüğünün kilit bölgesidir. İşgal kuvvetlerinin ve işbirlikçilerinin, Kerkük’ün ve bölgenin nüfus yapısını değiştirmeye, tapuları imhaya ve bölge petrollerini Irak’ı bölme amacıyla gasp etmeye yönelik bütün uygulamaları geçersizdir.

8. Kukla Devlet’in yayılması durdurulmalıdır: Irak’ın kuzeyinde ABD ve İsrail tarafından kurulan Kukla Devlet’ in güneye ve batıya doğru yayılmasına, Kerkük bölgesindeki Irak petrollerini ve Talafar bölgesindeki tahıl üretim alanlarını gasp etmesine, böylece büyük ekonomik kaynaklara kavuşturularak bölge ülkelerine karşı bir hançer haline getirilmesine izin verilemez. Kerkük’ü kaybeden, Diyarbakır’ı kaybeder; Diyarbakır’ ı kaybeden Ankara ve İstanbul’u da kaybeder; denklem böyle kurulmuştur. Kukla Devlet’in yayılmasını durdurmak, bu açıdan bir vatan görevidir. Yine Kukla Devlet’in sınır kapıları üzerinden beslenmesi ve Türkiye’nin ekonomik olanaklarıyla desteklenmesi yönündeki uygulamaya derhal son verilmeli, ikinci sınır kapısı açılmalıdır.
9. Bütün Irak halkının birliğine destek: Bütün Irak halkının birliğini, Irak’ın bütün etnik grup ve mezheplerinin Irak halkı kimliği altındaki bütünlüğünü destekliyoruz. Irak halkının emperyalist amaçlarla, etnik gruplar ve mezhepler temelinde bölünmesine yönelik bütün tertip ve faaliyeti mahkûm ediyoruz. Irak’ın Arap, Türkmen, Kürt, Şiî ve Sünni halk kitlelerinin, Irak’ın birliği, bağımsızlığı ve egemenliği için birleşmeleri yönündeki her çabayı destekliyoruz. Bu bağlamda, bugün ABD ve İsrail’in özellikle kardeş Kürt halkını ve örgütlerini ateşe sürme çabalarını lanetliyor ve mahkûm ediyoruz. ABD ve İsrail’ in bu çabalarına alet olan liderleri, binlerce yıllık ortak hayatımıza ve ortak geleceğimize bağlı kalmaları için uyarıyoruz. Hangi etnik grup veya mezhep adına yapılırsa yapılsın, emperyalistlerle işbirliği çabalarını tecrit etmek, Irak’ın kardeş Kürt kitlelerini ve örgütlerini her türden ihanetin ateşinden kurtarmak, onları Irak’ın bağımsızlığı ve egemenliği mücadelesine kazanmak, görevimizdir.

10. Milliyetlere ve mezheplere hak eşitliği, kardeşlik, barış ve refah: Irak halkını oluşturan bütün milliyetlerin ve mezheplerin hak eşitliğini, kardeşliğini, refahını; Irak’ta birlik ve bütünlüğün, barış ve kardeşliğin yeniden kurulması mücadelesinde sağlam güvenceler olarak görüyor ve bu yöndeki çabaları destekliyoruz. Irak’ın geçmişinden kalan eşitsizlik ve ayrımcılık yönündeki bütün uygulamalar, toplumsal ve kültürel temelleriyle birlikte temizlenmelidir. 

11. Türkmenlerin birliği: Irak halkının birliğinin ve Irak’ın toprak bütünlüğünün sağlam güvencesi olan Türkmenlerin görüş ve inançlara saygı temelinde birleştirilmesi yönündeki çabaları var gücümüzle sürdüreceğiz. 

12. Türkiye, İran, Suriye devletlerinin ve Irak halkının her alanda işbirliği: Irak’ın bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü gerçekleştirmek için, Türkiye, İran, Suriye devletleri ve Irak halkı arasında işbirliği şarttır. Irak’ta barışı, kardeşliği kuracak çözümü yaratacak kuvvet, buradadır. Gücünü bölge ülke ve halklarının özgür yaşama iradesinden ve komşuluk geleneğinden alan bu işbirliği, gerçekçidir. Bölge ülkelerinin ve halklarının bağımsızlık ve bütünlüğü yanında, bölgede istikrar ve barışı sağlayacak ve sürdürecek, başka bir çözüm yoktur. Bu işbirliği, güvenlik dâhil her alanda acilen gerçekleştirilmelidir. Bölge ülkeleri, bu tarihsel tutumlarıyla dünya barışında öncü roller oynayacak konumdadırlar. 

13. Arap ülkeleri ve halklarıyla ve diğer komşularımızla işbirliği: Başta kardeş Filistin Devleti ve halkı olmak üzere bütün Arap ülkeleri ve halklarıyla ve bölgemizdeki diğer komşu ülke ve halklarla, Ortadoğu’ya yabancı müdahalesine karşı işbirliği ve dayanışmadan yanayız.
14. Avrasya ittifakı: ABD’nin tek kutuplu dünya amacıyla izlediği savaş, bölücülük, yıkıcılık politikasına ve bu yöndeki tertip, uygulama ve kışkırtmalarına karşı, Türkiye, İran, Rusya, Orta Asya Cumhuriyetleri, Hindistan ve Çin Halk Cumhuriyeti ekseninde oluşan Avrasya ülkelerinin dayanışmasını, Irak’a barış ve birliğin ötesinde, dünya barışının en geniş cephesi olarak görüyor ve destekliyoruz. 

15. KKTC tanınmalıdır: Bugün bölgemizde emperyalist işgal ve müdahaleye karşı Kıbrıs’tan Kuzey Irak’a uzanan bir ön cephe oluşmuş bulunmaktadır. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş önderliğindeki KKTC, Türkiye’nin Millî Kuvvetleri, Irak Halkı, Irak Türkmenleri, Suriye, İran, Filistin devleti ve halkı, bu ön cephede bütün insanlık adına direnmektedir. Atatürk’ün Türkiyesi, bu cepheden baskı altına alınmıştır. ABD ve İsrail, Türkiye’yi Kıbrıs’ tan sıkıştırıp, Irak’ın Kuzeyinde teslim alma politikası izlemektedir. 

Türkiye’nin bu baskıya direnmesi için, KKTC’nin bölge ve dünya ülkeleri tarafından tanınmasının koşulları vardır; dahası bu yöndeki eğilimler güçlenmektedir. Bu gerçeğe dayanarak, bütün bölge devletlerine ve barış isteyen bütün dünya devletlerine, insanlığın ön cephesini destekleme sorumluluklarını hatırlatıyor ve bu bağlamda yapılacak birinci iş olarak KKTC’yi tanıma sürecini derhal başlatmalarını talep ediyoruz.

16. AB aday üyeliğinden çekilmek: Türkiyemiz arkada kalan dönemde ABD tarafından AB kapısına bağlanmıştır. Millî devletimizi adım adım tasfiye etmeye, milletimizi bölmeye, Atatürk önderliğinde kurduğumuz Cumhuriyetimizi yıkmaya, ekonomimizi çökertmeye ve millî kültürümüzü yozlaştırma ve çürütmeye yönelik bütün uygulamalar, Türkiye’ye AB aday üyeliği koşulları altında dayatılmaktadır. AB kapısında define bulacağımız hayalleriyle, yıkıma ve parçalanmaya sürükleniyoruz Milletimizin ve özellikle milletimizin ayrılmaz parçası olan Kürt yurttaşlarımızın beklentileri, Washington ve Brüksel’e yönlendirilmiştir; Türkiye Cumhuriyeti bir umut olmaktan çıkarılmaktadır. Oysa Millî Devlet, özgürleşme ve zenginleşmenin biricik ve biricik siyasal çerçevesi ve aracıdır. Bu nedenlerle Türkiye, varlığını korumak ve millî hedeflerine yönelebilmek için, gecikmeksizin AB üyelik talebini geri çekmeli, Aday Üyelik Protokolü’nü feshetmelidir. AB ile bağımsızlığa, toprak bütünlüğüne, devlet egemenliğine saygı ve karşılıklı çıkar temelinde işbirliği geliştirilmelidir. Avrupa ülkeleri ile özellikle Irak’ın toprak bütünlüğünü ve doğal kaynaklarını savunmak amacıyla işbirliği olanakları aranmalı ve gerçekleştirilmelidir.

17. İncirlik üssü ABD’ ye kapatılmalı, Türk devleti ve ordusunun denetimi altına alınmalıdır: İncirlik’in Irak’a ve komşu ülkelere müdahale üssü olarak kullanılmasına izin verilmesi, aynı zamanda Türkiye’ye yönelik büyük ve yakıcı bir tehdide teslim olmak demektir. Başta İncirlik olmak üzere, Türkiye’nin yabancı üs ve askerden temizlenmesi, ülkemizin geleceği açısından vazgeçilmez bir görevdir. ABD öncelikle İncirlik’i derhal terk etmeli, bu üs ve diğerleri, Türk devletinin ve Ordusunun denetimi altına alınmalıdır.

18. Millî Devlet, Millî Hükümet: Türkiye, karşı karşıya bulunduğu tehdidi, tıpkı Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi, ancak bütün millî kuvvet ve imkânlarını seferber ederek göğüsleyebilir. Bu nedenle Atatürk’ ün programını ve stratejisini uygulayarak Millî Devletimizi bu yıkımdan kurtaracak ve Türkiye’yi 21. yüzyılın öncü ülkeleri içindeki seçkin yerine oturtacak bir Millî Hükümet’ in kurulması, Irak politikasını millî amaçlarla uyumlu hale getirmek açısından da kilit sorun haline gelmiştir. 

Biz, Türkiye’nin Millî Kuvvetleri ve Irak Türkmen örgütleri olarak, Milli Irak Politikası’nı,

1. Türkiye’nin birliği,
2. Türkmenlerin birliği,
3. Irak’ın birliği, 
4. Bölge ülke ve halklarının birliği, 
5. Avrasya’nın birliği 

diye, Beş Birlik ekseninde özetliyoruz ve Millî Irak Politikası’nı hayata geçirecek bir Millî Hükümetin gerçekleşmesi için güçbirliği yapacağımızı ilan ediyoruz. 

Irak Politikası’nın en kısa zamanda Türkiye Cumhuriyeti devletinin resmî politikası haline getirilmesinde, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye Halkı’nın büyük tarihsel birikimine güveniyoruz. 

Türkiye’nin bütün siyasal partilerini, bütün kitle örgütlerini, bütün milletimizi, Türkiye İçin Irak Politikası’nı kabul ederek imzalamaya ve bu programı gerçekleştirme temelinde birliğe ve mücadeleye çağırıyoruz. 








İlk İmzalar (Soyadı sırasıyla)


Prof. Dr. Ümit Akkoyunlu, Türkmen Danışma Meclisi Başkanı ve 
Türkmen Aydınları ve Kardeşlik Derneği 
Yönetim Kurulu Üyesi

Nefi Demirci, Türkmeneli İnsan Hakları Derneği Genel 
Başkanı

Hıdır Hayara, Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği 
Ankara Şube Eski Yönetim Kurulu Üyesi

Timur Ketene, Iraklı İşadamları Derneği Yönetim Kurulu 
Üyesi

Kasım Ömer, Irak Demokrat Türkmen Partisi Başkan 
Yardımcısı


Doğu Perinçek, İşçi Partisi Genel Başkanı


Fuat Tigin, Türkmeneli Aydınlar Derneği Genel Başkanı


Abbas Türkmen, Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği 
Ankara Şube Eski Başkanı