Anaokulundan Yüksekokula Türkçe Eğitim Kararı

İşçi Partisi’nin 17-18 Nisan 2010 günleri Ankara’da toplanan 8. Genel Kurultayı’nda kabul edilen “Anaokulundan Yüksekokula Türkçe Eğitim Kararı"

İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Erkan Önsel bugün (26 Nisan 2010) İşçi Partisi İstanbul İl Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısıyla, İşçi Partisi’nin 17- 18 Nisan 2010 günleri Ankara’da toplanan 8. Genel Kurultayı’nda kabul edilen “Anaokulundan Yüksekokula Türkçe Eğitim Kararı”nı kamuoyuna açıkladı. Önsel’in açıklaması şöyle:

17- 18 Nisan 2010 tarihlerinde Ankara’da toplanan İşçi Partisi’nin 8. Olağan Muhyettin Öksün Genel Kurultayı’nda “Anaokulundan Yüksekokula Türkçe Eğitim Kararı” alınmıştır. Esasında Partimizin Merkez Komitesi (şimdiki adıyla Merkez Karar Kurulu), aynı kararı 10 Şubat 2002’de de almış ve 3 Mart 2002 tarihinde Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun 78. yıldönümünde kamuoyuna ilan etmişti. 
“Anaokulundan Yüksekokula Türkçe Eğitim Kararı”na temel teşkil eden görüşlerimiz 22- 23- 24 Aralık 2006 tarihinde Ankara’da “Milli Hükümet Programıyla İktidara” hedefiyle toplanan 7. Genel Kongre’de (İşçi Partisi Suphi Karaman Kongresi), kabul edilen Milli Hükümet programında bir kez daha yer almıştır. 
Milli Hükümet programımızın “Cumhuriyet,eğitim ve aydınlanma” başlıklı beşinci bölümünde yer alan,
- 68. madde: Parasız eğitim ve spor.
- 69. madde: Türkçe’nin kurtarılması ve geliştirilmesi.
- 70. madde: Cumhuriyet eğitiminin birliği ve felsefesi. 
- 71. madde: Özel kesime ve tarikatlara ait eğitim kurumları kamulaştırılacak. 
- 72. madde: Üniversiteye giriş, ortaeğitime dayandırılacak. 
- 73. madde: Meslek okulları. 
- 74. madde: Üniversitelerde bilimsel nitelik ve kamuya hizmet. 
- 75. madde: Bilim insanına özgürlük ve araştırmanın özendirilmesi.
- 76. madde: Devrimci eğitim ve aydınlanma seferberliği. 
Maddeler kapsamında ilköğretimden üniversite sonuna kadar Türkçe eğitim ve öğretim ele alınmış ve kapsamlı bilimsel değerlendirme çerçevesinde sonuca bağlanmıştır. Ve kuracağımız Milli Hükümetin, uygulayacağı karara dönüşmüştür. Son Genel Kurultayımızda yapılan değişiklik anaokullarını da kapsamı içine almıştır. 
Türkiye’de yapılan dil tartışmalarının ardında emperyalizmin dayatması vardır. Mafya- Gladyo- Tarikat rejimi, Kürt ayrılıkçılığını ve NGO’larını devreye sokarak, Kürtçe eğitimi Türkiye’ye dayatmaktadır. Yapılan anadil- resmî dil tartışmaları bilimsel olmadığı gibi, milletin bölünmesini, devletin çözülmesini ve dağıtılmasını hedef almaktadır. Burada çözülen ve dağılan bütün temelleriyle Cumhuriyet ve Kemalist Devrim’dir. Devrimsiz kalmış bir devlet, elbette dağılır ve çözülür. Geriye kalan tarikat ve cemaatlerden oluşan bir “çadır devlet”tir. Resmî dil- anadil tartışmaları bu kapsamdadır. Yapılan tartışmalar, özgür Cumhuriyet yurttaşlarının kullanacağı dil konusundan ötededir. Feodalizme, cemaat ve aşiretlere, ağalara, maraba ve yanaşmalara ait bir dünyanın kurumlarının yeniden inşa edilmesiyle, Cumhuriyet’in tasfiye edilmesiyle doğrudan bağlantılıdır. 

KÜRT SORUNU DEMOKRATİK HAKLAR AÇISINDAN ÇÖZÜLMÜŞTÜR
Kürt dili, demokratik haklar açısından çözülmüştür. Kürtçe konuşma, yazma, öğrenme, yayın yapma, Kürt dilini, tarihini ve kültürünü araştırma gibi özgürlükler, Partimizin de verdiği uzun mücadeleler sonucunda Kürt yurttaşlarımıza kazandırılmıştır. 
İşçi Partisi, milletimizin birliği için “isteyene Kürtçe öğrenme ve araştırma olanağının devletçe sağlanacağını” programına almıştır. 
Partimiz, anadil konusunu bilimsel olarak açıklamıştır: 
“Anadil, bir insanın ırksal kökenindeki dil değil, en iyi bildiği ve toplum hayatının her alanında en iyi konumda olmasını sağlana dildir.” 
Kürt yurttaşlarımız, toplum hayatının her alanında, çalışma hayatında, ekonomide, ticarette, siyasette, kültürde vb. Türkçe konuşarak ve yazarak yaşamakta, etkili olabilmekte, kendilerini geliştirebilmekte ve halkımızın geleceğine katkıda bulunmaktadırlar. Kürtçenin çeşitli lehçelerinin devlet okullarında öğretilmesinin, iş ve kamu hayatında bir karşılığı, uygulama kabiliyeti ve işlevi yoktur. 
Bu nedenlerle bütün yurttaşlarımız gibi Kürt yurttaşlarımızın refahı, mutluluğu ve gelişmeleri de, her yurttaşın en iyi bildiği, ortak dilimiz Türkçe’yi daha iyi öğrenmelerine, daha iyi eğitilmelerine ve eşitliğin her alanda gerçekleştirilmesi için gerekli imkanların devletçe sağlanmasına bağlıdır. 
OKULLARDA KÜRTÇE ÖĞRETİM, 
ANCAK AYRI DEVLET AMACIYLA AÇIKLANABİLİR
Bu gerçekler ışığında, “Okullarda Kürtçe Öğretim” talebi, aslında en azından yarım yüzyılı aşacak bir süre “ortak Kürtçe” yaratma ve yaratılacak “ortak Kürtçe”yi okullarda öğretme amacından başka bir şeye hizmet etmez. Böyle bir çaba içine girmek ise, Kürt yurttaşlarımızı kuruluşuna asli unsur olarak katıldıkları Türkiye Cumhuriyeti’nden ayırmaya ve emperyalizmin güdümünde ayrı bir devlet kurmaya yöneltmekten başka bir anlam taşımaz. 
Kürt yurttaşlarımız dâhil bütün Türkiye halkına, milli boğazlaşmalar, emperyalizme esaret, Ortaçağ karanlığı, felaket ve acıdan başka hiçbir şey getirmeyecek olan böyle bir faaliyete karşı sımsıkı kenetlenmek ve Türkiyemizin birliğini savunmak; her yurttaşımızın görevi ve sorumluluğudur. 

ANAOKULUNDAN ÜNİVERSİTE SONUNA KADAR BAĞIMSIZLIKÇI, HALKÇI, AYDINLANMACI, KARDEŞLİKTEN YANA, DEVRİMCİ, PARASIZ TÜRKÇE EĞİTİM VE ÖĞRETİM
İşçi Partisi önderliğinde kurulacak olan Milli Hükümet, Cumhuriyet Devrimimizin Tevhid-i Tedrisat (Öğretimin Birliği) ilkesini, anaokulundan üniversite sonuna kadar bütün okullarda yeniden hayata geçirecek; bugün İngilizce gibi yabancı dillerle öğretim yapan okul ve üniversiteler dâhil bütün eğitim ve öğretim kurumlarında Türkçe eğitim ve öğretimi gerçekleştirecek; yabancı dilleri öğretim kurumlarımızda en iyi bir şekilde öğretecek; holdinglere, vakıflara, tarikatlara, yabancı kuruluşlara ait bütün okul ve üniversiteleri kamulaştıracaktır. 
İşçi Partisi’nin 8. Olağan Muhyettin Öksün Kurultayı’nın “Anaokulundan Yüksekokula Türkçe Eğitim Kararı”nı bütün milletimize bir kez daha ilan ediyoruz: 
Milli Hükümeti kuracağız ve bu devrimci kararı uygulayacağız.