Yunus Soner: TSK Cerablus'a Asya Rüzgarı'yla girdi

Türk Silahlı Kuvvetleri Fırat Kalkanı operasyonu ile Suriye’nin kuzeyindeki İsrail Koridoru’na balyoz indirdi. Balyozun sapını hem Ankara, hem de Moskova tuttu. Operasyonun Türk-Rus mutabakatına dayanarak gerçekleştiği açık.

 

Hem diplomatik temaslarımızda, hem de harekatın başlamasından hemen sonra Ulusal Kanal ekranlarında belirttik:

 

MUTABAKATIN İÇERİĞİ

 

Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde bir acil güvenlik ihtiyacı var. Rusya’nın ise İdlib ve Halep’te bir acil güvenlik ihtiyacı var. Bu iki ihtiyaç birbiri ile çelişmiyor.

 

Gelişmeler, Fırat Kalkanı öncesinde bu acil ihtiyaçların birleştirildiğini gösteriyor.

 

Buna göre Türkiye, Suriye’nin diğer bölgelerinde desteklediği silahlı grupları ya çekecek, ya da pasifize edecek, Rusya ise İsrail Koridoru’na müdahaleye örtülü destek verecek.

 

ÖSO UNSURLARI KAYDIRILIYOR

 

Fırat Kalkanı’na katılan ÖSO militanlarının bir kısmı İdlib ve Halep bölgesinden geliyor. Dolayısıyla bu bölgelerde çatışmaların azalması bekleniyor. Türkiye buna aktif destek sağlıyor.

 

Aynı çerçevede Halep’e yönelik bir geçici ateşkes konusunda Moskova ve Ankara anlaştı. Türkiye ve Rusya, bu kente bir insani yardım koridorunun açılmasını ikili olarak görüştü. Oysa kısa bir süre öncesine değin iki taraf bu kentte birbiri ile çarpışan güçleri destekliyordu.

 

Şam’a 7 kilometre uzaklıkta bulunan, 4 yıldır Suriye Ordusu tarafından kuşatılan ama alınamayan, New York Times’a göre “direnişin sembolü” Deraa kentinde isyancıların birdenbire teslim olması da dikkatleri çekiyor.

 

DİPLOMATİK KULİSLER

 

Operasyon sonrası Ankara’da bir dizi diplomatik görüşme gerçekleştirdik. Asya’nın önemli ülkelerinin diplomatik temsilcileri Fırat Kalkanı’nın Türk-Rus mutabakatına dayandığında hemfikir.

 

Sınırötesi operasyona dair uzun süre herhangi bir resmi açıklama yapmayarak İran’ın da dolaylı destek verdiği belirtiliyor.

 

RUSYA’DAN DOĞRULAYAN AÇIKLAMALAR

 

Rusya Parlamentosu Federasyon Konseyi eski üyesi Yevgeni Tarlo, “Eğer Türkiye Rusya’nın yanında yer alarak işbirliğine başladıysa bu çok iyi bir gelişme. Türkiye’nin yardımıyla teröristlerin belini kıracağız. Türkiye’nin yardımı, katılımı ve desteği olmaksızın Ortadoğu’daki sorunları çözmek imkansız” dedi.

 

Rusya Siyasi Araştırmalar Enstitüsü Müdürü Sergey Markov, “Türkiye’nin bazı gruplara yaptığı destekten vazgeçmeye hazır olması çok önemli. Halep çatışmalarının sona ermesi ile çok şey, özellikle güç dengeleri değişecek” dedi.

 

Yine Rusya Bilimler Akademisi Arap ve Doğu Bilimleri araştırma görevlisi Boris Dolgov, “Türkiye Halep’teki teröristlerin ikmal yollarını kapatmayı ve Kürt grupları zayıflatmayı amaçlıyor” yorumunu yaptı.

 

Önceki günlerde, Kremlin’e yakınlığıyla bilinen Katehon Araştırma Merkezi de, Fırat Kalkanı’nın Türk-Rus mutabakatına dayandığını belirmişti.

 

Rusya Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (RİSİ) Başkan Danışmanı ve Ortadoğu uzmanı Yelena Suponina, “Türkiye terörle mücadelede nihayet daha faal adımlar atmaya başladı. Sadece Rusya değil, bir çok ülke bu konuda beklenti içindeydi” dedi.

 

OPERASYON SONRASINA YAKINLAŞMAYA DEVAM

 

Ankara ve Moskova, mutabakatın uygulanmasından memnun. İki ülke arasındaki yakınlaşma, Fırat Kalkanı operasyonu ile hız kazandı.

 

Rusya, Türkiye’ye turist taşıyacak charter uçuşları için beklenen kararı hızlandırıyor.

 

Yakında, iki ülkenin gazetecilerini buluşturacak kapsamlı bir kongre Antalya’da gerçekleştirilecek.

 

Tarihi bir davet, Şangay İşbirliği Örgütü Kurucularından, Rus Orgeneral Leonid Ivaşov’dan geldi. “21. Yüzyıl Asya Çağı olacak” diyen İvaşov, Türkiye’yi ŞİÖ’ye ağırlığını koymaya ve bu sayede ABD’nin Avrasya’da etkisini sınırlamaya çağırdı. Rus haber ajansı Sputnik’e konuşan İvaşov, “Küresel tehditlere karşı tek yumruk olmalıyız” dedi.

 

Altını çizelim. Rus Orgenerali İvaşov, Vatan Partisi üyesi değil. Ama Vatan Partisi ile aynı gerçeklerle yüz yüze!

 

MUTABAKATIN SINIRI

 

Türkiye ve Rusya arasında varılan mutabakat, şimdiye değin taktiksel boyutla kendini gösteriyor. İki ülkenin acil güvenlik ihtiyaçları arasında eşgüdüm sağlanıyor.

 

Buna karşılık Türk Silahlı Kuvvetleri adım adım ABD’nin Özel Kuvvetleri ile karşı karşıya geliyor. Aydınlık gazetesi, PYD içindeki ABD askerlerini kamuoyuna defalarca duyurdu.

 

Dün iki tankımıza atılan roketlerin düğmesine basanın, onlardan biri olmadığı ne malum? ABD’nin taktik amacı ise, TSK’nın ilerleyişini durdurmak ve PYD’nin zaafını azaltmak.

 

PKK’nın son günlerdeki saldırılarını, Fırat Kalkanı’nın yanında Türk-Rus mutabakatına yanıt olarak da yorumlamak mümkün.

 

Buna karşılık, TSK’nın Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlayabilmesi, PYD’ye karşı rahat hareket edebilmesi ve gerektiğinde Menbiç’e inebilmesi için, taktik mutabakatı stratejik düzleme taşımak faydalı olacaktır.

 

Bu çerçevede Rus Dışişleri Bakan Yardımcısı Bogdanov’un yaptığı, Türk-Rus-İran üçlü zirvesi bir bağlam oluşturabilir. Rus Devlet Duması Dışilişkiler Komite Üyesi Anvar Mahmudov’un önerisi, RİSİ uzmanı Suponina’nın uyarısı, Sputnik’e konuşan Rus Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün çağrısı yerindedir.

 

Fırat Kalkanı operasyonunun başarıyla devam etmesi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin İsrail Koridoru’nu kalıcı şekilde yerle bir etmesi için operasyonun Şam ile koordinasyonla yürütülmesi faydalı olacaktır.

 

ASYA FIRTINASI ABD PLANLARINI BOZACAK

 

Tüm Rus yetkililerinin söylediğini bir cümle ile özetleyelim:

 

Türk Silahlı Kuvvetleri Cerablus’a, arkasına Asya Rüzgarı’nı alarak girmiştir. Ankara Şam’a yaklaştıkça, Moskova’nın desteği daha da artacaktır. Pekin’den Moskova’ya, Tahran’dan Yeni Delhi’ye tüm Asya, Ankara-Şam görüşmesini istemektedir.

 

Bu görüşmeyle patlayacak olan Asya Fırtınası, ABD’nin planlarını ve kantoncuklarını dağıtacaktır.

 

Yunus Soner / 29 Ağustos 2016, Aydınlık