BİR ÖMRE SIĞMAYAN ERDEMLER: BARBAROS BAHÇELİOĞLU
Genel Sekreterimiz Özgür Bursalı, hayatını kaybeden Merkez Karar Kurulu Üyemiz Barbaros Bahçelioğlu için yazdı:
Vatan Partisi Merkez Karar Kurulu Üyesi, Genel Merkez Kitle Örgütleri Bürosu Başkanı, halkın sevgili hekimi, Diş Cerrahı, Barbaros Bahçelioğlu ağabeyi bir bayram günü uğurluyoruz.
Kaybı büyük. Yalnız Vatan Partisi’nin değil, Türkiye’nin büyük kaybıdır. O’nun erdemleri sığmadı kısa ömrüne, taştı ve dünyanın bütün nehirlerine karışıyor şimdi. Barbarosların heybetiyle nehirlerden denizlere, sonsuza akacak artık.
54 Yıllık ömründe, Vatan Partisi’nin ön saflarında devrime hizmet etti. Önümüzdeki dönemde Türkiyemizi yönetecek kadronun en seçkin isimlerindendi.
KİMSESİZLERİN KİMSESİ
Parti hayatı içindeki özellikleri, yeri dolmayacak türdendir.
Yüksek emekçi ahlakı ve karakterini, Partideki lider konumu ve mesleğiyle halk içindeki çalışmayı olağanüstü insani sıcaklık ve erdemleriyle birleştirdi.
Sayısız insanın gönlünü kazanmış iyi bir Diş Hekimiydi. Halkın sevgilisi ve doğal lideriydi, abisiydi, hocasıydı. Beylikdüzü ve çevresinde tanımayan yoktur.
Yolda kalan, darda kalan, çaresiz kalan, hasta olan herkesin yardımına koşmak onda mutluluk kaynağıydı.
Apartman Yöneticileri Derneğinden, Engelli Örgütlerine kadar toplumun emekçi, mazlum, dayanışmaya en mecbur olan kesimlerinin kalbindeydi. Gerçekten kimsesizlerin kimsesiydi. Hepsiyle omuz omuza çalıştı, hepsinin ailesi oldu, dermanı ve sesi oldu.
EDİRNE MİTİNGİNE GİDERKEN BIRAKTIĞI
Hep vericiydi. Vericilerin geleneğindendi. Ömrü boyunca verdiği saymakla bitmez.
Kısa süre önce, miting çalışmaları için Edirne yolundaydık. Tekirdağ’ı çıkarken telefonum çaldı. Barbaros Hocamızın değerli eşi Çiğdem Bahçelioğlu arıyordu. Durumun ağırlaştığını biliyorduk. Elim titreyerek ve korkarak açtım.
Yaşıyordu Barbaros Hoca. Derin bir nefes aldık. Yoğun bakıma kaldırılmıştı.
Yoğun bakıma girerken, Genel Başkanımıza aktarması üzere son sözlerini ve vasiyetini Çiğdem Hocamıza söylemiş: “Her şeyim Partinindir, ne varsa Partime bırakıyorum, Partim yaşasın…”
GÖREV İNSANI
Çok çeşitli kitle örgütlerinde üstün tecrübeleri vardı. Son Genel Kurultaydan sonra da hep bu yönüyle Partiye hizmet etmek istediğini söylüyordu.
Partimizin Genel Merkez Kitle Örgütleri Bürosu Başkanı oldu. Görevi alır almaz yerel tecrübeleriyle Türkiye geneli çalışmalarını birleştirdi. Kalıpları yıkıyordu. Sonra amansız hastalığa yakalandı.
Görevini hakkıyla yerine getiremeyecek olmanın endişesini anlattı bir gün. Ama daha anlatırken vazgeçti, neyse dedi, “bu işi yapacağız, hakkıyla götüreceğiz sıkıntılı tedavi sürecinde beni idare edin, sonrasında hazırım ve büyük işler yapacağız” diyordu. Varlığı yeterdi.
Son hastane ziyaretimde de gündem hep Partiydi. Bir dakika boş durmadı. Zihninde bir tek Parti vardı. Hasta yatağında son sürece dair Partinin izlediği siyasetlere ilişkin derinlemesine taktik öneriler yapıyordu.
ÇİN FİLOZOFLARININ SECERESİ
Yalnız hekimliği değil, tarih bilgisi ve birikimiyle de farklıdır. 2023 yılı Aralık ayında, 25 kişilik Vatan Partisi heyetimizde Barbaros Hoca da vardı.
Çin tarihine ve felsefesine ilgisi olduğunu biliyorduk ama, bu kadarını anlamak herhalde bir tek Çin’de mümkün olabilirdi.
Gezdiğimiz müzelerin, adı bilinmeyen kentlerin, tarihi üniversitelerin hepsini sanki 40 kez dolaşmış gibiydi.
Yunnan Eyaletinde, Kunming’e bağlı Mengzi kentinde tarihi bir üniversiteyi ziyaret ettik. Ulusal Güneybatı Federal Üniversitesi’nin bir bölümüydü. Üniversite artık tarih müzesi haline getirimişti. Oraya giden nadir yabancı heyetlerdendik. İşgale karşı direnmiş bir üniversite.
Müze bölümünde, o üniversitede öğretmenlik yapmış, tarihteki çok sayıda filozofun küçük küçük resimleri ve bilgileri yazıyordu. Biz üstünkörü bakıp geçerken Barbaros Hoca öne atıldı. Tek tek o filozofları ve Çin tarihine katkılarını saymaya başladı. Çoğunu tanıyordu.
Dünyanın bir ucunda, bu kadar ayrıntıyı nerede, ne ara, nasıl okumuştu. Biz neyse, bizi gezdiren Çinli heyet de şaşkınlık içinde kalmıştı. Çinli yetkililer de kahkaha ve hayranlıkla o gün Barbaros Hocayı Çin tarihi uzmanı ilân ettiler ve gezi boyu bu manzaralarla, onun o güzel birikimine tanık olduk.
ACIYI VE HÜZNÜ DİNDİRECEK YOL
Bir bayram günü uğurluyoruz Barbaros Bahçelioğlu’nu. Partili hayatındaki yüksek hasletler, adındaki tarihsel heybet, kişiliğindeki yıldızlar ancak bir Bayram erdemlerine yakışırdı.
Bayramların bayram yapan Barbaros Bahçelioğlulardır.
Bayramların erdemlerini yalnız bayramda hatırlayan değil, ömürlerine kazıyan Barbaros Bahçelioğlulardır.
Şimdi yine görev başındadır.
Yarın Parti bayramlaşmasında konuşacak olsa, Ulusal Kanal’a ilk bağışı yapacak olandır.
Zaten hep verdi. Hep dokundu. Hep yardıma koştu. O’nun gibi olalım.
Şimdi görev, Barbaros Bahçelioğu’nun kısacık ömründen bize bıraktığı devrimci ve örnek kişiliğe sıkı sıkı sarılmaktır. O’nu anmak, bugünün görevlerindedir. O’nun arkasından büyük acıyı ve hüznü dindirmek, O’nun gibi vatana, millete, insanlığa sonsuz ve karşılıksız emek vermektedir.
GÜLÜMSEMELERDE ÖLÜMSÜZDÜR
Vatan Partililerin çoğu güzel gülüşlerini, diş sağlıklarını O’na borçludur.
Edip Cansever diyor ya, “gülmek, bir halk gülebiliyorsa gülmektir” diye. Hepimizin ve kimsesizlerin gülüşlerinde ölümsüzdür Barbaros Hoca.
Yalnız diş güzelliği değil, insancıllığı, abiliği, kardeşliği, yoldaşlığıyla ve her soruna çare bulan iyimserliğiyle yüzümüzü hep güldürendir.
Ne tuhaf, Genel Saymanımız Yıldırım Gençer ve benim halen üzerimize giydiğimiz iki çift takım elbise dahi onun hediyesidir. Onca itirazımıza rağmen Çiğdem Hoca’yla beraber, bize zorla gönderdiği, en sonunda ben sizi değil, Partimizin daha güzel görünmesini düşünüyorum diyerek ikna edip giydirdiği kıyafetlerdir.
SON SOLUĞUNDA PARTİ
Son soluğunda, son cümlelerinde dahi Vatan Partisi’nin ve fedai geleneğinin, bu milletin büyük erdemlerinin o büyük sırrını bizlere vasiyet ediyordu aslında. Onun verdiği, bizlere bıraktığı, karşılıksız verme ve adanmanın doruğu olan bu sarsılmaz karakterdir.
Genel Başkanımız Doğu Perinçek, Edirne semalarına yükselen tarihi konuşmasında, NATO’ya karşı ayağa kalkacak olan milletin fedailerini sayarken yoğun bakımdaki Barbaros Hocamızı da en başta saydı.
Evet, Barbaros Hocamız hala Edirne sınırında düşmana karşı dimdik ayakta. Kalktı ve geldi yoğun bakımdan, oradaydı.
Barbaros Hoca vatan savunmasında yalnız Edirne değil, bütün sınırlarda nöbetçi.
Ve yalnız sınırlarda değil, o geniş ufkuyla sınırsız ve sınıfsız dünya özleminin burçlarında, olanca sıcaklığıyla yaşayacak, savaşacak ve kalan nöbetçilere vazifesini hatırlatacak.
Barbaros Hocanın kartal bakışları, Selimiye minarelerinden gelecek güzel günleri gözlemeye devam ediyor.