Yunus Soner: Fidel Castro’nun son zaferi

Vatan Partisi’ni temsil ederek, Küba’nın başkenti Havana’dayız. Küba Devrimi lideri Fidel Castro için 29 Kasım’da düzenlenen bir devlet törenine katıldık.

 

Castro bugünlerde devrimin rotasını tersten izleyecek. Devrimin lideri, 1959’da Havana’da son bulan iktidar yürüyüşünün başlangıcına, adanın en doğusundaki Santiago de Cuba’ya gidecek.

 

Fidel Castro’nun külleri, Pazar günü Küba’nın ulusal önderi JoseMarti’nin yanına defnedilecek. Biz de son törene katılmak üzere Cumartesi günü Santiago’ya hareket ediyoruz.

 

Düzenlenen devlet töreni, Fidel’in adeta son zaferiydi.

 

 

DÜNYA LİDERLERİ AMBARGOYA KAFA TUTTU

 

Küba devrimden beri Amerikan ambargosu altında. Kübalılar “ambargo” değil, “kuşatma” kavramını kullanıyor. Çünkü ABD yasaları sadece iki ülke arasındaki ilişkileri değil, tüm dünyanın Küba ile ticaretini yasaklıyor.

 

Örneğin, meşhur Helms-Burton yasasına göre Küba’ya yanaşan bir ticari gemi, bir daha ABD ile nakliyat işi yapamıyor. Kuşatma ticaretten bankacılığa değin bir dizi sektörü kapsıyor.

 

Amaç, Küba’yı dünya çapında izole etmek.

 

Castro için düzenlenen devlet törenine Latin Amerika’dan Güney Afrika’ya, Rusya’dan Çin’e değin onlarca ülke devlet başkanı ya da yardımcısı düzeyinde katıldı.

 

 

FİDELDÜNYA’NIN BAĞIMSIZLIK SEMBOLÜ

 

Bütün devlet temsilcileri törende yaptıkları konuşmalarda aynı vurguyu yaptı. Fidel Castro, “sömürgeciliğe karşı mücadelenin, antiemperyalizmin, bağımsızlığın ve milli egemenliğin sembolüdür”. Katar şeyhinin resmi temsilcisi bile, Fidel’i “emperyalizme karşı milli mücadelesi nedeniyle” övdü.

 

Avrupa’nın bazı ülkeleri dışında tüm dünya, hem Küba lideri ve halkına saygısını dile getirdi, hem de ABD’ye haykırdı: Tek kutuplu dünya ve hegemonya bitmiştir.

 

Fidel Castro üzerinden bu mesaj verildi!

 

 

ESKİ İMPARATORLUK VE YENİ SÖMÜRGECİLER DİZE GELDİ

 

Havana’nın Devrim Meydanı’nda, JoseMarti anıtının altında ve yüzbinlerce Kübalının önünde düzenlenen törenin iki özel misafiri vardı: İspanyol Kralı ve ABD Milli Güvenlik Danışman Yardımcısı.

 

Doğru okudunuz: Küba’yı sömüren eski imparatorluk İspanya ve Fidel Castro’yu yıkamayan ABD, onun cenazesine resmi temsilci gönderdi.

 

 

YÜZBİNLERCE KÜBALI: ‘BEN FİDEL’İM’

 

Castro en önemli zaferini ise, meydanı saatler boyunca dolduran yüzbinlerce insanın nezdinde kazandı. Bolivya Devlet Başkanı EvoMorales, “az önce emperyalist basını okudum, Küba lideri olmadan ne yapacak, diye soruyorlar” deyince meydan tek ağızdan “Ben Fidel’im” diye haykırdı.

 

Evet, büyük bir devrimcinin eşlik ettiği tarihsel dönem kapandı. Bu yüzden birçok Kübalı bugünlerde hüzünlü, insanların gözleri sık sık doluyor.

 

Ama, Fidel Castro’nun kurduğu bağımsızlık ve milli egemenlik düzeni, onun hayatını aştı.

 

Küçük kahraman ada, büyük çürümüş imparatorluğu Castro’nun hayatından sonra, cenazesinde de mağlup etti.

 

 

Yunus Soner / 3 Aralık 2016, Aydınlık