Utku Reyhan: Vatan Partisi ve TGNGGP

Türk siyasi hayatına yeni bir parti daha “merhaba” dedi. TGNGGP

ABD’nin Ankara Büyükelçiliğine ve AB Komiserliğine sunulan dilekçeyle kurulan “Tayyip Gitsin de Nasıl Giderse Gitsin Partisi (TGNGGP)” çalışmalarına başladı. TGNGGP’nin ilk faaliyeti İstanbul’a “adalet” için yürümek oldu.

 

 

AZ DA OLSA BAZI EMEKLİ SUBAYLAR

 

Herhalde ellerinde ABD silahları, omuzlarında ABD armalarıyla Türkiye’ye karşı savaş açan PKK’yı çok da dert etmiyor olacaklar ki, bir takım emekli askerler de yürüyüşte boy gösterdi. Yoksa kendi emirlerinde şehit olan binlerce Mehmetçik’in katili terör örgütünün milletvekilleriyle aynı yürüyüşte olmazlardı. Mide meselesi.

 

 

'ATATÜRKÇÜ' SENDİKALAR

 

22 yaşında PKK kurşunuyla hayatını kaybeden gencecik öğretmenimiz, Aybükemiz, çok da önemli olmasa gerek ki, “Atatürkçü” öğretmen sendikaları otobüsler tutarak yürüyüşe katılıyorlar. Aybüke’nin katilleriyle aynı safta yürümek de TGNGGP’nin “adalet yürüyüşünün” olmazsa olmazıymış.

 

 

ESKİ MHPLİLER

 

Güvenpark’ta otobüs beklerken PKK’nın canlı bombası ile katledilen vatandaşlar, ya da Başbağlar’da katledilen köylüler yürüyüşe destek veren muhalif milliyetçilerin, eski MHP’li bakanların falan umurunda değilmiş. Umurlarında olsaydı eşbaşkanlığını PKK’nın yaptığı yürüyüşte olmazlardı, değil mi?

 

(Not: HDP, PKK’dır. HDP’nin kendisinin de reddetmediği/reddedemediği bu gerçeği görmeyenler ya aşırı ahmaktır ya da acilen ilaç tedavisi başlanmalıdır. O yüzden “Efendim bunlar yasal siyaset yapıyorlar” tekerlemesini lütfen tekrarlayıp durmayın. Birbirimizi yemeyelim, armuta armut, PKK’ya PKK diyelim.)

 

 

BAZI ESKİ YARGI MENSUPLARI

 

İstanbul adliyesinde görevi başında DHKP-C’li teröristler tarafından katledilen savcı Mehmet Selim Kiraz da kim oluyor? O’nun için adalet peşinde koşulmaz. Ama O’nun katilleriyle aynı örgütten olan ve bu yüzden öğretmenlikten ve öğretim üyeliğinden ihraç edilen Nuriye ve Semih için “Hak, hukuk, a-da-let” naraları atılabilir. Hem de TGNGGP’ne mensup emekli “Atatürkçü” hakim ve savcılar tarafından!

 

(Not: Nuriye ve Semih, DHKP-C’lidir. Kendilerine sorarsanız reddetmeyeceklerini göreceksiniz. Nitekim soruldu, reddetmediler. Ha, ilerde “Anneciğim, Babacığım, Atatürk faşistmiş, Cumhuriyet de oligarşiymiş, en güzeli kendini patlatmakmış, örtmenim öyle söyledi” diyen çocuklarınızın olmasını istiyorsanız, tabii, Nuriye ve Semih hemen görevlerine dönsün.)

 

 

CHP’LİLER

 

TGNGGP’nin en önemli bileşeni olan CHP’liler de Türkiye tarihinin en büyük irtica hareketi olan FETÖ’nün gazetecilerini “Burada, burada!” diye selamlamaktan geri durmadılar. Bu da doğal, “Tayyip Gitsin de Nasıl Giderse Gitsin!”

 

 

'ATATÜRKÇÜ' DERNEKLER VE LİBERALİZM

 

TGNGGP’nin en önemli lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bugün The Guardian için kaleme aldığı yazısında, diktatörler dünyasına karşı (Rusya, Çin, İran, Suriye, Türkiye olmalı), demokrasi dünyasını (ABD, AB, İsrail, İngiltere, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri olmalı) birleşmeye çağırıyor. Yürüyüşü de bu diktatörlere karşı yaptığını belirtiyor. Kendisini “liberal demokrat” olarak ilan ediyor. Ama bu durum, liberalizme savaş açmış Mustafa Kemal Atatürk’ün ismini kullanan şöhretli dernekleri ve o şöhretli derneklerin şöhretli başkanlarını pek de rahatsız etmiyor. Neden etsin ki, önemli olan “adalet”!

 

 

YENİ BİR TOPLUMSAL HAREKET

 

Kılıçdaroğlu, aynı yazısında yürüyüşün “yeni bir toplumsal hareketin başlangıcı” olduğunu belirterek TGNGGP’nin amacını da ilan etmiş oldu. PKK ve FETÖ ile daha uzun vadeli bir işbirliği açık seçik dile getiriliyor. TGNGGP ABD’nin ve AB’nin desteğini almış durumda. PKK liderlerinden Mustafa Karasu da yürüyün diyor, üç gün önce yayınlanan videosunda FETÖ lideri Fethullah Gülen de. “Yeni bir toplumsal hareket” hayırlı uğurlu olsun!

 

 

VATAN PARTİSİ

 

Vatan Partisi olarak artık bize gına getiren yeni bir “yine haklı çıktınız” süreci yaşıyoruz. Öyle bir süreç ki, önce armuda armut dediğimiz için suçlanıyoruz. Bir grup trol, armudun elma olduğunu iddia ederek bağırdıkça bağırıyor ve bize de “Elma diyeceksiniz armuda” diyerek parmak sallıyor. Bir süre sonra, “ya siz haklıymışsınız, biz niye PKK ile yürüdük” diyecek insanlar şu anda bizi eleştirmekle meşgul. Keşke uyarılarımız dikkate alınsa da “Perinçek’in her dediği çıkıyor” sözünü bir kez daha duymak zorunda kalmasak.

 

Bizi de ABD’nin askerleri olan PKK ve FETÖ’nün ardında saf tutmaya, yürüyüşe katılmaya çağırıyorlar. “Adalet, adalet” diyerek, ne olduğunu, neden yüründüğünü sormadan peşlerine takılalım isteniyor. Takılmazsanız, “Siz AKP’li oldunuz” trol korosu küçük beyinleriyle devreye giriyor. Bir tür “Walking Dead”e dönüşmemiz isteniyor. Sormayalım, öğrenmeyelim, elinde hıyar olana tuzla koşalım.

 

Şimdi gözlerinizi iyi açarak, zihninizi serbest bırakarak okuyun, bir daha yazmayacağız:

 

1- Vatan Partisi, Erdoğan için kurulmadı. Ondan önce de vardı, sonra da var olacak. 50 yıllık bir siyasi hareket. O yüzden “Erdoğan Gitsin de Nasıl Giderse Gitsin” diyenler bizden uzak olsun. Biz Erdoğan’ı yıkmaları için emperyalistlere el vermeyiz. Uzattıkları eli de keseriz. Erdoğan bir gün kaybedecek. Ama bu ülkenin insanları, demokratik yollarla yapacak bunu.

 

2- Bu partinin amentüsü “Anti-emperyalizm”dir, “Millîcilik”tir. “Tam bağımsız Türkiye” temel sloganıdır. Türkiye’nin emperyalizmle mücadele tarihinin devamıyız. 50 yıldır, ABD ve AB emperyalizmiyle savaşıyoruz. Mecazen değil fiilen savaşıyor.

 

3- Bütün siyasi güçleri ve olayları da bu mizanda tartarız. Kim ABD’ye en yakınsa o bizim en büyük düşmanımızdır. Kim oradan kopuyorsa o da baş tacımızdır. Bu konuda 50 yıllık tutarlılık vardır.

 

4- O yüzden bizi ABD elçilerinin, ABD “gerillalarının”, AB komiserlerinin, FETÖ’cü alçakların şakşakladığı bir yürüyüşte asla ve asla göremeyeceksiniz.

 

5- Bu parti 50 yıldır ABD gladyosuyla savaşıyor. ABD’nin bu ülkede baş belası olmuşuz. Bizi susturmak için cezaevleri ve suikastlar dâhil her yolu denemişler, yine susmamışız. Şimdi tivitırda cikcik eden 5 trolün rüzgârına kapılıp “Aaa ne güzel. Mis gibi yürüyüş” diyerek ABD muhipleriyle safa mı gireceğiz? Hadi oradan.

 

6- Liseden beri Vatan Partiliyim. Bize önce ülkenin ve sınıfın, sonra partinin çıkarı diye öğretildi. “Tivitırda takipçim azalır mı”, “Facebook’da arkadaşlarımın hücumuna uğrar mıyım?” diye düşünerek Türkiye düşmanı hareketlere destek verecek Aydınlıkçı bulamazsınız. Gerçeğin peşindeyiz. Gerçek ise, yürüyüşün gayrı millî niteliği. Kusura bakmayın biz yokuz.

 

7- Ey Atatürkçü! CHP, PKK ile yürüyor mu? Yürüyor! Bunu söyleyince neden bize kızıyorsun? Atatürk’ün partisi, ülkeyi bölmek isteyen partiyle yürüyor! Seni, Atatürkçüyü buna nasıl ikna ettiler? Bonzai deyince kızıyorsun ama bal gibi seni HDP ile ittifaka alıştırıyorlar. Uyuştunuz, kendinize gelin.

 

8- Hayır, biz Erdoğan’ı desteklemiyoruz. “PKK, FETÖ ve Fırat Kalkanı gibi konularda millî tavır alıyor” diyoruz. “Bizim çizgimize geldi, bunları biz hep savunuyorduk” diyoruz. Peki, ey Atatürkçü, sen ne yapıyor olabilirsin ki PKK ve FETÖ senin çizgine geliyor? “Adalet” için mi? Saf olma, bir düşün bakalım!