Utku Reyhan: Aydınlık okuru

Hiçbir gazetenin okuruyla kurduğu ilişki Aydınlık’ın okuruyla kurduğu ilişkiye benzemez.

Hiçbir gazetenin okuruyla kurduğu ilişki Aydınlık’ın okuruyla kurduğu ilişkiye benzemez.

 

Kimisi üstünkörü bilgilenmek için alır gazeteyi, kimisi öfkelenmek için. Aydınlık okuru ise dünyadaki ve Türkiye’deki gelişmeleri derinlemesine öğrenip gelecekle ilgili çıkarımlar yapar. Bu nedenle Aydınlık okurunu baş döndürücü gelişmeler karşısında şaşkına dönmez. Çünkü önceden öngörmüştür. Yanlış anlamayın, masaya tarot falı açtığı için değil, güne Aydınlık okuyarak başladığı için…

 

Örneğin FETÖ’nün FETÖ olduğunu 40 yıl önce de bilir. 15 Temmuz gecesi uçaklar havalandığında durumu hemen anlar. Özel bir bilgi geldiği için değil, o alçakların darbeye kalkışmaktan başka çarelerinin kalmadığını bildiği için.

 

15 yıl öncesinden Doğu Akdeniz’de suların ısınacağından, bütün dünyanın gözünü buraya dikeceğinden haberi vardır. Bunu rüyada zuhur eden meçhul bir aksakallı anlatmamıştır. Gazete yazmıştır, o kadar.

 

“Ya siz de her taşın altında Amerika arıyorsunuz” diye 50 yıl boyunca dalga geçmişlerdir onunla. Sonra, her taşın altında Amerika olduğu ortaya çıkmıştır. Şimdilerde ona sık sık “siz yine haklı çıktınız” denilmektedir. Evet “yine”.

 

Aydınlık okuru, hemen fark edilir. Yüzeysel değildir. Onu manipüle etmek çok zordur. Diğer basından ya da sosyal medyadan esen propagandaların kuyruğuna takılmaz. Rüzgârlar onu içi boş naylon poşetler gibi oradan oraya savurmaz. Olaylara, olgulara, kişilere, cümlelere tarihin, felsefenin, iktisadın penceresinden bakar. Çünkü gazetesi öyledir.

 

Aydınlık, sadece okunmak için değil, dünyayı değiştirmek için alınan bir gazetedir. Yani sadece fikrin değil, eylemin de gazetesidir. Nitekim dünyayı da değiştirmiştir. Ne oldu FETÖ? Ya da PKK ile “açılım” süreci? Peki NATO’culuk? Hepsi silindi gitti. Bakın, Özal ekonomisinin bile sonuna geldik.

 

Gazete ve okuru bir ailedir. Birbirine sonsuz güvenir. Okur gazetesine güvenir. Çünkü gazetenin yalan söylemeyeceğini bilir. Çünkü gazete onun başını hiç öne eğdirmemiştir, onu karanlıkta bırakmamıştır. Gazete hem hakikate bağlıdır hem de elli küsür yıl boyunca kuşaktan kuşağa aktarılan sağlam bir kültüre sahiptir.

 

Gazete de okuruna güvenir. O yoksa gazete de yoktur. Onun maddi ve manevi desteği yoksa gazete ayakta duramaz. Gazete, okuruna dayandığı için başkasının düdüğünü öttürmez. Okuru gazeteyi kendi canı gibi gördüğü için gazete başkasının kılıcını sallamaz.

 

Gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Sayın Mustafa İlker Yücel geçenlerde bir çağrı yaptı. Geçmiş dönemde yapılan kimi haberlerden dolayı cezalarla karşı karşıyayız. Bu da yayıncılığın bir gerçeği. Bir kısmı halledildi ama bir kısmı duruyor. Ve gazetenin ayağına dolanmak üzere. Bu cezaları da hep birlikte göğüsleyelim. Göğüsleyelim ki, Aydınlık parlamaya, tarih değişmeye devam etsin.

 

Destekleriniz için hesap numarası:

İletişim Gönüllüleri ve Görevlileri Vakfı

Vakıfbank Beyoğlu Şb.

IBAN: TR78 0001 5001 5800 7304 7875 29