Şule Perinçek: Tez zamanda kurulmalı Bozacaklara Hayır!

Bugün Atlantik ötesi için en büyük tehlike nedir? Milli bir seferberlik hükümetinin kurulması. Çünkü uzun zamandır Türkiye bu günler için hazırlandı. Denetim altına alınacak, bölgede atlama tahtası yapılacak bir ülke. Hem bölücü hem yobaz terör başa bela edildi. Kendi kendine yeten dünyadaki parmakla sayılan birkaç ülkeden biri iken üretimden vaz geçirildi, muhtaç duruma düşürüldü, parmakla oynatılmaya kalkışıldı. Başa çuval geçirilebilecek kültürel bir ortam tasarlandı.


Mehmetçiğinin kanını satın almaya kalktı.


Başaramadı. Bu millet başka bir millet. Pentagon'daki hesapların bu kaçıncı pazardan dönüşü...


Hiç sattırır mı...


Hangi çılgın kalkışabilir, şaşarız. Şaşırtırız!!


Şimdi önümüze çıkan ve çıkacak sorunları ancak böyle çözebiliriz. Kriz geliyor geliyor dedik, girdik dedik. O zaman önlem alınabilirdi, önlenebilirdi. Çözüm yoollarını bir bir saydık.


Çift haneliler dönemi başladı. O zaman “yok canım” diyenler de artık telaş içinde.


Artık “keşke!” demeyelim.


Milli seferberlik hükümeti zorunlu seçenek olarak kendini dayatıyor. Millet biraz da kendi deneyimleriyle artık bu sonuca varıyor. Vatan Partisi'nin büyük cesaretle uzun zamandır söylediğini dinliyordu.


Şimdi “Ya istiklal, ya ölüm” günleri yaklaşıyor.


Sis dağılıyor.


Gerçek belirginleşiyor.


“Doğru” diyecek “Vatan Partisi'nin söylediği doğru!!”


Tohum atılmıştı. Yağmur yağdı. Şimşek çaktı. Güneş açtı. Kök saldı. Filizlenmeye başladı.


Vatan Partisi Genel Başkanı'nın söylediği en cesaretli saptama ne?


Milli seferberlik hükümeti içinde AKP'nin ABD ile karşı karşıya gelen bölümü olmadan olmaz.


Bir olmazsa olmaz koşul daha: PKK ve temsilcileri ile de olmaz.


İlle olsun istiyoruz ya, görev biliyoruz ya şunu da söyleyelim: Vatan Partisi olmadan hiç olmaz.


Nesnel.


Matematik.


Çünkü Kürt de biziz, Türk de. Gerçek Alevi de biziz, Sünni de... Biliriz.


Öteki kanat artık açık açık ayrışıyor. Binali Yıldırım'ın kahvaltı davetine iki kişi gelmedi. Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu.


“Biz öteki seçeneğiz” diyorlar.


O da bir matematik.


İçeride “mağdurları” yanına alanlar, “demokrasi” “diktatör” nutukları atanlar, PKK ile mücadeleye “çamura batma” diyenler bir araya getirilecekler.


Geçelim hendeğin öte yanına, geçelim Atlantik'in öte yanına.


Top atışları arttı.


İster mi “milli seferberlik hükümetini”? O bütün milletin birleştiği, güç oluşturduğu birlikteliği!!


Kendi planlarına karşı bir birliktelik.


Tez zamanda bozulmalı!


Bir diyorlar ki darbe yapacaklar...


Bir diyorlar ki suikast yapacaklar...


Ötekilerin yanına koşturup bu kez onların kulağına fıslıyorlar.


“Esas onlar sizi tutuklayacak...”


Bir diyorlar ki “bu ordu var ya bu ordu... hiç güvenilmez... komutanları zaten şöyle ... zaten böyle...”


Çocukken bir iş olmasın, bozulsun istediğiniz zaman başparmaklarınızın tırnaklarını birbirine çıt çıt sürterdiniz... Ne demekse artık...


Duyuyor musunuz çıt çıt sesleri...


Belli ki sıkıştılar. Çok çırpınıyorlar.


Yalnız Türkiye gitse iyi. Bilelim kendimizi. Coğrafyanın koçbaşıyız. Ardımızda Batı Asya, Asya, Rusya var... Yürür gideriz. Dağ başını duman alır.


İşte onun için.


Yandım Allah!... işte aynen böyle bağırıyorlar. Galiba yanlış bir nida oldu. Pentagon'un “Allahı” yoktur ya.. neyse... yerli temsilcilerine gitsin artık ne yapalım...


Biz de diyoruz ki...


Demek ki milli seferberlik hükümeti o kötü hesapları “yakacaksa” çok doğrudur.


Tez zamanda kurulmalı.


Bozacaklara Hayır!!

 

 

ANNEANNESİ ONU DÜNYA PARASINA DEĞİŞMEZ


Ben de anneanneyim.


Kurultayda neşeyle marşlar söyleyip bayrak sallayan Mercan var ya işte onun.


Babaannesi de var Mercan'ın. Fethiye hanım.


Deli oluyoruz, keşke bakabilsek.


Sarıp sarmalayabilsek. Her gün. Sabahtan akşama.


Bir de üzerine bize para mı verecekler.


Karşılıksız sevginin para karşılığı mı olur.


Maaşlı bakıcı konumuna gelmek ne ayıp, ne kadar çirkin!


Üff üzerimi kirletiyor... çekin şunu.


Örgütlü toplum özlemi gelip şurama oturuyor.


Ayrı ayrı 400'er lira vereceğinize, toplayın o paraların hepsini. Yuvalar, anaokulları açın mahallelere. Büyükanneler gitsinler orada tatlı tatlı masallar anlatsınlar. Bebeler hep birarada uyurken ninniler söylesinler. O yaşta başka işte çalışamayacaklarına göre diyelim, yaşamlarını kazansınlar. Torunlarına armağanlar alsınlar, kendilerine çiçekli mintanlar... mesela...


Gökten üç elma düşsün biri Mercan'a biri Asya'ya biri Defne'ye...


Uyandırmayın beni! Azcık daha göreyim şu rüyayı.


Pek keyifliyim.


Yok yok! Uyanmam lazım.


Çok çalışmam lazım.


Zor bir iş değil.


400 liraları bir araya getirmek bir irade ister.


Bir siyasi karar ister.


İştee o kadar basit.

 


FLYNN'İN TÜRKİYE BELGELERİ

Amerikan Gözlem ve Denetleme Komitesi Başkanı Jason Chaffetz ve Demokrat Kongre üyesi Elijah Cummings, Michael Flynn’in 2014’de emekli olmasından bu güne kadarki bütün yabancı kaynaklar, ödemeler ve bağlantılara ilişkin bilgi ve belgeleri istemiş.


Talep edilen evraklar 3 Nisan 2017’ye kadar hazırlanıp Komite’ye teslim edilmek zorundaymış.


Bu arada Türkiye ödemeleri ile ilgili belgeler de ortaya çıkacakmış.


Belgeler... kasetler...

AĞRI BİRLİK SPOR'A BAŞSAĞLIĞI


Bu başka bir gerçeğimiz. Ağrı'da kadın futbol takımı. Türkiye Futbol Federasyonu Kadınlar 2. Liginde mücadele eden Ağrı Birlik Spor Malatya'ya maça giderken kaza geçirdi. Minibüste 18 kişilermiş. Hemen hepsi yaralanmış. Birini, şu güzelliği neşeyi canlılığı kaybettik. Dicle Aslan. Takımın gol kraliçesi. ‘Uçan Kız’. Öyle üzüldüm ki... Basını çok izleyemedim o sıralar haber oldu mu? Oysa gözümüz gibi bakmalıyız onlara.


Dicle'nin ailesine, takıma ve Ağrılılara başsağlığı diliyorum.

NE ZİRVESİ DEMİŞTİNİZ? FUTBOL MU?

Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen 2. Futbol Zirvesi'nde siyasiler konuşup gitmişler. Eski dünyaca ünlü futbolcular Marcel Desailly, Christian Vieri, Eric Abidal ile Les Ferdinand'ın konuştuğu panel sırasında salonun hali...

VAR MI BÖYLESİ

Konya, Yunak ilçesinin Böğrüdelik Mahallesi'nde hayvancılıkla uğraşan Atilla Can beslediği 50 kadar koyunun sırtına vatan ve hayvan sevgisini göstermek için Türk bayrağı çizmiş. “Referandumda hayır diyenlere tepki olsun diye böyle bir düşüncem oldu. Zaten görüntüler her şeyi gösteriyor” demiş...


Görüntülerin ne gösterdiğini tam anlamadım ama bu memleketin evetçileri bile böyle.


Heeyt!


İsviçre'de mesela.. var mıdır böyle bir çoban... koyunların sırtına bayrak yapacak.


Üstelik onlarınki çizgili daha kolay.