Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) seçim gözlemcileri, ABD Başkanı Donald Trump'ın başkanlık seçimlerine ilişkin hile iddiasının “seçmenin seçim sürecine olan güvenini baltaladığını” ileri sürdü.
Bazı gözlemciler de “ABD demokrasisinin karnına bir yumruk yediğini” düşünüyor.
Kalmış mıydı öyle bir şey?
Hastalıklı bir beden desek daha yerinde olacak.
Ülkenin çeşitli eyaletlerinde Trump destekçileri postayla kullanılan oyların sayımının durması ve yeniden sayım yapılması için; Demokrat Parti destekçileri de tüm oyların sayılması için protesto düzenledi.
CNN, Trump ilk başa geldiğinden, hatta seçim kampanyasından bu yana tutarlı bir karşı çizgi izliyor. O da destekçilerinin arasında silahlı kişilerin olduğunu bildirdi. Çok sayıda göstericinin gözaltına alındığı öğrenildi.
Bizim kanalların ekranındaki konuşmacılar ABD'nin bu haline şaşırıyorlar. Nasıl böyle oldu koskoca ABD... kağıtlar uçuşuyor diyorlar.
Aslında eskiden de böyleydi. Ama yen içinde kalırdı.
Çünkü yine de bu kadar düşkün değildi. Başkanı tvitterin bile oyuncağı. Onun bunun eğlencesi. Polisiye dizi izler gibi.
Vay ABD! Takma dişli canavar. Rahatça bir elma bile dişleyemiyor :) :)
Seçimler milletlerin eğlencesi oldu.
Biri Çinci, biri Rusçu. Vatan Partisi Genel Başkanı soruyor: Hani Amerikancı??
HİLE Mİ, ALGI OPERASYONU MU
Gerçekten hile yapılıyor mu yapılmıyor mu söylemek mümkün mü?
Yoksa Trump'ın algı ve kitleleri yönlendirme operasyonu mu...
Gerçi daha önceleri, tarihte de yapmışlıkları var. Wallace-Truman seçimini anımsayın, yeniler daha da derinden ve ustaca. ABD siyasetinde suikastler, el çabukluğu marifet girişimleri vb de eksik değildir. Mafya denince artık yalnızca İtalyan'ları; siyah gözlüklü, tek kaş havada boğuk sesli babaları düşünmeyin... büyük finans kuruluşlarından Pentagon'a da kıran kırana çatışmalar, yarışmalar yaşanıyor; iktidar odakları etkilenmeye, devlet kurumları yönlendirilmeye, biçimlendirilmeye çalışılıyor.
Çağ atladılar gladyo oldular. Kendi içlerinde de öyle.
Pentagon ve finans ya da şöyle tanımlayalım, ABD'yi ABD yapan para merkezleri diyelim, dışarıyı pazar ve av alanı olarak gören bir kesim ve parayı bastırdıkları basın ve anket kuruluşları eski derin toprak Biden'ı destekliyor.
Savunma Bakanı Mark Esper'in arası Trump'la uzun zamandır kötü. İstifa mektubunu yazmıştı. Trump'ın elinde seçilirse işten atacakları arasında üst düzey istihbarat yetkilileri de vardı. Onlar da az buz değil. Listenin başında CIA Direktörü Gina Haspel ve FBI Direktörü Christopher Wray bulunuyordu.
Biden, Trump için “bir sapma”, “bizde olmaz 3. Dünya ülkelerinin adamı” diyordu.
Trump Ford'un Meksika'ya yatırımını engelledi. Çin'e gidecekler de ABD'de kaldı. İlk geldiğinde yazmıştım. Delidir ne yapsa yeridir hesabı tuttu.
Kovid-19 salgını ve siyahlarla çıkan olaylarda uyguladığı siyasetler nedeniyle oyları düşecek derken olmadı. Bu seçime yansımadı. Sessiz orta sınıf beyazlar, vergilerden şikayetçi olanlar, istihdam arayanlar, ucuz işgücü rekabetini engelleyen Meksika duvarından memnun olanlar gitmedi. 750 dolar vergi meselesini aleyhte diye getirdiler tam tersine Trump'ın olumlu hanesine yazıldı.
Kargaşa olacak haberleri yayıldı. Washington DC'de dükkanlar caddeler boyunca yağmaya karşı tahta perdeler çekti.
ABD'de iki siyaset çatıştı. Hem yer üstünde hem yer altında.
GÖKTEN KEMİK YAĞDIĞI GÖRÜLMEMİŞTİR
İnanın bizim buralarda siyaset daha şeffaf ve demokratik. Hileler daha amatörce, kediler filan derken kabak gibi iki gün sonra ortaya çıkma olasılıkları çok yüksek. Benim öğrenciliğimde eylemlerde “hadi şöyle yapalım, böyle saldıralım” diyen oldu mu hemen ayakkabılarına ve çoraplarına bakardık. Beykoz kunduraları ve beyaz çoraplar... Dediysek artık o kadar basit değiller, bizimkiler de epeyce ilerlediler. Bir de her daim “our boys”un yardımına koşanlar oluyor. Bilgi birikimi aktarımı.
Mesela, hatta bir de arkasından âdet olduğu üzere örneğin diyeyim kuvvetli olsun... insanın içine bir kurt düşüyor doğrusu. Biden'ın seçileceğinin belli olduğunun ertesi gün “erken seçime gitmeliyiz mutlaka” demek şu kargaşada bir Türk siyasetçi için ne kadar mantıklı... Biden'in projesini ve iktidar tasarımını düşününce insanın aklına eşbaşkanlık hayalleri kurmak geliyor ister istemez...
Gökten kemik yağdığı görülmemiştir!
Türkiye darı ambarı da değil.
Bizden hatırlatması.
Ey kendini buz pistinde kayıyorum sananlar.
İçte ve dışta kim olursanız olun hizaya gireceksiniz.
Bir zamanlar hani kapıya bağlamaya çalıştığınız Türkiye var ya...
İşte böyledir. Kökleri pek derindedir.
Sallanır yuvarlanır. Atatürk yolunu bulur.
Bağımsızlık yolu, yoludur.
Kendine yan bakanı çarpar.
Dengeleri ve hesapları bozar.
Koçbaşı gibi!
DÜNYAYA BİR HALLER OLUYOR
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ülkesinde ve Avusturya'da yaşanan terör saldırıları sonrası Avrupa Birliği'nden Schengen sınırlarında güvenlik önlemlerinin yükseltilmesini ve girişlerin daha sıkı kontrol edilmesini istedi. Macron, Fransa'nın kendi sınırlarındaki polis sayısını iki katına çıkaracağını, toplamda 4 bin 800 polisin görev yapmaya başlayacağını duyurdu.
Fransa'nın ve Avrupa Birliği'nin düştüğü şu duruma bakar mısınız...
AVRUPA'NIN İÇİNE NE KAÇMIŞ
İsviçre'de yayımlanan Corriere del Ticino Genel Yayın Yönetmeni Fabio Pontiggia için de bu seçim, sonuçtan bağımsız olarak ABD'nin çöküşüne işaret ediyor:
“Bütün eleştirilere ve yetersizliklere rağmen liberal demokrasinin erdemlerine inananlar açısından Trump'ın utanmazlığı ve Biden'ın boş olması büyük bir ülkenin ve büyük bir demokrasinin siyasi çöküşünün ölçüsü. (...) Aday belirleme sistemi, artık halkın aralarında seçim yapabileceği bir temele sahip kişilikler çıkaramıyor ortaya. ABD'nin siyasi-kurumsal bir örnek olma özelliğini nasıl yitirdiğini seçimden seçime izliyoruz. Trump ve Biden arasındaki seçim mücadelesi, bu çöküşün ulaştığı en dip noktadır.”
Bir yorum da Fransa'dan.
France Inter'in köşe yazarı Pierre Haski'ye göre, Joe Biden'ın seçilmesi halinde ABD'nin Avrupa'nın güvenlik teminatı olduğunu ve Avrupa'nın yine ABD'nin kollarına geri döneceğini düşünenler, bütün bunları unutabilir:
“Hayalden başka bir şey değil bu. Çünkü bir yandan ABD değişti ve uluslararası arenada eski rolünü üstlenmeye hazır değil; öte yandan Avrupa artık hedeflerini, büyük şefin çok da istekli olmadığı bir ittifakta 'küçük partner' rolüne indirgeyemez. Tartışmalı seçim sonucunun bir iyi tarafı olacak en azından: Avrupalıları sorumluluklarıyla yüzleştirecek. Kimin seçileceğinden bağımsız olarak, ders alınacak.”
Oooo... Alkışlar Avrupa!
Geç de olsa ayaklar suya eriyor.
Sanki içlerine Türkiye'nin sağlıklı yanı kaçmış.
“Bugün 29 yaşındaki Üsteğmen Nazlıgül Daştanoğlu'nun FETÖ ajanlarınca sıfır delille "ahlaksızlık" iftirasıyla Türk Hava Kuvvetleri'nden atıldıktan sonra canına kıymasının sekizinci yıldönümü.”
(Cem Say, @say_cem)
HAFTANIN SEÇMELERİ
İlginç bilgiler:
“Baldız baldan tatlıdır” yanlış... “Daldız baldan tatlıdır”. Daldız balı petekten almak için kullanılan bir aletmiş.
“Ziyaretin kısası makbuldür” de, kısa otur anlamında değilmiş. “Kısas” yani ziyaretin karşılığını vermek makbuldür, anlamındaymış. (Muharrem Koç, @muharremkc)
SOSYAL MEDYA VE ATASÖZLERİ
Sosyopat denen insan türüne zenginlik katan Sosyal Medya sayesinde iki atasözünden biri anlamını yitirirken diğeri tavan yaptı: “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” ve “Çamur at izi kalsın”...
(Ali Saydam@asaydam)
ABD, EKMEK VE TUZ
Tek gerçek: Türkiye'nin geleceğini ABD seçimleri değil, Ankara'nın iradesi belirleyecek.
Hektor'dan Selahaddin Eyyubi'ye, Mustafa Kemal'den bugünlere, bu topraklara kılıçla gelen kılıçla, dostlukla gelen ekmek ve tuzla karşılanır. Seçim, ABD seçimleri. (Mehmet Perinçek@MehmetPerincek)
ABD SEÇİMLERİ VE KUMAR
The Sun'ın haberine göre; İngiltere'de bir bahisçi, Trump'ın başkanlık seçimlerini kazanma ihtimaline 5 milyon dolar bahis oynadı.
1'e 3 oranıyla oynayan bahisçi, Trump'ın galip gelmesi durumunda 15 milyon dolar kazanacak.
2020 Seçimi için şu ana kadar 337 milyon dolar bahis oynandı. (Ajans Haber, @AjansHaber)