Soner Polat: Hayır rüzgârı sert esiyor

Hem Türkiye’de hem de Avrupa’da “hayır rüzgârı” ortalığı kasıp kavuruyor. “Hayır” diyenler son kerte azimli ve kararlı! Davalarına içtenlikle inandıkları için bütün yaratıcılıklarını sergiliyorlar. Evet cephesinde karamsarlık hemen göze çarpıyor. Kampanya kerhen yürütülüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan dışında kürsüde nutuk atanların vücut dili başka şeyler söylüyor. Ağızdan dökülenlerle kalpten geçenler örtüşmüyor. Bu nedenle sık sık hatalı cümleler, dil sürçmeleri ortaya çıkıyor. Başbakan Binali Yıldırım’ın Hürriyet’e (28 Mart 2017) yansıyan şu sözleri çok ilginç ve dikkat çekici: Anketlerle ilgilenmiyoruz!

 


ÇILGIN PROJELER İFLAS ETTİ!


Aslında Evet’in kurmaylarının büyük bölümü “HAYIR” çıkmasını arzu ediyor. Çünkü “evet” AKP için de kurulu düzeni paramparça edecek! Her yeni sistem kendi özgün yıldızları ile yürür. Evet Türkiyesi’nde şimdiki Başbakan ve Bakanlara yer olup olmadığını hiç kimse bilmiyor. HAYIR açık ara ipi göğüsleyecek! İktidar Partisi’ndeki hırçınlığın nedeni bu! Evet cephesi çılgın projelerden medet umuyor. Ama sürekli eli boş dönüyor. En güvendikleri il olan Kocaeli’de bile hayır almış başını gidiyor… Bu durumu en güzel rahmetli Kayahan’ın “Esmer Günler” şarkısı anlatıyor: Yine bana hüsran bana yine hasret var!


Türkiye’de kavga edecek kimse bulamayınca Almanya ve Hollanda’yı ringe çıkardılar. Karşılıklı kroşelerle devam eden maçın galibi belli değil! Bu da ters tepti! Barzani’nin Kürdistan flama şovuna bile göz yumdular. Ama Barzani faturayı ödemeli olarak Ankara’ya göndermekte gecikmedi! Şu anda Türkmen şehri Kerkük Kürdistan paçavraları ile donatılmış durumda! Dışişleri Bakanlığı güya Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’ni (KIBY) kınıyor! Sormazlar mı, “İstanbul ve Ankara’da paçavralar dalgalanırken nerelerdeydiniz?”

 


DÖRT MÜ ALTI MI?


İstanbul’da AKP’nin evet kampanyası yürüttüğü bir masaya uğradım. Broşür uzattılar. Hızla göz attım. Broşürdeki 14. madde aynen şöyleydi: Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSYK) 4 üyesi Cumhurbaşkanı tarafından seçilir! Yetkililere sordum: Adalet Bakanı (AB) ve AB Müsteşarı ile bu sayı 6’ya çıkmıyor mu? Acaba bu üyeleri Büyükşehir Belediye Başkanı mı seçiyor? Cevap geldi: Sizi ana merkezimize yönlendireyim. Daha doyurucu cevap verirler! AKP telaş içinde! Kendi yaptığı düzenlemelere bile göğsünü gere gere sahip çıkamıyor! Anayasa değişikliği tekliflerinin savunulacak tarafı olmadığını onlar da biliyor! Kelime oyunları ile durumu kurtarmaya çalışıyorlar. Kampanyayı kendi doğal mecrasından çıkararak Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik bir güvenoyuna dönüştürdüler.

 


HERKES YERLİ YERİNDE


Devletin bütün imkânları seferber edilmiş durumda! Buna rağmen AKP çevrelerinde yaprak kımıldamıyor. Şöyle düşünüyorlar: Hayır çıkarsa çıksın! Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı devam edecek! AK Parti Hükümeti durmaksızın yola devam edecek! Haksız da sayılmazlar! AKP yöneticilerinde sinir katsayısı giderek yükseliyor. Keskin sirke küpüne zarar! Hata üstüne hata yapıyorlar… “Hayır” diyenler çok rahat ve sakin! Birleştirici ve kucaklayıcı bir dil kullanıyorlar. Her şey onların lehine gelişiyor. Ağır topları Devlet Bahçeli! Konuştukça 'hayır'lar artıyor! AKP’nin yandaş kamuoyu şirketleri bile gümbür gümbür “evet” diyemiyor!



HAYIR’DAN FOTO FINISH!


Yabancı kamuoyu şirketleri ve tarafsız şirketlerin anketleri örtüşüyor. Hayır en az 3 puan önde! Kararsızlar yüzde 13-20 arasında! Anketlerde bunlar eşit dağıtılıyor. Ancak kararsızların çoğunun “hayır” diyeceğini tahmin etmek hiç de zor değil! Bu nedenle yüzde 55-56 hayır oranına şimdiden ulaşıldı bile! Ama Türkiye bu konuyu çok ciddiye alıyor… Hayır rüzgarı ortalığı kasıp kavuruyor. Hayır sahayı Evet’e dar ederek oyunun bütün kontrolünü ele geçirdi. 16 Nisan’da son saniye üçlüğü ile yüzde 60’ın üzerine çıkarsa, Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!


Haydi Türkiye! Daha güçlü bir hayır, Türkiye’de hayırlı günlerin müjdecisi olacak!