Soner Polat: Bir şehit, bir belediye başkanı

"Türk milletinin eyyamcılara rağmen önünde sonunda değerlerine sahip çıkacağını dosta düşmana gösterdi"

Gazeteler 9 Ekim 2018 günü ilginç bir haberi okuyucuları ile paylaştı. Şehit Pilot Nail Erdoğan için Balıkesir’de yapılan anıtın ayrıntıları anlatılıyordu. Haberler görkemli anıtın fotoğrafları ile süslenmişti. Devletin sırtını döndüğü bu kahraman pilota millet sahip çıktı. Bu olaya öncülük eden Belediye Başkanı Sayın Zekai Kafaoğlu bütün Türk milletinin hislerine tercüman oldu. Bu anıt niçin çok önemliydi?

 

 

ULUSLARARASI HUKUKTA HAVA SAHASI

 

Uluslararası kurallara göre, bir ülkenin hava sahası, ana kıtası ve karasuları genişliğine eşit ve onun üzerindeki sahadır. Buna rağmen Yunanistan, 1931 yılında bir iç hukuki düzenleme yaparak hava sahasını 10 deniz miline çıkarmıştır. Bu düzenlemenin, “sivil havacılık ve hava korsanlığı ile mücadele kapsamında hayata ge- çirildiği” ifade edilmiştir. Ancak Yunanistan 1945 yılında bu iç düzenlemesini dünyaya ilan etmiş, uluslararası bir boyut kazandırmış ve uyulmasını talep etmiştir. Karasuları 6 mil iken hava sahasını 10 mile çıkarmak uluslararası hukukun açık bir ihlalidir. Türkiye, haklı olarak bu tek taraflı ve korsanca girişimi tanımamış ve bu sahalarda askeri hava faaliyetleri icra etmiştir. Türkiye için bu hava sahasında yüreklerini kanat yaparak uçan kahraman pilotlarımıza minnettarız...

 

 

KAHPELİK, KALLEŞLİK VE ALÇAKLIK

 

Ege’deki uluslararası hava sahasında, 8 Ekim 1996 günü yapılan ve it dalaşı (dog fight) olarak adlandırılan hava muharebesi (air combat) bir facia ile sonuçlandı. Balıkesir’deki 9’uncu Hava Jet Üssü’nden havalanan Türk F-16 uçağı, Sakız adası açıklarında Yunan Mirage uçağı ile karşı karşıya geldi. Ancak mavi semalar kahpece bir olaya tanıklık etti. Füzesini ateşleyen Yunan pilotu uçağımızı düşürdü. Kıdemli pilot Yarbay Osman Çiçekli son anda fırlatma sistemi ile kurtuldu ama ikinci pilot Nail Erdoğan, maalesef şehit oldu. Bugün elimizde net bilgiler var. Yunan uçağı, bir harp ilanı olmaksızın füze ile bilinçli olarak Türk jetini düşürüyor. Yunan makamları pişkin pişkin seyrediyor. Kasten adam öldürme fiili ile yargılanması gereken Grivas denen alçağa ülkesinde kahramanlık payesi veriliyor, uçağına semboller çakılıyor... Bu ahval ve şerait içinde hukuk savaşını Türk makamları yerine, pilotun yaslı ailesi sürdürüyor. Şehit pilotumuzun kanı yerde, bedeni denizde bırakılıyor. Olayın uluslararası bir hukuk ihlali olduğunu ve kasıt unsuru bulunduğunu ispat etmek için aile çırpınıp duruyor.



 AİLENİN TEK BAŞINA HUKUK SAVAŞI

 

Şehidimizin avukatı Mehmet Emin Keleş 17 yıl sonra ceza ve tazminat davası açmak üzere Atina Savcılığı’na başvuruyor. Keleş’in dilekçesindeki gerekçeler oldukça sağlam! Avukat, Yunan dergisinin, “Yunan jeti Türk F-16’sını vurdu!” başlıklı haberini referans gösteriyor. “Grivas’ın uçağına Türk jetini düşürdüğüne dair bir sembol eklediğini” belirtiyor. Ayrıca kurtulan pilotumuzun, “uçağın füze ile düşürüldüğü yönündeki” ifade tutanağını da dava dosyasına ekliyor. Tabii ki bir sonuç yok! Dönemin Genelkurmay Başkanı, Hava Kuvvetleri Komutanı, Taktik Hava Kuvvet Komutanı ve Balıkesir Ana Jet Üs Komutanı’nın hangi gerekçe ile bu üzücü olayı Türk milletinden gizlediğini bilmiyoruz. Hangi iç ve dış siyasi aktörlerin bu olayda nasıl bir rol oynadığını, in- şallah günün birinde öğreniriz. Çaresiz ve gözü yaşlı ailenin hukuk mücadelesinde niçin yalnız bırakıldığını da bilmiyoruz. Ama Türk devletinin bu alçakça olayda bir devlet ciddiyeti içinde davranmadığını açık seçik görüyoruz.

 

 

ONURLU BİR BELEDİYE BAŞKANI

 

Olayı yakından takip edenlerin Şehit Pilot’a gösterilen vefasızlık nedeniyle kahrolduğu bir dönemde duyarlı bir Belediye Başkanı, mezarı bile olmayan şehidimizi, uğruna canını verdiği milleti ile buluşturuyor. Başkan Kafaoğlu’nu dinleyelim: “Olay bana anlatıldı. Balıkesir Kuvayı Milliye şehridir. Vatan, millet, bayrak için şehit düşenlerin şehridir. Elinde Türk bayrağı olan şehidimizin pilot kıyafeti içindeki anıtını Balıkesir’in en güzel parklarından birine, Avlu’ya koyduk. Çok anlamlı bir dönemde, çok anlamlı bir açılış töreni yaptık. Bugün Ege’deki tahriklere baktığımızda, çok anlamlı bir tören, önemli bir mesaj oldu. Bir ölür, bin doğarız. Şehitler vuruldukları zaman değil, unutuldukları zaman ölür...” Başkan Sayın Kafaoğlu’nu yürekten kutluyoruz. Sayın Başkan sadece bir şehit anıtı aç- madı. Türk milletinin eyyamcılara rağmen önünde sonunda değerlerine sahip çıkacağını dosta düşmana gösterdi. Bu millete sadakatle hizmet ederek can verenleri hiç kimsenin milletin gözünden de gönlünden de silemeyece- ğini ispat etti. Almasını bilenlere çok önemli dersler verdi. Helal olsun!