Soner Polat: Atatürk, Türkiye ve Sun Yat-Sen

"Dr.Sun’un prensiplerinin Atatürk’ün Büyük Nutku ve altı ok ilkeleri ile önemli benzerlikleri vardır"

Talat Paşa Komitesi Başkanı Emekli Tümgeneral Ali Erdinç’in Almanya’da neşredilen, “European Security and Defense (Avrupa’nın Güvenlik ve Savunması)” dergisinde yayımlanan makalesini okudum. Bu makalede Türkiye’de pek bilinmeyen Sun Yat-Sen’in Türkiye ile ilgili sözlerini ilginç ve dikkat çekici buldum. Teyit etmek için kendisini aradım. “Çin’de araştırmalar yaparken bizatihi kendisinin bu bilgiye ulaştığını” ifade etti. “Çin’in Tehdit Algısı, Güvenlik Stratejisi ve Avrasya” adlı uzun makalesinden sizler için seçtiğim kısa kesitleri naklediyorum. Ara başlıklar bana aittir:

 

 

ÇİN’İN GÜVENLİĞİNDE SUN TZU İZLERİ

 

Çin’in bugünkü çağdaş güvenlik algısının oluşumunu sağlayan ilk parametre, tarihsel birikim ve sosyokültürel yapıdır. Çin güvenlik tarihinin kuşkusuz en önemli şahsiyeti ‘Savaş Sanatı’ kitabının yazarı olan General Sun Tzu’dur. Bu şahsın güvenlik ve savaş kavramına bakış açısı bu günkü güvenlik konsepti ile büyük bir benzerlik ve paralellik arz eder. Sun Tzu’ya göre önleyici istihbarat esastır. Hedef savaşmadan kazanmak ve tehlikeleri olgunlaşmadan önlemektir. Belirttiğim anlayış bugünkü Çin modern tehdit algısının da temelini oluşturur. Yani ön alıcı ve önleyici güvenlik!

 

 

ECEVİT VE NAZIM HİKMET’İN DEDELERİ!

 

Çinlilerde kökleşmiş bulunan Batı’ya güvensizlik algısını geçtiğimiz yüzyılda yaşanan önemli olaylara bakarsak daha iyi anlarız. Bu konuda en iyi örnek Boxer ayaklanmasıdır(1899-1900). Bu isyan sırasında sekiz emperyalist Batı ülkesi ittifak halinde Çin’e saldırdı. Bu ayaklanma Batılı sekiz ülke ittifakı tarafından kanlı şekilde bastırıldı. 100 bin üzerinde insan kaybı oldu. Bu isyan sırasında Alman Büyükelçisi linç edildi. Bu arada Alman İmparatoru II. Abdülhamit’e bir mektup yazarak, “Sincan bölgesindeki Müslümanların bu isyana dâhil olmamalarının sağlanması için yardım” talep etti. Abdülhamit bunun üzerine 9 kişilik bir nasihat heyetini Çin’e gönderdi. Bu heyette ilginçtir Nazım Hikmet’in dedesi ve Bülent Ecevit’in dedesi de vardır. Boxer ayaklanması bu gün Çin’de ulusal bilinç ve buna bağlı olarak ulusal birlik ve güvenlik algısının şekillendirilmesinde çok önemli bir yer tutar.

 

 

ÇİN’DE MİLLİ DEMOKRATİK DEVRİM

 

1911’de başlayan Xin Hau Devrimi sonunda imparatorluk ve Qing (Mançu) hanedanı yıkılır. Sun Yat-Sen 1912’de Cumhuriyet’i kurar. Dr. Sun Yat-Sen, 1911 Cumhuriyet Devrimi’nin önderi ve Çin Milliyetçi Partisi’nin (Guomingdang) kurucusudur. Dr.Sun’un prensiplerinin Atatürk’ün Büyük Nutku ve altı ok ilkeleri ile önemli benzerlikleri vardır. Atatürk gibi, emperyalist güçlere karşı ulusal bağımsızlık ve ulusal birliği korumak onun için de temel hedef olmuştur.

 

Sun Yat-Sen, günümüzde hâlen hem Çin hem de Tayvan’da ulusal önder olarak kabul edilmektedir. Sun Yat-Sen, 28 Kasım 1924 tarihinde Kobe (Japonya) Vilayet Kız Okulu’nda yaptığı konuşmada Japonya ve Atatürk Türkiye’sinden bahseder. İki ülkeyi, “Batı ile savaşabilen güçler olarak övdüğü ve Pan-Asyacılığın ezilen Asya ulusları için gelecekteki önemini vurguladığı” görülmektedir.

 

 

SUN YAT-SEN’İN BİLİNMEYEN SÖZLERİ

 

Konuşmanın o bölümü aynen şöyledir: “Japonya Asya’da, Avrupa’nın askeri uygarlığı konusunda bütünüyle uzmanlaşan ilk milletti. Japon ordusu ve donanması, Avrupa yardımı ve danışmanlığı olmadan, bağımsız bir biçimde kurulmuştu. Dolayısıyla Japonya, Doğu Asya’daki tek tam bağımsız ülkedir. Asya’da bir başka ülke daha vardır ki Avrupa Savaşı’na [Birinci Dünya Savaşı] İttifak Devletleri safında katılmış ve nihai yenilginin ardından parçalanmıştır. Ne var ki savaştan sonra topraklarını geri kazanmasını becermiş ve bütün Avrupalıları sınırlarından dışarı sürüp atmıştır. Böylelikle bu ülke de, tam bağımsızlığını kazanmış bulunmaktadır. Söz konusu ülke Türkiye’dir. Günümüzde Asya’nın iki bağımsız ülkesi, Doğu’da Japonya ve Batı’da Türkiye’dir. Bir başka deyişle Japonya ve Türkiye, Asya’nın Doğu’daki ve Batı’daki kaleleridir.”

 

Tümg. Erdinç makalesinde bu önemli bilgilere de yer vermiş. Kaderin cilvesine bakın ki Asya’nın Doğu ve Batı kaleleri el değiştirdi. Batı kalesini yeniden tahkim etmek için Türkiye büyük bir mücadele veriyor. Japonya da günün birinde Doğu kalesini emniyete alacaktır.