Soner Polat: Afganistan mı Katar mı?

New York’ta ikiz kuleler vurulduğunda dünya şaşkınlık içindeydi. Bu olay ABD tarihine “9/11” ismiyle girdi! Amerika 11 Eylül 2001 günü kalbinden vurulmuştu! Televizyon kanalları New York’a kilitlenmişken, henüz bir ay bile geçmeden ABD Afganistan’a saldırdı. NATO’nun ünlü 5’inci maddesi tarihte ilk kez devreye sokuldu. Akdeniz’deki Active Endevour (Ortak Çaba) Deniz Harekâtı 5’inci madde kapsamında ABD’yi desteklemek için icra edildi. Ancak ortada tuhaf bir durum var! ABD derin devletinin teorisyenlerinden Samuel P. Huntington’a göre Amerikan halkının yüzde 80’i, 9/11’in ABD devletinin açıkladığı tarzda gerçekleştiğine inanmıyor.

 

 

ABD ÜNİFORMASINDA TÜRK BAYRAĞI

 

ABD neredeyse bütün dünyayı peşinden Afganistan’a sürükledi. Türkiye de sadık bir müttefik olarak ilk kez Şubat 2002’nin ortasında Afganistan’a asker gönderdi. Halen orada dünya barışına (!) hizmet ediyoruz. Oysaki Türkiye ve Türklerin Afgan halkının kalbinde özel bir yeri vardı. İlk yıllarda hiçbir Türk hedef alınmadı! ABD askerleri bile üniformalarına Türk bayrağı diktirmeye başladı. Bu fotoğrafları gururla ABD’li yetkililere gösterirdik! Ama süre uzadıkça sihir bozuldu ve maalesef Türkler de kanlı saldırıların hedefi olmaya başladı. Hızını alamayan ABD, yine bir istihbarat oyunu ile 2003’te Irak’ın üzerine çullandı. Afganistan, artık yönetilemeyen bir ülke! Her açıdan 2001 yılının çok gerisinde! Bir gariplik de uyuşturucu sektöründe! Müdahale gerekçelerinden birisiydi ama bu alanda üretim tam 4 misli arttı. İstihbaratçıların yalancısıyız! CIA’nın bu işi yönlendirip, kirli savaşın finansmanına katkı sağladığı ileri sürülüyor.

 

 

AFGANİSTAN’DA NE KAZANDIK?

 

Şimdi yetkililere soruyorum! Türkiye bu fedakârlığı karşısında ne kazandı? Afganistan’daki askeri varlığımızın Türkiye’nin ulusal çıkarlarına ne gibi bir katkısı oldu? Bunu yetkili bir ağızdan duymak her Türk vatandaşının hakkıdır! Afganistan’daki en güçlü silah arkadaşımız ABD, teröristlere yasa çıkararak ağır silah vermektedir. Hollanda, Türk Bakanları ülkesine sokmamıştır. Almanya, AİHM’ye rağmen Federal Meclis’inde soykırım yalanı üzerine karar almıştır. Uzatırsak köşemize sığmaz! Genel olarak bakarsak Afganistan’da dayanışma (!) içinde olduğumuz ülkeler, Kıbrıs’ta, Doğu Akdeniz’de, Ege’de, Irak’ta, Suriye’de ve her yerde karşımızdadır. Aynı zamanda FETÖ ve PKK/PYD/HDP’nin hamisi oldukları yönünde en küçük bir şüphe bile yoktur.


 

KATAR NİÇİN FARKLI?

 

Türkiye Katar’a kendi ulusal çıkarları doğrultusunda asker göndermiştir. Batı bu girişimin bütünüyle dışındadır. Türk askeri, sayısı az olmasına rağmen önemli bir etki yaratmış ve Katar’ın direncini artırmıştır. Bölgeyi ateşe atacak Sünni Arap NATO’sunun kurulma planları çok önemli bir yara almıştır. ABD ve İsrail’in kuklacı, Mısır, Suudi Arabistan dâhil diğer Sünni ülkelerin kukla olduğu tehlikeli bir ittifak içinden çatırdamıştır. Türkiye dünyanın en önemli suyollarından biri olan Basra Körfezi’ne uzanmıştır. Bu önemli bir jeopolitik kazanımdır. Batı’nın Türkiye’yi İran üzerine salma planları büyük darbe almıştır. İran ve Türkiye, birlikte Katar’ın yanında yer almıştır. Ayrıca Türkiye ekonomik çıkarları açısından da önemli bir köprübaşını tutmuştur. Katar’a sunulan 13 talepten birinin Türk üssünün kapatılması olması yeteri kadar öğretici değil midir? Demek ki Türkiye’nin bölgedeki varlığı ABD, İsrail, Mısır ve Suudi Arabistan’ı rahatsız etmektedir.

 

 

KİMDEN YANASINIZ?

 

Çok ilginç ve dikkat çekici bir olgu önümüzde durmaktadır. Ülkemizde kendini Atatürkçü ve Cumhuriyetçi olarak takdim eden çevrelerin Afganistan’daki Türk askeri varlığına en küçük bir itirazı bile yoktur. Şimdiye dek bu çevrelerin Afganistan’ı sorguladığı hiçbir mülakat ya da yayına rastlamadım. Ancak aynı çevreler Katar’daki Türk askerine şiddetle karşı çıkmaktadır. Şöyle bir sonuç çıkmıyor mu? Batı’nın güdümünde yapılan her faaliyet bu çevreler için mubahtır. Ancak milli bir inisiyatif başladığında homurtular yükselmektedir.

 

Ülke, bölge ve dünya gerçeklerinden kopan çevrelerin milletimize gevezelikten başka verecek hiçbir şeyi olamaz! Gevezelikle iktidara gelen bir siyasi hareketi dünya tarihi kaydetmemiştir.