Korgos…
Partimizin Çin Temsilcisi Adnan Akfırat sayesinde öğrendiğimiz bu adı önümüzdeki yıllarda çok duyacağız. Akfırat’tan dinlediklerimizden ve son yazısından aktaralım:
Korgos, Çin-Kazakistan sınırında. Çin tarafında kalan kısmı, Sinciang Uygur Özerk Bölgesi’nde İli şehrine bağlı. Dünyanın en büyük kuru limanı.
Kuşak Yol’un kalbi desek yeridir, şöyle ki: Doğu-Batı ekseninde işleyen bütün trenler buradan geçiyor. Örnek, bizim şu “Halkalı’da kalan” tren de oraya uğrayacak.
RAY SORUNUNA ÇÖZÜM
Eski Sovyet Cumhuriyetleri ülkelerinin ray genişlikleri, Çin ve bizim de aralarında bulunduğumuz daha Batı’daki ülkelerin ray genişliğinden farklı. Korgos öncelikle bu sorunun çözüldüğü bir aktarma merkezi. Dijital yazılımla işleyen aktarma hatları ve vinçler sayesinde yükler bir trenden diğerine hızla aktarılıyor ve yoluna devam ediyor.
DEMİRYOLU, AVRUPA’NIN İHRACATINI ARTIRMIŞ
Korgos, bir serbest ticaret bölgesi. Dünyanın en büyüğü. Antrepoları, fuar alanları, otelleri, giderek üretim tesisleriyle büyüdükçe de büyüyor.
Türkiye için de burada var olmak elzem. Yine Akfırat’tan öğrendiğimize göre, Kuşak Yol’daki demiryolu taşımacılığı çok önemli bir sonuca yol açmış. Orta ve Doğu’su başta olmak üzere Avrupa’dan Çin’e ihracat hızla artmış.
Elbette burada, Çin’de refahın artması, ÇKP’nin iç pazarı genişletme politikalarının büyük etkisi var. Ancak malların ulaşımının demiryolu devrimiyle kolaylaşması da büyük etken. Hatların ıslah edilmesi ve dijital dünya sayesinde ulaşım süresi gittikçe düşüyor. Halihazırda 17 gün civarında olan sürenin yedi güne indirilmesinin hedeflendiğini de lojistik işiyle uğraşan bir arkadaşımızdan öğrendik. Çin’den kalkan tren 7 gün sonra Hamburg’da olacak! Aynı malı gemiyle taşımak isterseniz, süre asgari 35 gün.
Şimdi bizden giden trenin önemi daha iyi anlaşılıyor sanırım. Giden sadece buzdolabı değildi. Tren bilmez ama biz biliyoruz, kendileri bir öncü trendi.
CHP VE İYİ PARTİ’NİN VERDİĞİ ZARAR
Dönelim, Akfırat’ın “Dünyanın kalbi” dediği Korgos’a. Türkiye mutlaka var olmalı dedik ama bir sorun var. Çin, Uygur meselesinden ötürü, burada yer alacak Türk firmalarına soğuk bakıyor. ABD’nin kara propagandasının ve çanak tutucusu CHP ve İYİ Parti yönetimlerinin verdiği zararın boyutunu görebiliyor musunuz? Yatacak yerleri yok bunların.
Ama endişeye mahal yok. Çünkü Vatan Partisi var. Ülkemizi refaha ve huzura ulaştırmaya ant içtik.
KORUMACILIK VE SERBEST TİCARET!
Korgos’ta yapılabilecek işler, önemli bir tartışma açtı. Bir sanayici dostumuz, şu yorumu yaptı: “Dünya korumacılığa gidiyor. Ancak serbest bölge Korgos gibi oluşumlar buna aykırı. Ticareti serbestleştiriyor.” Ben de bir ek yaptım: Doğru bir yandan korumacılık gelişiyor ama bir yandan da Pasifik’te yeni imzalanan anlaşma var. ASEAN üyesi 10 ülke, Çin, Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın katılımıyla Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP) Anlaşması’nı imzaladılar. Özünde bir gümrük birliği anlaşması. Ancak, müzakereler sekiz yıl sürdü ve zayıfların ekonomilerini güçlülere karşı koruyan aşılmaz kuralları var. Yine de sanayici dostumuzun yorumunu güçlendiren bir örnek. Evet korumacılık eğilimi güçlenirken, karşılıklı gümrükler iniyor.
BÖLGESEL BİRLİKLER
İkisini birleştiren sözcük sohbette bulunan Görev Holding Başdanışmanı Serbülent Baykan’dan geldi: “Bloklaşma”.
Bölgesel birlikler oluşuyor. Korgos, resmen iki ülke, fiilen üç ülke arasında bir serbest bölge. Rusya olaya, Kazakistan’la arasındaki serbest ticaret anlaşmasıyla dahil oluyor. Eğer Korgos’ta yeriniz varsa siz de dahilsiniz demektir. Korgos ve RCEP, dünyanın geleceğine damga vuracak.
Merak buyurmayın, Türkiye geç kalmayacak.
14 Aralık 2020 Pazartesi / Aydınlık