Akıl alacak gibi değil. Bir milletle nasıl böyle oynanabilir?
Ülke şehit acıları ile kan ağlıyor.
Evlere ateş düşüyor.
Önceki şehitlerin ailelerinin acıları tazeleniyor. Kendi evlatlarının şehadetini yeniden yaşıyorlar.
Evlat acısıyla isyan eden ana-babalar oluyor elbette.
Sağlıklı düşünen herkes için olağan bir durum.
Gelin görün ki ülkenin Cumhurbaşkanlığı makamındaki şahıs, “Karakteri bozuk babalar da var” diyor onlar için.
İki oğlu askerlik yapmamış biri. Biri raporlu, diğeri bedelli.
HESAP VERMEYE HAZIR
RTE, YÖK’te yaptığı konuşmada, “Şahsen ben yaptığım her şeyin hesabını dünyada milletime, ebedi dünyada rabbime vermeye hazırım” dedi..
Medyayı, muhalefeti, aydınları ihanetle suçladı.
Yandaş atv’de de ülkedeki siyasi belirsizliğin sorumlusunun iktidar partisi veya tek kişi (kendi) olmadığını, suçlunun Kandil’de ve onların güdümündeki partide (HDP) aranması gerektiğini söyledi.
400 vekili bir parti (tabii ki AKP’den baş- kası olamaz) alsaydı bu duruma düşülmeyeceğini belirtti.
HESAP NASIL VERİLECEK
Ne güzel değil mi?
Hesabı böyle vereceğini düşündüğü sürece, evet.
Ancak, hesabı görecek olan cumhuriyetin gerçek savcıları ve adil yargıçları kumpas mahkemelerindeki bulunmuşlara benzemez.
Terör örgütü ile görüşme yetkisinin nereden alındığını sorar.
Ne pazarlıklar yapıldığını; ne hakla ve neler verildiğini sorar.
Kanlı teröristlere “silahını göm git” demenin yasadaki yerini sorar.
Çözüm sürecinde silah stoklanmasına bilerek müdahale edilmemesini sorar.
Silahlı eşkıyaya karşı güvenlik güçlerinin görevini yapmasının engellenmesinin yasal dayanağını sorar.
Hazmedilemeyen durumlara karşı bile sessiz kalmayı sorar.
“Bunları HDP mi, diğer muhalefet mi, Kandil mi yaptırdı?” diye sorar.
400 vekil olsaydı ne yapılacaktı da terör örgütü kabul edecekti, sorar.
Ege’de 150’den fazla ada-adacık ve kayalığın Yunanistan’a terk edilmesini sorar.
ABD ile yapılan gizli anlaşmaları sorar
Anayasayı hiçe sayarak kendi rejimini kurmayı sorar.
Bunların vatan hainliği suçunu oluşturduğunu yüzüne söyler ve hesabını sorar.
Evet, hesap verilecektir. Mutlaka.
Yandaş TV koltuğunda, yalaka programcı karşısında değil; adil, bağımsız ve tarafsız Türk yargısı önünde...
HESAP SIRASINDAKİLER
Hesap verecek başkaları da var elbette.
“Tayyip Erdoğan’ın sarayının ordusu, polisi yenildi, yine yenilecekler” diyen seçim döneminin altın çocuğu Demirtaş.
PKK’nın silahsız militanları HDP’liler.
RTE hakkındaki haberini beğenmediği gazeteyi basan AKP’li vekil Boynukalın ve kendi gibi kafası kalın, Madımak katillerinin artıkları.
Kürt kökenli diye vatandaşlarımızın malına zarar veren, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” in anlamını bilmeyip bölünmeye hizmet eden Osmanlı artıkları.
Hesap verecek daha çok var ama yerim yetmez sıralamaya...
***
PAZARTESİ İĞNELERİ
SELAM
RTE, şehit cenaze namazında selam vermedi.
Alınmayacağını bildiğinden mi?
SAVAŞ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Salihoğlu,”60 yaşındayım, çağırdıkları zaman savaşmaya hazırım.”
Sayın savcım, terörle mücadele edecek yeterince yiğidimiz var, siz vatan hainleriyle hukuken savaşın yeter...
KALIN
Gazete baskıncısı AKP’li Boynukalın, “1 Kasım seçiminde sonuç ne olursa olsun seni başkan yaptıracağız.”
Türk özel işareti...
Naci Beştepe / 14 Eylül 2015, Aydınlık