Mehmet Akkaya: Yapmamak bir, satmak iki ise, yıkmak kaç ihanet?

Yeni bir fabrika yapmamak bir ihanet ise, fabrikaları, işletmeleri yenilememek, çürümeye terk edip zarar ettirmek, sonra da “bakın zarar ediyor” diye satmak, en az iki ihanettir. Ve satmak amacıyla yatırım yapmak, cilalamak, daha çok kâr edeceği şekilde sunmak alıcıya. Bu kaç ihanet? Peki ya yapılmışı yıkmak! Sayı yeter mi bu ihanete. Dört, sekiz, on ihanet...

 

Son 20 yıl, hepsini gördük ihanetlerin. Ama ihanetlerin ihaneti olan yapılmış fabrikayı yıkmak! Çok da dikkat etmediğimizdi bu. Ne yana dönsek, bu ihanetin de ihaneti olan örnekler var oysa. Dün bu köşede birkaçını yazmıştım. Bugün birkaçını daha hatırlatayım.

 

BURSA MERİNOS: 1938’de iplik üreterek başladı. 1944’te dokuma, 1946’da apre tesisleri ilave edildi, Ortadoğu ve Balkanlar’ın en büyük entegre yünlü kumaş fabrikası oldu. Sosyal hayatın önderi idi. İki salonda sürekli, ücretsiz sinema, tiyatro, konser... Düğün salonunda binlerce çifti evlendirmek. İlk toplu sünnet... İlkokulu ise 70’li yıllara kadar Bursa’nın en önemli eğitim kurumu... Santrali desen, hem fabrikanın, hem de şehrin büyük bölümüne elektrik sağlıyor. 2004’te kapatıldı, Büyükşehir Belediyesi’ne bedelsiz devredildi. 2006’da bir yangın, bütün taşınmazlar kül oldu. Bu kahpelik faili meçhul oldu, unutuldu. Kül olduktan bir yıl sonra, kültür merkezi yaptılar.

 

MALATYA SÜMERBANK: 1939’da açıldı. Anadolu’da, çok yere fabrikalar kurdu, işgücü yarattı. 1946’da Sümerbank’a katıldı. 1985’te 2328 kişi çalışıyordu.

 

2003’te fabrika, 2004’te de tesisleri satıldı. 2009’da, AKP’li belediye, imarı değiştirdi, fabrika arazisinde AVM yapılmasına yol verdi. Ancak imar değişikliği usulsüzdü, yargı AVM’yi yıktı. Alıcılar, “fabrikayı işleteceğiz” diye usulsüz para topladı, sonra makineleri sattı. Şimdi ise, fabrika yıkılıyor. Sadece arazisi 100 trilyon TL değerinde.

 

PAŞABAHÇE ŞİŞE CAM: 1935’de kuruldu. Topkapı Şişe Cam’ın altyapısını yarattı, kum, dolomit, feldspat, kalker, soda gibi malzemeleri kendisi sağladı, ambalaj kartonu üretti.

 

117 bin metrekare araziye rantçıları iştahlanınca, 1983’den beri imarda turizm tesisi olarak gösterildi. 2002’de kapatıldı. Şimdi yıkılıyor.

 

PAŞABAHÇE TEKEL FABRİKASI: Fabrika, arazisi ile Torunlar Gıda’ya satıldı. Torunlar, İstanbul Boğazı’na bakan kıymetli araziye, fabrikayı yıkarak turistik tesis yapacak.

 

BEYKOZ DERİ VE KUNDURA: 1810’da tabakhane olarak kuruldu. Osmanlı ve Türk Ordusu’na ayakkabı, deri ürünleri sağladı. 1933’te Sümerbank’a devredildi. DSP-MHP-ANAP hükümeti, 1999’da üretimi durdurdu, 2001’de Özelleştirme İdaresi’ne verdi.

 

AKP, 2004’de 29 milyon 750 bin dolara sattı. Oysa sadece arazi 3 milyar dolar idi. Çok sayıda dizi ve film burada çekildi. Yıkılıyor, otel yapılacak.

 

ANTALYA DOKUMA: 1950’de kuruldu. Sanayi devi oldu. NATO’ya ve TSK’ya üniforma üretti. AKP, 2003’te üretimi durdurdu ve Kepez Belediyesi’ne devretti. Belediye ise, Hollanda firmasına 49 yıllığına sattı. Üretim yok. Çiçek dikiliyor.

 

GİRESUN SEKA: AKP 2003’te, 648 dönüm arazi ile, 5 milyon liraya Milli Gazete’nin şirketi Milda’ya sattı. Milda makineleri 11 milyon liraya, araziyi de 68 milyon liraya sattı. TOKİ, yıkılan fabrikanın yerine konut yapıyor

 

TARİHİ ŞİŞLİ LİKÖR: 1930’da kuruldu. 2006’da ‘Endüstriyel Miras’ denip kültür varlığı diye tescilleyen AKP hükümeti, tarihi fabrikanın yıkımına, 157 metrelik iki gökdelen dikilmesine onay verdi.

 

ANKARA HAVAGAZI: 1928’de kuruldu. Havagazı ve kok kömüründen elektrik üreten ilk tesis. 52.270 metrekare alana rantçılar göz dikince 1990’da bir gece yarısı, bir bölümü yıkıldı. Mimarlar Odası işletmeyi korumaya aldırdı. 2006’da gece yarısı bir bölümü daha yıkıldı. Torunlar AVM yapacakmış.

 

İLK SENTETİK İPLİK SİFAŞ: Cavit Çağlar’ın borçları için TMSF el koyuyor, 429 işçiyi atıyor. Atıl bırakarak çürüttükten sonra yıkıp, AVM yapmak istiyorlar.

 

TORBALI ESEN ÇIRÇIR: Ege Bölgesi’nde 140 bin dönüme ekilen pamuk, 5 bin dönüme düşünce çırçır fabrikaları da kapandı. Esen Çırçır da yıkıldı, pastane yapılacak.

 

İSTANBUL İÇKİ FABRİKASI: Tarihi bina... 1800’lerde yabancılar için mum fabrikası. 1922’de yabancılardan alınmış, içki üretimi başlamış. 1929’da kamulaştırılmış, büyütülmüş. Kapatıldığı 2000’li yıllarda bile Türkiye’nin içki, ispirto ve alkol ihtiyacının çoğunu karşılamıştı. Bu devasa tarihi işletme, şimdi yıkılıyor.

 

***

 

Daha mı? Dahası o kadar çok ki. Değil iki gün, 10 gün köşemizi ayırsak bile yetmez bu ihanete. Kitap lazım buna. Bu milletin, bu ülkenin ahı, yıkımcıların yakasında olacak. Bu dünyada ve öbür dünyada...

 

 

Mehmet Akkaya / 10 Kasım 2016, Aydınlık