Mehmet Akkaya: Uyuyan devin 12 talebi

Son seçimden bu yana bir yıl geçti. Ne demişlerdi? 

 

İki ikramiye, insanca yaşayacak ücret, intibak yasası, yaşlılar için bakımevleri vs.

 

Bir adım atıldı mı? Hayır.

 

Niyet ettiklerine dair bir işaret var mı?

 

Tersine emeklilik yaşını daha da yükseltmek, sağlıkta katkı payını daha da artırmak, çalışanların hayatını daha da zorlaştırmakla meşguller...

 

Benzer sözler veren muhalefet ne yapıyor?

 

Onlar da “Biz zaten iktidar değiliz” diye sözlerini unuttukları gibi, hükümetin sözlerini de takip etme niyetinde değiller. Kulaklarının üstüne yatıyorlar.

 

Hem hükümet hem de muhalefet neden unutabiliyor?

 

Emekliler yeterince örgütlü değil de ondan. “Vaatleriniz nerede arkadaş” diye soran yok. Bu yüzden bol keseden atmak da, unutmak da serbest... Oysa sayıları 11 milyon. Eşleri ile 22 milyon seçmen ediyorlar. Oy vermedikleri parti iktidara katiyen gelemez.

 

Ulusal Kanal için, son 2 ayda Ankara ve İstanbul’da, emekli örgütleri ve emeklilerle iki program yaptık. Gördük ki, yeni yeni anlamaya başlıyorlar güçlerini. Bir hareketlenme olacak gibi. 

 

Oysa bu günlerin iktidar ve muhalefet partileri için bu kitle, iktidara yürürken sırtına basılacak basamaktır. “Başına vur elinden ekmeği al” türünden basamak hem de.

 

Daha birkaç gün önce ilanını kutladığımız Cumhuriyet için bu kitlenin anlamı neydi?

 

SGK adıyla Bağ-Kur ve SSK ile birleştirilen Emekli Sandığı’nın duvarında, Atatürk’ün şu sözü koca harflerle yazılı idi:

 

“Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu; o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır. Geçmişte muktedirken (güçlüyken), bütün kuvvetiyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin, geleceğe güvenle bakmağa hakkı yoktur.”

 

Samsun Emekli Sandığı Bölge Müdürlüğü duvarında da Atatürk’ün "Emekli, milletin aynadaki görüntüsüdür” sözü yazılıdır.

 

Cumhuriyetin el üstünde tuttuğu emekliler, Cumhuriyet yıkılınca bu durumdalar. Ayaklar altında kaldılar. Sorunları çok, talepleri elzem... Bazıları şöyle:

 

 

EMEKLİLERİN TALEPLERİ

 

1-) Emekli maaşları arasında yaratılan uçurumun giderilmesini, eşit işe eşit ücret esası uygulanmasını istiyorlar.

 

2-) Emeklisini tekrar çalışmak zorunda bırakan ya da başkasına avuç açtıran sistem kahrolsun diyorlar. “Emekli maaşları, başkasına muhtaç olmayacak düzeye çıkarılsın diyorlar.

 

3-) Çalışanlara yapılan ücret artışı emeklilere de yansıtılsın diyorlar.

 

4-) Tüm emeklileri kapsayan intibak yasasının acilen çıkarılmasını istiyorlar.

 

5-) Sağlık, hem anayasal haktır hem de on yıllar boyu prim ödedik diyorlar. Devlet sadece emeklilerin değil, bütün vatandaşların muayene ve tedavisini ücretsiz karşılamak zorundadır. Her türlü sağlık kesintisi derhal kaldırılsın diyorlar.

 

6-) Anayasanın 90. maddesi gereğince İLO mevzuatından doğan sendikalaşma hakkının iç hukuka uyarlanmasını istiyorlar. Anayasal hakkın gereği yapılsın, emeklilerin de sendikalaşma ve toplusözleşme hakkı uygulansın istiyorlar.

 

7-) Çalışan emekliden sosyal destek priminin kaldırılmasını istiyorlar.

 

8-) Bir sistem yaşlısını sahiplenmiyorsa, o sistem çürümüştür; yaşlı bakımevleri ihtiyaca yetecek düzeye çıkarılsın diyorlar.

 

9-) Emeklinin her ay 11 milyar liradan fazla tutan maaşını çalıştıran bankaların, çalıştırma ve kâr etmesinin karşılığı olarak bir bedel ödemesi gerekir diyorlar. Promosyon denilen şeyin, kâr bedeli olarak mecburen verilmesi gerektiğini belirtiyorlar. Hükümetin ve bankaların gereğini yapmasını istiyorlar.

 

10-) Kiradaki emekliler için, emekli maaşı ile ödenebilecek taksitle konut talep ediyorlar.

 

11-) Bireysel Emeklilik Sistemi’nin tasfiye edilmesini, Türk milletinin vergisi ile emperyalist ülkelerin şirketlerine yapılan desteğe son verilmesini, zorunlu BES üyeliği uygulamasına son verilmesini istiyorlar.

 

12-) SGK prim alacaklarını sık sık affederek batırmaya çalışılmasına son verilmesini, SGK’nın güçlendirilmesini istiyorlar.

 

Uyuyan dev uyanıyor sanki.

 

 

Mehmet Akkaya / 2 Kasım 2016, Aydınlık