Mehmet Akkaya: Ne doğrarsan aşına o çıkar kaşığına

11 Ağustos’ta kurulan “Emek ve Demokrasi İçin Güçbirliği Platformu” 4 Eylül’de İstanbul’da “Faşizme, Darbelere ve Savaşa Karşı Demokrasi ve Barış İstiyoruz” mitingi yaptı.

 

Platformda kimler vardı?

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), İnsan Hakları Derneği (İHD), Devrimci Parti (DP), Emek Partisi (EMEP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Sosyalist Emekçiler Partisi (SEP), Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (YSGP), Halkevleri, KESK, DİSK, TMMOB ve TTB, Hacı Bektaşi Veli Vakfı, Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri (PSAKD), Alevi Bektaşi Federasyonu, Demokratik Alevi Dernekleri (DAD)... Bir de Haziran Hareketi (!)...

 

Adlarını saymak bile zaman alıyor değil mi?

 

Bazıları büyük örgütler.

 

TMMOB’nin üye sayısı 445 bin, TTB’nin 100 bin, KESK’in 236 bin, DİSK’in 100 bin dolayında.

 

Miting yapılan İstanbul’da HDP’nin 1 Kasım seçiminde aldığı oy 900 bin.

 

Ve diğerleri...

 

Oysa alanda 5 bin kişi bile yok.

 

Neden?

 

Oysa daha yeni kurulmuş bir platform. Bir ay bile olmamış. Yüksek heyecan olması lazım, değil mi?

 

Heyecan sıfır. Neden?

 

Yöneticilerin çağrısına hiçbir örgütün tabanı rağbet etmemiş.

 

Neden?

 

Miting sonrasında mitingin düzenleyicisi olan örgütlerin internet sitelerinden miting hakkında bir tek bilgi bile yok. Ne bir resim, ne bir haber...

 

Neden?

 

Hepsinin cevabı, platformun kuruluş sebebinde. Kuruluştan sonra iki açıklama yaptılar.

 

Açıklamalar, PKK’ya kalkan oluyordu. FETÖ’ye kalkan oluyordu, daha da ötesi, ABD’ye kalkan oluyordu.

 

(Bakınız, http: //aydinlik.com.tr/emek-ve-demokrasi-icin-guc-birligi-neyin-nesidir)

 

Siz işçi sınıfını, solculuğu, Aleviliği; bölücülüğün, irticanın, Gladyo’nun ve emperyalizmin kalkanı yapmaya kalkarsanız, cevabı budur.

 

Sayfalarınızda göstermekten bile utanacağınız görüntüyle yüzleşirsiniz.

 

İşçi sınıfını; doktoru, mühendisi, Alevi’yi, Amerika’nın kara gücüm dediği örgütün kuyruğuna takmaya kalkarsanız, çağrınıza cevap bu olur.

 

İşçi sınıfını etnik kökenlerine göre parçalamaya çalışırsanız, “evet bizi parçalayın, birbirimize düşman edin” diyeceğini mi sanıyordunuz?

 

Emperyalizmin sularında yüzmeye kalkarsanız, bu kadarla da kalmaz.

 

FETÖ darbesinde “tarafsız kalmak” gibi bir çukurda dolaşır, FETÖ’ye siper olursanız, alacağınız cevap budur.

 

ABD, bütün piyonlarını harekete geçirmiş, ülkenizi kan gölüne çevirmiş, parçalamaya çalışıyor; komşu topraklar cehenneme dönmüş ama siz ABD’ye karşı çıkmayacak, adını bile anmayacak kadar silikleşti iseniz, bağımsızlık artık lafazanlıktan ibaretse sizin için, sonu tabanların sizi tecrit etmesidir.

 

Emperyalizme karşı kenetlenmek, piyonları berhava etmek gereken zamanda, emperyalizmin, FETÖ’nün, Gladyo’nun ve emperyalist ırkçılığın yanında saf tutarsanız, işçi sınıfını ve milleti yanınızda bulacağınızı mı zannediyordunuz?

 

Sanmayın ki üyeleriniz sürüdür, nereye çekerseniz oraya gider.

 

Ve isyan büyüyecek beyler.

 

Demedi demeyin.

 

TMMOB’un platformdan ayrılması ile kalmayacaktır bu.

 

DİSK’te Birleşik Metal-İş, Sosyal-İş ve Nakliyat-İş’in itirazının yayıldığını göreceğiz.

 

TTB’de PKK kuyrukçuluğuna karşı isyan seslerini daha kuvvetli duyacağız.

 

PKK kuyrukçuluğu yüzünden 250 bine yakın üye kaybeden KESK’te, daha derin depremlere tanık olacağız.

 

Uzun zamandır eylem çağrılarının ilgi görmeyişi de mi düşündürücü olmadı size?

 

Bölücülükle buluşan eylemlerin fiyasko olması da mı öğretici olmadı?

 

Gördüğünüz halde öğrenmeye yanaşmaz iseniz, hayat bir şekilde öğretiyor. Doğanın, toplumların ve sınıfın diyalektiğidir bu.

 

Hep tekrarladığımız iki saptama vardı. Biri, bu örgütlerin başındakilere rağmen tabanın vatansever oluşudur. Olaylara sınıfın ve vatanın ihtiyaçlarına göre bakar.

 

İkincisi de, tabanın sürü olmadığı ve tepeleri işgal etmiş olan kimi bölücüleri ya yola getireceği, ya da tasfiye edeceğidir.

 

O günlerdeyiz.

 

Mehmet Akkaya / 14 Eylül 2016, Aydınlık