AKP’nin 15 Temmuz sonrası yaptıklarına “milleti ve devleti sırtından vurmak” tanımı, yerindedir.
Bu millet 15 Temmuz’da, sadece ülkeyi, devleti ve Cumhuriyeti değil, AKP yöneticilerinin, Başbakanın ve Cumhurbaşkanının canını da kurtardı. Bu millet, onların canını kurtarmak için 240 ferdini şehit verdi.
Hâlâ yaşıyorlarsa, milletin sayesindedir. Bu kadar açık...
Şimdi bu AKP yöneticileri, minnet duyacakları, devlet ve millet aleyhine işlerden artık vazgeçecekleri yerde, tersini yapıyorlar. Ellerine almışlar bir hançer, peş peşe milletin sırtına saplıyorlar.
Hem de ne zaman?
Darbenin olanca sıcaklığı sürü- yor iken.
“Aman ha nöbetlere devam” diye milleti meydanlarda sabahlattıkları günlerde.
Hem de, canlarını kurtardıklarını hissettikleri ilk anda.
Neydi milletin sırtına sapladıkları?
1-TÜRK ORDUSU’NA DÜŞMANLIK
Türk Ordusunun komuta kademesini bozmaya, okullarını kapatmaya, muharebe gücünü kırmaya çalışıyorlar. Vatan Partisi Genel Başkanı Sayın Doğu Perinçek, 5 Ağustos 2016 tarihli basın toplantısında bu girişimin ayrıntılarını ve hangi tehlikelere yol açacağını anlatmış, uyarmıştı. “Hükümeti ve Milletvekillerini Göreve Çağırıyoruz. Hükümeti, TSK’nın Yapısını Bozan Kanun Hükmündeki Kararnameleri kaldırmaya çağırıyoruz.”
2-EMPERYALİST TEKELLER İÇİN MİLLETİ GASP ETMEK
45 Yaşın altındaki her ücretliyi zorla BES’e (Bireysel Emeklilik Sistemi) üye yapan, zorla aidat kesen kanun çıkardılar.
BES, 11’i yabancı, 16 şirketin emeklilik piyasasındaki kumarhaneleri. Milletten topladıkları paraları, hisse senedi, tahvil, borsa veya dolara yatırıyorlar. Devlet garantisi yok. Şirket kumarda kaybetti mi, vatandaş da battı.
İşte bu emperyalist şirketleri zengin etmek için darbenin daha ertesi günü AKP, kendilerini kurtaran millete hançerini sapladı, her ücretlinin zorla bu kumarhanelere üye olmasını sağlayacak kanunu çıkardı.
Daha da ötesi Hükümet, şirkete üye kişi başına, milletin vergilerinden de 1000 lira aktaracak.
2013 yılından beri de, milletin vergilerinden bu emperyalist kumarhaneleri besliyor, yüzde 25 para desteği veriyordu.
3-SGK’YI BATIRMAYA ÇALIŞMAK
Emperyalist kumarhaneler için vatandaşı gasp kanunu çıkarılırken, üçüncü hançer SGK’ya geldi.
SGK’nın kamu kurumlarından ve şirketlerden alacakları, emeklilik keseneği, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi, isteğe bağlı sigorta primi, topluluk sigortası primi, damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payının birikmiş faizleri tasfiye edilerek affediliyor, anapara ise 18 parçaya bölünüyor.
16 Haziran 2016 tarihinde bu köşede yayınlanan “14 adımda korsanlık dersleri” başlıklı yazıda, bireysel emeklilik şirketlerinin nasıl kurulduğunu, SGK’nın nasıl batırılmaya çalışıldığını ve emperyalist merkezlerin rolünü ayrıntılı olarak yazmıştım. Tekrar okumanızı öneririm.
Emperyalist şirketlere yol verilir, palazlanmaları için bütün imkanlar önlerine serilirken, SGK’da aynı dönemde batırılmaya çalışılıyordu. SGK’dan destekler çekilmiş, prim alacakları ise, 18 defa af edilmişti. Bu da SGK’ya son darbe idi.
4-DEVLETİ SATMAK
Genel ve katma bütçeli, döner sermayeli kurumları sattılar. İşletme demedi, fabrika demedi, tarım demedi, sanayi demedi sattılar. Yabancılar ne dediyse fazlasıyla yaptılar.
Ne var ne yok satarken bir tek çivi de çakmadılar. Şımarık ve kör bir mirasyedi idiler.
Değirmene su gelmeyince de, borçlandılar habire. “Para gelsin de ne parası olursa olsun” dediler. Kirine pasına bile bakmadılar.
Ama deniz bitti, kirli para bile yetmiyor, satacak şey kalmadı. Arsalara, arazilere saldırıyorlar şimdilerde. 15 Temmuz’da canlarını kurtardıklarını hissettikleri anda, yeniden saldırdılar Cumhuriyetin kurumlarına. Şimdi de özel bütçeli kurumları satmak için kanun çıkarıyorlar.
NANKÖRSÜNÜZ!
Millet adına sesleniyoruz. Canınızı kurtaran bu milleti sırtından hançerlemeyin. Milletin varlıklarına, çıkarlarına, Ordusuna, Cumhuriyetine el uzatmayın!
“Hakimiyet milletindir” diyor, Türk Bayrağı sallıyorsunuz. Güzel.
Ama milletin varlıklarına, çıkarlarına, Ordusuna ve Cumhuriyetine kastetmek, bayrağı ve milleti ne kadar sevdiğinizi de gösteriyor.
Yaptığınız, riyakârlıktır, nankörlüktür. Yalaka danışmanlarınız söylemez. Ama biz söyleyelim; Bu millet vefalıdır, cefalıdır, doğru. Ama ikiyüzlülüğü ve nankörlüğü de unutmaz.
Vatanı sevin, Cumhuriyeti sevin, Bayrağı ve Milleti sevin!
Vazgeçin bu riyakâr işlerden.
Mehmet Akkaya / 17 Ağustos 2016, Aydınlık