7Aralık günü Aydınlık’ta AKP’nin, kadınları daha çok çocuk doğurmaya teşvik eden, çalışan kadınları ise doğum sonrası “esnek çalışma” denilen sendikasız, toplu sözleşmesiz ve emekli olma olanağının neredeyse kalmayacağı çalışma biçimine yönlendiren yasa tasarısını anlatmaya çalışmıştım.
Yazı, “Doğuma teşvik değil, işçiyi köleleştirme” başlığıyla yayınlandı. Oysa hem doğuma teşvik, hem köleleştirme amacı var.
Daha da vahimi, doğuma teşvik görüntüsüyle sunulan tasarının içine, köle ticaretini sokuşturmuşlardı.
10 yıldır uğraşıp da çıkaramadıkları köle ticareti...
Gazetede yer darlığı yüzünden yayınlanmayan bölümler, bu vehametin önemini tamamlayan bölümlerdi. O bölümleri burada aktarıyorum:
“Ailenin ve nüfusun dinamik yapısını koruma niyetiyle, işçiyi köleleştirme niyetinin nasıl bir ilgisi olabilir? “Olmaz” demeyin. AKP bu! İlgisiz konuları bir torbaya doldurup, kamuoyunun hoşuna gidecek maddelerin arasına, toplumun ve milletin aleyhine niyetleri sokuşturarak eski hükümetlere defalarca fark atmışlardı.
Yine aynı durum.
Tasarının adı “Ailenin Ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Amacıyla Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı.” 26 Ocak 2015 tarihinde Bakanlar Kurulunun imzası ile Meclis’e gönderildi. Sağlık, Aile, Çalışma, Sosyal İşler, İçişleri, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği, Avrupa Birliği, İçişleri ve PlanBütçe Komisyonlarında görüşülüyor. Gönderilen komisyonlardan bile, aile yapısını koruma adı altında, toplum hayatını esastan değiştirmenin amaçlandığını anlamak mümkün.
Hukuken, üzerinden seçim geçen önceki hükümetlerin tasarıları kadük olur. Ancak tasarı sahibinin AKP Hükümeti olması, yeni hükümetin tasarıyı dondurmamış olması, sahip çıktıklarını ve yasalaştırma sürecinin devam ettiğini gösteriyor.
Ve tasarının komisyonlarda görüşülmesi tamamlanmak üzere...
................
Gelelim tasarının gizlenen, daha da vahim olan yanına.
27 maddelik tasarının 15 maddesi, 26 maddelik tasarı gerekçesinin ise 12 maddesi, Özel İstihdam Büroları hakkında.
Gizlenen ise, işçi sınıfını köleleştirme planı.
Planın öyküsü 2003 yılına dayanıyor. AKP hükümeti 2003’te, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 7. Maddesine, “geçici iş ilişkisini” yerleştirmişti. İşçinin, holding ya da şirketler topluluğuna bağlı bir şirkete ya da dışarıdaki bir şirkete 6 ay süreyle kiralanmasını sağlayan kanundu bu.
İkinci adımda İŞKUR yasası 2003 yılında değiştirildi, özel şirketlerin İstihdam Bürosu kurabilmeleri sağlandı. “Özel İstihdam Büroları Yönetmeliği” yayınladı. İŞKUR’a yayınlatılan yönetmelik, Cumhuriyetin İş ve İşçi Bulma Kurumu’nun idam fermanıydı. İŞKUR kendi görevini, tek amacı kâr olan özel şirketlere devretmekle kalmıyordu. Kurulmasına hizmet ettiği şirketler için çıkardığı bu yönetmelikle, köle ticareti yapacak şirketler kurulmasına izin veriyordu.
Sıra, bu şirketlere köle ticareti yapabileceklerine dair yetki vermeye gelmişti. Üçüncü adımda da, Özel İstihdam Bürolarına işçi kiralama yetkisi vereceklerdi.
Bu amaçla, 2009’da Meclis’ten yasayı geçirdiler. Ama “eşitlik ilkesine aykırı olduğu ve işçiyi korumadığı” gerekçesiyle Cumhurbaşkanı tarafından veto edildi.
AKP Hükümeti, AB raporlarında dayatılan planı 2011’de sistemleştirdi, “Ulusal İstihdam Stratejisi” adını verdi. Taşeron sistemi, esnek çalışma, kiralık işçi büroları ve işverenlerin sırtından kıdem tazminatı yükünü kaldırmak, “işsizliği önlemenin stratejik planı” diye ilan edildi.
Halen faal durumdaki 451 köle tüccarı şirket, yasanın çıkmasını bekliyor.
AKP’nin şimdiki tasarısı ise, 2009’da veto edilen tasarının benzerini, bu kez kadına doğum teşviki gibi ilgisiz bir konunun içine saklayarak yasalaştırmak...
Maksat, köle ticaretine doludizgin yol vermek.”
..................
Not: Yazının devamındaki, köleleştirme tasarısında nelerin olduğunu, 7 Aralık tarihli yazıdan takip etmek mümkün.
Mehmet Akkaya / 9 Aralık 2015, Aydınlık