Bir süredir televizyonlarda “kamu spotu” adıyla görüntüler yayınlanıyor. Sorgulanması gereken görüntüler...
Kamu spotlarının sayısı 213... Aklınıza gelebilecek hemen her konu var. Kimileri yararlı. İçerikleri de doğru. Onlar için denecek söz olamaz.
Ama öyleleri var ki, katılarak gülesiniz geliyor.
Daha da ötesi, hem verilen bilgiler yanlış, hem hedeflenen kitle, hem de “çare” diye söylenenler.
Nasıl mı?
‘TARIM ALANLARI’ KOMEDİSİ
“Tarım alanlarını tarım dışında kullandırmayın, inşaat yapımına izin vermeyin” diyen bir spot var. Vatandaşa sesleniliyor.
Yanlış yere sesleniyorsun spotu hazırlayan kardeşim.
Tarım alanlarının vasfını değiştirmek ve imara açılmasını sağlamak, idari güç olmadan yapılabilecek bir şey midir?
Tarım alanlarının işgal edilmesini sağlayan, yetkisini, tarımın ve milletin aleyhine kullanan, ilgili bakanlıklar ve belediyeler değil midir?
Sayın yetkililer, sorumlu arayacaksanız, vatandaşa değil, aynaya bakmanız gerek.
‘Spotu kim hazırlamış’ diye bakıyoruz, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı imiş meğer.
Tam bir komedi yani...
‘OĞLUM, KIZIM KÖYÜNE DÖN’ KOMEDİSİ
Başka bir spot...
Bir ses, boşalan köylerden söz ediyor, “oğlum, kızım köyünü terk etme” diyor ağlamaklı.
Spotu hazırlayan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı. Hükümet yani.
İyi güzel de vatandaş köyünü keyfinden mi terk ediyor, sayın Bakanlık?
Köylüye köyünde yaşamayı zehir eden, siz değil misiniz?
“Köylüyü nüfusun % 21’inin altına düşüreceğiz” diye yemin billah ederek AB’ye, OECD’ye söz veren siz değil misiniz?
Gübre, yem ve süt fabrikalarının tamamını, et ve balık kurumlarının büyük kısmını satan, zirai donatım kurumlarının büyük kısmını kapatan siz değil misiniz?
Tarımsal sanayi işletmelerini satıp kapatan, Sümerbankları, Tekelleri yok eden, isimlerini bile satan siz değil misiniz?
Tohum üreten tohum ıslah enstitüsünü kapatan, tohum üretimini yasaklayan, İsrail’in kısır ve kanserojen tohumuna köylüyü mecbur eden siz değil misiniz?
Bütün tarımsal ürünlerde ithalata izin veren, samanı bile ithal eden siz değil misiniz?
Sayın kamu spotçuları, komik bile değilsiniz.
‘BİTKİSEL ÜRÜN MAĞDURİYETİ’ KOMEDİSİ
Başka bir çağrı, “Doktorunuza danışmadan televizyon reklamındaki tarımsal ürünleri kullanmayın” diyor. Hem de üç bölüm spot...
“La havle” diyor insan izlerken.
Sayın ve sevgili yetkili, sizin Tarım Bakanlığınız, Sağlık Bakanlığınız yok mudur?
RTÜK size bağlı değil midir?
Sizin emniyetiniz, jandarmanız yok mudur?
Madem bunlar sağlığa zararlı, nasıl oluyor da üretilebiliyor?
Nasıl oluyor da üretilmekle kalmıyor, televizyonlardan bile reklam edilebiliyor?
‘ÇOCUK İŞÇİLİĞİ’ KOMEDİSİ
Başka bir spot, “çocuk işçiliğin yasak olduğunu” anlatıyor. Eyvallah! Ya reklamlarda, dizilerde oynatılan çocuklar? Görmediniz mi?
Çocukların sosyal ilişkilerini, eğitimini, kültürünü, beslenme alışkanlıklarını zehirleyen reklamlar, sizin televizyonlarınızda gösterilmiyor mu?
★★★
Ya uyuşturucu, genetiğiyle oynanmış gıdalar ve kaçakçılık hakkındaki spotlar...
Ya, “haydi kuran kursuna” diye çağrı yapan, ya deveyi hamutu ile yutana gözünü kapatıp, “helal kazanın” diye vatandaşa öğüt vermeye kalkan densizlikler...
★★★
Velhasıl kamu spotlarının büyük kısmı, suçlunun kendini tarif ettiği komedilerdir.
Mehmet Akkaya / 28 Nisan 2016, Aydınlık