Günlük kör çıkarları değil, milletin ve ülkenin çıkarları esas alınsın diye diğerlerinden ayrı tutulan, “milli” kelimesi eklenen Bakanlıklar hangileridir?
Eğitim ve savunma.
Atatürk’ün “gelecek nesil sizin eseriniz olacaktır” dediği meslek hangisi?
Öğretmenlik.
Durum böyle midir?
Koalisyon hükümetlerinde en çok kapışma hangi bakanlık için?
Her hükümetin önceki dönemin kadrolarını tasfiye edip yandaşlarını yerleştirdiği Bakanlık hangisi?
Bütün tarikatların hamle yaptığı yer neresi?
FETÖ’nün orduyu, polisi, yargıyı, üniversiteleri, iş dünyasını ele geçirmek için örgütlendiği yer neresi?
Milli Eğitim Bakanlığı, okullar, yurtlar.
Bugün neredeyiz?
4+4+4 denilen ucube. Mantar gibi çoğaltılan İmam Hatip Okulları... Normal Lise ve Ortaokullar gaspla İmam Hatip yapılması. Anaokuluna indirilen türban... Mecburi Arapça. Proje okul hüllesi…
Dahası da var. Müfredat tarikatçılara teslim... Kitaptaki çizgi kadına bile türban giydiren bir kafa.
Sorumlu Bakan, “İmam Hatip Liselerinin oranı % 12. % 88'i görmüyor, bunu görüyor” diye eleştiriyor.
Laf ola beri gele. Ülkede 85 bin cami mi var? Her caminin imamı var mı? Var. Daha neyin nesidir 400 bin ayrı imam talebesi? Bununla da gözünüz doymuyor, normal okulları gasp edip imam okulu yapıyorsunuz.
Hayırdır? Nasıl bir amaç bu? 85 bin imamın dışındakiler ne yapacak? Tarikatların avucuna düşmeyecek mi her biri. İmam pilot yetiştirip Meclisi mi bombalatacaksınız? Yeterince imam var. Bu silah dönüp sizi vuruyor. Görmüyor musunuz?
Saçtan, kıldan bile tahrik olan sapıklar sürüsünün neden çoğaldığını düşündünüz mü? Kız erkek demeden çocuklara tecavüz edilmesini, tecavüzlerin neden patladığını düşündünüz mü?
Kızının, annesinin, 3 yaşındaki bebeğin bile cinselliğini televizyonlarda vaaz edilmesine nasıl olur da kahrolmazsınız? Duymuyor, görmüyor musunuz bu hoyratlığı.
“Milli Eğitim” diye bir şey kalmamış. Çıfıt çarşısı oldu ortalık. Rezalettir bu.
Öğretmenleri köleleştirme
Sene 2003. AKP iktidara yeni gelmiş. İlk işi, Cumhuriyet devletini kökünden değiştirecek olan “Kamu Reformu” dediği karşı devrim. ABD’nin BOP planına da uygun… Eyalet sistemi amaçlanıyor. Memurun devlet güvencesini kaldırmak, performans adıyla hükümetin kölesi haline getirmek de var içinde. Ama niyet o zaman yasalaşamadı.
O gün bu gündür, hamle üstüne hamle yaptılar. Parçalayıp kanunlaştırdılar bazılarını. Devlet Memur için niyeti de birkaç kez tazelediler. Şimdilerde memur için niyetlerinin yeniden hortladığını görüyoruz.
Milli Eğitim Bakanı Kanal 7'de şöyle diyor; “Öğretmenlere her yıl sözleşme yapılacak. 4 yılın sonunda performansı yeterliyse kadroya alınacak."
Memurda asalet tasdiki, yani kadro onayı için 1 yıldır. Bunlar, 4 yıl boyunca her yıl sözleşme yapacaklar. İşe bakar mısınız?
Sözleşmen yenilenmezse, sokaktasın. Bir hak iddia edemiyorsun. Böylece Hükümet, 4 yıl boyunca boynunda kılıç sallayacak. Bu da, iktidar kölesi olmak için epeyce zaman.
Sonra ne olacak? İlk dört yıldaki gibi performansa işyeri amirin not verecek. Beğenmezse, sicilinin bozulacak ve işten atılacaksın. Performans denilen karanlık plan bu...
Bir de, öğretmen alımında sınav yerine mülakat olacakmış.
Dört yıl okuyan öğretmene, “yılbaşı kutlar mısın” diye sorarak biyoloji öğretmenliğine yeterli olup olmadığını mı anlayacaksın? Biyoloji öğretebilmek için Reisin Piri Reis’den başkası olduğunu mu bilmeli? Görsel sanat mezununa “Tarık Akan’ın nasıl biri olduğunu” söyleyenler mi resim öğretebilir?
“Bunları sormadık” diyor Bakan? Başka hangi saçma sorularla mülakat yapıyorsunuz peki?
Hem öğretmen okullarının müfredatını siz yazmıyor, öğretmenini de siz atamıyor musunuz?
Diplomayı siz değil de, cinler mi veriyor yoksa?
Daha ne sınavı yapıyorsun Sayın Bakan? Yoksa sahte diploma mı veriyordunuz mezunlara?
Yandaş ayıklamanın cince bir numarası olmasın sakın?
***
Sendikaların ve öğretmenlerin önündeki asıl sınav nedir, diyeyim mi?
Köleliğe eyvallah diyecek misin, demeyecek misin? Haydi bakalım. Görelim cevabını.
Mehmet Akkaya / 19 Ekim 2016, Aydınlık