Mehmet Akkaya: BES’te yalanlar ve gerçekler!

■ “30 milyona müjde!”

 

■ “45 yaşın altına otomatik bireysel emeklilik!”

 

■ “Her çalışana 1000 TL!”

 

■ “Yok böyle bir getiri!”

 

■ “13 milyon kişi daha BES’lenecek!”

 

Ne ballı haberler değil mi? Yandaş gazetelerin sekiz sütuna haberleri böyle idi. Yanlarında da mutlu aile resimleri...

 

Haberin içinde ise gerçekler saklanmış, saklanmayan ise çarpıtılmış.

 

45 yaşın altındaki ücretli herkes, bireysel emeklilik şirketlerine “otomatik” kaydedilecek. Kaydı devam eden herkese devlet 1000 lira da teşvik parası verecek.

 

Hesaplar da ballı. Daha ilk sene 2000 liraya yakın. 1000 liranın bir defalığına ve sadece seni kandırmak için verildiği söylenmiyor oysa. Eline kağıt kalem alıyor okuyan. “Vay beee” diyor. “İkinci emeklilik anasını satayım”.

 

Önce, kim kimin için kandırılıyor, bakalım.

 

Kandırılan, Türk vatandaşı... İşçi ve memur yani...

 

Kimin için yapılıyor haber? Çoğu yabancı olan özel emeklilik şirketleri...

 

Toplamı 16 şirket. Asya Finans kapatılınca kaldı 15. Dördü kamu ya da kamu ortaklı bankalara ait... Anadolu Hayat, Vakıf Emeklilik, Yapı Kredi Emeklilik, Ziraat Emeklilik... Koç grubuna ait Garanti Emeklilik’i de sayarsak, yerli olan bunlar.

 

10’u ise yabancı... Aegon Emeklilik, Allianz Hayat ve Emeklilik, AvivaSa, Axa, BNP Paribas Cardif, Deniz Emeklilik, Ergo Emeklilik, Finans Emeklilik, Groupama Emeklilik, ING Emeklilik.

 

Gördünüz mü, hükümetin ve yandaş gazetelerin kimin için çalıştığını?

 

Oyunun ne olduğunu, 15 Haziran 2016 tarihli “14 adımda korsanlık dersleri” başlıklı yazıda yazmıştım. (http://www.aydinlikgazete.com/14-adimda-korsanlik-dersleri-makale,64276.html)

 

Okuyanlar da tekrar okumalı. Oyun çok kapsamlı ve vahim zira.

 

Haberlerde, bu şirketlerin çoğunun yabancı olduğu, kumarhane şirketleri olduğu anlatılmıyor. Baştan faul yapıyorlar yani.

 

İkincisi; konu emeklilik, ama SGK’nın adı bile yok ortalıkta. Adeta bir cambaz, yok etmiş SGK’yı. Hükümet ve basın da karşı tarafa geçince, meydanı hükümet zoruyla bu emperyalist işgal etmiş.

 

Reklamlar bunlara, teşvikler bunlara. Yalan haberler, o da yetmez ise kanun zoruyla korsanlığa çıkıyor hükümet. “Hayırdır SGK’nın suyu mu çıktı” diye düşündürecek bir haber ya da makale ise yok, yok.

 

Peki, soralım mı, “paralar n’oluyor” diye.

 

Yaldızlı sözlerle geçiştiriliyor. Primde devlet garantisi olmadığı saklanıyor. Paranın borsa, hisse senedi, altın, dolar gibi kumar araçlarına yatırıldığı da saklanıyor.

 

“Ya şirket batarsa?” Bunun cevabı da yok yandaşlarda. Biz diyelim. Batarsa soğuk su içeceksin.

 

ABD’de kriz olsa, en kırılgan bu şirketler. Yani, Türkiye ya da Amerika fark etmiyor, krizde ilk batacak olanlar bunlar.

 

İşçi bunları bilmez. Akşama eve kendini atar, tv karşısında tapıklarken görüntüden ne kadarını yakalayabilirse, o kadarına sahip olayın.

 

Bu durumda muhatap AKP hükümeti... Soralım. Bu şirketlere kefil misiniz?

 

O halde neden milletin günahına giriyorsunuz?

 

Ayrıca gönüllülük diye bir şey var, değil mi? “Otomatik katılım” denilen zorla üyelik ile Anayasa’nın 60. maddesini bile çiğnemeye teşebbüs edecek kadar korsanlığa soyunmanızın sebebi nedir?

 

Yabancı şirketler için kendi vatandaşınızı kazıklamış olmuyor musunuz?

 

Sadece milleti kanun yoluyla gasp etmiyor, size emanet edilen parayı da bu şirketlere hibe ediyorsunuz. Emperyalist şirketlere olan aşkınız nedendir?

 

Bunun adı gayri millilik değil midir, millet düşmanlığı değil midir?

 

Daha da hazini, SGK dibi devlet kurumu varken, milletin parası yine Türkiye’de kalıyor, kendi ulusal çarkımız içinde değerlendiriliyor iken, SGK aleyhine bu çabalarınızı tarif edecek bir milli ihtiyaç gösterebilir misiniz?

 

“Hakimiyet milletindir” diyorsunuz son günlerde. Şükür. O halde, emperyalist tekelleri beslemekten vazgeçin, milleti ve milletin çıkarlarını savunun.

 

Mehmet Akkaya / 11 Ağustos 2016, Aydınlık