Mehmet Akkaya: 252 darbe kınama ilanının söylemedikleri

Hürriyet gazetesinde 20 ve 24 Temmuz tarihinde yayınlanan 58, Sabah gazetesinde ise, 20, 24 ve 25 Temmuz tarihlerinde yayınlanan 194 ilana baktım. İki gazetede birden yayınlanmış olanları düşersek, toplam 200 ayrı ilan idi, baktıklarım.

 

Sevindirici olanlar, “ihmal” diyebileceklerim ve “vahim” diye düşündüklerim vardı.

 

15 Temmuz’dan sonraki diğer günlerde ve diğer gazetelerde yayınlanan başka ilanlar, buradaki saptamalarımı kısmen değiştirebilir elbette. Kendim için de, okuyucu için de uyarıcı bir not olarak kalsın aklımızda.

 

Ancak, hem 200 farklı ilan, hem de Türkiye’nin önemli örgütleri ise bakılanlar, değerlendirmelerin yabana atılmayacağını sanıyorum.

 

Kimler mi var?

 

Tekstil İşverenleri Sendikası, TÜRMOB, Memur-Sen, İstanbul Sanayi Odası, T. Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TETSİAD), Mobilya Sanayicileri Derneği, yaklaşık 200 örgütün oluşturduğu Erzincan Sivil Toplum Kuruluşları, Mobilya Sanayicileri Derneği, Türk Kızılayı, Ankara Giyim Sanayicileri Derneği, Antalya Organize Sanayi Böylesi, Çerkezköy Organize Sanayi Böylesi, Kocaeli Organize Sanayi Böylesi, Gemi İnşa Sanayicileri birliği (GİSBİR), birlikte ilan veren 10 kadın örgütü ve diğerleri...

 

İlanların, söyledikleri kadar, söylemedikleri de önemli idi.

 

Olumlulardan başlayalım.

 

OLUMLU YANLAR

 

1-) Önce hakkını verelim ki, sadece o gece darbeyi tarumar eden büyük tepki ile değil, darbeden sonra görülenler de, milletin bulunduğundan ileri bir düzlemde bir araya geldiğini, gelişin devam ettiğini gösteriyor.

 

1945’ten bu yana emperyalizmin ülkemizde yediği en büyük tokatlardan biri idi. Önemi ve yapacağı etkiler bakımından 1960 ihtilali ile kıyaslanabilir belki. 15 Temmuz’dan bu yana, giderek artan milli bilinç ve azalmayan tepki, sadece meydanlarda değil, gazete sayfalarında da görülüyor.

 

2-) Türk Bayrağı olmayan ilan istisna idi. 200 ilanda 4 veya 5 denebilir. Türk Bayrağını ilanlarda yer alması, darbenin millete, devlete yöneldiği bilincidir, devlete ve millete sahip çıkıyoruz duygusudur.

 

3-) Açılımlarla parçalanmak istenen halkımız, millet duygusuna sarılmış, milletin önemini yeniden keşfetmeye başlamıştır. Ki meydanlarda görülen de odur.

 

4-)İşveren örgütleri, demokratik kitle örgütleri, sendikalar ve işadamlarının yağmur gibi ilan vermeleri, bu kapsamda değerlendirilmelidir.

 

5-) 200 ilanın 1/5’i tam sayfa idi. Büyük kısmı yarım sayfa, kalanlar ise, çeyrek sayfadan küçük değildi. Bu, tepki göstermeye verdikleri önemi göstermektedir ve ilanın büyüklüğü olumluluk arasında sayılmalıdır.

 

EKSİKLER, VAHİM EKSİKLER

 

İlan sahipleri, darbeyi kimin yaptığını anmaktan sanki kaçınmışlar.

 

1-) Bırakalım açıkça ABD’yi işaret etmeyi, emperyalizmle bağı dile getiren bir tek ilana rastlamadım.

 

2-) Darbenin sebebi ise meçhul. ABD’nin “kara gücüm” dediği PKK’nın ezilmesi ve Suriye’de ABD-İsrail-PKK koridoru açılmaya çalışılması ile darbe arasındaki ilişkiyi gören ilan yoktu.

 

3-) Darbeyi, FETÖ’nün yaptığını açıkça belirten ise, 200 ilan içinde sadece 6 idi. Memur-Sen, Delphin Otel, TETSİAD, Yıldız ve Kaynak Holdingler ile Küçükbay Grubu. ABD’yi görmeyen ilanlar, FETÖ’yü de anmıyor. Ne gariptir ki, TÜRMOB ve İstanbul Sanayi Odası bile FETÖ’den söz etmiyor.

 

FETÖ’nün ve ABD’nin sinsi gücünden çekindiklerinden midir, yorum sizin.

 

Sonuç olarak, ileride bu ilanları gören çocuklarımız, darbeyi cinlerin yaptığını sanacaklardır.

 

4-) Darbe, sadece “milli irade” denilen AKP iktidarına ve “demokrasiye” karşı. Yaygın fikir bu. Anayasal düzeni hedef aldığını söyleyen ise, tek tük...

 

5-) Neredeyse bütün ilanlarda Türk Bayrağı kullanılmış olmasına rağmen, 200 ilanın hiç- birinde Atatürk resminin olmayışı, sadece 2’sinde Atatürk’ten söz edilmesi, şaşırtıcı idi - Buca Belediyesi ve bir özel Havacılık örgütü-.

 

Manalı düşüncelere daldım.

 

Tayyip Erdoğan ve AKP Hükümeti darbeden puan alarak çıkınca, büyük kısmı işadamı ve işadamı örgütleri olan ilan sahiplerinin, Atatürk’ten kolaylıkla uzaklaştırabileceklerine ihtimal vermek istemedim.

 

6-) Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanına, milletle birlikte teşekkür edilmesi yerinde idi. Ama ilanların büyük kısmı, söz konusu kişilerin ayakkabısını ceketle temizleme duygusu veriyor.

 

7-) Asortie Mobiya’nın Tayyip Erdoğan’ın büyükçe resmine “Olmasaydın, Olmazdık...”yazması ise, rezillik.

 

Naçizane gördüklerim, eğrisiyle doğrusuyla bunlar.

 

Mehmet Akkaya / 27 Temmuz 2016, Aydınlık