Gladyo’nun, basındaki elemanları, 7 kat yerin altındaki elebaşları, siyasetteki ayakları hepsi birden karanlık amaçları için hareket ve birlik halinde. Sedat Peker tarafından yayınlanan videolar hangi sürecin devamı?
- Demirtaş’ın 11 Mart 2021 tarihinde yazdığı “Devlet içindeki çeteler temizlensin” yazısı,
- 4 Nisan 2021 tarihinde bazı emekli amirallerin imzaladığı bozgun bildirisi,
- 24 Nisan 2021 tarihinde Biden’ın Ermeni Soykırımı Yalanını tanıması,
- Kılıçdaroğlu’nun 9 Mayıs 2021 tarihinde yaptığı “Türkiye’de uyuşturucu ticaretinin artıyor” açıklaması,
- 128 Milyar Nerede? yalancılığı ve kışkırtıcılığı,
- Savcı Eyyüp Akbulut ve AA muhabiri Musab Torun’un çamur savaşına sürülmesi,
- Biden tayfasının erken seçim çağrıları,
- HDP’ye bakanlık verme vaatleri,
- Akşener’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Netenyahu’ya benzetmesi ve son olarak Sedat Peker’in yaptığı açıklamalar;
Rand Coorparation planıyla ortaya koyulan strateji sürüyor. Buradaki eylemlerin hepsinin amacı Sedat Peker’in videolar çekerek yaratmaya hizmet ettiği iklimle aynı.
GLADYO’NUN GLADYO İLE SAVAŞI
Ancak herkes şaşırıyor. “Koskoca CHP ve muhalefet yalancı bir mafya babasının peşine takılmış, iddialarını sıralıyor.” Gladyo’nun gedikli, basın elemanları şaşkın değil. Onlar bu işleri biliyor, konuşanın ekranda görünen olmadığının farkındalar. Bu yüzden söylediği her detayı en ince ayrıntısına kadar yazıyorlar, araştırıyorlar, yine büyük bir gazetecilik destanı yazıyorlar(!) Yine kelimesinin altını çiziyoruz. Gladyo’nun Türkiye mangası, Gladyo ile savaşır da Gladyo’nun psikolojik savaş mangası görevini yapmaz mı? Hedefte Süleyman Soylu, Binali Yıldırım ve Metin Külünk var. Süleyman Soylu üzerinden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan var. Dördünü topladığımız zaman AK Parti hükümeti içinde ABD emperyalizmine ve onun işbirlikçilerine karşı en radikal, kararlı, tutarlı mücadele eden yöneticileri görüyoruz. Bu saldırı onların şahıslarıyla ilgili değil, bu kararlılıklarıyla ilgili. Türkiye’yi savunmadaki misyonlarıyla ilgili. O yüzden hedefte Türkiye ve Türk milletinin olduğunu da saptamak zorundayız. Türk milletini esir etmek için Gladyo görevine yine aşkla sarılmıştır.
GLADYO SIZMAZ
Bazı kavramların anlaşılması gerekiyor. Gladyo, devletin içine sızan bir çete değildir. Karşımızda malı götürmeye çalışan çeteler ile polislerin bir mücadelesi yok. Karşımızda vatan bütünlüğümüzü korumak için ABD emperyalizminin piyolarıyla yürüttüğümüz bir mücadele var. Ayrıca Gladyo sızmaz, yerleştirilir.
GLADYO TANIMINDA KİLİT ÖZELLİK
Gladyo, tanısında ve tanımında kilit özellik ABD bağlantısıdır. Gladyo ezilirse, mafya kaçacak delik arar. Yedi iklimde mafyanın vatanı ABD'dir. ABD'ye savaş açanlar, Gladyo'nun hedefidir. Türk Devletinin İç İşleri Bakanı “Derin Devlet”, “Kontrgerilla”, “Gladyo” ve “Mafya” ile işbirliği yapmakla suçlanıyor. Hükümete yakın medya organları dahil olmak üzere bazı korkaklar bu çamur savaşında tam siper vaziyette. Oysa cesaretle saptamak gerekiyor. Sn. Süleyman Soylu, gelinen nokta itibariyle 15 Temmuz’un ABD tarafından organize edildiğini saptayan, her fırsatta PKK’yı ABD’nin piyonu olarak tanımlayan, ABD’ci güçlerin de düşman olarak gördüğü bir devlet görevlisidir. Kendisi TRT Haber’de ABD Büyükelçisi’ne randevu bile vermediğini söyledi.
Bugüne kadar Gladyo suikastine kurban gitmiş bir ABD veya AB ajanı yoktur. Ancak Türkiye’nin milliyetçi, Atatürkçü, vatansever aydınları hep ABD Gladyosu tarafından katledilmiştir. Bu bile yetmez mi Gladyo tanımında kilit özelliğin ABD bağlantısı olduğuna?
GLADYO’YU ÖLÜMDEN KURTARMA OPERASYONU
Oysa CHP-İYİP ve HDP’nin hep birlikte ABD Başkanı Biden’ın planları doğrultusunda hareket ettiklerini görmeyen yok. ABD Büyükelçisi ile sarmaş dolaşlar, Biden’ın fonladığı medya onların yanında, Kılıçdaroğlu demokrasiyi okyanusun ötesinde arıyor. FETÖ’cüleri hapisten çıkarmak yani Gladyo’yu ölümden kurtarmak için yek vücutlar. Süleyman Soylu ise Türkiye’nin iç cephesinde ABD ve Gladyo ile yürüttüğü savaşa önderlik ediyor.
Bu gerçeklere rağmen Gladyo, tam gaz yüzsüzlüğe devam ediyor. Gladyo ile savaşanlar, Gladyo’nun emrinde hareket edenler tarafından suçlanıyor. Tıpkı Ergenekon ve Balyoz kumpaslarında olduğu gibi. Ama bu kez güçleri kırılmış, ezik ve perişan bir şekilde.
NATO ve GLADYO
Gladyo, NATO’nun gizli hükümetidir. Gladyo, devletin kumanda merkezlerini denetim altına alan veya almaya çalışan bir örgüttür. Gladyo yaşayabilmek için devletin kumanda merkezine asalak gibi yapışır. Dünyanın hiçbir yerinde muhalefette olan bir gladyo yoktur. Bütün kara parçaları ve ABD dahil. Türkiye hariç. Çünkü Türkiye’de gladyo tasfiye edilmiştir. Gladyo’nun iktidarını sürdürmesi için en önemli dayanağı olan silahlı güçleri 15 Temmuz günü bozgunu yaşamıştır. Türkiye NATO ülkeleri içinde bunu başaran ve Gladyo’yu tasfiye eden tek ülkedir.
GLADYO SALDIRISINA SÖZLÜ CEVAP
CHP- İYİP ve HDP’nin Sedat Peker ile aynı konumu paylaşmasına şaşıracak hiçbir şey yoktur. Fetullahçı Gladyo 5 senedir, Türk devletinin içinden temizleniyor. Muhalefette olan bir Gladyo’nun bırakalım devletin kumanda merkezlerini denetim altına almasını varlığını sürdürmesi, yaşaması bile mümkün değil. Bu yüzden hükümetin yeniden ele geçirilmesi gerekiyor. CHP- İYİP ve HDP’nin birleştiği Gladyo görevi de bu. Bu savaşta olaya polisiye bakıp, detaylarda boğulan, iddialar araştırılsın diyen veya mahkemede aklanma yolunu işaret eden herkes bilerek ya da bilmeyerek Gladyo planına teslim olmuştur. İşte bu noktada Gladyo ve Mafya ile savaştığını söyleyen CHP-İYİP-Babacan- Davutoğlu- Eymür, FETÖ ve HDP’ye verilecek cevap şudur: SİZSİNİZ GLADYO! Sizsiniz FETÖ’nün siyasi ayağı. Sizsiniz mafya işbirlikçisi!
GLADYO SALDIRISINA EYLEMLİ YANIT
Peki bu Gladyoculara eylemli yanıt ne olmalıdır?
Türkiye, Gladyo ile kıran kırana savaşan Vatan Partisi’nin tecrübelerine güvenmelidir. Bakın görüyorsunuz. Gladyo, hükümetteyse Vatan Partisi hapistedir. Vatan Partisi, hükümete yürürken Gladyo hapistedir. Vatan Partisi, hükümete gelirse Gladyo hapisten çıkıp yeniden iktidar olma umutlarının da tamamını yitirir. Saldırıların ne kadar yoğunlaştığı ortadadır. Türkiye’nin milli güçleri hepsi birden harekete geçmiş olan Amerikancı ve Gladyocu güçlere karşı hükümet mevzilerinden sorumluluğu paylaşarak cevap vermelidir. Artık bu kaçınılmaması ve vakit kaybedilmemesi gereken ilk görevdir. Önce önümüzdeki büyük zorlukları ve saldırıları aşacak geniş tabanlı bir hükümet kurmak zorunludur.
Bundan sonra yapılması gereken ise NATO’dan çıkmaktır. NATO’ya girerek devletimizi komuta kademelerine ABD’nin yerleşmesine izin verdik. En değerli aydınlarımızı Gladyo’ya kurban verdik. Uğur Mumcu’larımızı, Org. Eşref Bitlis’lerimizi CIA’nın kanlı planlarında kaybettik. Binlerce insanımız iç çatışmalarda katledildi. 1 Mayıs’larda, Kahramanmaraş’larda, Çorum’larda, Sivas’larda, Başbağlar’da kırıldık. Vatanımızı bölmek için terör örgütlerini üzerimize sürdüler. Darbeler tertiplediler. Ekonomimiz halkçı – devletçi rotadan çıkardılar, bir dönem mafya – tefeci ekonomisi vatanımıza hakim oldu. İşsiz kaldık, sadakaya muhtaç olduk. Devletimizi küçülttüler. Türk ordusunun ve Vatan Partisi’nin ellerine kelepçe vurdular, hapislere attılar. Bunların önemli kısmını artık sadece biz değil televizyon ekranlarından ülkemizin İç İşleri Bakanı bile söylüyor.
Bugün NATO ile savaşıyoruz! Gerekeni yapalım. NATO’dan çıkalım. Gladyo’dan kurtulalım!
Biden’ın planlarını bozmanın en etkili yolu budur. Sözde mafya karşıtlarının da sınanacağı yer burasıdır.