Cengiz Çakır: Orman köylüleri (1)

Güncel hale gelen 2B arazileri konusuna açıklık getirmek için bir dizi yazıyla ormanların ve orman köylülerinin durumu ele alınacaktır. 

 

 

ORMAN TANIMI


“Bilimsel Araştırmaya Giriş” adlı İngilizce kitapta, bir meşe yaprağının tanımının bir sayfa kadar yer kapladığını görünce çok şaşırmıştım. Bir tanımın amaçladığı şeyin tümünü kapsaması ve onlardan başkasını da dışlaması gerekir. Orman gibi topraktaki mikroskopik canlılardan; uçan, kaçan hayvanlara; yosunlardan, mantarlardan devâsa ağaçlara kadar pek çok bitkiyi, kaya, taş, çakıl, kum, toz, asit, baz, tuz, su ve hava gibi maddeleri içeren ormanı tanımlamak zordur. Üzerinde anlaşılan bir orman tanımı da yoktur. 

 

Konumuz gereği ormanın yasal tanımını esas alacağız. Yasada orman tek tümce ile tanımlanmış, orman kapsamından olmayan yerlerin anlatımı 27 satır sürmüştür.

 

Koyu harflerle yazılmış olan yerler sonraki tartışmalar açısından önemlidir. Buyurun okunacak en iyi gazete Resmi Gazete’dir.

 

 

ORMAN KANUNU 


Kanun Numarası: 6831

 

Kabul Tarihi: 31/8/1956

 

Yayımlandığı R.Gazete:

 

Tarih: 8/9/1956 Sayı: 9402

 

Yayımlandığı Düstur: Tertip: 3 Cilt: 37 Sayfa: 2457

 

 

BİRİNCİ FASIL


Ormanların Tarifi, Taksimi, İdare ve Murakabesi

 

Madde 1- Tabii olarak yetişen veya emekle yetiştirilen ağaç ve ağaççık toplulukları yerleriyle birlikte orman sayılır.

 

Ancak:

 

A) Sazlıklar;

 

B) Step nebatlariyle örtülü yerler;

 

C) Her çeşit dikenlikler;

 

Ç) Parklar;

 

D) Şehir mezarlıklarıyla kasaba ve köylerin hudutları içerisinde bulunan eski (kadim) mezarlıklardaki ağaç ve ağaçlıklarla örtülü yerler,

 

E) Sahipli arazide bulunan ve civarındaki ormanlarda tabii olarak yetişmeyen ağaç ve ağaççık nevilerinin bulunduğu yerler;

 

F) Orman sınırları içinde veya bitişiğinde tapulu, orman sınırları dışında ise her türlü tasarruf belgeleriyle özel mülkiyette bulunan ve tarım arazisi olarak kullanılan, dağınık veya yer yer küme ve sıra halinde ki her nevi ağaç ve ağaçcıklarla örtülü yerler,

 

G) Orman sınırları dışında olup, yüzölçümü üç hektarı aşmayan sahipli arazilerde tabii olarak yetişen her nevi ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerler,

 

H) Orman sınırları içinde veya bitişiğinde tapulu, orman sınırları dışında ise her

 

türlü tasarruf belgeleri ile özel mülkiyette bulunan ve muhitin hususiyetlerine göre yetişmiş veya yetiştirilecek olan fıstık çamlıkları ve palamut meşelikleri dahil olmak üzere her nevi meyveli ağaç ve ağaççıklar;

 

İ) Sahipli arazideki aşılı ve aşısız zeytinliklerle, özel kanunu gereğince Devlet Ormanlarından tefrik edilmiş ve imar, ıslah ve temlik şartları yerine getirilmiş bulunan yabani zeytinlikler ile 9/7/1956 tarih ve 6777 sayılı Kanunda tasrih edilen yabani veya aşılanmış fıstıklık, sakızlık ve harnupluklar.

 

J) Funda veya makilerle örtülü orman ve toprak muhafaza karakteri taşımıyan yerler,


 
K) Orman sınırları dışında olup, alan büyüklüğüne bakılmaksızın sahipli arazilerde, ekim ve dikim yolu ile yetiştirilen her nevi ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerler, orman sayılmaz.” şeklinde tanımlanmıştır.

 

 

2B ARAZİSİ NE DEMEK?


Konumuz esasen yasanın aşağıda verilen 2. maddesinin B bendinde belirtilen arazilerle ilgilidir. 

 

“Madde 2- (Değişik: 5/6/1986 - 3302/1 md.)

 

Orman sayılan yerlerden:

 

A) Öncelikle orman içindeki köyler halkının kısmen veya tamamen yerleştirilmesi maksadıyla, orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde yarar olduğu tespit edilen yerler ile halen orman rejimi içinde bulunan funda ve makilerle örtülü yerlerden tarım alanlarına dönüştürülmesinde yarar olduğu tespit edilen yerler,

 

B) 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerden; tarla, bağ, bahçe, meyvelik, zeytinlik, fındıklık, fıstıklık (antep fıstığı, çam fıstığı) gibi çeşitli tarım alanları veya otlak, kışlak, yaylak gibi hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler ile şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerleşim alanları, orman sınırları dışına çıkartılır.

 

Orman sınırları dışına çıkartılan bu yerler devlete ait ise Hazine adına, hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ise bu müesseseler adına, hususi orman ise sahipleri adına orman sınırları dışına çıkartılır. Uygulama kesinleştikten sonra tapuda kesin tashih ve tescil işlemi yapılır. Bu yerler dışında orman sınırlarında hiçbir suretle daraltma yapılamaz.

 

Bu madde hükümleri; muhafaza ormanı, millî park alanları, tabiat parkları, tabiatı koruma alanları, izin ve irtifak hakkı tesis edilen ormanlık alanlar ve 3 üncü madde ile orman rejimi içine alınan yerlerde bu niteliklerinin devamı süresince; yanan orman sahalarında ise hiçbir şekilde uygulanmaz.

 

Bu maddenin (B) bendi ile orman sınırları dışına çıkarılıp, 2924 sayılı Kanunun 11 ve 12'nci maddeleri gereğince fiili durumlarına göre ifraz edilerek bedeli karşılığı satılacak yer, yapı ve tesisleri kullananlardan, satış işlemleri tamamlanıncaya kadar ecrimisil (Haksız işgal tazminatı) alınmaz.

 

Madde 3- Bulundukları mevki, vaziyet, haiz oldukları hususiyet noktasından memleketin ve halkın menfaat, sıhhat, selametine yarıyacak veya tarihi, bedii veya turistik kıymeti bakımından muhafazası gereken, gerek devletin ve gerek eşhasın hususi mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerin orman rejimine alınmasına Cumhurbaşkanınca karar verilebilir.

 

Madde 4- Ormanlar mülkiyet ve idare bakımından:

 

A) Devlet ormanları;

 

B) Hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanlar;

 

C) Hususi ormanlar;

 

Vasıf ve karakter bakımından:

 

A) Muhafaza ormanları;

 

B) Milli parklar;

 

C) İstihsal ormanları; olmak üzere ayrılır.

 

Madde 5- Hükmi şahsiyeti haiz olmayan devlet dairelerince hususi maksatlara göre tesis edilen ormanların bu daireler tarafından tesis gayelerine uygun surette idare ve intifaına Ziraat Vekaletince izin verilebilir.

 

Madde 6- Devlet ormanlarına ve devlet ormanı sayılan yerlere ait her çeşit işler Orman Genel Müdürlüğünce yapılır ve yaptırılır.

 

Devletten başkasına ait olan bütün ormanlar, bu Kanunun hükümleri dairesinde Orman Genel Müdürlüğünün murakabesine tabidir” şeklindedir.