Cengiz Çakır: Meralar 'Serbest Bölge' mi?

Ziraat Yüksek Mühendisi diplomasını 1965 sonbaharında almıştım. 2007 Haziran ayı sonunda emekli oluncaya kadar 41 yıl resmi görevde bulundum. Bu sürede iki kez İzmir kamulaştırma bilirkişiliği listesinde yer aldım. Bilirkişiler uzmanlık alanlarıyla ilgili konularda yargıçları bilgilendirmek için rapor hazırlamak üzere görevlendirilir. Mahkeme heyeti eşliğinde keşfe çıkan bilirkişi heyetine önce tarafsız rapor hazılayacağına dair yemin ettirilir. Bilirkişiler dava konusu taşınmazı yerinde incelerler. Dava dosyasını da alıp inceledikten sonra, belirli bir sürede yargıç tarafından sorulan hususları cevaplandıran rapor hazırlarlar. Bilirkişi raporları bağlayıcı değildir. Mahkeme gerekli görürse başka bilirkişileri de görevlendirebilir. 

 

Okurlara ve kamuoyuna doğru bilgi aktarabilmek için “derse iyi çalışmak” gerekmektedir. Mer’a konusunu incelerken İzmir Tarım İl Müdürlüğü’nün resmi sitesinde güzel bir sunuya rastladım. Kuruluşun örgütlenişi ve İzmir ilinin tarımsal yapısı hakkında derli toplu bilgiler veren brifing dosyası hazırlanmıştır. (1)

 

Sığırcılık ve süt üretimi konusunda Türkiye’de ikinci sırada gelen İzmir’de en geniş üretim alanına sahip ürün mısırdır. Silajlık mısır, mısır hasılı ve dane mısır olmak üzere 646 bin dekar alanda mısır yetiştirilmektedir. Bu alanın % 85’i silajlık mısıra ayrılmıştır. Mısıra ayrılan alan buğday, pamuk ve patatese ayrılan alanların toplamından daha fazladır. 

 

 
Meralarla ilgili aşağıdaki bilgi verilmiştir: 

 

“İlimizde 4342 sayılı Mera Kanunu kapsamında 35435 hektar mera alanının tahdit işlemi yapılmış, 12803 hektarlık alanda da tahsis işlemi gerçekleşmiştir.

...

1999 yılından bugüne kadar 363 adet tahsis amacı değişikliği başvurusu yapılmış, bunlardan 300’ü kabul edilmiştir. Bugüne kadar tahsis amacı değiştirilen alan ise mera alanı 54090 hektardır.”


Bu ifadeleri Türkçe’ye çevirirsek; 

 

Amaç dışı olarak kullanılmasına izin verilen mera alanı 54 bin stadyum büyüklüğündedir


Bu miktar elde kalan toplam mera alanının bir buçuk katıdır


Halen mera olarak kullanılan alanın dört katından fazladır


İzmir’in mera alanı Yalova ilinin toplam yüzölçümünden fazla iken bunun % 60’ı amaç dışı kullanıma açılmıştır. 


Meralarla ilgili amaç dışı kullanım taleplerinin % 83’ü kabul edilmiştir.


Bütünüyle bir övünç metni olan sununun en saydamındaki bu bilgileri okuyunca Koca Ragıp Paşa’nın aşağıdaki mısrası aklıma geldi:

 

“Şecaat arz ederken merd-i kıbtî sirkatin’ söyler”. (2)

 

Anlamı :


 
“Erkek Çingene, yiğitliğini anlatırken hırsızlığını örnek verir”. 

 

Meralar en ucuz ve sağlıklı yem kaynaklarıdır. Buraları amaç dışı kullanıma açtığınız zaman hayvanları beslemek için birinci sınıf tarım arazilerine yem bitkisi olarak mısır ekmek zorunda kalırsınız. 

 

Hayvancılık insanlar tarafından tüketilemeyen ürünleri et, süt, yumurta gibi değerli ürünlere dönüştüren üretim dalı olarak bilinir. Mısır birinci sınıf insan besinidir. Ayrıca 800 çeşit endüstriyel kullanım şekli vardır. Dağ başındaki ottan vazgeçilince hayvanlar insanların rakibi haline gelir. Üreticiler; girdiler pahalı, maliyet yüksek, ürün fiyatları düşük diye ağlaşırlar. Tüketiciler tarım ürünleri pahalı diye ağlaşırlar.

 

Toprak Koruma Kurulu ve Mera Kurulu bu varlıkları korumak üzere görevlendirilmiştir. Anayasa’nın 45. maddesi ve yukarıdaki yasalar amaç dışı kullanımı yasaklamaktadır. Yasalarla eklenen istisnai hükümler, adeta yasaları hükümsüz kılmaktadır. Yukarıda adı geçen kurullar koruma görevlerini gereği gibi yapmamaktadır.

 

Bilirkişi heyetlerine katıldığım dönemlerde Gaziemir’deki ESBAŞ ve Aliağa Serbest Bölgesi için yapılan kamulaştırmalarda göz alabildiğine geniş meralar elden çıkmıştı. Davaya konu olan parselleri karış karış gezmiş olduğum için hatırlıyorum. Uydu haritalarından tekrar incelediğimde o alanların yapılarla doldurulmuş olduğunu gördüm. 

 

Coğrafyamızın bize sunduğu nimetleri akılsızca yok ettik. Şimdi Amerika Birleşik Devletleri’nin tahıl stoklarından kurtulmak için dayattığı yöntemlerle et ve süt üretmeye çalışıyoruz. Kapalı ahırlarda yapay yemlerle doyurulan hayvanların, besleyici özelliği az, lezzet yoksunu ürünlerini ateş pahasına alıyoruz. Ödediğimiz paracıkların çoğu da damızlık hayvan, yem hammaddeleri ve katkı maddeleri, tarım ve veteriner ilaçları, kimyasal gübre karşılığı yabancıların kasasına giriyor. Hem de kıt olan döviz olarak.

 

Bugün 8 Mart “Emekçi Kadınlar Günü”. Kırsal alanlardakiler başta olmak üzere bütün emekçi kadınlarımızı kutluyoruz.

 


Kaynaklar:

(1)https://izmir.tarimorman.gov.tr/Belgeler/%C4%B0l%20M%C3%BCd%C3%BCrl%C3%BC%C4%9F%C3%BC%20Brifing.pdf erişim tarihi 2.3.2021

(2)https://www.malumatfurus.org/secaat-arz-ederken-merd-i-kibti-sirkatin-soyler-misrasini-atasozu-sanan-kose-yazarlari/ erişim tarihi 2.3.2021

 

 

8 Mart 2021 Pazartesi / Aydınlık